artık moderetörlerin bir temizlik içine girmesinin gerekliliğini gözler önüne seren bir durumdur. imla saçmalıkları, nefret söylemleri, forum tarzı entryler, başlıkla alakasız entryler sözlükte almış başını gitmiş... hal böyleyken klavyeye sıçsam yazar olur diye düşünüyor insan.
futbol mu oynuyosunuz kafasız şakirtler kontra atak yapıyosunuz? böyle yaptıkça sizin değerlerinize ananıza bacınıza millet küfür etmeyecek mi sanıyorsunuz? madem sahip olduğunuz değerleri koruyamıyorsunuz, savunamıyorsunuz oturun sessiz sessiz evinizde ağlayın. size tepki duymayanları bari kendinize düşman etmeyin mallar.***
ayrıca:
develetten korkuyor olsam, vatanıma güvenim olmasa bu ülkede yaşamam.
o devlet halkı için çalışmak zorunda ve ben de sana rağmen şükürler olsun ki bu halkın bir bireyiyim. töbe töbe... özürlü herif.
vasat bile olamayan, çok altında kalan bir film.
ama güzel uğraşlar, gençler uğraşmış tabi... yanlış uğraşmışlar ama olsun. yapamaya yapamaya, yapmayı öğrenirler.
ya da öğrenemezler ama olsun.
olmuş bir kere.
ya da olmamış ama olsun.
illa ki filmlerden öğrenmek istiyorsa don juan de marco, hitch ve kadınlar ne ister filmlerini tavsiye edebileceğimiz genç. ama aslolan kendine güvenmek ve samimi olmaktır.
bak şimdi sevgili sözlük okuru; rakı sofrası, rakı mezesi, rakı sofrası muhabbeti, fasıl, masıl bunların hepsi rakının raconudur. birisi eksik olsa aranır. hatta bazısı olmasa diğerleri çekilmez.
şimdi kadim alkolikler diyecekler ki her şey bahane, rakı şahane.
kimseyi sallamam ama böyle düşünenlere saygım sonsuz. neden diyeceksin. çünküsü ben de aynen öyle düşünüyorum. fakat bahsi muhterem mevzu rakı ortamının içinden rakının kendisini çıkartmak. işte o anda sıçış başlıyor.
40 çeşit meze olsun ye babam ye, yemekler şahane olsun onları da yut, müzik de tam keyfine göre gitsin oh ne ala ama rakı kafasıyla muhabbet eden kişi bozuyor arkadaş bütün bu işi.
hayır içince geyikten geyiğe koştuğun adam birden farklı bir gezegenden seninle iletişime geçmeye çalışıyor. hatta iletişim sikinde de değil. iki çift laf ettirmez, lafları ağzına tıkar. hep anlatır, anlatır, anlatır. kafan güzel olsa sen de anlatacaksın ama dinlemeyeceksin, bu sayede monologlar bütünü yalandan bir diyalog ortaya çıkacak, gülmece eğlenmece. ama yok arkadaş kafan taşak mode off dolaylarında gezerken o herifin kurduğu her cümle üstüne bir kürek toprak gibi çöküyor. herifin sesi müziği boğuyor. anlatıkları mideni kasıyor yemek yiyesin gelmiyor. ortamdaki başkalarına söz vermişsin hemen kaçamıyorsun.
bir süre sonra uyarsan da seni siklemez. şaka yapıyorsun sanıp güler geçer. be adam ya...
neredeyse bir hafta geçti ben hala bu baygınlığı üstümden atamadım.
ulan hakan ruhumu emdin, ölümü yedin allahsız! muhabbetine azkaban tutsağı ettin beni. felsefe taşımı çatlattın.
hay senin derdine expelliarmus emi!
bir insan evladı; göğsünde kıllar çıkmadığı için babasına taşak malzemesi oluyor diye ağlamaklı olur mu yahu?! neymiş yirmi sekiz yaşındaymış ama adam olamamış. adamın bir saat boyunca anlattığı derde gel arkadaş!
böyle bir muhabbete ancak alık olunur. ızdırabını eşşekler çeksin emi!
doğru bir önermedir. kimde çok para varsa oraya koşar kendileri. yetenek olarak da doğrudur. lakin hiç bir halt yapmadıkları maçta bile artistliklerinden geçilmez... bencil oynar. bencil oynayanla anlaşır. kendi kariyeri, kazancı ve şöhreti adına herkesi yakabilir.
insanları dinden soğutanlara, ahlaki çöküşü hızlandıranlara karşı, dinini özgürce yaşamak isteyenlere göre bir eylemi gerçekleştirmenin benzer ve başka nedenleridir.
bu retorik soru; soran adamın yani toplu taşıma araçlarında kadınlarımıza, kızlarımıza, kardeşlerimize tacizde bulunan adamın sapkınlığını sözlük içinde dışa vurumudur. bu kafadaki yavşakların alayının türbanlı fantazisi vardır. bunlar için kadın metadır. isterlerse döverler, isterlerse söverler, isterlerse sikerler, isterlerse öldürürler. ama yavşakların unuttuğu bir şey var ki bu dünyanın öteki dünyası da var. bunların çakal liderleri, babaları, kan emici bitler ve yavşakların topunun köküne kibrit suyu, götüne kavak ağacı!
hakkındaki söylentiler doğruysa biz beşiktaş taraftarları; aykut kocaman'a helal olsun diyor, galatasaray'ın ve adana spor'un yöneticilerini esefle kınıyoruz. yazık...
para futbol oynamaz, dolayısıyla beşiktaş kaybetmez çünkü atınçı ile, rıdvanı ile beşiktaş alt yapısı yüreği ve karakteri sağlam futbolcularla geleceğe hazır. böyle olası bir transferle kariyer potansiyelinin çok altında kalacak olan çok iyi bir futbolcu kaybeder.
fatih terim şunu unutmamalı ki uefa kupasını aynı futbolcularla farklı bir forma altında kaldıramazdı. küçük hesaplar gözetilerek bir futbolcunun duyguları ve kariyeriyle oynanmamalı.
adam değil, hakem hiç değil. 2. lig'de bile maç yönetmemeli. bugünkü sivas spor- beşiktaş maçından sonra miğdeleri bulandrmış, insanlığımızdan utandırmıştır. defolsun gitsin!
sürekli oraya buraya yardıma koşan, süper kahraman havasında bir aktris. zamanında çok çılgın, rocker bir hatundu, şimdi bunun olgunluk evresini yaşıyor sanki ve iyi niyetli olduğunu düşündüğüm çabalar sarf ediyor.
sürekli ajan filmlerinde filan da oynuyor ya, insan acaba diyor... ajanlık falan var mıdır diye işkilleniyor... nasıl bir devire geldiysek yardım sever insanlara bile bir kuşkuyla bakar olduk. "ulan yardım ediyorsa kesin puştluk vardır.", diye düşünüyoruz. gece gece dertlendim şimdi.