bugün

Bir app, bir uygulama.
Avrupa'nın ve Amerika'nın çeşitli şehirlerindeki taksiciler bu uygulama yüzünden "global isyan" çıkarttılar.
Çünkü taksici olmayanların da taksici gibi para kazanmalarını sağlıyor ve lisanslı taksicileri işlerinden ediyor.
Henüz istanbul kapsama alanında değil.
Hararet ve heyecanla bekliyoruz:
Geeel uber geeel, bizim memlekete de gel!!
isyan haberi:
http://webrazzi.com/2014/...er-isyani-avrupayi-sardi/

Uygulamanın sitesi:
https://www.uber.com/about
istanbul'a da gelen hizmettir.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26692510.asp
asla bizden çıkmayacak uygulama.
türkiye'den neden bir uber çıkmayacağına dair şu yazı anlamlıdır.

--spoiler--
7 Haziran 2014 cumartesi günü Ars Technica haber sitesinde yayınlanan haber yaklaşık 4 yıl önce kurulan Uber in aldığı son yatırımla (1,2 milyar ABD doları) Teknoloji girişimleri arasında yeni bir dünya rekoru kırdığını ve değerini 17 milyar dolara çıkardığını söylüyordu. Uber size mobil cihazınızdan şehir içi ulaşım ihtiyaçlarınız için taksi, ekonomik veya lüks araç bulma olanağı sağlayan bir platform.

Üzerine girişimci dostu, sevgili Alphan Manas, Twitter’da darısı Secure Drive’ın başına mesajını yazdı. Uzun süredir de Uber’in Türkiye’ye geleceği konuşulduğu için ben de hatıralımdakini yazıya dökmeye niyetlendim.

Secure Drive, Uber’den iki yıl kadar önce ilk olarak Çeşme ile Adnan Menderes havalimanı arasında ulaşım ihtiyacını karşılamak için ortaya çıktı. 2006 yılında Çeşme – izmir Adnan Menderes havalimanı arasında taksi ücreti yaklaşık 180 TL iken biz sponsorumuz Axess desteği ile 45TL’ye yolcu taşımaya başladık. ilk iş taksiciler bize karşı ayaklandı. Onlara işin yasal boyutunu anlattıktan sonra işe devam ettik ve Çeşme’li taksicilere de bir proje ortaklığı teklif ettik. Ancak bizimle bu işi yaparlarsa gelirlerinin artması yanı sıra her işe fatura düzenleyecekleri için gerçek usul vergi mükellefi olup daha fazla vergi vermeleri gerekeceğinden önerimize sıcak bakmadılar.

Bu arada Ulaştırma Bakanlığından bir yetki belgesi, Kültür ve Turizm Bakanlığından bir A grubu seyahat acente belgesi aldık. Ayrıca da istanbul Büyükşehir belediyesinden istanbul’da çalışan araçlarımıza turizm güzergah belgesi alıyoruz. Tüm araçlarımızda Zorunlu Trafik sigortası dışında, kasko sigortası, zorunlu Karayolu Taşımacılık sigortası ve Zorunlu Koltuk kaza sigortaları var. Tüm şoförler ticari taşıt kullanma belgeli ve psiko teknik testlerden geçiyor. Hiçbir şoförün 15’ten fazla ceza puanı yok. Araçların tümünde çocuk koltuğu, ücretsiz kablosuz internet ve tablet var. Her transfer sonrası faturayı tanzim edip kurye ile gönderiyoruz. (işin en pahalı kısmı fatura göndermek) 2010 yılında e-Fatura kanunu çıkınca Türkiye’de onca uluslar arası kuruluş, hayatını sürdürülebilir ekonomiye adamış şirketten önce eFatura düzenleme izni alan 8 şirketten biri olduk. JCI bizi yaratıcı genç girişimci ödülüne, European Business Awards yılın girişimcisi ülke temsilcisi olmaya layık gördü. Geldiğimiz noktada Avrupa kıtasından en büyük 3 oyuncudan biriyiz. ) banka ve 4 havayolu markası bizimle işbirliği yapıyor

Geçen yıl araçlarımızı daha az karbon salınımı için Blue Motion araçlarla değiştirmeye başladık. Uber’den bahsedecektik, niye bunları anlattım?

Yazının sonrasında bunlardan bahsedeceğim;

Bizden Uber çıkmaz çünkü,

- işi anlattığınız herkes size neden ve nasıl yapılamayacağını anlatır

- Devlet eFatura için düzenleme yapar ancak sonra sadece eFatura sistemindeki şirketler birbirine ve benim sistemim üzerinden kesebilir der. Bu nedenle de sokaktaki 70 milyon bireye veya eFatura sisteminde olmayan yaklaşık 500 bin şirkete faturayı eski usul basar, zarfa koyar, kuryeye verir teslime dilmesini beklersiniz. Bu arada mahkeme eposta ile yapılan iletişimi delil kabul eder ancak faturayı tarayıp gönderirseniz yasal olarak kabul edilmez.

- eFatura sisteminde olduğunuz için faturanın basılı kopyası üretilmemelidir. Ancak taşımacılık kanunu gereği faturanın kopyası araçta bulunmalıdır. Denetim görevlisi; taşıdığınız yolcunun çalıştığı şirketin merkezinin ingiltere’de olduğunu rezervasyonun 8 saat önce Londra’dan istanbul’daki merkezinize geldiğini, hizmetin de bu 8 saat içinde Antalya’da verildiğini ve doğal olarak faturanın buraya ulaşmasının olanak dışı olduğunu kabul etmez. Yazar size 500 TL ceza.

- Tüm araçlarınızda internet ve tablet vardır ancak yolcu listesi basılı olarak, imzalı ve kaşeli değilse emniyet yazar size 500 TL ceza

- Taksiciler sürekli şikayet ederler ve bu nedenle polis araçlarını durdurur, denetim yapar. Polise göre taksici haklıdır. Taksi plakası istanbul’da 1.3 milyon TL olmuştur. Biz ise 70 bine aldığımız araçlar ekonomik, konforlu ve çevreci hizmet sağlarız. Taksiciye göre bu haksız rekabet. Hiçbir taksi sahibinin götürü vergi için yıllık üst seviye olan 24 bin TL den fazla kazanmamasını kimse sorgulamaz ve haksız rekabet olarak ele almaz. Yazıyı okuyan yatırımcılar bu hesapla taksi plakasına verilen 1,3 milyon TL’nin geri dönüşünün en az 100 yıl süreceğini hemen hesaplamıştır.

- Özel olsun kamu olsun, havalimanı işletmesi, ne güzel bu şirket/şirketler havalimanına yolcu getiriyor, biz de bu yolculardan para kazanıyoruz demez. Güvenlik komisyonu toplanır, terminalin önünde yolcu indirme/bindirme yasak denir. Yolcu inemeyecekse o yollar niye yapıldı ise!

- Bu kadar iş yapılır devlet girişimciye Bağkur’lu olmaz zorunluluğu getirir ancak Bağkur ödemeleri kanunen kabul edilir gider olamaz. Girişimci şirkette SSK’lı olsa o zaman giderler deftere yazılabildiği halde.

- Hükümet toplanır, bir gecede bir torba yasa ile araçlarınızın statüsünü değiştirir. Otomotiv firmaları dahil kimsenin haberi yoktur. Bir anda araçlara ödediğiniz Motorlu taşıtlar vergisi 10 kat artar. Daha kötüsü yeni tanıma uygun araç üretimi yoktur ancak kimse girişimciyi umursamaz.

- Siz yüzlerce kişiye bordro açarsınız, çalışır didinirsiniz. Kamudan bir Allah’ın kulu işinizi kolaylaştırmazken üzerinde güneş batmayan imparatorluk ingiltere’den defalarca davet alırsınız. Bu işi bizim ülkemize de getirseniz bu sayede daha az araçla daha çok yolcu taşınmış olur. Hem ekonomiye katkı sağlarsınız hem de çevreye diye. Üstelik de bu teklifi bakanlar yapar defalarca. Daha dün bağımsızlığını ilan etmiş Kosova’ya gidersiniz yatırım ajansı size yatırım yapmak istiyorsanız bize yazılı olarak taşımacılık kanununda nasıl bir tanımlama istiyorsanız iletin gerekli yasal düzenleme yapılsın der.

- Türkiye yılda 65 milyar doları (4 tane Uber almıyor olsa da) enerji satın almak için başka ülkelere öder ancak şehir içinden yolcu alan bir taksi havalimanına gider ve yolcu alamadan döner. Havalimanından şehre giden iki araç olur. Bu iki araç da, tüketilen yakıt ta ithal ediliyor olmasına rağmen. O taksici, havalimanından yolcu almak isterse de havalimanındaki meslektaşları zor kullanırlar. Lübnan’lı bir turistin Bodrum marinasından bindiği taksi ile Bodrum havalimanında eşini karşılamak için geldiğinde havalimanı taksicileri ve polis zoruyla araçtan indirilip eşini aldıktan sonra havalimanı taksisine binmeye yönlendirildiğini kendi gözlerimle gördüm

- Ülkenin %7-8’i engelli olduğu halde devlet taşımacılık yapan tüm araçlara engelli donanımı şart koşar. Nüfusun içindeki engelli oranı kadar engelliye uygun araç bulundurmayı kabul etmez.

- Ülkemizde rekabet sadece daha ucuz fiyat teklif etmek sanılır. Piyasaya yeni giren sadece “ben de filancanın yaptığı işşi yapıyorum bir farkla dada ucuzum” der. Böyle olunca kimse sürdürülebilir iler kuramaz.

- Taşımacılık için kullandığınız bir araç için devlete en az 30 bin TL vergiyi alırken, en az 6 bin TL’iyi iki yıl çalıştırma süresince, aldığınız yakıt için de 30 bin TL vergi ödersiniz. işletmeniz %15 ebitta için çalışırken sizin bu işiniz sayesinde cironuzdan %30 devlete gider ancak yaranılmaz.

- ingilizce sözlükte yer almayan SecureDrive ismini bakanlık size tescil etmez. Ancak mahkeme kararı ile 3 yıl uğraşıp tescil ettirebilirsiniz.

- Uber benzeri şehir içi lüks taşımacılık işi Türkiye’de ihtiyaç olmuştur. 1986’dan bu yana nüfusu yaklaşık dört kt büyüyen istanbul’da yeni taksi plakası tahsis edilmemektir. Böylece de yaklaşık 10 bin korsan taksi doğmuştur. istanbul Büyükşehir belediyesi lüks taşımacılık lisansı vermeye karar verir;

Önce lisans alacak şirketlerin en az 25 adet 1900 cc ve üzeri motor hacmi olan araç almasını söyler. 6 şirket bu tip ekonomik araç bulur ve filoyu kurar. Ancak sonra bu uygulamadan vazgeçilir ve E segment 25 araç alınması koşulu gelir. 6 şirketin bir yılda ekonomik kaybı yaklaşık 1,5 milyon TL
Lisans alan 12 şirketten 8’i sadece taksiden ucuza satarsa yaşayabilecek şekilde yapılandığından üçüncü kez yapılan kilometre fiyatı geçerli taksi fiyatının en az 2 katı olmalı koşuluna ayak uyduramaz 4 şirket daha gider.
1,5 yıllık uygulama sonrası kalır bize 3 şirket, onlara da seçimler nedeniyle lisans yenileme yapılmaz. Bu işe yatırım yapan 12 şirketin yaptığı 50 milyon TL çöpe gider.
Allahtan uygulama sadece istanbul’da yapıldı zira ülke genelinde her belediye yapsa çöpe attığımız kaynak yarım milyar TL’yi geçecekti.

- Yolculuk paylaşımı için bir sürü aplikasyon veya platform çıkar ancak polis arabanızı durdurur ve yan koltukta oturanın yolculuğa para ödediğini (yakıt maliyetinin altında bile olsa) öğrenirse arabayı 60 günlüğüne bağlar, şofre araç sahibine ikişer bin TL, yolcuya 250 TL ceza yazar.

- Tüm dünya odağını yaşanabilir bir dünya için “paylaşım ekonomisi” ne çevirmişken biz de yasaktır.

Şimdi siz ne düşünüyorsunuz? Türkiye’den Uber ya da WhatsApp çıkar mı?
--spoiler--

http://www.etohum.com
almanya genelinde yasaklanan uygulama.

webrazzi haberi aşağıdaki gibi:

Uber’in yakın zamanda Berlin’de karşılaştığı yasal engel Almanya geneline taşındı. Frankfurt’ta bir mahkeme, bugün Uber’in ülkede faaliyetlerini yürütmek için gerekli yasal izne sahip olmadığına karar verdi.

Spiegel’in ilgili haberine göre Frankfurt mahkemesi, Uber’in 28 Ağustos tarihinde operasyonlarını durdurmasına karar verdi. Uber’in haksız rekabet nedeniyle ülke çapında daha fazla yolcu taşıyamayacağı kararının ihlali durumunda, 250 bin euroya kadar bir para cezası veya idari tutukluluk cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor.

Uber’in duruşmaya katılmasından önce verilen kararın geçici olma ihtimali de var; yani Uber’in savunmasına göre Almanya genelindeki yasağın kalıcı olup olmayacağı netlik kazanacak.

Uber tarafından Frankfurter Allgemeine gazetesine yapılan açıklamada, şirketin karara karşı mücadele edeceği ve haklarını sonuna kadar savunacağı belirtiyor. Uber, rekabetin herkes için faydalı olduğunu söyleyerek kendisini savunuyor.

Yakın zamanda Berlin’de yasaklanma kararıyla karşılaşan Uber, itirazını mahkemeye iletmiş ve bunun ardından operasyonlarına devam etmişti.
Az evvel kullandığım uygulama. Pahalı ancak kaliteli hizmet. 20 TL indirim isteyen lütfen mesajla ulaşsın. Ayrıca 2 x 60 TL indirimde sağlayabilirim. Hepsi ücretsiz.
kendisini doğduğu memlekette kullandım,

pek bir rahat konforlu uygulama, daha memleketimde tecrübe edemedim buradaki gibi olmayacaği muhtemel yinede bize de gelip bir ofis açması ülkem adına beni mutlu ediyor sözlük, oyunlara türkçe dil seçeneğinin eklenmesi gibi.

çok fazla pis detayı da var bu mutluluğun tabi, onun yerine biz yapaydık, yabancı sermaye falan filan. buraya yazıp etrafa bok saçmayacağım. özlü sözün özüne bakıp siz devamına getirin:

(bkz: karanlıktan şikayet edeceğine bir mum yak)

neyse, bu cümlenin devamında uygulama hakkındaki tecrübelerim ve kendisi bu uygulamayı kullandıkça hatırlayacağım bir adamın hikayesi var,

dediğim gibi kullanışlı uygulama, lükslük seviyesine göre üç farklı araba tipi falan var, seçiyorsun, kapına geliyor, özel şöförün gibi davranıyor, hani öyle aşırı bir ücret de yok, taksiden ne farkı var la o zaman dersen öyle uğraşmıyorsun taksimetrede ne yazdı ne kadar ödeyeceğim şoför bey falan yok. uygulama kayıt olurken kredi kartını alıyor, yolculuktan sonra arabadan hiç bir sözcük dahi söylemeden inip hayatına devam ediyorsun, bir kaç dakikaya mail'ine geliyor faturan.

varolduğumuz sistemin tanımı gibi, sen götünü kaldırma bilader biz paranı senden alırız.

sanırım bizdeki bitaksi uygulaması da bu uber'den kopya. bilmiyorum. olabilir. olmayabilir de.

bir de yaklaşık 1 ay önce bir kafede oturuyorum, bir adam geldi amerikanca dilinde: burada priz var mı dedi, hemen altımda vardı, dedim bak var burda, sonra kız kardeşimle türkçe muhabbetime devam ettim, 1 dakika sonra bu adam yine dönüp,

türk müsünüz?
öyleyiz galiba dedim gülerek,

ankara'dan bir gemiyle gelmiş zamanında mutfak görevlisi olarak, ortalarda bir eyalette kalmış bir süre (şuanda hatırlayamıyorum hangi eyalet), garsonluk falan yapmış, bir kız buldum sonra diyor, evlendim (buradan artık abd vatandaşı olduğu bilgisini ediniyorum) şimdi ayrıldım, kalktım geldim buraya diyor.

konuşması pek bir heyecanlı, kısa türkçe cümleler,

araba aldım kendime bu büyüklerden, şimdi uber'e katılıcam.

harika dedim hafiften şaşırarak,

hemen ekledi, ayrıldım benim kızdan, araba aldım, uber'e katılıcam,

ortam garipleşmesin diye ekledim,

çok iyi diyolar ya ona.

evet dedi, sırf onun için kalktım geldim,

bir süre kız kardeşime dönüyorum, günlük muhabbete devam ediyoruz, aklımda adamın nereden nereye geldiği sorunsalı,

çok beğenilen, hayalleri kurulan şehrinde uzun süreli öğrencilik yapmama rağmen pek bir amerikan aşığı değilim sözlük, sana da muhteşem amerikan rüyası saçmalığını anlatmayacağım, yinede bu adamın hikayesi kendisi pek bir şizofren olmadıkça çalışan adamın doğru çalışan sistemde nereye gelebileceğini gösteriyor, kız kardeşimle günlük muhabbetimde 2 dakikada bunların üzerinden geçiyorum aklımda, sonra tekrar adam söze giriyor,

nerde kalıyorsunuz muhabbetleri falan, anlattım, sonra tekrar lafa girdi, meğer geldiği ikinci günüymüş, adaya yakın bir semtte oda arkadaşı bulunan bir ev tutmuş, arada sigara içiyor ama iyi birine benziyor dedi. ben bu sırada hayatına yeni bir sayfa açmış bir adamla daha ilk gününden karşılaştığımı fark ediyorum. ayrıca türk olması da cabası.

annem geri çağırıyor beni evlendirmek istiyor dedi, güldü, yaşı 25-30 arası.

biraz daha muhabbet edip ayrıldık kafeden kız kardeşimle, tabiki yürürken pek bir kafama takıldı.

ne hikayeler var lan dedim, ayrıca tesadüfün de böylesi.

hikaye sonucuna gelirsek, pek bir garip ülke burası, dediğim gibi reklam yapma amacında değilim, şu anda oturduğun yerden kaçmak isteyen biri de olabilirsin sözlük biliyorum, bazen böyle güzel sonuçlar çıkabiliyor kaçıp gelenler için ama her zaman değil. bunu bil.

entry sonucuna gelirsek, uber bu derece almış başını gitmiş, burada 1. meslekleri bu olan, hatta sırf bunun için araba alanlar, yatırım yapanlar var. hatta bu olaydaki adam bana bir kaç tane daha araba alıp onları işleteceğini söylemişti. dolmuş gibi bi işletme sistemi var herhal demiştim o sıra, araştırmadım, bilmiyorum şuanda nası işletiliyor.

o adama güzellikler getirsin bu uber.
istanbul'da çok deli kampanyalara imza atan uygulama.
https://www.uber.com/invite/ubertr34 linkinden kayıt olursanız ilk yolculuğunuz 20TL'ye kadar ücretsiz.
Bence sömürülesi.
Hürriyet gazetesi Kelebek eki yazarı Onur Baştürk, son zamanların popüler aplikasyonlarından biri haline gelen, özel şoförlü araç imkanı sunan Uber'i kullanan iki kadının başına gelenleri yazdı.

Kiraz Halkla ilişkiler’in sahibi Yeşim Aksoy'un önceki gece bindiği Uber aracının polisler tarafından durdurularak Aksoy'un ve yanındaki arkadaşının sorguya çekildiğini, kimliklerine el konulduğunu aktaran Baştürk, "polislerin bu şekilde insanları korkutmaya, sorgulamaya, “Nereye gidiyorsun, ne iş yapıyorsun?” diye taciz etmeye nasıl hakkı olabilir? Madem Uber yasal, bu yaşananların sebebi nedir? Bilmediğimiz bir şeyler mi var?" diye sordu.

Onur Baştürk'ün "Uber'e binen iki kadına sivil sorgusu: 'Nereye gidiyorsunuz?" başlıklı yazısı şöyle:


"Kiraz Halkla ilişkiler’in sahibi Yeşim Aksoy önceki gece bindiği Uber aracıyla tuhaf ve tatsız bir deneyim yaşamış.

Olay cidden şaşırtıcı, ürkütücü.

Önce Yeşim’in ağzından olayı aktarayım:

“Çarşamba gecesi Soho House’dan bir kız arkadaşımla beraber Uber çağırdık.

Araca bindik, tam iKSV önünde polis anons yaptı. Şoför sağa çekti ve durduk. Bir adam gelip bizim araca bindi. Normal ehliyet-ruhsat süreci filan deyip oralı olmadık. Ama sonra adamın tarzı, kıyafeti, arabasında bir polis yazısı olmaması, bize ‘Nereden bindiniz, ne iş yapıyorsunuz, nereye gidiyorsunuz?’ gibi sorular sormaya başlaması yüzünden olay tuhaf gelmeye başladı.

KAĞIDI iMZALA, KiMLiĞiNi AL!

‘Ne hak-la soruyorsunuz?’ demeye başlayınca adam iyice diklendi. ‘Araçta kalın, cevap vermek zorundasınız. Bu aracı nereden, nasıl çağırdınız, nereye gidiyorsunuz?’ şeklindeki sorularına devam etti.

Kimliğini görmek istedim. Hoş, kimliği sahte olsa nereden anlayacağım, o da başka bir konu...

Kimliğe baktık. Bu arada ikinci polis geldi.

Yine sivil, yine açıklama yok. Sürekli sorular...

Anlamadığın, yanlış yapmadığın bir süreç ama korkuyorsun. Bir şekilde araçtan çıktık ve kimliklerimize el konuldu. Hâlâ sorgulama devam.

Sonuçta, aracı Uber’den çağırdığımıza dair ve silikliğinden hâlâ üzerinde ne yazdığını bilmediğim kağıdı imzalatmadan kimliklerimiz verilmedi!

Bu arada bizi hâlâ araca sokmaya çalışıyorlardı.

Uber’in yasal olmadığını, suç işlemiş olduğumuzu defalarca dile getirdiler.

Benzer araçları kendi işim için zaten günlük, yarım günlük kiraladığımı, taşıma- turizm belgesi olduğu sürece yasal olduğunu bildiğimi söyledim.

Fazla ısrarcı olunca kağıdı imzalamak şartıyla kimliklerimizi de geri aldık.

KORKUTMAYA HAKLARI VAR MI

Hâlâ kafamda milyon tane soru:

Bu iki adam trafik polisi değildi, peki hangi birimdi bu? Nasıl böyle bir uygulama yapabiliyorlar?

Bizi bu şekilde rahatsız edip korkutmaya hakları var mı?”

Uber ne diyor?

Yeşim Aksoy’dan olayı dinledikten sonra Uber’in pazarlama müdürü Damla Kılıçarslan’a ulaştım.

Olayı ona ilettim.

O da şaşırdı. “Böyle bir olayla ilk kez karşılaşıyoruz, gerçekten çok üzücü” deyip ekledi:

“Uber Türkiye’de tamamen yasal. Sürücü ortaklarımızın tüm belgeleri de tam. Dahası biz her şeylerini kontrol ediyoruz, sabıka kayıtlarına kadar.

Bütün yolculuklar kredi kartıyla yapılıyor. Vergisi ödeniyor, kayıt altında. Ayrıca Uber bir teknoloji firması, ulaştırma firması değil.”

BU OLAYDAN SONRA AKLA GELEN SORULAR

* Yeşim Aksoy’un dediği gibi, polislerin bu şekilde insanları korkutmaya, sorgulamaya, “Nereye gidiyorsun, ne iş yapıyorsun?” diye taciz etmeye nasıl hakkı olabilir? istediği yere giderler, size ne kime ne?

* Madem Uber yasal, bu yaşananların sebebi nedir? Bilmediğimiz bir şeyler mi var?"

Odatv.com
bizim gibi fakirlerin vitoya binerek, özel yolculuk yapmasını sağlayan uygulama. 40 tlye kadar ücretsiz yolculuk güzeldi. valla özledim
türkiye de ne alemde olduğunu merak ettiğim hizmet..
adı gibi uber olan bir uygulama.

verdiği bonuslarla ücretsiz yolculuk pek tatlı oluyor.

ücretsiz yolculuk hakkı kazanmak isteyenler şu kodu kullanabilir;

x9mb24a6ue
beklenen oldu ve sonunda yasaklandı. bu yasak bizi "kısa mesafe gitmyorum istediğin yere şikayet et." diyen pek muhterem legal taksici abilerimizin,elbette uzun mesafe gitmek koşuluyla, taksilerini kullanmaya mecbur bırakmıştır. ülkemde ne güzel şeyler oluyor.

kaynak : http://www.mynet.com/habe...e-uber-talimati-2800980-1
hey taksi nin dijital versiyonu.
yasaklanması şahsımı şoke etmiştir.
Yılbaşında Artan talep sebebiyle özellikle 00:00-03:00 arasında aynı mesafe için diğer zamanlara oranla 3 kat ile 6 kat arasında daha fazla fiyata gidebileceğimi öğrendiğim uygulama.
sürücüsüz otomobili trafik kazası yapmış.

görsel

http://www.hurriyet.com.t...0407207&utm_term=post
UBER’in sadece bir yazılımdan ibaret olduğunu, şirketin kendine ait bir tek otomobili bile olmamasına rağmen dünyanın en büyük taksi şirketi olduğunu hatırlatmak isterim. Aynı şekilde AirBnB; binası, oteli, moteli yok ama dünyanın en büyük otel işletmecisi.
Asla kullanmadığım. Kullanmayı da düşünmediğim uygulama. Tanımadığım birinin arabasına binmek korkunç geliyor. Ki ortaya çıkan rezaletler de çok tekin bir şey olmadığını onaylıyor.
çok başarılı bir uygulama, tavsiye ederim.

kimse ekstrem örnekler koymasın. arada öküzlerde çıkar

telefonları var açar şikayet edersin. sokaktaki hayvan

taksiciyi kime şikayet edebiliyorsun ?

gayet başarılı.
taksiden bir miktar daha ucuz olan, türkiye'de resmen yasak yolcu taşıma firması.
türkiye'de yasak değil ancak şöyle bir durum var türkiyede taksi plakasına milyonlarca para ödeyen fırsatçılar yasaları kendi çıkarları doğrultusunda ödeyip, bu araçların ticari taşıma izinleri yok diyerek ceza kestirtiyor. rekabete ayak uyduramayan trafik kurallarından bihaber her şeyde menfaatlerini düşünen çıkarcı sürüsü teknoloji hakkında hint fakiri.
taksiden bin kere daha iyi ve daha güvenli firma.

o sarı taksiyi bas parasını kirala, herif sormaz

hırlımısın ? hırsızmısın ? ne zkmn antenisin ?

parayı ver geç, zaten o plakalar da ak-g*t lerin böyyük başlarına aittir.

arabaya binersin maganda kılıklı herif

ya müşteri beğenmez, ya yol beğenmez, ya bilmem ne beğenmez.

bunlar gayet düzgündür. başarılı buluyorum.
80km lik mesafeye 260tl isteyen uygulama. Pazarlıkta yapılmıyor bunlarla. Bence korsan taksi olmalarına rağmen pahalı.
kullanmayı düşündüğüm, fazlasıyla merak ettiğim bir uygulamadır. istanbuldan kullananlar ulaşabilir mi?
Taksicilere rekabet ortamı yaratıp, kendilerine çeki düzen vermelerini onlara hatırlattıkları için bile sevilebilecek oluşum.

Rekabetin olmadığı yerde tekelcilik sistemi hakim olur. bir piyasayı tek başına domine edeceğini düşünen kurum / firma da müşterinin aleyhine olur.. rekabet iyidir.