Ağız sulandıran kızdır.
istediği mecradan Bana ulaşabilir.
Ezikliktir.
Nasıl bir aşağılık kompleksi varsa kişinin böyle saklamaya çalışıyordur.
Bir senedir tıkanıp kaldığımdır.
Onca şey yazdım karaladım, bir türlü devam edemiyorum.
Eminim bir gün yeni basılmış kitaplarımın kokusunu içime çekeceğim. Kimse okumasa da olur.
Bu akşam mideme afiyetle inen balık istisnasını unutmamak lazım.
Her balık ıslak değildir arkadaşlar.
Kendini bana beğendirmektir.
Yoksa herhangi bir dişinin memesinin olabilme ihtimali yok arkadaşlar. Kesinlikle.
Sürekli içinde bulunduğumu söyledikleri insanlar topluluğu.
Sadece boş muhabbeti ve yalancı kahkahaları sevmiyorum. Rol yapan insanlardan tiksiniyorum.
Başlıktaki "meme" yazan kısma odaklanıp kalmaktır.
Hayat memeyle başlar!
Aynı zamanda boş edebiyat yapmaktan başka bir şey anlamazlar.
Umarım ömrünün sonuna kadar benden uzak olacak insandır.
35 yaşlarında adamlar ve kadınlar görüyorum 5 yaşına gibi davranan...
Olgunlaşmanın ve büyümenin zamanı gelmedi mi artık?
içinizdeki çocuğa dizdiğiniz övgüler yetmedi mi?
Ölüsünüz. Mezarlara girmemiş ayaklı ölüler kaplamış etrafı.
Tripleriniz, çıkar kavgalırınız, kıskançlıklarınız, saçmalıklarınız...
Yalnızlık kervanında kaybolmuş değildir.
Ve Hoş geldin ayrı yazılır.
Ağır bağımlılığım olan iki şeydir.
Yaşam ve ölüm gibi.
Aranızda bunu gerçekten sorun edenler mi var, demek istediğimdir.
Yalnız kalmanın verdiği lüksü hiçbir şey veremiyor. Kimseyi hayatıma tam anlamıyla almam.
"Tarikatınızın da sizin de amına koyayım!" diye haykırıyordu gül.
Kollarında dikenlerin yarıkları, beyninde ailesinin baskısı, içinde engellenemez nefretiyle bir köşesine çekilip sessizce ağlayamamıştı.
Her şeyini bir avuç orospu çocuğu yüzünden kaybetmişti.
Din kisvesi altında vicdan mastürbasyonu yapan kölelerden gına gelmişti.
"Aranızda..." dedi. "insan olan yok mu?"
Olmayı bilmeyenlerin "benim!" diye bağırdığıdır...
Siz bunları dişi mi sanıyorsunuz gerçekten?
Gerçek dişi denilenin ne olduğunu öğretmek isterdim ancak sizin gibi mastürbatör betaların yanında kaldırımdan bile yürümem.
Annemin en sevdiği aymış.
Aynı zamanda adıma da ilham vermiştir.
Az kaldı. Bir ay daha dayanmalı...
Bir döneme damgasını vurmuş ve koca bir nesli dibine kadar etkilemiş animedir.
O pikaçu diye bağırarak camdan atlayan ruh hastasını bulursam elektrik direğini bir taraflarına sokarak acımasızca can vermesine neden olabilirim.
Yavrum pikaçu uçmuyordu bile be.
Tadı bir kere alındığında bir daha günah mı değil mi ya da temiz mi pis mi umursanmayacak olan deniz mahsülüdür.
Birayla beraber nefis giden bu canlıya çoğu insan "ayy böcek buu" şeklinde burun kıvırsa da bizim canımızdır.
Küçükken ne kadar çok istesem de ailemin almadığı renk renk ve şekil vermesi güzel oyuncaklardır.
Zamanında ne kadar özendiğimi hatırlayınca hep gülesim gelir.
Son zamanlarda tam bir görsel şölen olmaya başlayandır. Bazıları o kadar duygu yüklüdür ki trajikomik bir şekilde saatlerce hıçkıra hıçkıra ağlamanıza neden olabilir.
En son izlediğim kimi no na wa animesindeki o güzel çizimlerin ve hikayenin ağırlığından hala kurtulamadım.
Keşke hep böyle kaliteli yapımlar çıksa.
Japon çizerlerin şaheserler yaratabildiği çizgi romanlardır. Okuması keyif verir. Saatlerce hiç kafamı kaldırmadan seriler bitirdiğimi bilirim.
Maalesef günümüzde okumak istediğim çoğu seriyi bulamadığımdan dolayı internet üzerinden okumak zorunda kalıyorum ama kitap kokusu almak bir başka oluyor.
Ah o fındık bahçelerinin dili olsa da konuşsa dediğim güzel ilimizdir.
Kim bilir hangi aşıklar o ağaçların altında baldırlarını yalayan esintiyle özlem gidermiştir.
Öğrencilerimin de beğendiği güzel bir uygulama.
Rahat bir şekilde onlara ödev verip oynamalarını izleyebiliyorum. Dikkatlerini az da olsa çekebilmek için fena değil.
Çevirilerde bazı hatalar da olsa yine de yeni başlayanların faydasını görebileceğini düşünüyorum.
duyulduğunda evdeki diğer bütün seslerin kesildiği türküdür.
Ne kadar da içlidir. insanın içini sızlatır.
En lezzetli içeceklerden biridir. Siyah çayın demlendiği zaman bardaktaki kızıl tadını hiçbir şeye değişmem.
daha fazla entry yükleniyor...