başlıktaki süper 3lüyü diledikten sonra yeni yılın gerçekten güzel olacağına inanılır, ardından hayatındaki sevdiğin insanlar hiç hayatından çıkmayacakmış gibi the zombies - this will be our year mutlulukla söylenir. sonra hepsinden kazık yersiniz teker teker. hadi afiyet olsun yeni yıl.
eğer lisedeyken yabancı dil bölümünde okuyorsanız hayat felsefenizin bu olması gerektiği ön görülür. tabii kimse takmadığı için yılın çoğunluğu küçücük bir topluluğun içinde uyuyarak geçer, yaşayan ölü gibisinizdir artık.
bu entrysinde (#8826010) beni düğüm düğüm yapan insan.
''suç senin mi?
sen gibi olamadığım için benim mi?
yoksa asla bize ait olmayan bu emanet canlılığın orospu çocukluğunu temsil eden "hayatın" mı? '' cümleleri ile kapanmayan yaralarımı deşip gece gece bir genç kızı ağlattığı için utanmalıdır.
eve yorgun şekilde dönüp mailimi kontrol edince fark ettiğimde yaşadığım durum. bi de vay be adamlar benim için http://pinpirella.uludagsozluk.com seklinde de bir web sayfa yapmışlar, ne gerek vardı yahu diye mahcup oldum. sağolasın uludağ sözlük.
son günlerde huu uuu uuuğ bölümüyle neşemi yerine getiren bu şarkının aslı plastic bertrand da ait olması ile beraber sonic youth ve nouvelle vague tarafından enfes şekilde coverlanmıştır.
eve tıkılmış halde bu şarkıyı dinlerken morrissey'in hiç mi vicdanı yok böyle bir şarkı yapıp bizleri kahrediyor diye düşünmeden duramadığım en sevdiğim the smiths şarkısı. bu şarkıyı dinlerken ağlayan kaç gençlik gelip geçmiştir 1986 yılından bu yana bir düşünsenize.. aaah morrissey ah mahvettin bizi be abi.
abi seviyosan bence git konuş dedikten sonra kendine olan güveni artsın diye sırtını sıvazlayınca ''yapmaağğ dokunmağ kim dokunduysa sa..'' demeye başlarsa oğlum çık şu ergenlikten yeter artık diye silkelenip tekme tokat dövülmesi gerekilmektedir.
yazın tatilden eve döndüğünüzde yaz aşkınızı hala unutamamış ve onu tekrar görmek istiyorsanız ayakkabılarınızdaki kumları silkelerken söyleyebileceğiniz en güzel şarkıdır. dido abla biliyorum hoşçakal dedik, başka türlüsü karışık olurdu ama yine de seni tekrar görmek istiyorum der ve ağlatır adamı.
billie holidayin en sevdiğim şarkısıdır. jack kerouacyolda adlı romanının bir bölümünde bu şarkıyı çok güzel tanımlamıştır:
--spoiler--
soğuk yağmurlu rüzgârın altında büzülüp vadideki mahzun ekim bağlarını seyre daldım. o muhteşem ''lover man'' şarkısı aklıma geldi aklıma, bilie holiday'in söylediği şekliyle; çalıların arasında kendi konserimi verdim. ''bir gün karşılaşacağız ve sen tüm gözyaşlarımı sileceksin, kulağıma tatlı önemsiz şeyler fısıldayacaksın, sarılıp öpeceksin beni, ah neler kaçırıyoruz. aşığım adam nerdesin kim bilir?..'' bu şarkıda insanı etkileyen, sözlerden çok armonik yapı, billie'nin söyleyişi, sanki bir kadın loş abajur ışığında erkeğinin saçlarını okşuyor. rüzgâr uğuldadı. üşüyordum. -
--spoiler--
eli paketlilere olan bir isyandır bu kitap, tüm sıradan insanlara olan öfkedir: çünkü c. olanla yetinerek, aramadan, düşünmeden yaşanılsın diye yaratılmış bir dünyada yalnızdı.
--spoiler--
biliyorum sizi. küçük sürtünmelerle yetinirsiniz. büyüklerinden korkarsınız. akşamları elinizde paketlerle dönersiniz. sizi bekleyenler vardır. rahatsınızdır. hem ne kolay rahatlıyorsunuz. içinizde boşluklar yok. neden ben de sizin gibi olamıyorum? bir ben miyim düşünen? bir ben miyim yalnız?
--spoiler--
soundtrackı için izlenmesi gereken filmler diye bir liste yapsaydım bu film ilk sıralarda olurdu herhalde. başrol oyuncusu ellen page ablamızı başlangıç(incepiton)filminde bu yaz sinemalarda görebilirsiniz. her iki filmde izlenmeye değer derim.
eğer siz de benim gibi avatarın tüm çizgi film bölümlerini izlemiş bir avatar hayranı iseniz, bu film sizi elbette hayal kırıklığına uğratacaktır. ocak ayında filmin çıkacağını öğrendiğimizden beri kardeşimle heyecan içinde beklerken filmde tophun olmadığını öğrenmek bizi üzdü, yani film birinci kitap:su elementini içeriyor. her neyse paraya kıyıp öngösterim biletleri alındı heyecanla 3d gözlükler takıldı fakat hayır çizgi film versiyonu bin basar filme. öncelikle sokkanın ve prens zukonun amcasının çizgi filmdeki gibi sizi güldüreceğini sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. prens zukonun amcası iroh çok fit herifti filmde ve çay kelimesini sadece bir kere duydum. sokka'yı alacakaranlıktaki vampir jasper oynuyor, harbiden çok yakışıklı herif, prenses yue nun ölümünde gözyaşlarımı tutamadım, avatar hayranı iseniz yine de görün filmi derim.