Uber konusu taksicilik sisteminin yeniden düzenlenmesi ile çözüme kavuşur. internetteki sözlük platformlarında taksi plakası sahibi kimse olmadığı için hep bir birinin benzeri entryler girilmiş. Ortalama ticari taksi şoförü dan dun bi tip olabilir ama bunun konunun özüyle pek bir alakası yok. Amerika'dan yeni bir sistem geldi tüm diplomalar iptal diye bir karar çıksa ve kamuoyu baskısı oluşsa siz bunu kabul edermisiniz. Veya tapu sistemi değişti kimse birden fazla ev sahibi olamaz denilse bu kabul edilebilir mi? Oyun ortasında kural değiştirilmez.
Taksicilikle ilgili iki üç sıkıntı var.
1. Şoförlerin kaba olması ve müşteri seçmesi. Çözüm dijital takip, taksi şoförü lisansı, uygulanabilir cezalar ve yaptırımlar. Hem şoföre hem plaka sahibine.
2. Hizmet sonunda ödenecek ücretin baştan belli olmaması. Uber i en cazip kılan özellik bu sanırım. Buda dijital bir uygulama ile çözülür diye düşünüyorum. Ödeme şekli de değişmeli tabi.
3. Hizmet alınan aracın kalitesinin düşüklüğü. Açıkçası buna çok takılan insanı biraz şımarık buluyorum. Bir taksi yolculuğu en fazla kaç dakika sürebilir. Önemli olan gideceğin yere zamanında ulaşmak.
Uber illaki kurumsal olarak bu işi yapmak istiyorsa oturulur konuşulur gelir taksi plakası satın alır ve bu işi yapar. inanın bunun başka hukuksal ve vicdani çözümü yoktur. Kazanılmış hak konusunu aşındırırsak bir gün gelir aynı haksızlık sizi de bulur.
Önemli Not: taksi plakam veya plaka sahibi bir yakınım yoktur
Ergenlik veya gençlik dönemin yaşanıp yaşanabilecek en büyük dramının ebeveynler veya diğer aile büyükleri tarafından ilgi görmemesi durumudur. Hoş ilgilense ne yapılabilir diyeceksiniz ama ne bileyim beden dersinde burkulan bileğiniz, sikko bir dersten düşük not almanız vs. kadar bile sallanmaması aslında en yakınımızdakilerin bile ne kadar bencil insanlar olduğunu gösteriyor.
eğer bir kimse, savaş ortamında, kasten, çocuk kadın yaşlı sivil vs öldürmüş veya öldürtmüş biriyse ağır şerefsizdir. hitler de bunlardan sadece biridir yaptığı katliamın büyüklüğü onu farklı kılmaz. nasıl ki sıradan bir katil "seri katile de bana da müebbet ceza verilmesi adil değil" gibi saçma bir savunma yapamazsa, bu konu da aynen öyledir.
Çocuk kadın katliamı yapıp bundan büyük keyif aldığını söyleyen ariel şaron'a tek laf etmeyip, Almanya şöyle Amerika böyle demenin bir anlamı yok. Ülkemizde malum soykırımla ilgili bir kanun düzenlemesi yok diye biliyorum. Bu soykırımı inkar yada küçümseme ülkemizde suç değil.
Aslında olayın temelinde günümüzde halen süren Filistin işgali var. Hitler övgüleri ve eleştirileri o eksen üzerinde gidiyor.
doksanlı yıllarda Anadolu bankası bankamatiği taşıyan bir arkadaşım vardı. O zamanlar ortak atm muhabbeti de olmadığından buluşunca Anadolu bankası arardık. Sonunda sikerim bankamatiğini diyip hesabı ben öderdim.
Başındaki AC italyanca Associazione Calcio Anlamına gelmektedir. Türkçesi futbol derneği gibi sikko bir şey. Bu arada Beyler biraz kutsal bilgi kasalım, yeter artık, lütfen.
sanıldığının aksine askerde çok üst rütbeliler en alttakilerle fazla uğraşmaz. Böyle bir olayın duyulması ileride generalin aleyhine bir durum oluşturacağından (muadilleri arasında alay konusu olmak gibi) çaktırmadan bir iki tokatla konuyu kapatabilir.
illa deniz yolculuğu yapılacaksa, kuzeyden gidilmesi daha güvenlidir. Cebelitarık yerine irlanda cumhuriyetinin cork limanından hareket etmek daha mantıklı.
futbolda avrupada başarı kriterinin olmazsa olmaz gibi dayatılması insana bu hissi veriyor. aslında önemli olan rekabetten duyulan heyecandır. 2006 yılında Galatasaray ayak oyunları ile şampiyon olduğunda fanatik gs'li bir arkadaşım "2000 den daha çok sevindik." demişti. Bir çoğunun benzer duygular içinde olduğuna eminim.
20 yıldır Trabzonspor'u, 18 yıldır Galatasaray'ı, 12 yıldır Beşiktaş'ı; Kadıköy muhallebisi yapan, en büyük olmanın verdiği gururla rakiplerini fazlaca ciddiye almayan camia, dernek veya takım.
