erdoğan halifesi gözüyle bakanların dine karıştırdığı bidatların hesabı elbet sorulacaktır. inandığınız dinin ne olduğunu, neden var olduğunu bilmiyorsunuz. öğrenin ey müslümanlar.
şehir içinde kullanıma gayet uygundur. günlük git gel toplam 50 km kullanıyorum işe gidip gelirken. araba ile en az 1.5 saat sürecek yol motor ile 45 dk bitiyor. yakıt olarak da gayet uygun. bir depo 36 lira civarına doluyor ve 300 km den fazla yol yapabiliyorsunuz. start-stop özelliği bile var maşallah. paranız varsa tabi ki xmax alın ama yoksa bunu alın. buna da paranız yetmiyorsa biriktirip yine bunu alın. gidip sym-kyomco gibi motorlara para vermeyin.
bazı kitaplar ise bırakılmak zorunda kalıyor. zira kahramanın sonunun ne olduğu tahmin edilirse, sonunu görmemek için bırakabilirsiniz.
(bkz: anayurt oteli)
kendisinin fetö hakkında "hoca efendiye sordum fethullah hoca efendi diyeceksiniz" diye bir tabiri vardır. internet üzerinden bulup izleyebilirsiniz.
kendisi veya savunduğu din ve takipçileri ile ilgili söylenecek tek şey bu işi çıkarları için yaptıklarıdır. ahirette ki çıkarlar değil hem de dünyevi çıkarlar.
pana-fener maçı ile aynı gün ve neredeyse aynı saatte olması ve ikisininde şifresiz olması nedeniyle beni kederlere sürüklemiş maçtır. şerefsizler bari fenerin maçını 8 de verin de bitince bu maça geçelim.
(bkz: orospu lou salome)
kusura bakmayın ama "anna o." yani bertha pappenheim de aynı klasmanda değerlendirilebilir. kahpeliğin ne lüzumu vardı ki yediniz bitirdiniz adamları. hele ki o Mathilde ye yapılanlar.
işin özü okunabilecek en iyi 10 kitaptan biridir.
kitabın başında ki soy ağacı çok iyi düşünülmüş bir detaydır. bu kitaptan önce Orhan pamukkafamda bir tuhaflık okunduysa orhan pamuğun nasıl bir arakçı olduğunu da gösterir size.
pembe tezkereyi vermezler hemen. pembe tezkere için hemcinsiyle cinsel ilişkiye girerken görüntülü kanıt gerekir çünkü. öyle lafla olsa tsk da er kalmazdı.
abartıldığı kadar romantik değildir. doğma büyüme kadıköylüyüm. her bir noktasını karış karış bilirim. (bar cafe ismi sormayın bilmem) girmediğim sokağı gezmediğim köşesi kalmamıştır.
insanların bu derece hayran olduğu yere her gün gidiyor olmak mı beni bu hale getirdi diye düşünüyorum ama yok abi.
bir kızla tanışmıştım internetten ben kadıköye aşığım demişti. hemde hiç gitmemiş. fenerbahçeli de değilmiş. manyaksın dedim kıza.
bahariye mi hoşunuza giden yoksa moda mı. bir diyinde bende sizin baktığınız gözle bakayım olm. odun gibi gidip geliyorum.
instela reklamı yapmaya gerek yok. bir sike benzemeyen yönetimi ve dizaynı vardır. içerisinde bulunan yazarlarda öyle söylendiği gibi kaliteli entryler falan girmez. ama söylendiği gibi yavaş akar başlıklar. çünkü kimse yok sözlükte amk. ne bir beğeni ne bir eleştiri almazsınız. ama uludağ öyle değil. yazdığınız entry okunur, tepki alır. mesaj ışığınız yanar mesela. instela da yok böyle şeyler.
bağlamaya balon diyen ergenlerin sahilde çalınan akdeniz akşamlarından ibaret olan müzik kültürlerini saygıyla selamlıyorum ancak işin özü bu değildir. bağlama olmasaydı gitar da olmazdı. gitarı çal ama bağlamaya da saygı duy.