özellikle küçük bir şehir ise karşılaşma olasılığı oldukça yüksektir ve karşılaşıldığında pişmanlık dolu bakışları size garip bir haz verir.
öyle üç beş günlük ilişkilerde yaşanabilecek bir haz olduğunu sanmıyorum. yılların birikmişliğinin hazzı. tarifi de zor ama sanki biraz edepsiz biraz da karaktersiz bir haz bu.
işte yine ordayız. aslında hep ordayız da çoğu zaman farkedemiyoruz.
neyse.
naber lan yine ben geldim. yıkık ben. sen de benden yıkıksın belli. hep burdasın. zaten sen gitsen ben de gelmeyecem. o yüzden sen de az yarrak değilsin hani.
neyse.
olum kalabalığım sanıyosun ama öyle olmadığını anlıyosun. derdin var, anlatıyorum sanıyosun anlıyorlar sanıyosun yanındalar sanıyosun ama öyle olmadığını görüyosun. bunlar hep acı şeyle ha. sonra kendini bulabileceğin en yarrak halde buluyosun. yani bunun bi tarifi bile yok. öyle bir yarrak. hatta yarrrrak.
neyse.
sende de bi bok yok ha. geldik ama mecburiyetten. çünkü yokluktaki bokluk gibi bi şeysin. yokluktansa bokluk yine iyidir.