Direk sahsima yapilan durumlardan dolayi bireysel durumuda ornek verdim. Ama bunun fazlada onemi yoktur belkide. Bu arada basit anksiyete ile baslayip kademe olarak bu duruma gelindi benim durum. En basitinden youtube'da ' guven kendine' kanalinda david healy,peter breggin, joanna moncrief gibi bir cok doktorun veya irvin krisch gibi bircok ismin aciklamalarina bakilabilinir. Fda mahkemeleri bircok sey var turkce altyazili olarak. Zaten bilim dali olmadigini her zaman ve her yerde kesin gecerli bilgi tasiyan , bilimi olusturan en onemli unsurlardan birine (bahsedildigi sekilde) ne kadar ters oldugunu psikiyatri entrysinde rosanhan gibi adamlarin... seklinde baslayan aciklamamda anlatmistim. Sadece kulaktan dolma degil, insanlar kendileride arastirmali
psikiyatristler bilimsel terimlerin arkasina saklanip +bonus olarakda bireysel ornek verip; 20 yildir bu meslegi yapiyorum gibi ornekler veriyor ve sizofreni kroniktir gibi seyler soyluyor/
bonus olarak ben de kendimden ornek vereyim; ben sizofreni teshisiyle (sozde) tedavi gordum ve tam tesekkullu akil hastanelerinde bu teshis ile yatislarimda oldu. ayrica atipik psikoz + eksen iki bozukluklar teshisleriyle "sureklidir" engelli raporumda mevcuttur. (ınanmayan varsa raporlarimi ve hastane yatislarimin belgelerinide ozelden ulasana bir sekilde ulastirabilirim) ve suan ise ne ilac kullaniyorum, ne de psikotik veya sizofrenik bir belirti gosteriyorum. ılac kullandigim donemin son zamanlarinda gittigim 30 cesit psikiyatrist bana; ilaclardan degil, hastaliginin yogunlugundan oylesin, kullanmasan daha kotu olursun ilaclar kismen hafifletiyor diyorlardi. (bu kolpaya yillarca kanmisimdir bu arada farketmek zaman aliyor hak veriyorum) ve kendimce bir karar alip yavas yavas mumkun oldukca beynimin hissetmeyecegi sekilde doz azaltip ilaclari biraktiktan sonra bunun tam aksini hem kendime hem cevreme ispatlamis birisiyim. ve tanidigim yuzlerce insanda da bu olmustur. e hani sizofreni kronikti? e hani benim ayrica atipik psikoz + eksen iki bozukluklardan "sureklidir" engelli raporum vardi? hani kroniktim. ne oldu?
bant kaydi gibi psikiyatristler ayni seyleri soyleyince problem olmuyor, ilk enrtylerde kopyala yapistir yaptigim icin alay
konusu oluyoruz. o ctrl+v ler zamaninda bile ne tesekkur mesajlari geldi. buyukler, yetiskinler eger her iki taraftan yapilan elestirileri dinleyip, mumkunsede arastirip, kendilerince bir karar alirlarsa zaten herkese saygi duymak duser. ama cocuklar icin aynisini soyleyemem dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu entrysinde aciklamistim biraz. ozelliklede ritalin,focalin vb ilac alan bir cocukta hormon seviyelerini gosteren kan testi yaparsaniz ve buyume hormon seviyesi normal cikarsa cocuk ilac almiyordur. net. yani bu uyarici dehb ilaclari alan herhangi bir cocukta beyinde normal bicimde gelismiyordur demektir. gelisme cagindaki bir cocugun beyni duzgun gelismiyor ise bu cocukta takinti,psikoz,paranoya,zeka geriligi , zihinsel veya fiziksel ne cikarsa sasirmak gerek. o yuzden cocugunuzun beynindeki duruma ariza diyen birilerini bulup , beyine cop yuklemeyin. ben bu cocuklarin herne kadar bazen cekilmez olsalarda ozel olduguna, ozel yetenekleri olduguna inaniyorum. bir sureligine dikkatini toplamasi icin zamanla ortada cocuktaki pariltiyi kaybettiren ve cocuk diye birsey birakmayan ilaclar cocuklara verilmemeli. yetiskinler illa kullancam diyorsa kullansin ama gerekli detayli testleride yaptirsin cunku tek hapla mokoko olanlari, artik otenazi isteyen insanlari taniyorum.
unutmadan; (ilacliyken -o sizofren senin girtlagini keser uzak dur. ılacsizken -doktor bey diyenler bile oldu, isin komik yani bunu son sinif tip ogrenciside soyledi, direk doktor olanda soyledi / yahu ne doktoru ben universite bile okumadim. (ılaca baslamadan onceki halimden eser yok tabi malesef..) ben doktorda degilim terapistte degilim, para mara da almiyorum. ılaclara gercekten ihtiyacim var mi bilmiyorum ama benim olayim şu ; mumkun oldukca insanlara ve hayvanlarada iyilik yapmaya calisabilmek. sonsuz arastirma istegimi kaybetmeden bildigim seyleri baska insanlarin hayati kararmamasi icin aktarabilmek veya paylasim yapabilmek. hic bisey yapamiyorsamda alirim bir mama sokakta kedi kopek beslerim napim. su kablari koyarim beni ayakta tutan sey bu oluyor cunku. yaptigim ve yapabilecegim yardimlar, iyilikler. (simdide kendini begenmis , ovuyor gibi seyler soylenebilir ama oyle degil burda gerekli gordum ve yazdim bunlari yoksa oyle pekde iyi biri degilim bi suru boklarimda var) bu arada ilaci aldikca zaman gectikte daha kotuye giden ben bunlarin disinda sadece ilac birakma+kendi mucadelem ile kurtuldum terapide almadim. neyse yani bu konuda menfaat, cikar amacim yok. bir yaziyla bile onlarca kisinin kurtulabildigini , devamindada bi dunya insandan hayatim bir nevi kurtuldu gibi mesajlar geldigini gordugum icin ugrasiyorum. yakin zamanda bir video olarak paylasim yapicam artik daha iyi olur oylesi.. neyse..
(bireysel ornegim gereksiz ise zaten metaanaliz ve coklu takiplerin tum arastirmalarin ortaya konulup, degerlendirilip sonuca ulasildigi seylerde bu sonuclardaki ucurum farkini gorebilirsiniz ilac kullanmis sizofrenilerin %5 , kullanmamislarin %48 iyiye gitmesi gibi. (15 yillik sonuc) ve finlandiya'daki 5 yillik sizofrenilere sadece terapi yapilmasi 3 te ikisinin hic ilac kullanmamasi ve %80'inin tum sizofrenik belirtilerin 5 yil sonunda ortadan kalkmasi. 3'te birininde sadece nadir durumlarda yatistirici olarak ilac kullanmasi gibi.. kendinizde arastirabilirsiniz.. ama ilac satabilmek icin bir efsane var, neymis sizofreni duzelmez.. ve malesef kullanilan ilaclar ozelliklede uzun vadede insani daha kotu bir hale sokuyor ilaclarin 8 hafta gibi komik rakamlarla onay alma sureleri vs)
norokimyasal veya biyokimyasal mevzusu bir teori degil sadece varsayimdir. (varsayim demeye bile bin sahit ister) ve butun arastirmalar tutarsizdir. kiminde bahsedilen kimyasal yuksek, kiminde dusuk, kiminde ortalardadir..
bu gibi seyleri anlatmaya calisiyoruz ama insanlar her kurulusun, bende dahil herkesin yalan asilama yalan uretme ve kabul gordurme potansiyelinin oldugunun farkina varmayip elestriye acik olmayip, direk (sozde) bilim dali deyip kabul ediyor. dolayisiyla gerekirse bana lobotomyde yapilir, insulin komasinada sokarlar modunda bir kitle cikiyor karsimiza.. veya ilaclara ihtiyacin var gibi seyler.. soruyorum hani ben kroniktim, hani surekliydim, hani ilaca ihtiyacim vardi ..
yukardaki entryde yazılanların güzel bir niyet ile yazıldığını hissettim ve artıladım. evet yaşanılan durum gerçekten çok iğrenç, kötü, hayat boyu kötü etkileyen bir durum.
ama evlenmeyi düşünebilir, korkuyu üzerinden atabilir, mutlu bir ilişkisi olabilir. buna inanmak ve o kişiye desteği elden bırakmamak lazım. evet belkide vereceğim örnek istisnadır ama ben hiç kimse bile destek olmamasına, umursamamasına rağmen, hatta travmanın oluşturduğu psikolojik sorunlardan ötürü kendisinden uzak kaçan insanlara ve kimsenin yardımı olmamasına rağmen, her nekadar psikolojik sorunları olsa da bu korkuyu,travmanın flashbacklerini üzerinden büyük oranda atmış (olayı başkalarına ilk anlattığı zamanlar ağlama nöbetleri geçirmiş, ama anlattıkça metanet kazanmış, artık korkusuyla yüzleşebilmiş ve eskiye göre daha rahat anlatabilen) ve yaşadığı acıyı, kötü durumu (mümkün oldukça güçlü olmaya çalışıp) başka çocukların bunu yaşamasına engel olabilmeye çevirebilmiş, kötü tecrübesini onlara yardım olarak aktaran çocuklar biliyorum. (o çocuğu her gün aynaya baktığımda görüyorum) bu durumdakilere yardımcı olun, destek olun. ve sabır gösterin çünkü bu gibi durumlar dünyanın en pis olayıdır. anlamaya çalışın, empati kurun, bazı konular için; tabikide yapamaz demek yerine onda o ışığı görün, başarabileceğine gönülden inanın ve travmanın etkisinden kısmende olsa kurtarmak için elinizden geleni yapın..
bu arada evet ülkede malesef aşırı derecede fazla oluyor ve istismarı yapan kişilerin %75 ailenin en güvendiği insanlardan, evli çocuklu adam yapmaz öyle şey dediği kişilerden, aile bireylerinden, ensestlerden çıkıyor. ve malesef çoğu istismara uğramış kişi bunu yıllarca, belkide bazıları ömür boyu saklamak zorunda kalıyor. çocuklara iyi dokunuş, kötü dokunuş, mahremiyet eğitimi gibi şeyleri öğretmek ve mümkünse çocukları kimseye, en güvendiğine, asla yapmaz dediğine bile emanet etmemek lazım..
bir okul saldırganının reçeteyle satılan ilaçlarla tedavi edilmiş olması olasılığı nedir?
-bu şekilde insan öldüren faillerin %90 kadarı, bir antidepresan veya duygudurum sabitleştirici veya bunlara benzer ilaçlar almıştır. size şimdi anlattığımı eleştirenler; kişilerin şiddet göstermesine sebebin tedavi edilmeyen hastalık olduğunu söyleyeceklerdir. bu doğru olsaydı, okul saldırılarına karışmış kişilerin en azından yarısının ruhsal açıdan hasta, ancak tedavi görmemiş olması gerekir. ancak durum böyle değildir. faillerin neredeyse hepsi ilaç tedavisi görmekteyken böyle yapmışlardır.
psikiyatrist dr David Healy.
(youtube'da güven kendine kanalında david healy, peter breggin, joanna moncrief gibi isimlerin videoları ve antidepresanların anlatılmayan hikayeleri gibi uzun videolarda mevcuttur)
Yazarının ifadesiyle bu kitap, "bir efsanenin yaratılışını ve gerçekliğin doğru bir tasviriymiş gibi nasıl kabul gördüğünü" anlatıyor. Söz konusu efsane, psikiyatrik ilaçların ruhsal bozukluk ve rahatsızlıkların temelinde yatan biyolojik aksaklıkları düzelttiği fikridir. Psikofarmokoloji alanının en saygın isimlerinden Joanne Moncrieff, yaptığı kapsamlı araştırmalara dayanarak bu efsanenin temelsiz olduğunu gösteriyor ve özellikle de uzun süreli psikiyatrik ilaç tedavisinin zararlı etkileri konusunda bizleri uyarıyor.
Peki bu efsaneden çıkar sağlayanlar kim? Çok sayıda araştırma ve deneyin yanı sıra psikiyatri mesleğinin tarihine de değinen yazar, bu efsanenin sadece ilaç firmalarına değil, bilimsel ve tıbbi bir görünüm kazandırdığı psikiyatri mesleğine, toplumsal kontrol mekanizmasına ve devlet ekonomisine de yaradığını savunuyor. Psikiyatrik ilaç kullanımının hızla yaygınlaştığına dikkat çeken Moncrieff, bizi her türlü ruhsal sorunu ilaçlarla çözmeye teşvik eden mevcut anlayışa alternatif olarak sunduğu yaklaşımı şöyle tarif ediyor:
"Bu yaklaşım psikiyatrik ilaçların mütevazı ve geçici faydalarını nesnel olarak değerlendirir ve zararlı etkilerini açıkça ortaya koyar. Sözde bilimsel yanıltmacalara başvurmadan, ilaçların iyi gelip gelmediği kararını insanların kendilerine bırakır. Tıbbi terimlerle maskelenen gerçeği, psikiyatrik ilaçların mucizevi şifalar değil normal beyin faaliyetlerini bozan psikoaktif maddeler olduğu gerçeğini gözler önüne serer. Ve nihayet, zorla verilen ilaçların bir tür kimyasal tahakküm olduğunu göstererek, psikiyatrik rahatsızlıklara daha dürüst ve insancıl bir müdahaleyi teşvik eder."
DEHB çocuklara verilen ritalin,concerta,focalin,adderall gibi ilaçların çok zarar verici, çok çeşitli tahrip edici etkileri vardır.
bu ilaçların ne kadar kötü olduğunu göstermek, ne kadar iyi olduğunu göstermekten çok daha kolaydır.
herşeyden önce bu ilaçlar büyümeyi bastırır. bunuda bazı doktorların dediği gibi sadece iştahı bozarak yapmazlar.
bu ilaçlar normal büyüme hormon devirlerini bastırarak bunu yapar.
'''''ÖYLEKi; HORMON SEViYELERiNi GÖSTEREN BiR KAN TESTi YAPARSANIZ, VE BÜYÜME HORMON SEViYESi NORMAL ÇIKARSA ''BU ÇOCUK iLAÇ ALMIYORDUR.'''''
buda demektirki bu dehb ilaçları alan herhangi bir çocukta beyin olmak üzere tüm organlar normal biçimde gelişmiyordur.
aşşağıdaki linkteki 2 adet videoda psikiyatrist dr.peter breggin bunları detaylı bir şekilde anlatıyor. mutlaka izlenmelidir. çünkü çocukların hayatı söz konusudur.
dehblere verilen uyarıcı ilaçlar DEA'nın 2.listesinde (tıbbın en bağımlı yapıcı ilaçları) yer alır. DEA'ya göre morfin ve kokain ile aynı katagoridedir.
eğer bir ilaç sizi bağımlı yapıyorsa, beyninizi ağır şekilde etkiliyor, aynı zamanda beyninizi değiştiriyordur.
metaanaliz sonuçlarına göre ilaç kullanmış ve kullanmamış dehb çocuklar 20 yıllık takip araştırmasındaki sonuç; 20 yıl sonra bu dehbler bulunuyor, ilaç kullananlar , kullanmayanlara kıyasla 2 misli oranda madde bağımlısı
(ritalin gibi ilaçların etki olarak kokaine ne kadar benzediğini anlatmama gerek yok sanırım. (kokainman birilerini bulup şunu denetebilirsiniz) ritalini toz haline getirip burundan çekerseniz coco etkisi yaşarsınız, concerta'nın etki süresi 8 saat civarı zamana yayarak olur, ilacı kazırsanız 2 renk ortayan çıkar, zaman kısmı çöpe atılır gerisi burundan toz haline çekilir. uçuşa geçersiniz ve bu uçuş kokain gibidir)
uzun lafın kısası ilaç şirketleriyle var olmuş ve tamamen bu sektörün elinde olan sahte bilim psikiyatri sonuçlarından sadece biridir. (bahsedilen beyin aktivitesi görüntüleme sistemi emekleme aşamasında bile değildir) norokimyasal veya biyokimyasal dengesizlik ise tamamenilaç şirketlerinin müthiş pazarlama yöntemidir, çünkü metaanalizler bunun aksini ispatlar.
youtube'da güven kendine kanalındaki videolara bakabilirsiniz.
ayrıca Bu ilaclari alan bircok cocuk depresif olur. Bir cok cocuk.. ayrica bu ilaclarla uykusuzluk ve anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk yasarlar.
Ortalama cocuk doktorunuz veya dahiliyeciniz veya psikiyatristiniz tum bu yan etkileri ya bilmiyor ya da bunlarla ilgilenmiyor olabilir. Apati, uykusuzluk, anksiyete , depresyon hatta intihar yatkinligi gibi durumlarin Ilacin etkileri oldugunu farketmek yerine,
Siradan doktor bu durumlari cocugun problemleriyle iliskilendirir.
Ornegin cocugunuzun daha iyi notlar almasini
isteyip ona Ritalin , Adderall vermeye baslarsaniz ardindan cocuk uykusuzluk yasayabilir ve doktor cocuga clonodine gibi bir ilac verebilir. Bu ilac asla cocuklara verilmemelidir. Asla ritalin ve adderall'e birlikte de verilmemelidir.
Cunku kalp krizine sebeb olabilir ama doktor yinede ilaci verir. Artik cocuk iki tane psikiyatrik ilac aliyordur.
Uyku ilaci + apati ve umursamazliga sebep olan uyarici aliyodur.
Simdi cocuk depresifte gorulur ve ona bir de Antidepresan verilir.
Artik cocuga onu delirten 3-4 tane psikiyatrik ilac veriliyordur.
Birde cocuga anti psikotik ilac verilir, cunku psikiyatrik ilaclar cocuklari delirtir.
Uyarici ilaclar psikoza neden olur. 2-3'unu birden verirseniz cocuk oldukca ciddi problemler yasar.
(Dr. peter breggin)
(Psikiyatri denen seyin aslinda yarim asirdan fazla zamandan beri tamamen ilac sirketlerinin elinde olmasi ve o sektorun ezberlettigi egitimleri gorup psik.doktor yetismesinden oturu sasirilmayacak bir durum. Ama peter breggin gibi vicdan sahibi , ilaclara tamamen karsi cikan psikiyatristler bizleri (kotulukleriyle degil, iyilikleriyle ve cesaretleriyle) sasirtiyorlar.)
DEHB çocuklara verilen ritalin,concerta,focalin,adderall gibi ilaçların çok zarar verici, çok çeşitli tahrip edici etkileri vardır.
bu ilaçların ne kadar kötü olduğunu göstermek, ne kadar iyi olduğunu göstermekten çok daha kolaydır.
herşeyden önce bu ilaçlar büyümeyi bastırır. bunuda bazı doktorların dediği gibi sadece iştahı bozarak yapmazlar.
bu ilaçlar normal büyüme hormon devirlerini bastırarak bunu yapar.
'''''ÖYLEKi; HORMON SEViYELERiNi GÖSTEREN BiR KAN TESTi YAPARSANIZ, VE BÜYÜME HORMON SEViYESi NORMAL ÇIKARSA ''BU ÇOCUK iLAÇ ALMIYORDUR.'''''
buda demektirki bu dehb ilaçları alan herhangi bir çocukta beyin olmak üzere tüm organlar normal biçimde gelişmiyordur.
aşşağıdaki linkteki 2 adet videoda psikiyatrist dr.peter breggin bunları detaylı bir şekilde anlatıyor. mutlaka izlenmelidir. çünkü çocukların hayatı söz konusudur.
dehblere verilen uyarıcı ilaçlar DEA'nın 2.listesinde (tıbbın en bağımlı yapıcı ilaçları) yer alır. DEA'ya göre morfin ve kokain ile aynı katagoridedir.
eğer bir ilaç sizi bağımlı yapıyorsa, beyninizi ağır şekilde etkiliyor, aynı zamanda beyninizi değiştiriyordur.
metaanaliz sonuçlarına göre ilaç kullanmış ve kullanmamış dehb çocuklar 20 yıllık takip araştırmasındaki sonuç; 20 yıl sonra bu dehbler bulunuyor, ilaç kullananlar , kullanmayanlara kıyasla 2 misli oranda madde bağımlısı
(ritalin gibi ilaçların etki olarak kokaine ne kadar benzediğini anlatmama gerek yok sanırım. (kokainman birilerini bulup şunu denetebilirsiniz) ritalini toz haline getirip burundan çekerseniz coco etkisi yaşarsınız, concerta'nın etki süresi 8 saat civarı zamana yayarak olur, ilacı kazırsanız 2 renk ortayan çıkar, zaman kısmı çöpe atılır gerisi burundan toz haline çekilir. uçuşa geçersiniz ve bu uçuş kokain gibidir)
uzun lafın kısası ilaç şirketleriyle var olmuş ve tamamen bu sektörün elinde olan sahte bilim psikiyatri sonuçlarından sadece biridir. (bahsedilen beyin aktivitesi görüntüleme sistemi emekleme aşamasında bile değildir) norokimyasal veya biyokimyasal dengesizlik ise tamamenilaç şirketlerinin müthiş pazarlama yöntemidir, çünkü metaanalizler bunun aksini ispatlar.
youtube'da güven kendine kanalındaki videolara bakabilirsiniz.
ayrıca Bu ilaclari alan bircok cocuk depresif olur. Bir cok cocuk.. ayrica bu ilaclarla uykusuzluk ve anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk yasarlar.
Ortalama cocuk doktorunuz veya dahiliyeciniz veya psikiyatristiniz tum bu yan etkileri ya bilmiyor ya da bunlarla ilgilenmiyor olabilir. Apati, uykusuzluk, anksiyete , depresyon hatta intihar yatkinligi gibi durumlarin Ilacin etkileri oldugunu farketmek yerine,
Siradan doktor bu durumlari cocugun problemleriyle iliskilendirir.
Ornegin cocugunuzun daha iyi notlar almasini
isteyip ona Ritalin , Adderall vermeye baslarsaniz ardindan cocuk uykusuzluk yasayabilir ve doktor cocuga clonodine gibi bir ilac verebilir. Bu ilac asla cocuklara verilmemelidir. Asla ritalin ve adderall'e birlikte de verilmemelidir.
Cunku kalp krizine sebeb olabilir ama doktor yinede ilaci verir. Artik cocuk iki tane psikiyatrik ilac aliyordur.
Uyku ilaci + apati ve umursamazliga sebep olan uyarici aliyodur.
Simdi cocuk depresifte gorulur ve ona bir de Antidepresan verilir.
Artik cocuga onu delirten 3-4 tane psikiyatrik ilac veriliyordur.
Birde cocuga anti psikotik ilac verilir, cunku psikiyatrik ilaclar cocuklari delirtir.
Uyarici ilaclar psikoza neden olur. 2-3'unu birden verirseniz cocuk oldukca ciddi problemler yasar.
(Dr. peter breggin)
(Psikiyatri denen seyin aslinda yarim asirdan fazla zamandan beri tamamen ilac sirketlerinin elinde olmasi ve o sektorun ezberlettigi egitimleri gorup psik.doktor yetismesinden oturu sasirilmayacak bir durum. Ama peter breggin gibi vicdan sahibi , ilaclara tamamen karsi cikan psikiyatristler bizleri (kotulukleriyle degil, iyilikleriyle ve cesaretleriyle) sasirtiyorlar.)
DEHB çocuklara verilen ritalin,concerta,focalin,adderall gibi ilaçların çok zarar verici, çok çeşitli tahrip edici etkileri vardır.
bu ilaçların ne kadar kötü olduğunu göstermek, ne kadar iyi olduğunu göstermekten çok daha kolaydır.
herşeyden önce bu ilaçlar büyümeyi bastırır. bunuda bazı doktorların dediği gibi sadece iştahı bozarak yapmazlar.
bu ilaçlar normal büyüme hormon devirlerini bastırarak bunu yapar.
'''''ÖYLEKi; HORMON SEViYELERiNi GÖSTEREN BiR KAN TESTi YAPARSANIZ, VE BÜYÜME HORMON SEViYESi NORMAL ÇIKARSA ''BU ÇOCUK iLAÇ ALMIYORDUR.'''''
buda demektirki bu dehb ilaçları alan herhangi bir çocukta beyin olmak üzere tüm organlar normal biçimde gelişmiyordur.
aşşağıdaki linkteki 2 adet videoda psikiyatrist dr.peter breggin bunları detaylı bir şekilde anlatıyor. mutlaka izlenmelidir. çünkü çocukların hayatı söz konusudur.
dehblere verilen uyarıcı ilaçlar DEA'nın 2.listesinde (tıbbın en bağımlı yapıcı ilaçları) yer alır. DEA'ya göre morfin ve kokain ile aynı katagoridedir.
eğer bir ilaç sizi bağımlı yapıyorsa, beyninizi ağır şekilde etkiliyor, aynı zamanda beyninizi değiştiriyordur.
metaanaliz sonuçlarına göre ilaç kullanmış ve kullanmamış dehb çocuklar 20 yıllık takip araştırmasındaki sonuç; 20 yıl sonra bu dehbler bulunuyor, ilaç kullananlar , kullanmayanlara kıyasla 2 misli oranda madde bağımlısı
(ritalin gibi ilaçların etki olarak kokaine ne kadar benzediğini anlatmama gerek yok sanırım. (kokainman birilerini bulup şunu denetebilirsiniz) ritalini toz haline getirip burundan çekerseniz coco etkisi yaşarsınız, concerta'nın etki süresi 8 saat civarı zamana yayarak olur, ilacı kazırsanız 2 renk ortayan çıkar, zaman kısmı çöpe atılır gerisi burundan toz haline çekilir. uçuşa geçersiniz ve bu uçuş kokain gibidir)
uzun lafın kısası ilaç şirketleriyle var olmuş ve tamamen bu sektörün elinde olan sahte bilim psikiyatri sonuçlarından sadece biridir. (bahsedilen beyin aktivitesi görüntüleme sistemi emekleme aşamasında bile değildir) norokimyasal veya biyokimyasal dengesizlik ise tamamenilaç şirketlerinin müthiş pazarlama yöntemidir, çünkü metaanalizler bunun aksini ispatlar.
youtube'da güven kendine kanalındaki videolara bakabilirsiniz.
ayrıca Bu ilaclari alan bircok cocuk depresif olur. Bir cok cocuk.. ayrica bu ilaclarla uykusuzluk ve anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk yasarlar.
Ortalama cocuk doktorunuz veya dahiliyeciniz veya psikiyatristiniz tum bu yan etkileri ya bilmiyor ya da bunlarla ilgilenmiyor olabilir. Apati, uykusuzluk, anksiyete , depresyon hatta intihar yatkinligi gibi durumlarin Ilacin etkileri oldugunu farketmek yerine,
Siradan doktor bu durumlari cocugun problemleriyle iliskilendirir.
Ornegin cocugunuzun daha iyi notlar almasini
isteyip ona Ritalin , Adderall vermeye baslarsaniz ardindan cocuk uykusuzluk yasayabilir ve doktor cocuga clonodine gibi bir ilac verebilir. Bu ilac asla cocuklara verilmemelidir. Asla ritalin ve adderall'e birlikte de verilmemelidir.
Cunku kalp krizine sebeb olabilir ama doktor yinede ilaci verir. Artik cocuk iki tane psikiyatrik ilac aliyordur.
Uyku ilaci + apati ve umursamazliga sebep olan uyarici aliyodur.
Simdi cocuk depresifte gorulur ve ona bir de Antidepresan verilir.
Artik cocuga onu delirten 3-4 tane psikiyatrik ilac veriliyordur.
Birde cocuga anti psikotik ilac verilir, cunku psikiyatrik ilaclar cocuklari delirtir.
Uyarici ilaclar psikoza neden olur. 2-3'unu birden verirseniz cocuk oldukca ciddi problemler yasar.
(Dr. peter breggin)
(Psikiyatri denen seyin aslinda yarim asirdan fazla zamandan beri tamamen ilac sirketlerinin elinde olmasi ve o sektorun ezberlettigi egitimleri gorup psik.doktor yetismesinden oturu sasirilmayacak bir durum. Ama peter breggin gibi vicdan sahibi , ilaclara tamamen karsi cikan psikiyatristler bizleri (kotulukleriyle degil, iyilikleriyle ve cesaretleriyle) sasirtiyorlar.)
Cok sevdigim guzel bir film ama bazi yerleri gercekci degil,sacmadir. Bunlardan biri; 2 round suren apollo vs drago macinin ilk round'un sonlarina dogru hakemin maci bitirmesi ve teknik nakavt olarak maci dragoya vermesi gerekirdi. Cunku boksta O darbelerin veya rakibin kotu durumunun bundan yari oranda olaninda bile mac bitirilir genelde. Boksta kafaya yumruk yemenin moda oldugu Marciano doneminde bile boyle ciddi durumlarda teknik nakavt oluyordu.
Bana cinsel yolla degil, dayak yoluyla bulasiyordu az kalsin..
Ankara gazi uni.de psikiyatri kliniginde yatiyordum. O zamanlar 23 yasindaydim, yeni bir hasta geldi. Akli dengesi yerindeymis diyorlardi, anksiyete gibi sorunlardan dolayi yatmak istemis. Geldi tanistik o da 23 yasindaymis. Muhabbet ettik arkadas olduk cok zeki konusuyor, inanilmaz duzgun bir turkcesi vardi haber spikeriyim dese sasirmazdim o derece. Arada canim dedi bana az cok escinsel oldugundan suphelendim. Muhabbet ilerleyince bana hiv pozitif oldugundan bahsetti. Kan yolula veya cinsel yolla bulastigini soyledi. Muhabbet koyulastikca bana escinsel oldugunuda soyledi. Pasif escinselmis ve bu virusude erkekten kapmis. Escinsellere karsi asla On yargili olmadigimi belirttim arkadasca konusmaya devam ettik muhabbet ilerledikce konu cinsellige geldi ve bu gencin fikrini aynen buraya aktariyorum;
Bu gence gore 12 yasindaki bir kizla 25 yasindaki adamin iliskisinde sorun yokmus veya 80 yasindakiyle 14 yasindaki iliskiye girse ve iki tarafta bundan memnunsa bunda ne yanlislik var canim? Diyor.
Herifin kafa buydu. Sinirlendim -o yastaki cocugun rizasi olsa ne olucak dedim,Konusmayalim dedim kalktim sigara odasindan ciktim.
O da arkamdan yurudu odasina gidiyodu dayanamadim.yanimdan gecerken Döndüm yuzu bana donsun istedim - bak bakiyim dedim.
Basladim yumruklamaya (bu arada onceki entrimde bahsetmistim elimdeki sakatlik tazeydi o zamanlar yumrugumu sikamiyordum henuz yarim yamalak sikiyordum ve elimde yumusak stres topu vardi) stres topunu avucumun icine alip oyle sagli sollu yumruklamaya basladim. Sol yumruklarim daha etkili oldu yani.. 5-6 yumruktan sonra ayirdilar..
Hemsire bi bagirdi: napiyosun! Bilmiyo musun o hiv pozitif!!!
Eyvah dedim boku yedik! Adamin gozleri sismeye baslamis,agzi magzi kan icinde, ellerime baktim ellerimde kanli biraz. Disi filan girdiyse (onceki kavgamdan biliyorum dis delikleri olmustu onceden elimde ufak kanamalar) eger disleri elime girdiyse mokoko.
Hemen elimi yikadik tendirdiyot ilede iyice yikadik baktik dis izi, elimde yara kanama filan yok. Hemsireler filan dedi su veya bu belirtiler sende olursa kapmissindir dedi. Zaman gecti belirti melirti olmadi. Bulasmadi yani bisey. Ama bu subyanci arkadas klinikte gunlerce gozleri mor gezdi.
Aslinda bu fikrini belirttigi icin dovmem iyi olmadi. Yani su yuzden iyi olmadi; bu boyle konusunca insanlar bunun ne mal oldugunu anlar ve uzak dururlar. Ama ben dovunce adam bu konusmayi baskalarina yapma konusunda cekinebilir yine dayak mi yerim diye dusunebilir. Dolayisiyla bunun ne mal oldugunu anlamayan kisiler belki buna cocugunu bile emanet edebilir..
Hastanin durumu kotuye gittikce veya ben artik cok iyiyim demeyene kadar ilac degistiren veya +ilaclar ekleyen. Aldigi egitimden oturu hastayi deney faresi gibi goren. ilac kullaniminda Artan veya agirlasan psikolojik sorunlari ilaca degil hastaligin yogunluguna baglayan. Anca tardif diskinezi gibi bir durum yasanirsa olayi ilaca baglayabilen ve noroleptigi kesilebilen. Psikiyatrist Peter breggin'in deyimiyle norokimyasal mevzusu ile muthis pazarlama yontemi kullanan ilac sektorune 70 'lerde tamamen satilmis bu meslegi icra eden sahislar..
- Nasilsin abi?
+iyiyim iyiyim. Toparliyom
- Hadi bakalim abi..
(3-5 ay sonra)
- Nasilsin abi?
+ iyisin, ben nasilim?
- Ne diyon abi? Nasilsin diyorum?
+ sen iyiyim, ben nasilsin ?
- Konus abi konus. Ilaclar yaramiss..
( bir ay sonra abi doktora gider )
(Psikiyatrist) - nasilsiniz?
+ helaa welaa vel velaa!
(Psikiyatrist) - sizi yatiralim
+ bahce bahce bahce !!
(Psikiyatrist) - evet evet her gun yarim saat bahceye cikacaksiniz..
+ sec ağa ver cantame, sıç abe bi endami !
-Oo olum nerelerdeydin? gecenlerde kuzenin soyledi, Bir araba almissin bmv ,hayirli olsun.
+sagol abi, arabayi amerika'ya gittigimde aldim fiyati uygundu. 2 aydir amerika'daydim. Ucaktan ineli 1 saat oldu, Daha bugun geldim istanbul'a.. Gelmiskende ilk sana ugrayayim dedim. Durumun nasil gorusmeyeli?
-iyiyim, onceden kaygi bozuklugundan disari bile cikamiyodum. Psikiyatristin verdigi Ilaclar bana iyi geliyo, artik daha rahat geziyorum. Neyse kaca aldin arabayi?
+Hmm. Dogrudur abi. 100.000 $ ama gecen ay kaza yaptim 5.000 $ masraf cikti. Jiple carpistik ön kaporta filan pert oldu.
- La yoksa şu gecen ayki tarlabaşindaki kazayi sen mi yaptin? bmv vardi kazayi uzaktan gordum fena carpismis. Soforude uzaktan sana benzettim sanki.
+ Ilaclar yaramis.. Mumkunse sen bir daha disari cikma abi.
2015 yilinda buyuk cahillik edip sinir aninda gerceklestirdigim eylem. Suan ise elimdeki kalici sakatlik,engellilik nedeniyle yumruk atma disindaki cogu seyi yapamiyorum. Yogun his kaybi (kediyi sevsem o elle sevdigimden bisey anlamiyorum) islevde kayip ince kucuk becerilerde veya agir islerde kullanamiyorum anca telefon tutarim zorlanarakta yazi yazarim. O elle dugmelerimi baglayamam gorunurde ameliyat izinin disinda sorun yok ama kullanmada sakatlik bayagi var.Bilekte parmaklarda, ozelliklede parmak uclarinda asiri guc kaybi var. 3 seneden fazla oldu hala durum anca bu oranda duzeldi. Iyilesmesi cok zaman alan bir durum tendon kesileri (bende ne var ne yok kesilmis, atardamar kesilmesi nedeniyle 2dklik mesafede olan hastaneye yetistigim icin kurtuldum, yoksa kan kaybindan ölmustum). Bilekte derin kesiler cok tehlikeli aman denemeyin, omur boyu cekersiniz ameliyat, alci vs sonrasinda fizik tedavi sarttir ve ilk 2 sene sirf onun egzersizleriyle ugrasmakla gecer zaten.
Oncelikle sizin gibi deli veya ruhsal sorunlarim olup olmadigini bilmeden direk yok oldugunu varsayip, sanane demen veya kendi cilelerimi birak, bunlardan ziyade tanidigim bir dunya insanin acilarina tanik olmus olabilecigimi bile hesaba katmadan , hatta bunlara hic bile gerek olmadan " vicdan " denen kavramdan haberdar olmamiscasina belirtilen fikirlere veya elestirilere sanane deme mantigi , kisacasi bu dusuncenin yogun olmasi nedeniyle elestiriye, elestirmeye ve elestirilmeye kapali , sorgulamayan arastirmayan duz mantik bakan bir toplum haline geldigimiz icin bahsedilen (Pskytr) konuda bazi avrupa ulkelerinin yaptiklarini yapamiyoruz en buyuk engel bu sanirim. Cocuga yonelik cinsel istismar konusunda cezalar (kanitli olsa bile zaman asimi durumlari) veya hayvanlara iskenceye kanunen sacma cezalar uygulandiginda (zira kanun oyle) bu konuda fikir belirten, elestiren boyle adalet mi olur diyenlerede "Sanane? Senin cocugun mu e? cevabini mi veriyorsun bilmiyorum ama bugun sabahlamayi dusunuyorum, umarim mesaj alinmistir.. alinan mesaja karsilik verilecekse ozelden olmasi tercihimdir.. (yanlis anlasilmasin demek istedigim dalgaya almak yerine karsilikli fikir alisverisi yapilabilinir, eger ilk verilen tepkin gibi bir durum olacaksa onada eyvallah demek duser)
Ikna olan arkadas bosuna ugrasmasin cunku ( yaninda psikiyatrist peter breggin gibi ilac firmalarina acilan 150 den fazla davada tıp zmani olarak gorev almis ve bir cok davada hastanin hakli oldugu ispatlamis biri yoksa) e/40963732/ doktorun bu enrydeki gibi bir cevapla bile isin icinden siyrilabilir.binlerce insani zombiye ceviren lobotomy'dede ayni durumlar yasandi, hastanin duygulari beynin on lobundaydi bizde riskleri goze alip kestik ne de olsa nobel tıp odulu aldi cnm lobotomy tedavimiz diyenler olmustur (yillar sonrada psikyatri hastalarina uygulanmasi yasaklanmistir) rahat rahat uyusturucu trafigini saglayan basit mafyalar bile bazi seyleri yasal olmayan yollarla yapabiliyorsa , birde rockeffel gibi bankaci ilac sirketi sahiplerini dusun, bunlar bu bilim dali adı altinda yasal olarak yaptigi,onay aldigi v icin bosu bosuna mahkemeyle ugrasma sen. Bir bardak soguk su ic veya her kurulusun, (bende dahil) herkesin yalan uretme potansiteli oldugununun bilincine varip , her açidan her taraftan yapilan elestirileri degerlendirip kendince bir karar al. sonra zaten bizleresaygi duymak duser. Ama illa o, o egitimini diplomali olarak aldi veya bu kurulus veya tedavi kabul gormus bunu sadece onlar bilir, gerekirse vucuduma zorla igne sokar, elektrik verir, lobotomyde uygular dersen hic soylemedim say bu tavsiyeyi..
Rosenhan gibi adamlarin kucuk bir ekip kurarak 70lerden bu yana diledigi tani ile sadece konusarak veya yatis yaparak uzun vade olarak kekleyebildigi kadar kekledigi bir (bilimi olusturan en onemli unsura ters olan, yani her zaman ve her yerde gecerlilik tasiyan bilgi ile tamamen celiskili olan ,sozde) bilim dali. Illaki sozun gelisi denen bir sey var,(herrzaman her yerde kesinlik gecerlilik mevzusu icin) her bransta tek tuk keklenme durumu olabilir bazi durumlarda. cogunluk olarak karacigerim iflas bilmem nerem soyle veya boyle diyerek kekleyemezsin(keklersende kisa surede sonuclardan ortaya cikar. Yanlis teshis ile bir suru insana yanlis tedavi uygulansa o doktorun agzina sicarlar, Ama sunun sebebi su, su davranisin nedeni bu, bipolarin surasi, depresyonun burasi, psikozun burasi bu hormon, su davranisin nedeni bu , bununkide su diyen psikiyatri yi tum bu tanilar ile sahte hasta rolunde dersine iyi calisan kisiler kandirabildigi kadar kandirir psikiyatristte napiyim bana oyle anlatti bende adama 2 yil boyunca ilaclar verdim derse sasirmam (tehis ve tedavi surecinin bu sekilde konulmasina karsin fiziksel nedenler henuz belliymis gibi medikal ilac tedavisi veya ekt uygulanir, e hani bipolarin, maik depresif psikoz cartun curtun sizofreninin biyokimyasal,genetik,fiziksel neden veya her ne haltsa nedeni bu su diyordunuz nasil oluyorda ne zaman pat deneyine benzer bi deney yapilsa ayni sonuc cikiyor. Keklenen yuzlerce hastane binlerce psikiyatrist.. hadi onada sasirmayalim diyelim neyse..) ama dahiliyeye,cildiyeye, kardiyolojiye diledigi istedigi hemen hemen hertani istedigi her rahatsizlikla bunu yaptiklarini ve o doktorlarin bu cevabi verdigini dusunun? Onu doktordan saymazlar.
antidepresanlarla ilgili olarak onay alabilinmesi için plasebo gibi durumlar gösterilebilmiş olmadığı, ama nasıl onay aldığı?
onay almış çünkü anidepresan üreten ve pazarlayan ilaç şirketleri o bilgileri saklayarak, sadece olumlu bilgileri ileterek diğer bilgileri gizli tutarak yaptılar.
bunu ortaya çıkaran bazı cesur insanlar kim?
biri david healy (diğerinin ismini hatırlayamıyorum biri daha vardı)
''bilgi edinme yasasına dayanarak'' ortaya çıkardılar bunu. (bilimsel verileride ortaya çıkararak) ilaçlara onay veren kuruluş önüne gelene onay veriyor, ilaç firmaları olumsuz bilgileri saklıyor. olumlu bilgileri sunuyor. bunun denetimi var mı? denetimini anca bu yolla, dolaylı yolla david healy gibileri ortaya çıkarıyor.''
bütün araştırmaların ortaya konulduğu değerlendirildiği metaanaliz yöntemi olarak moncrieff'in ortaya koyduğu açıklamalardan bazılarıda şunlar;
psikoz ya da sizofreninin temelinde biyokimyasal patalojik bir mekanızma var mıdır ?
cevap: yıllardır yapılan araştırmalar şizofreni veya psikozun herhang bir dopamin bozukluğuna bağlı olduğunu gösterememiştir
moncrieff sayfa123
antipsikotik ilaçlardan sonra şizofreni süresi kısalmış veya vaka sayısı azalmış mıdır ?
cevap: izleme çalışmaları bu ilaçlarla birlikte şizofreninin seyrinin iyiye gittiğini gösterememiştir. tam tersine hasar verici etkiler ve bırakma sendromu nedeniyle dahada kötüleştiğini göstermektedir.
sayfa 127
antidepresanlar ile birlikte depresyonun yaygınlığında bir azalma söz konusu mudur?
cevap: antidepresanların depresyona etkili olduğunu gösteren pek az delil vardır; var olan deliller bilakis olumsuz bir etkiye işaret etmektedir. (bu ilaçların uyuşturucu maddeler gibi beyni bozarak geçici bir süre iyi hissettirip genel olarak sonra dahada kötü semptomlar oluşması gibi) bu ilaçların yeniden hastalanma riskini arttırıyor olması mümkündür.
sayfa 195
metaanaliz çoklu araştırmaların, bütün araştırmaların değerlendirilip sonuca ulaşılması yöntemi ile metaanaliz sonuçları; gerçeklere dayanan,bilimde yayınlanmış, bilime uygun diger araştırmalar;
uyarıcı verilen / verilmeyen dikkat,hiparektivite vs çocuklardaki en büyük takip araştırmaları..
20 yıl takip araştırması. harvard öğretim üyelerinin öncü olarak yaptığı çalışma
20 yıl sonra çocukken dikkat eksikliği hiperaktivitesi olan 400 kişi bulunuyor ve ilaç kullananların sonucu; kullanmayanlara kıyasla 2 misli olarak ''madde bağımlısı'' (dolayısıyla kötü durum, madde bağımlılarının durumlarını anlatmaya gerek yok)
buna karşıt olarak yapılan bir diğer çalışma:
tek bir klinikten bir klinikten 68 kişinin ilaç kesiminden kısa sure sonra karşılaştırılması sonuç? bağımlı değiller.. (56-12)
ee daha yeni kestiler ilacı , bu nasıl çalışma ??
bu sonra yapılan çalışmayı yapan kişiler ise 4.2 milyon dolar adam başı 1.4 milyon ilaç firmalarından açıktan para alma gibi haklarında soruşturma açılmış ve halada sürmektedir. (bu arada bunlar da harvard'lıdır)
''anti psikotik ilaç almayan şizofreniklerin iyileşmesinde etki eden faktörler: 15 yıllık çoklu takip çalışması.''
15 yıl sonunda ''psikotik'' belirtiler göstermeye devam eden şizofreniklerin oranı
ilaç alanlar %64 , almayanlar %28
15 yıl sonra ''şizofreniden'' kurtulma oranı
ilaç alanlar %5 , almayanlar %40
(bunlar tanılar konulup ilaç kullanan veya kullanmayan kişilerin oranı)
finlandiyadan gelen bir örnek;
jaakko seikkula ve ekibi (bilim insanlarına yayınlar ve makaleler ile duyurulmuş müthiş bir çalışma)
bu çalışmada ''şizofreni'' durumdakilerin 5 yıl sonunda %80 oranda semptomlar ortadan kalkmış ya çalışıyor,eğitim görüyor
veya iş arıyorlar.
3 te 2 si ''hiç ilaç kullanmamış,
tamamen sadece psikolojik yardım yapılmış, ilaç kullanmamış kişiler. akut durumun ortaya çıkmasından bitene kadar bu uygulanmış
şizofreni sayısı yılda 2ye 3 e düşmüş
maliyet %33 düşük
ilaç tedavisi şizofrenide nasıl olduğunu biliyoruz? 5 yıl sonunda bu veri ortaya çıkıyor. 5 yıl sonunda ilaç kullanmadan %80inin tüm belirtilerin ortadan kalkması.
''kıyıda köşede bulunan bir çalışma değil, bilim dünyasında yayınlanmış çalışmadan bahsediyoruz.''
ayrıca her yıl antidepresan ilaçlar kaç milyon satışları artıyor bakabilirsiniz..
ne oluyor salgın mı var ? salgın varsa bunun virüsü, mikrobu nerde ? ya ortam bozuluyo millette depresyona giriyo filan diyorlar. ne alakası var arkadaşım. her yıl o oranda bozulmuyo ortam, burda milyonlarca ilaçtan bahsediyorum 3-5 senede kaç katına çıkıyor ilaç satışları. hem nufüs o kadar artmıyor, hem ortam o kadar bozulmuyor burda kaç milyon (doktor reçetesiyle verilmiş) ilaç satışının ne oranda arttığından bahsediyoruz.
beyindeki zihin aktivitesinin içeriği henüz ölçülemiyorken iddia ettikleri durumları bu hormonlara bu derece bağlamaları ve beyinde nasıl işlediği bilinmeyen ilaçlarla bu hormonlara ayar çekmeye çalışmaları psikiyatriyi 50 yıldan aşkın süredir ele geçirmiş ilaç şirketlerinin pompası değil mi?
(psıkıyatrık ılacların gecıcı bır sure ıyı hıssettırmesı vb durumları dogru ama bunu tıpkı narkotik uyusturucular/ uyarıcılar gıbı beynı bozarak kısa surelıgıne yapıyor,sonrası ıse vahım.
zaten soyledikleri beyin goruntuleme sistemi bahsettıklerı bilimsel kanitlariyla - uyguladiklari medikal ilac tedavisine uyussaydi teshis ve sonuc araligindada dahil o kullanilirdi)
not: kullanan kişilerin aniden bırakmasi risklidir. doz azaltarak bırakılmalı genel olarak.. yoksa kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
metaanaliz çoklu araştırmaların, bütün araştırmaların değerlendirilip sonuca ulaşılması yöntemi) buyrun size bazi metaanaliz sonuçları; gerçeklere dayanan,bilimde yayınlanmış, bilime uygun araştırmalar;
uyarıcı verilen / verilmeyen dikkat,hiparektivite vs çocuklardaki en büyük takip araştırmaları..
20 yıl takip araştırması. harvard öğretim üyelerinin öncü olarak yaptığı çalışma
20 yıl sonra çocukken dikkat eksikliği hiperaktivitesi olan 400 kişi bulunuyor ve ilaç kullananların sonucu; kullanmayanlara kıyasla 2 misli olarak ''madde bağımlısı'' (dolayısıyla kötü durum, madde bağımlılarının durumlarını anlatmaya gerek yok)
buna karşıt olarak yapılan bir diğer çalışma:
tek bir klinikten bir klinikten 68 kişinin ilaç kesiminden kısa sure sonra karşılaştırılması sonuç? bağımlı değiller.. (56-12)
ee daha yeni kestiler ilacı , bu nasıl çalışma ??
bu sonra yapılan çalışmayı yapan kişiler ise 4.2 milyon dolar adam başı 1.4 milyon ilaç firmalarından açıktan para alma gibi haklarında soruşturma açılmış ve halada sürmektedir. (bu arada bunlar da harvard'lıdır)
''anti psikotik ilaç almayan şizofreniklerin iyileşmesinde etki eden faktörler: 15 yıllık çoklu takip çalışması.''
15 yıl sonunda ''psikotik'' belirtiler göstermeye devam eden şizofreniklerin oranı
ilaç alanlar %64 , almayanlar %28
15 yıl sonra ''şizofreniden'' kurtulma oranı
ilaç alanlar %5 , almayanlar %40
(bunlar tanılar konulup ilaç kullanan veya kullanmayan kişilerin oranı)
//antidepresanlarla ilgili olarak onay alabilinmesi için plasebo gibi durumlar gösterilebilmiş olmadığı, ama nasıl onay aldığı?
onay almış çünkü anidepresan üreten ve pazarlayan ilaç şirketleri o bilgileri saklayarak, sadece olumlu bilgileri ileterek diğer bilgileri gizli tutarak yaptılar.
bunu ortaya çıkaran bazı cesur insanlar kim?
biri david healy (diğerinin ismini hatırlayamıyorum biri daha vardı)
''bilgi edinme yasasına dayanarak'' ortaya çıkardılar bunu. (bilimsel verileride ortaya çıkararak) ilaçlara onay veren kuruluş önüne gelene onay veriyor, ilaç firmaları olumsuz bilgileri saklıyor. olumlu bilgileri sunuyor. bunun denetimi var mı? denetimini anca bu yolla, dolaylı yolla david healy gibileri ortaya çıkarıyor.'' //
bütün araştırmaların ortaya konulduğu değerlendirildiği metaanaliz yöntemi olarak moncrieff'in ortaya koyduğu açıklamalardan bazılarıda şunlar;
psikoz ya da sizofreninin temelinde biyokimyasal patalojik bir mekanızma var mıdır ?
cevap: yıllardır yapılan araştırmalar şizofreni veya psikozun herhang bir dopamin bozukluğuna bağlı olduğunu gösterememiştir
moncrieff sayfa123
antipsikotik ilaçlardan sonra şizofreni süresi kısalmış veya vaka sayısı azalmış mıdır ?
cevap: izleme çalışmaları bu ilaçlarla birlikte şizofreninin seyrinin iyiye gittiğini gösterememiştir. tam tersine hasar verici etkiler ve bırakma sendromu nedeniyle dahada kötüleştiğini göstermektedir.
sayfa 127
antidepresanlar ile birlikte depresyonun yaygınlığında bir azalma söz konusu mudur?
cevap: antidepresanların depresyona etkili olduğunu gösteren pek az delil vardır; var olan deliller bilakis olumsuz bir etkiye işaret etmektedir. (bu ilaçların uyuşturucu maddeler gibi beyni bozarak geçici bir süre iyi hissettirip genel olarak sonra dahada kötü semptomlar oluşması gibi) bu ilaçların yeniden hastalanma riskini arttırıyor olması mümkündür.
sayfa 195
finlandiyadan gelen bir örnek;
jaakko seikkula ve ekibi (bilim insanlarına yayınlar ve makaleler ile duyurulmuş müthiş bir çalışma)
bu çalışmada ''şizofreni'' durumdakilerin 5 yıl sonunda %80 oranda semptomlar ortadan kalkmış ya çalışıyor,eğitim görüyor
veya iş arıyorlar.
3 te 2 si ''hiç ilaç kullanmamış,
tamamen sadece psikolojik yardım yapılmış, ilaç kullanmamış kişiler. akut durumun ortaya çıkmasından bitene kadar bu uygulanmış
şizofreni sayısı yılda 2ye 3 e düşmüş
maliyet %33 düşük
ilaç tedavisi şizofrenide nasıl olduğunu biliyoruz? 5 yıl sonunda bu veri ortaya çıkıyor. 5 yıl sonunda ilaç kullanmadan %80inin tüm belirtilerin ortadan kalkması.
''kıyıda köşede bulunan bir çalışma değil, bilim dünyasında yayınlanmış çalışmadan bahsediyoruz.''
ayrıca her yıl antidepresan ilaçlar kaç milyon satışları artıyor bakabilirsiniz..
ne oluyor salgın mı var ? salgın varsa bunun virüsü, mikrobu nerde ? ya ortam bozuluyo millette depresyona giriyo filan diyorlar. ne alakası var arkadaşım. her yıl o kadar bozulmuyo ortam, burda milyonlarca ilaçtan bahsediyorum 3-5 senede kaç katına çıkıyor ilaç satışları. hem nufüs o kadar artmıyor, hem ortam o kadar bozulmuyor burda kaç milyon (doktor reçetesiyle verilmiş) ilaç satışının ne oranda arttığından bahsediyoruz.
beyindeki zihin aktivitesinin içeriği henüz ölçülemiyorken iddia ettikleri durumları bu hormonlara bu derece bağlamaları ve beyinde nasıl işlediği bilinmeyen ilaçlarla bu hormonlara ayar çekmeye çalışmaları psikiyatriyi 50 yıldan aşkın süredir ele geçirmiş ilaç şirketlerinin pompası değil mi?
(psıkıyatrık ılacların gecıcı bır sure ıyı hıssettırmesı vb durumları dogru ama bunu tıpkı narkotik uyusturucular/ uyarıcılar gıbı beynı bozarak kısa surelıgıne yapıyor,sonrası ıse vahım.
zaten soyledikleri beyin goruntuleme sistemi bahsettıklerı bilimsel kanitlariyla - uyguladiklari medikal ilac tedavisine uyussaydi teshis ve sonuc araligindada dahil o kullanilirdi)
not: kullanan kişilerin aniden bırakmasi risklidir. doz azaltarak bırakılmalı genel olarak.. yoksa kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
nobel odulu alan sonrada yasaklanan lobotomyde de mantik ayniydi, beynin on lobunda duygular kesfedildigi icin o halde oraya mudahale edelim dendi binlerce akil hastasi dedikleri insanlarin beynini kestiler ortaliga kusan, altina kaciran, ne soylendigini anlamayan 2 yasinda cocuga cevirdiler, dahada aci cektirdiler binlerce insana, metamatikci bile lobotomyden sonra 4 islem bile yapamadi. kalani bitkisel hayata girdi digerleride operasyon sirasinda ölduler zaten. simdide bu ilaclarla o bolgeye ayar cekmeye calisiyorlar. gecen bir psikiyatrist ile tartistim once 100 milyar hucrelik beyin aktivitesi noronlar arasi iletisim haritasi cikariliyo dedi, sonra isin icinden cikamayinca araba motorlarinin ariza tespiti gibi sacma bir ornek verdi. Bahsedilen beyin goruntuleme sistemi henuz emekleme asamasinda bile degildir. Teshis,tedavi sureci ve sonu zaten bahsettikleri beyin goruntuleme ile kimseye yapilmiyor ama medikal tedavi uygulaniyor. Dopamin psikoz veya sizofreninin nedeni deniyor ama metaanaliz sonuclari buna dair hic bir kanit sunmamaktadir. Psikiyatristlerin bana araba motoru ariza tespiti gibi verdigi ornek degilde daha farkli bir ornek vereyim; yasli adamlarin sacinin beyaz olmasi yasli olduklari icindir. Saclari beyaz olduklari icin yasli degildir. Bunamayi veya baska yaslilik durumlarini sacini koyulastiriptedavi etmeye calismak gibi birsey. (Aslinda cok cok daha kotu cunku bunda negatif bir etki yok, ama bu konuda asiri derecede var)Demek istedigim bahsi gecen psikoz durumu yasayan kisilerde dopamin orani yasadiklari durumdan, ruh halinden hayat bicimlerinden veya her ne ise yuksek cikabilir (ki zaten durum buna bu derece baglamalarindan daha farklidir) ve lobotomy mantigi gibi henuz emekleme asamasinda bile olmayan zihinsel aktiviteyle hic uyusmayan ve beyinde nasil islediginin icerigi bilinmeyen bu anti psikotikler ile norokimyasallara ayar cekmeye calisirlarsa sonuclarin cok kotu olmasi kacinilmazdir. (Uyarici,antidepresan,antipsikotik,duygudurum duzenleyiciler vs bunlar bir sureligine beklenen etkiyi normal beyin fonksiyonlarini ciddi oranda bozarak calisir. Extazi ile 3-5 ay sosyo fobiyi atlatmis insanin paranoyak oldugu icin gelip karsimda aglamasi keske sosyo fobik kalsaydim bile demesi, kokain ile bazi seyler basarmis, hatta sex makinasi olmus adamin sonra karimin ustune cikamiyorum diye aglamasi ve basardigi seyleri artik icra edememesi bildigin ise yaramaz olmasi gibi. Psikiyatrik ilaclarda toparlama orani daha kotudur. Ozellikle noroleptik/anti psikotikler kontrollu olarak duzenli kullanimdada beyinde inanilmaz derece patalojik degisimler yaratir. Anti depresan kullanan kisilerde bi sureden sonra psikotik belirtiler ortaya cikar ve anti psikotikte ek olarak verilebilir (ilac sektorunun bir olayida o dur zaten, depresan ile psikotiklerin fiyat farki genelde bayagi fazladir) uyarici verilen beyni artik psikiyatrik ilaclarla baskilanmis kucuk cocuklarin daha kotu semptomlar gostermesi (tabi doktorlar bunu cocugun dehb i ile bagdastirir, uyaricilarin nedeni olduguna inanmaz veya inanmak istemez, coguca birde antidepresan verilir, uyku icinde bi ilac verilir sonra birde psikotik verilir vs vs..)
DEHB (dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu) nedir?
Ilaclar tedavi mi kandirmaca mi?
Resmi teshis klavuzundaki semptomlara bakarsaniz bunlar 3 guruba ayrilmistir, bunlardan biri hiperaktivitedir. Hiperaktivite gurubunda ornegin sandalyede oturamaz, sandalyaden kalkar sirada duramaz gibi semptomlar listelenir.
Diger bir gurup dikkatsizdir. Cocuk dikkatini tahtada anlatilana vermez, ogretmeni dinlemez, akli, siir yazarmiscasina baska yerlerdedir. 3. gurup durtuselliktir. bu gurup benim en favori semptomumu icermektedir. cocuk ogretmenin sorusunu soru bile bitmeden boler. (bunu bana ne soracagini,soyleyecegini bildigim kisilere ben de surekli yaparim. sozu keser ve cevap veririm.)
Tum bunlarin ortak noktasi nedir? bunlarin ortak noktasi, altta yatan bir hastalik sureci degildir. bunlar ortak bir biyolojik kaynaktan ortaya cikmaz.
DEHB aslinda ogretmenini zora sokan ve ogretmenin cocuga dikkat gostermesine neden olan bir davranis bicimleri listesidir. psikolog ve psikiyatristlerin yaptigi, sinifta probleme yol acan, sirasi gelmeden konusma, baskasinin sozunu kesme, herseyi defterine yazmama, yanindakiyle konusma gibi onemsiz seylere bakmak oldu.
ve ilac satabilmek icin ogretmenleri bile buna ikna ettiler. ne ilac verilirse verilsin ister Ritalin, ister Adderall , ister Strattela olsun davranislari bastirir. bakiniz su ise, bir dozdan sonraki gun siniftaki ufak Can artik fazla bir sey yapmaz. ufak Can'in ortada bulunmasi daha kolay olmustur. Aslinda ufak Can artik eskiden oldugu kadar orada bulunamiyordur. cunku artik beyni psikiyatrik ilaclar tarafindan bastirilmistir. elimizde Ritalin, Adderall ve diger uyaricilarin nasil etki ettigini ispatlayan cokca bilimsel veri bulunmaktadir. sampanzelerde bircok arastirma yapildigi icin bir sempanzeyi ele alalim. onlarda cocuklar gibidirler. oyun oynamayi,arastirmayi severler. hatta birbirlerine sarilir ve operler. onlari bir kafese sokarsaniz 'cikmak isterler'. simdi bu sempanzelere bu psikiyatrik ilaclardan birini verirseniz ne olur ona bakalim.
Birbirleriyle oynamaya,tirmalamaya,sarilmaya,opusmeye, gulumsemeye ve kacmaya son verirler. artik " iyi bir kafese sokulmus" hayvan olurlar. Cocuklarimiza uyarici ilaclar verdigimizde de yaptigimiz aynisidir. Onlari "iyi kafese sokulmus" cocuklar yapariz.
Ilaclarin etkisi iclerine isleyebilir, neler oldugunu anlamayabilirler. bazi vakalarda ki bu tip derslerinde harfiyen tanimlanmamistir, cocuk zombi benzeri bir hale gelir. Cocuklarin cok genis yelpazede davranirslari olur.
gercekten gorebildiginiz seylerden biri cocugun pariltisinin kaybolmasidir. cocugun ruhu kendini ifadede bu ilaclar tarafindan tarafindan daha aza indirgenmistir. Cunku Ritalin,Concerta, Focalin, Adderall gibi ilaclarin cok cesitli tahrip edici etkileri vardir.
"" BU ILACLARIN NE KADAR KOTU OLDUGUNU GOSTERMEK, NE KADAR IYI OLDUGUNU GOSTERMEKTEN DAHA KOLAYDIR""
Herseyden once bu ilaclarin tumu buyumeyi bastirir. Bunuda bazi doktorlarin dusundugu gibi sadece istahi bozarak yapmazlar.
Bu bastirmayi normal buyume hormon devirlerini bastirarak yaparlar. Bu da cocugun tum buyume surecinin uyaricilar tarafindan aksatildigi anlamina gelir. O kadar ki;
""Hormon seviyelerini gosteren bir kan testi yaparsaniz ve buyume hormon seviyeleri normal cikarsa 'bu cocuk ilac almiyordur.'"'
Bu demektir ki bu ilaclari alan herhangi bir cocukta Beyin olmak uzere tum organlar normal bicimde gelismiyordur.
Bazi anne babalar cocuklarinin 178 olduklarini soyleyeceklerdir. Bu hicbir seyi kanitlamaz belkide cocuklari 193 cm olacaklardi.
Onemli olan sudur ki, sistemli arastirmalardan hic bir suphe olmaksizin biliyoruzki bu ilaclar toplumdaki insan buyumesini bastirmaktadirlar.
Bu ilaclar ayni zamanda oldukca bagimli yapicidirlar. DEA'nin (ilac idare yonetimi) 2.liste maddeleri arasindadirlar.
Bu listedeki maddeler tibbin en bagimli yapici maddeleri icin ayrilmistir.
DEA'ya gore morfinle, kokain ile ayni katagoridedirler.
Bu sadece bu ilaclarin bagimli yapici oldugu anlamina gelmez.
Ayni zamanda beyni agir sekilde etkiledigi anlamina gelir.
Bir ilac eger sizi bagimli yapiyorsa, beyninizi degistiriyordur.
Yapilan arastirmalar Adderall ve Ritalin gibi ilaclarin Amfetamin ve Metilfenidattan dolayi surekli ve muhtemelen hasar olustugunu gostermektedir.
Bu maddeler cok cesitli biyokimyasal degisikliklere sebeb olurlar. Bu fiziksel etkilere ek olarak;
Bu ilaclar psikiyatrik bakis acisindan tahrip edicidirler. bu ilacin etkilerini okursaniz ajite ve anksiyeteli bir cocuga vermeyin der. Buna ragmen doktorlar anksiyete ve ajinasyonu bu ilaclarla birlikte tedavi ederler.
Bu ilaclari alan bircok cocuk depresif olur. Bir cok cocuk.. ayrica bu ilaclarla uykusuzluk ve anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk yasarlar.
Ortalama cocuk doktorunuz veya dahiliyeciniz veya psikiyatristiniz tum bu yan etkileri ya bilmiyor ya da bunlarla ilgilenmiyor olabilir. Apati, uykusuzluk, anksiyete , depresyon hatta intihar yatkinligi gibi durumlarin Ilacin etkileri oldugunu farketmek yerine,
Siradan doktor bu durumlari cocugun problemleriyle iliskilendirir.
Ornegin cocugunuzun daha iyi notlar almasini
isteyip ona Ritalin , Adderall vermeye baslarsaniz ardindan cocuk uykusuzluk yasayabilir ve doktor cocuga clonodine gibi bir ilac verebilir. Bu ilac asla cocuklara verilmemelidir. Asla ritalin ve adderall'e birlikte de verilmemelidir.
Cunku kalp krizine sebeb olabilir ama doktor yinede ilaci verir. Artik cocuk iki tane psikiyatrik ilac aliyordur.
Uyku ilaci + apati ve umursamazliga sebep olan uyarici aliyodur.
Simdi cocuk depresifte gorulur ve ona bir de Antidepresan verilir.
Artik cocuga onu delirten 3-4 tane psikiyatrik ilac veriliyordur.
Birde cocuga anti psikotik ilac verilir, cunku psikiyatrik ilaclar cocuklari delirtir.
Uyarici ilaclar psikoza neden olur. 2-3'unu birden verirseniz cocuk oldukca ciddi problemler yasar.
(Dr. peter breggin)
(Psikiyatri denen seyin aslinda yarim asirdan fazla zamandan beri tamamen ilac sirketlerinin elinde olmasi ve o sektorun ezberlettigi egitimleri gorup psik.doktor yetismesinden oturu sasirilmayacak bir durum. Ama peter breggin gibi vicdan sahibi , ilaclara tamamen karsi cikan psikiyatristler bizleri (kotulukleriyle degil, iyilikleriyle ve cesaretleriyle) sasirtiyorlar.)
Sevmesini bilen. Sevdigini kendi canindan cok seven, sadakatli erkektir. Hayatini paylastigi , arasinda baglilik olan bayan kisi hicbir zaman kendisiyle keyfinden iliskiye girmek istemiyorsa pek bisey demiyorum
Ama bayanin elinde olmayan (rahatsizlik, hastalik, goruntude bozulma itici goruntu vb) bir durum nedeniyle cinsellik yoksa sirf bu yuzden biriyle iliskisini bitiren ne erkektir nede adamdir bana gore. Erkek dedigin Karisi felc gecirse omur boyu onun altini temizleyebilecek ve aldatmayacak olandir. Cinsellik ihtiyac olabilir ama bunu zaten ya ruyanda yada masturbasyonla bir sekilde atiyorsun
illa sex olacak diye bir sey yok. omur boyu elini s.ksen ne olucak ? Burda ihtiyac ihtiyac denmis ama mesela sicmazsan ölursun zorunlu bir ihtiyac. Hadi sexde oyle diyelim, kendi ihtiyacin icin sevdigim dedigini ve seni seven birini aranizda baglilik olan birini terk ediyorsun. Halbuki biri ona silah cekse silahin onune gecmen gerekirken, onun yasamasi icin tek secenek senin kalbinin ona nakil olmasiysa veya herhangi birseyse gozunu kirpmadan canini vermen gerekirken, onun kolu bacagi kopacagina benim kolum bacagim kopsun raziyim demen gerekirken ona dokunamadigin icin onun ahlakini,sana olan sadakatini,sevgisini hice sayip sirf cinsellik icin (onu cinsel bir objeymis gibi) sirf cinsellik icin aldatiyor,terk ediyorsun veya orda burda "cinsellik olmayan iliskiye devam eden erkege nasil bir erkek diyorsun, erkekliginden suphe ediyorsunya hani, asil erkekten sayilmamasi gereken, erkekliginden suphe duyulmasi gereken kisi sensin.
Sevgi olmadan iliski olmaz. Cinsellik olmadan olur.
Aslen memleketim olan sehir. (Dogma buyume istanbul'luyum)
3-4 saat sonra yaziyor oldugum Edit: bu entrymi arkadasin biri (yanlislikla mi, kasitli mi bilmiyorum) eksilemis. Aslen erzincan'liyim, istanbul'da dogdum ve buyudum demistim. Erzincan'lilar istanbul'da dogup buyuyemiyor mu veya istanbul'da yasadigi icin erzincan'li olduklarini dile getiremiyolar mi onu anlamadim.
Aylar once bir konuda bana mesaj atmisti. Son durumunu merak edip yazmak istedim Ama malesef gitmis buralardan, ulasamiyorum. Eger bir gun merak edipte bakarsa buraya bu mesaji okursa tekrar bana ulassin lutfen..
6yaşından büyük cocuklara verilen ritalin,concerta gibi ilaclarin etki olarak kokaine ne kadar benzediğini anlatmama gerek yok sanırım. Inanmayan kokainman birilerini bulsun, ritalin'i toz haline getirtip burundan çektirsin. Yaşadıkları etkiyi size anlatsınlar.. concerta içinde deneyebilinir ama genelde concerta'nın etkisi 8 saat civarı zamana yayarak olur. ilacı kazırsanız iki renk ortaya çıkar beyaz (zaman) kısmı çöpe atılır. kalanı burundan çekilir. uçuşa geçersiniz. ve bu uçuş tıpkı kokain gibi..
(Metaanaliz çoklu araştırmaların, bütün araştırmaların değerlendirilip sonuca ulaşılması yöntemi) buyrun size bazi metaanaliz sonuçları; gerçeklere dayanan,bilimde yayınlanmış, bilime uygun araştırmalar;
uyarıcı verilen / verilmeyen dikkat,hiparektivite vs çocuklardaki en büyük takip araştırmaları..
20 yıl takip araştırması. harvard öğretim üyelerinin öncü olarak yaptığı çalışma
20 yıl sonra çocukken dikkat eksikliği hiperaktivitesi olan 400 kişi bulunuyor ve ilaç kullananların sonucu; kullanmayanlara kıyasla 2 misli olarak ''madde bağımlısı'' (dolayısıyla kötü durum, madde bağımlılarının durumlarını anlatmaya gerek yok)
buna karşıt olarak yapılan bir diğer çalışma:
tek bir klinikten bir klinikten 68 kişinin ilaç kesiminden kısa sure sonra karşılaştırılması sonuç? bağımlı değiller.. (56-12)
ee daha yeni kestiler ilacı , bu nasıl çalışma ??
bu sonra yapılan çalışmayı yapan kişiler ise 4.2 milyon dolar adam başı 1.4 milyon ilaç firmalarından açıktan para alma gibi haklarında soruşturma açılmış ve halada sürmektedir. (bu arada bunlar da harvard'lıdır)
''anti psikotik ilaç almayan şizofreniklerin iyileşmesinde etki eden faktörler: 15 yıllık çoklu takip çalışması.''
15 yıl sonunda ''psikotik'' belirtiler göstermeye devam eden şizofreniklerin oranı
ilaç alanlar %64 , almayanlar %28
15 yıl sonra ''şizofreniden'' kurtulma oranı
ilaç alanlar %5 , almayanlar %40
(bunlar tanılar konulup ilaç kullanan veya kullanmayan kişilerin oranı)
//antidepresanlarla ilgili olarak onay alabilinmesi için plasebo gibi durumlar gösterilebilmiş olmadığı, ama nasıl onay aldığı?
onay almış çünkü anidepresan üreten ve pazarlayan ilaç şirketleri o bilgileri saklayarak, sadece olumlu bilgileri ileterek diğer bilgileri gizli tutarak yaptılar.
bunu ortaya çıkaran bazı cesur insanlar kim?
biri david healy (diğerinin ismini hatırlayamıyorum biri daha vardı)
''bilgi edinme yasasına dayanarak'' ortaya çıkardılar bunu. (bilimsel verileride ortaya çıkararak) ilaçlara onay veren kuruluş önüne gelene onay veriyor, ilaç firmaları olumsuz bilgileri saklıyor. olumlu bilgileri sunuyor. bunun denetimi var mı? denetimini anca bu yolla, dolaylı yolla david healy gibileri ortaya çıkarıyor.'' //
bütün araştırmaların ortaya konulduğu değerlendirildiği metaanaliz yöntemi olarak Moncrieff'in ortaya koyduğu açıklamalardan bazılarıda şunlar;
psikoz ya da sizofreninin temelinde biyokimyasal patalojik bir mekanızma var mıdır ?
cevap: yıllardır yapılan araştırmalar şizofreni veya psikozun herhang bir DOPAMiN bozukluğuna bağlı olduğunu gösterememiştir
moncrieff sayfa123
antipsikotik ilaçlardan sonra şizofreni süresi kısalmış veya vaka sayısı azalmış mıdır ?
cevap: izleme çalışmaları bu ilaçlarla birlikte şizofreninin seyrinin iyiye gittiğini gösterememiştir. tam tersine hasar verici etkiler ve bırakma sendromu nedeniyle dahada kötüleştiğini göstermektedir.
sayfa 127
antidepresanlar ile birlikte depresyonun yaygınlığında bir azalma söz konusu mudur?
cevap: antidepresanların depresyona etkili olduğunu gösteren pek az delil vardır; var olan deliller bilakis olumsuz bir etkiye işaret etmektedir. (bu ilaçların uyuşturucu maddeler gibi beyni bozarak geçici bir süre iyi hissettirip genel olarak sonra dahada kötü semptomlar oluşması gibi) bu ilaçların yeniden hastalanma riskini arttırıyor olması mümkündür.
sayfa 195
finlandiyadan gelen bir örnek;
jaakko seikkula ve ekibi (BiLiM insanlarına Yayınlar ve Makaleler ile duyurulmuş müthiş bir çalışma)
bu çalışmada ''şizofreni'' durumdakilerin 5 yıl sonunda %80 oranda semptomlar ortadan kalkmış ya çalışıyor,eğitim görüyor
veya iş arıyorlar.
3 te 2 si ''hiç ilaç kullanmamış,
tamamen sadece psikolojik yardım yapılmış, ilaç kullanmamış kişiler. akut durumun ortaya çıkmasından bitene kadar bu uygulanmış
şizofreni sayısı yılda 2ye 3 e düşmüş
maliyet %33 düşük
ilaç tedavisi şizofrenide nasıl olduğunu biliyoruz? 5 yıl sonunda bu veri ortaya çıkıyor. 5 yıl sonunda ilaç kullanmadan %80inin tüm belirtilerin ortadan kalkması.
''kıyıda köşede bulunan bir çalışma değil, BiLiM dünyasında yayınlanmış çalışmadan bahsediyoruz.''
ayrıca her yıl antidepresan ilaçlar kaç milyon satışları artıyor bakabilirsiniz..
ne oluyor salgın mı var ? salgın varsa bunun virüsü, mikrobu nerde ? ya ortam bozuluyo millette depresyona giriyo filan diyorlar. ne alakası var arkadaşım. her yıl o kadar bozulmuyo ortam, burda milyonlarca ilaçtan bahsediyorum 3-5 senede kaç katına çıkıyor ilaç satışları. hem nufüs o kadar artmıyor, hem ortam o kadar bozulmuyor burda kaç milyon (doktor reçetesiyle verilmiş) ilaç satışının ne oranda arttığından bahsediyoruz.
beyindeki zihin aktivitesinin içeriği henüz ölçülemiyorken iddia ettikleri durumları bu hormonlara bu derece bağlamaları ve beyinde nasıl işlediği bilinmeyen ilaçlarla bu hormonlara ayar çekmeye çalışmaları psikiyatriyi 50 yıldan aşkın süredir ele geçirmiş ilaç şirketlerinin pompası değil mi?
(PSIKIYATRIK ILACLARIN GECICI BIR SURE IYI HISSETTIRMESI VB DURUMLARI DOGRU AMA BUNU TIPKI narkotik UYUSTURUCULAR/ UYARICILAR GIBI BEYNI BOZARAK KISA SURELIGINE YAPIYOR,SONRASI ISE VAHIM.
Zaten soyledikleri beyin goruntuleme sistemi BAHSETTIKLERI bilimsel kanitlariyla - uyguladiklari medikal ilac tedavisine uyussaydi teshis ve sonuc araligindada dahil o kullanilirdi)
not: kullanan kişilerin aniden bırakmasi risklidir. doz azaltarak bırakılmalı genel olarak.. yoksa kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
Kullanirken amfetaminli maddeler almiyorsa gerceklesmesi zor olacak durum. Ayrica kilo aldirmasinin (gizlenen) nedenlerinden biri; vucudun bu ve benzer bazi ilaclar gibi zehirlere karsi yag biriktirmeye calismasidir.