bugün karşılaştığım ve şok olduğum durum. 20 liraya ucuzundan bi menü yiyeyim, yanında da soğuk çay içeyim dedim. hesabı öderken aman tanrım didim. lan ben tatil beldesinde vermedim o kadar parayı basit bi soğuk çaya.
tavuk dünyasını tebrik ediyorum.
yoğun tiner kokusundan oluşan havadır. daha 3 gün önce 5 yedikleri maçtan sonra birkaç günlüğüne realiteye dönmüşlerdi oysa. şimdi yine eski tiner kafası başladı. "biz en büyüğüz len, quraeyzma 300 milyon len, bayern 10 kişi kaldığımız için elimizden kurtuldu len..."
Eski gs Teknik direktörü hamzaoğlu'nun gs maçından birkaç gün önce katıldığı bir radyo programında dile getirdiği cümle. Nitekim maçın sonucu gs lehine çok rahat bir galibiyet olarak yansımıştır.
su götürmez gerçektir. insan, yüzünün muhtelif yerlerine muhtelif boyalar sürerek nasıl rahat bir gün geçirebilir aklım almıyor. kaldı ki uzaktan hoş bir görünüm verse de yakından bakıldığında o fondöten felan ne iğrenç şeyler öyle ya hu. inanın midem bulanıyor yakından baktığım zamanlarda. son olarak durum aynen bu oluyor işte: https://galeri.uludagsozluk.com/r/1632736/+
yılbaşından sonra yapılan zamlarla birçok yerde 2.5 litre coca cola 4.50- 5 tl arasında satılmakta artık. 2.50- 3 tl ye aldığımız günler çok da uzak değildi. ne ara 5 tl oldu aklım almıyor.
Muğla'nın Marmaris ilçesindeki 12 bin yıllık nimara mağarası'nın kimliği belirsiz kişi veya kişilerce yön levhalarının sökülerek, çeşitli yerlerine yazılar yazılarak tahrip edilmesi olayıdır. Turizm Bakanlığı ve milli parklar müdürlüğü denetimi altındaki bir turistik mekanın tahrip edilmesi nasıl bu kadar basit yaşanabiliyor?
Haber kaynağı: http://m.haberturk.com/12...urce=Bundle&bnrv=6384
içinde bulunduğumuz genel durumdan memnuniyetsiz olan yazar beyanıdır. birileriyle tartışmaya giren ve haksız çıkması muhtemel herkes ya popülizm yapıyor ya da demagoji... herkes diyorum. siyasetçisinden tacirine, memuruna, işçisine... herkes...
bazı örneklemeler yapacak olursak...
--spoiler--
anti müslüman: sizler müslümanız diye geçiniyorsunuz, islamiyet okumayı emrediyor ama okumuyorsunuz!
müslüman: islamiyet en yüce dindir. sen ağzına alma köpek. (popülizm)
--spoiler--
--spoiler--
müslüman: Allah'a inanıyorum. ben müslümanım.
anti müslüman: ha ha. siz çocuklara tecavüz ediyorsunuz önce bundan bahsedin. (demagoji)
--spoiler--
örnekleri dini bir konudan seçtim. bunları her türlü konuda her türlü çeşitlendirebilirsiniz.
Efendim çoğu mola yerinin hemen yanında benzin istasyonu vardır. Buraya gidip 1 liralık çikilata alacaksınız. Sonra tuvalet ihtiyacınızı karşılayıp çıkacaksınız. Böylelikle tuvalete vereceğiniz parayı lehinize bir şeye çevirmiş olacaksınız.
fikret orman önderliğinde yapılan atılımlarla sahiplenme, hırsızlık, kibir alanlarında başarıdan başarıya koşmaktadır bjk. öncelikle her taraftarın kullandığı "come to" sloganını sanki tarihte ilk kendileri bulmuş gibi sahiplenmeleri, şimdilerde "ne olursan ol, gel" sözünü sahiplenmeleri söylediklerimi doğrular nitelikte. bunlar toplumun her kesimine hitap ederken bjk bunları adeta kendine yontmakta, gasp etmeye çalışmaktadır.
son olarak "efendilik" hususuna da değinmeden geçemeyeceğim. "efendi" bir sıfattır. bir kişi "ben efendi adamım" derse kimse onun aslında öyle olmadığını bilir. zira "efendilik" kişinin kendine söylediğinde değil, toplumun kişiye söylediğinde anlam bulur. şöyle de bir durum var. "efendi" kelimesi "sahip" anlamına da gelmektedir. yani kişi kendine "ben sizin efendinizim" diyorsa "ben ne dersem o olur, akıllı olun!" demek istiyordur. şimdi bjk "efendi" olduğunu iddia ederken bunu sıfat olarak kullanıyorsa kibirlilik sergiliyor demektir. yok, "sahip" anlamında isim olarak kullanıyorsa açıkça tüm liglerdeki takımlara "tff benim dediğimi yapmak zorunda, ben size hükmediyorum" demek istiyordur. hülasa-i kelam bjk, giderek kendi camiasına sempatik, kendi dışındaki herkese ve kuruma da antipatik olmaya başlamıştır.
müşteri: ordan bi sigara versene
ben: (daha önceki müşterilere hangisi diye sormaktan yorulmuş bir şekilde konuşmadan yüzüne bakarım)
müşteri: (ısrarla) sigara sigara.
ben: hangisi bey amca? hani yüz çeşidi var ya?
müşteri: lark kısa.
ben: kırmızı mı? mavi mi?
müşteri: mavi mavi.
ah muhsin ünlü'nün "mıknatıssız pusula" adlı şiirinde geçen dize. kendime çok uygun görürüm bu cümleyi. okulu bitirdim, elimden gelen her şeyi yaptım, kendimi elimden geldiğince geliştirdim ve geliştirmeye devam ediyorum. ama şu hayatta karşılığını bir türlü alamadım. ama olsun. ben bir atım ve koşmuyorken de atım.
ankara'da yaşayanların çok iyi bildiği ışıklardır. mor, pembemsi renk çeşitleri kullanan dolmuşlar özellikle akşam saatlerindeki kalabalıkları düşününce insanlara egzotik bir yolculuk ortamı sunmaktadır.
oğuz atay'ın "tehlikeli oyunlar"ında geçen bir cümle. öyle etkileyici ki...
"ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek... bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum..."
dehşet verici bir çekimi var bu cümlenin. korkutuyor insanı ama heyecanlandırıyor da.
para üstü verilirken eski parayı istemeyip değiştirilmesini talep etmektir. verirken verirsiniz ve ekseriyetle kasiyerler bu paralara itiraz etmezler. ama alırken kabul etmezsiniz. sizce bu adil mi? al koy cüzdanına, yine verirsin sen de bi yere.
kullananlar bilir felakettir. basit bir örnek verecek olursam vikings dizisinin 5. sezonu yayınlanmaya başladı ama netflix'te 4. sezonun yarısı yok hali hazırda. benim gibi güncelliğe önem veriyorsanız bu siteye bulaşmayın.