19 yaşındayken,üniversiteyi bitirip askerliğimi yaptıktan sonra iş bulup evlenirim diye hayal ettiğim yaştı. şimdi bunların hiçbirini gerçekleştiremediğimi görünce mütemadiyen kendi kendime lanet okutturan yaştır.
bu sırada yan tarafta annesini bekleyen, temizlikçi kadının ufak kızını çeker kamera.işte filmin vermek istediği bir mesaj da bu sahnede çarpar gözümüze.
bahçesindeki banklardan birinde sandwich yerken önününüzde her an bir kedinin belirip, sizi ''yemeğini benimle paylaşmazsan her an üstüne atlayıp cırmalayabilirim bak seni '' bakışlarına maruz bırakan canım fakültem. Çok özledim çok.
günlük 50 sayfa kitap okuyan, mantık sorularında tabela oluşturmayı öğrenen, azıcık matematiği olan bir insanın kolaylıkla 85 üstü alabileceği sınavdır.
uçak piste iniş yaptığı vakit alkış yapan, güneşsiz ve soğuk iklime sahip bir ülkede solaryum sayesinde kızıldereli gibi gezen, yaz aylarında bavullar dolusu çikolatayla memleket toprağına ayak basan, krank basmak, kommen yapmak, verpiss dich lan gibi kendilerine has, yarı almanca yarı türkçe bir dil ile konuşan güzel insanlar.