hayal ettiğiniz amerikan pastası ortamı olmayan, ders ve hoca peşinde koştuğunuz, 3 saat ders arası olan, yılların sanki hızlı geçmek için sözleştiği bir mekan. aşık olursunuz o da yalan olur. gözünüzde büyütmeyin. okuyun orası ayrı.
harry potter serisinden sonra en sevdiğim fantastik film serisidir. bazen yüzük peşindeki bu maceraları bana türk kızını çağrıştırmıyor değil. türk kızları da bir yüzük için ne badireler atlatıyorlar.
en sevdiğim bilim kurgu serisi ama yeni bir film daha çekilecek söylentileri ile bokunun çıktığını düşünmeme neden olmadı değil. star wars severlere de ayıp oluyor.
geçmişte sevgilisi olmamış birinin varlığını sorgulatan eylemdir.
günümüzde sevgilisi olmuş mu olmamış mı değil de az kullanılmış olanını bulmak makbul hale gelmiştir.
'yaşlanıyor muyum lan?' sorusunu akıllara getiren yaştır. hele ki 97'lilerin lise sona geçtiğini duyduğunuz da yaşadığınız şok, 95'lilerin ne ara bu kadar serpildiğini düşünmek vs yani kısacası hayretler içerisinde olmaktır. bizim zamanımız diyebilmektir.
efsane dizidir. bu dizinin soundtrackleri kadar güzel olan soundtrack azdır. ama senaristlere karşı çok öfkeliyim. o son neydi ya? cidden hiç yakışmadı.
genelde resmi ve soğuk bir havası oluyor bu fakültenin. her telden insan barındırıyor. kantinleri de kıraathane gibi oluyor. ama ne yapalım demek ki öğretmen olmak öyle lay lay lom bir iş değil eğer hakkını veriyorsanız tabi ki.
net olarak çok zor bir dil ama ilgisi olan insan öğrenmeden bırakmaz. çünkü ne türkçeyle ne de ingilizceyle dilbilgisi olarak uzaktan yakından alakası yoktur. bu dili öğrenirken fransız filmleri izlemek, şarkılarını dinlemek adapte olmayı kolaylaştırır çünkü ingilizce gibi sürekli maruz kaldığınız bir dil olmadığı için ekstra bir çaba göstermeniz gerekir. şahsen advance seviyesine gelesiye kadar baya çabaladım ama sonunda değdi. merakı olan korkmasın, üstüne gitsin.
Anadolu Üniversitesi'ni kazanmış ve zorunlu hazırlık okuyacak arkadaşlara bir şey söylemek istiyorum; WELCOME TO HELL!!! NiHOHAHAHAHO. ...Ve Gandalf'ın da dediği gibi; YOU SHALL NOT PASS!!!
''bir kitap okudum ve hayatım değişti'' klişe ve mübalağa yapısı olan bir cümledir. gerçeği yansıtmaz.. zira bu olgu kişiden kişiye değişebilen niteliktedir. sonuç itibariyle, hayatınız boyunca mutlaka okumanız gereken ve bakış açınıza farklı boyutlar kazandırıcak -bir kitap- değil -pek çok- kitap vardır...
haz etmediğiniz kişi hakkında atıp tutma içerikli bir mesaj yazıp bunu arkadaşa yollamak yerine o kişiye yollamak bu duruma güzel bir örnek teşkil edebilecek niteliktedir. iptal edemezsiniz ve sonraki aşamada yani iletim raporu geldiği an kafadan aşağı dökülen kaynar su hissini harbiden yaşarsınız.
ve bittabii akabinde olaylar gelişir..
izmir şubesi gayet disiplinli bir düzene sahip kurum. genelde dil alanı öğrencileri tercih eder derler fakat diğer alanlarda gayet kalabalıktır. özellikle dil alanında pek rakip tanımaz ve adamı harbiden ygs-lys moduna sokarlar. hafta içi bölümü daha nezih, sakin en azından liseli ergencikler yok. güzel ya, bakalım...
Bu adamın -yağmur- ile alıp veremediği nedir yahu? Senelerdir yaaağmuuur diye diye bir hâl oldu. Yıllar geçtikçe daha iyi olacağına daha kötü olma yolunda kendisine başarılar diliyorum. Sevgili Cem Adrian; "summer time" söyle, başka bir şey söyleme be olm. Zira harici kulak tırmalıyorsun.
programı ilk duyduğumda -adam yine yapmış yapacağını, bakalım ne çıkacak altından- dedim. ama ilk hafta bir baktım orhan bencegay çıktı.. sonra bir daha bakmadım zaten. ı-ıh hiç olmamış. söz konusu okan bayülgen olunca beklenti hayliyle büyüyor efem. bizi böyle alıştıran kendisidir bizzat. günden güne yaşlı amerikan talk show programı sunucularına özenmeye ve benzemeye başladı. consume obey die haydeee hemen kay, aman diyem okan!
geçen pazartesi apaçi konusunu masaya yatırarak beni gecenin o saatinde gülme krizine sokmuş programdır. abi ülkede başka mesele mi kalmadı? harbiden yani suni konu yaratarak akabinde sosyolog, psikolog zart zurt getirilerek apaçilik kavramı mı irdelenmesi gerekiyor acaba? hani bu hale geldik mesajı mıdır, nedir? gençler apaçilere sadece gülüyor, çok net. zannetmiyorum ki, millet oturup arkadaşlarıyla beraber bunları tartışsın.. gençliğe çok değer verdiğini söylüyorsun bayülgen ama biz senin sandığın kadar boş değiliz. havadan para kazanmanın ne demek olduğunu göster bize her hafta, hadi canım tebrikler...
okan bayülgen sevdiğim bir adamdır. lâkin kendini tekrarlamaktan başka bir şey yapamaz hale geldi. konuklar berbat, konular berbat, program akışı sıradan vs vs... böyle -paçalarımdan marjinallik akıyor- profili çizen bir adam için bunlar çok sakat şeyler. program kendini izlettiremiyor maalesef, yarısında uyuya kalıyorum. yıllardır aynı üslûp ile program yürütülemiyor demek ki.. her hafta aynı şakalaşmalar falan filan. ay ne bileyim, vallahi sıkıldım! izlemeyeceğim.