rupert pupkin
0 (düz adam)
beşinci nesil silik 1 takipçi 1.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    the catcher in the rye

    46.
  1. --spoiler--

    "What I have to do, I have to catch everybody if they start to go over the cliff- I mean if they're running and they don't look where they're going I have to come out from somewhere and catch them. That's all I'd do all day. I'd just be the catcher in the rye and all. I know it's crazy, but that's the only thing I'd really like to be. I know it's crazy."

    --spoiler--
    3 ...
  2. provokasyon

    19.
  3. ajitasyonun emmoğludur ve her ikisi de çok politik çocuklardır. sahiplerine baksanız yüzünüz kızarır, ama kafanıza yattığında hah işte güzel düşünmüş bana benzeyen bu tuhaf mahlukat çocuklar dersiniz.

    hala, günümüzde bile kusmadan önce bize denetilir bu provakasyon. hatta ingilizce denilen global ötesi dilde pro şeklinde bir kısaltması var. profesyonel provakasyoncular için kullanılır. -kime göre bak altta yazanlara göre- lütfen provoke olma ve oku ya da okuma.

    bu kelimeyle temasa geçenin politik duruşu önemsizdir. esas olan insanları kızdırmak veya onların yağlarını eriterek gaza getirmektir. sağcı-solcu-ateist-dindar arasındaki yegane ortak nokta olabilir yeri geldiğinde, bu kadar iddaaalı olabilir insan bunları aynı potada eritebilir provakasyon mevzuunda.

    insanlık tarihi şiddetten ibarettir. inanmayan hitler'e değil, antik yunan'a, büyük iskender'e, mısır uygarlığına, milattan önceki binyıllara ve günümüze bakabilir. bütün majör dinlerin geçmişi, tüm büyük fetihler ve insanlık tarihine vurulduğunda milyarlarca kişinin cesedi altında provokasyon vardır. çünkü, demin dediğim üzre; insanlık tarihi şiddet temellidir. duygu değil, insanın en dipte yatan dürtüsü her daim şiddettir.

    insanoğlunu ilerleten, gerileten, duraklatan en derin duygu da şiddettir, maalesef.
    0 ...
  4. acilin ben maxfaktor uzmaniyim

    108.
  5. kusursuz nickiyle bizleri başka diyarlara sürüklerken aşağıdaki kişisel iletisiyle hangi boyuta geçeceğimizi şaşırdığımız yazar.

    "birden değişen bir düzlemdeyim. değişimleri izlerken çok geç farkettim. kalan hep benim."
    0 ...
  6. herkes seks yaptığı halde seksin ayıp sayılması

    5.
  7. tekel işçileri

    32.
  8. hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel
    dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı
    bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel
    bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı
    hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

    tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
    ve durdu muydu bir gün bu kör, avara kasnak
    bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak
    sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel
    hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

    köylükler uykusunda döndü dönüyor sola
    güne bakıyor bebek büyüyen yumruğuyla
    başaklar gövderdi bak başkoydular bu yola
    şaltere uzanıyor tanrıya açılmış el
    hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

    senlik-benlik bitip de kuruldu muydu bizlik
    asgari ücret değil; hür ve günlük güneşlik
    bir türkiye olacak aldığın son gündelik
    halk kalacak geride bitince bu zalım sel
    hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel

    tarihiyle yürüyenler, tarihiyle adım adım
    safları sıklaştırın tarihle hızlanalım
    lakin hızlandık derken, kolu dağıtma sakın
    başları bozuklar var şimdi bize tek engel
    hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel

    sen ki ferhatsın işçi günün senin gelecek
    indir külüngün indir, del, şu karanlığı del
    del ki dağlar ardından önümüzde bir çiçek
    gibi açsın aydınlık tekmil olunca tünel
    hava döndü işçiden işçiden esiyor yel

    can yücel
    3 ...
  9. the beatles

    134.
  10. the beatleslet it be, yesterday ve hey jude'dan ibaret sanan zihniyetlere herhangi bir the beatles şarkısı değil de, kapak niteliğine birkaç 'dünyanın tartışılmaz en sağlam grubunun' albümünü naçizane önermek istedim birden -nedense?- durum şudur:

    (bkz: rubber soul)
    (bkz: revolver)
    (bkz: sgt. pepper's lonely hearts club band)
    (bkz: abbey road)
    (bkz: white album)*

    bunları dinleyen kişi, the beatles'la ilgisiz gibi duran ve yukarda belirttiğim albümlerde yer alan bir şarkıyı dinlerken, yanında yöresindeki "aa kim bu çalan ne güzel ya?!" diyen diğer kişiye göğsünü gererek 'eee ya bu beatles' diyebilir ve 'ahah peh haala beatles mı dinniyosun' sorusuna maruz kalmaz, bonus olarak yanındaki kişiye de beatles deliliğini aşılar. şimdilik bu kadar.
    2 ...
  11. aşık olan erkeğin cinselliğinin bitmesi

    60.
  12. haluk bilginer tarafından, masumiyet'teki meşhur çimenlik sahnesinde- güven kıraç'la gerçekleştirilen tiradda-; "benimkine bile dokunamaz oldum" şeklinde tarif edilir.
    0 ...
  13. metin tekin

    17.
  14. fanatik fenerbahçelidir. ama formasına ihanet etmemiş, yediği kaba pislememiştir. inanmayan rıdvan dilmen'e sorsun.* * ayrıca üniversiteli tek tük futbolculardandır.

    metin'in bir maçta ofsayt bayrağını kaldıran yan hakeme "ne o elindeki cimbom bayrağı mı?" demişliği vardır.

    beşiktaşklılar'ı ve çarşıyı saygıyla selamlarım. metin'in fenerliliğine inanmıyosanız rıdvan'ı da boşverin direkt sarı fırtınaya sorun bizzat.
    1 ...
  15. los amantes del circulo polar

    12.
  16. şu ana dek 7.sanattan çıkan en iyi, hatta iyinin de ötesindeki aşk filmi. bu filmi sevgilisi, eşi, vs. ile izleyen insan evladı beraber olduğu kişiden zor ayrılır. bu kadar da iddialıyım bu kusursuz film hakkında. ilişkisini kurtarmak isteyen tüm kaybedenlere tavsiye edilebilir. kaybeden mertebesine henüz ulaş(a)mayanlara daha şiddetlice önerilir.
    1 ...
  17. nejat işler

    199.
  18. tanırım iyi çocuktur..:)

    tanım: memleketin en sağlam kitapçısı, bar işletmecisi ve belki de oyuncusu..
    3 ...
  19. sen iztiyor duj verejek 50 dolar daha

    4.
  20. gün itibarıyla sözlükte ciddi başlık açamamak

    1.
  21. iyi de bana ne, bugün git yarın gel, hayat ne tuhaf vapurlar falan diye geçiştirilebilecek mevzu.

    (bkz: 21 ocak 2010 uludağ sözlük reklam rezaleti)
    0 ...
  22. tarantula

    31.
  23. bob dylan'ın deneysel romanı. kısa ve ölümcül bir örnek vermek gerekirse:

    --spoiler--

    ayakkabılarını boya delilah - üzerinde yürüdüğün beyaz kar & burnundan gelen tek damla kan evrenin huzurunu kaçırabilir... baykuşların ve flamenko gitaristlerinin yurt edindiği bu dar sokaklarda bir çift vale ve diğer seks sembolleri senin ödülün - kuşların yuvaladığı banyolara yerleş çünkü o elinde bir kılıç ağzında mektup güvercini - ve yanında bir folk müzisyeniyle - kanatlanarak gelecek... zina yapma tarzını değiştirmek isteyebilirsin, kılıç yutabilirsin & çivilerin üzerinde uyuma tarzını değiştirebilirsin - ayakkabılarını hayalet katırı rengine boya - kağıt kaplanın dişleri aliminyumdan yapılmış - babylon'a vakit var - ayakkabılarını boya delilah - onları 'sünger'le boya

    dinle! daha önce söylediğim gibi
    nerede olduğu önemli değil. böyle bir şey duymadım
    bilmen gereken nerede olmadığı. tony'nin
    annesiyle evlenmesinden kime ne! bu seni ilgilendiriyor mu?
    neden bu kadar mutsuz olduğunu anlayamıyorum.
    belki de işini değiştirmek isteyebilirsin. bilirsin işte.
    senin potansiyeline sahip biri nereye kadar
    kalemtraş boyayabilir?
    önümüzdeki yaz görüşürüz, içkiye geri dönmene sevindim.

    zamanından önce sevgilerimle,
    Funka

    --spoiler--
    1 ...
  24. the great gatsby

    7.
  25. f. scott fitzgerald'ın otobiyografik romanı. hatta fitzgerald algı ve geleceği görme yeteneklerini abartıp yıllar sonra yaşayacağı hazin sonu henüz genç yaşında yazdığı romanda sergilemiştir. can yücel'in mükemmel bir şekirde-kendi deyimiyle- türkçesini yazdığı kitaptır.
    0 ...
  26. together through life

    4.
  27. bob dylan'ın ilk dinlenildiğinde hayal kırıklığı yaratan, bir süre sonra özellikle yorgun argın eve gelinen zamanlarda keyfine varılan son albümü. (gerçi son olarak geçtiğimiz günlerde christmas in the heart çıktı) akordiyonu ilk kez ve en fazla kullandığı albümdür. hatta ses olarak denk olan akordiyon ve dylan'ın meşhur harmonikası arasında dylan'ın bu defa akordiyonu seçtiğini görüyoruz. yine de modern times ve love and theft albümlerinden melodi ve sözler bakımından çok daha geride kalan bir albümdür maalesef.

    ttl'deki en birinci favorim forgetful heart'tır. shake shake mama ve beyond here lies nothin de güzel şarkılar.
    0 ...
  28. yaran başlık yönlendirmeleri

    740.
  29. bir ihtimal daha var

    23.
  30. gökhan semiz'in aşağıdaki şiirini müjdat gezen'in birkaç defa söylediği güzel film. bir sürü filme göndermelerle doludur.

    ölümle dirim arasında
    bir tül var ince..çok ince
    hatırlıyorum da bir gece,
    vuslata erene kadar içince,
    hiç bilmeden konuşabilmiştim.. çince
    sonra, tam da meşk peşinde koşarken
    tanrı beni aranızdan alırsa bir gece
    mezar taşıma şunları yazın..
    "şarkısı yarıda aklı karıda kaldı"
    2 ...
  31. bringing it all back home

    1.
  32. bob dylan'ın country'den blues-rock'a adım attığı albüm. ama yine de özellikle It's Alright, Ma (I'm Only Bleeding), gates of eden, mr tambourine man gibi klasikleriyle highway 61 revisited ve blonde on blonde öncesi protest folk'tan kopmadığını gösterir.

    Subterranean Homesick Blues'a çektiği muhteşem klipse, belki de müzik tarihinin ilk ve en ilginç örneklerindendir.
    0 ...
  33. tout va bien

    2.
  34. '68 mayısından 4 yıl sonra, jean luc godard ve arkadaşı jean pierre gorin, siyasi tavrını yeni yeni hissettiren jane fonda'nın başrolünde oynadığı marxist-brecht'çi bir güldürü ile dönüp o güne baktılar. iki yönetmen sert bir dille kapitalizmi, toplumu, ikili ilişkileri ve bir devrimin tutulmayan sözlerini elleştirdiler.

    film, amerikalı bir gazeteci ile yönetmen olan fransız eşinin gözünden grevdeki bir sosis fabrikasında yaşananları anlatan radikal bir başyapıt. kameranın ileri geri hareket ederek görüntülediği fabrika seti, bir binanın kesitinden oluşuyor.
    0 ...
  35. i m not there

    5.
  36. bob dylan külliyatına hakim olmayanların hiçbir şey anlamadan izlemesi muhtemel olan todd haynes filmi. çok uzun zamandan beri bob dylan'ı neredeyse saplantılı bir biçimde takip eden zat-ı alim içinse film boyunca dylan'la ilgili her bir ayrıntıyı izlemek ve bunların efsane değil de, somut gerçekler olduğunu görmek keyifliydi.

    --spoiler--

    yaşayan efsane dylan'ın, binbir surat bir karaktere büründürülmesi şaşırtıcı ve son derece parlak bir fikir. ben whishaw'la* cate blanchett'ın oynadığı ve dylan'ın 1965-1968 yılları arasındaki afro dönemine denk gelen karakterler kronolojik olarak biraz çakışmış. richard gere'li bölümse tek kelimeyle muhteşem. özellikle muamma kasabası ve pat garrett and billy the kid'e (bob dylan, 1973'te çekilen filmde başrollerden birinde oynar ve filmin soundtrack'i dylan'a aittir) yapılan göndermeler yerli yerinde.

    country'nin babalarından woody guthrie'nin gitarının üzerinde yazan "this machine kills fascists" yazısı da bol bol göze çarpıyor.

    christian bale, dylan'ın '62- '64 yılları arasındaki safi sübyan, folk singer hallerine pek kasıntı ve gereğinden fazla iyi görünümlü kaçmış.

    julianne moore'un joan baez'i oynaması ayrı bir güzel olmuş.

    filmin en iyisi tabii ki cate blanchett.
    1 ...
  37. picture in a frame

    1.
  38. güzel albüm mule variations'tan piyano ağırlıklı muhteşem bir tom waits balladı.

    sun come up it was blue and gold
    sun come up it was blue and gold
    sun come up it was blue and gold
    ever since i put your picture
    in a frame.

    i come calling in my sunday best
    i come calling in my sunday best
    i come calling in my sunday best
    every since i put your picture
    in a frame

    i'm gonna love you
    till the wheels come off
    oh yea

    i love you baby and i always will
    i love you baby and i always will
    i love you baby and i always will
    ever since i put your picture
    in a frame
    0 ...
  39. apocalypse now

    14.
  40. bugüne kadar yapılmış en etkileyici savaş filmi bu şaheserin renkleri 2001'de elden geçirildi, yeniden kurgulandı ve filme 1979 yapımı özgün versiyonunda yer almayan 49 dakika eklendi*. coppola görsel açıdan eşsiz filmi için "konusu vietnam değil, bu film vietnam'ın ta kendisi," demişti.

    marlon brando, küçük sayılabilecek rolünde, metod oyunculuğunun yaratıcısı stanislavski'nin 'küçük rol yoktur, küçük oyuncu vardır' şiarını yansıtırcasına devasa karizmasıyla afallatmakta.
    4 ...
  41. hayirsiz ada

    4.
  42. can yücel'in en sevdiğim şiirlerinden biri.

    Bir haftadır yok yere dolaşıp duruyordum
    Bir haftadır içimde bir kırlangıç fırtınası
    Siyahın biri konup biri kalkıyor
    Şişli'den taa Rami'ye kadar
    Her sokağın ayrı bir kanat çırpışı var
    Yeni Cami önlerindeydim sonra
    Vapur düdüklerinden anladım
    Bir haftadır seni ararmışım meğer
    Köprü üstünde Arif'e rastladım
    Patiska ararmış fakir
    birlikte Kadıköy'e geçtik
    Kardeşliği mavişliği üstünde denizin
    Bir yanı ışık bir yanı istanbul
    Şu kahraman harp gemileride olmasa
    Arif patiskayı unuturdu ben seni
    Oturur kalırdık Mühürdar'da
    Altıyol'da Şadi çıktı karşımıza
    O da şeker peşindeymiş
    Üç kişi koyulduk yola

    Yol boyu çamdır püfür püfür
    Dallarda fingirdek kızlar
    Teri Mur'ları görünür.

    Suadiye'de bir eşitliktir başladı
    Adam başına değil
    Adım başında bir villa
    Biz de Panço Villa'yı bulduk
    Ahçıymış villaların birinde
    Dilber dudağı yapmış o gün
    Ednan Beğendi pişirmiş ama
    Canı özgürlük çekmiş
    ille de özgürlük dedi
    Yetişmez dedik buralarda yemezler onu
    Tereotu nane maydanoz
    Nutuk otu dersen o başka

    Vazgeç dedik bu sevdadan dinletemedik
    Takıldı gavurun oğlu peşimize
    Dön babam dön dolaş babam dolaş
    Ne sen ne patiska ne şeker ne özgürlük
    Anlaşıldı dedik vehpinin kerrakesi
    Bizimkisi boşuna zahmet

    Nasıl olsa tarihi karanlığımız da bastı
    Yürü dedim Arif yürü kardeşim Şadi
    Yürü be Panço Villa
    Şuradan bir sandal araklarız
    Ver elini Hayırsız

    Ben Şadi Arif bi de Panço Villa
    Hep Hayırsız'dayız şimdi
    Ne sen ne patiska ne şeker ne özgürlük
    Martıları seyrediyoruz artık
    O şekere patiskaya özgürlüğe
    O sana benzeyen güzelim martıları

    can yücel
    0 ...
  43. into the wild

    5.
  44. eddie vedder'ın country-soft rock karışımı harika şarkılarla döktürdüğü muhteşem bir soundtrack'e sahip olan film. guaranteed ve society ayrı bir güzel.
    8 ...
  45. shine a light

    2.
  46. scorsese'nin -bob dylan belgeseli no direction home kadar lezzetli olmayan- filmi. hatta buna film denilmese de olur, çünkü yüzde 90'ı konser kayıtlarından oluşuyor. stones'un* en baba şarkılarından gimme shelter, stray cat blues, mothers little helper ve daha nicelerinin bu filmde yer almaması da kendi adıma hayal kırıklığı yaratmıştır.
    0 ...
  47. © 2025 uludağ sözlük