dün itibariyle iki aylık süreç sonunda bitirdiğim dizidir. friends ile karşılaştırılması saçma geliyor bana. saygı duyarım friends daha iyi olabilir de bu diziye de tekil baktığımızda kötü diyemeyiz herhalde. aşırı komik mi? hayır. çok mu kaliteli? hayır. ama bir şekilde beni içinde tutmayı başardı. karakterler sanki arkadaşım gibi oldu. ben keyif aldım. sevdiğim diziler listesine ekledim.
bugün karşılaştığım ve şok olduğum durum. 20 liraya ucuzundan bi menü yiyeyim, yanında da soğuk çay içeyim dedim. hesabı öderken aman tanrım didim. lan ben tatil beldesinde vermedim o kadar parayı basit bi soğuk çaya.
tavuk dünyasını tebrik ediyorum.
başlık "düğün", "maximum kredi kartı" gibi kelimeleri çağrıştırdı nedense. zor çözdüm.
verdiği emeğin karşılığını alacak olmak insana ekstra motivasyon sağlıyor çünkü. sebebi tamamen budur yani.
illa ki tüm yazarların sahip olduğu yıldır. "çöküşüm hiç olmadı" diyebilen ya yalan söylüyordur ya da farkında değildir. herkesin çöküşünün başladığı bir yıl vardır.
benimki de liseden sonrasıdır denebilir. yani 2010 sonrası. uzaktan baksanız yapılması gerekenleri yapmışım gibi görünüyor, hep yukarı gidiyor gibiyim ama aslında hep daha aşağı gittiğimi hissediyorum.
not: hiçbir şey zamanla düzelmez. zamanla düzelir diye beklersiniz ama düzelen her zaman yalnızca acıların rotası olur.
zeka eksikliği denebilir. arkadaşlar spor yapana, kendine bakana lafım yok. ama her yerim kas olsun, penguen gibi yürüyeyim diyen tipler zeka eksikliği çekiyordur benden söylemesi.
ha bir de "efendilik" kisvesi altından yapmadıkları edepsizlik yoktur. unutulmamalıdır ki her taraftar grubu en az bunlar kadar efendidir, bunlar kadar saygısızdır.
elastik taraftardır. normal zamanda dünyanın en iyi takımının taraftarı zanneder kendini. mağlubiyet sonrası sessizleşir. galibiyet sonrası dünyanın en iyi takımının taraftarı zannetmeye devam eder. hele kendilerinden büyük herhangi bir takımı yendiklerinde(dün fenerbahçe'yi yenmeleri mesela) bunların yanına yaklaşmamak lazımdır. öyle laflar ederler ki sanırsın sizin onlara karşı tek bir galibiyetiniz yok. her zaman tüm maçlarda ezmişler sizi.
zaten kadın elini uzatmazsa tokalaşılmaz. kadın elini uzatmışsa da kibarca ve kısaca sıkar çekersin. bunun uzatılacak veya tartışma konusu olacak bir yanı yok.
yoğun tiner kokusundan oluşan havadır. daha 3 gün önce 5 yedikleri maçtan sonra birkaç günlüğüne realiteye dönmüşlerdi oysa. şimdi yine eski tiner kafası başladı. "biz en büyüğüz len, quraeyzma 300 milyon len, bayern 10 kişi kaldığımız için elimizden kurtuldu len..."
küçük takım ezikliğinden kaynaklanmaktadır. son 3 senedeki ilk galibiyetleri fenerbahçe'ye karşı. sizce de bu kadar coşmaları normal değil mi? bence çok görmeyin.
Sonsuz yokuşlar, duraklarda durmayan egoist şoförleriyle ego otobüsleri, bu sene kendini pek göstermese de insanın içini donduran soğuğu, kızılay'ın insan kalabalığı...
Eskiden olsa Huawei yazardım ama parasızlıktan aldım kullanıyorum. Daha önce param var diye aldığım lg g2 den sonra bana ıphone gibi geldi bu Huawei p9.