Bence bu tarz duygular öğrenilecek duygular değildir.
Öğrenmek başka bir şeydir. Güvenmek başka...
Güvenmek (ya da güvenmemek ki benzer şeyledir), sadece kafa ile öğreneceğiniz şey değil bununla birlikte kalp ile zaten çoktan bileceğiniz şeydir. Fakat benim tavsiyemse bu hayatta kimseye güvenmemeyi seçmek şeklinde maalesef. Çünkü bir an (o çok savunmasız ve tamamen kendinizi açtığınız bir andır bu) gelir ve en güvendiğim dediğiniz kişi (veya şey) sizde hiç ummayacağınız yarayı açar.
Maalesef keşke her şey kitaplardaki gibi olsa değil mi ama?
Dört günlük bir ölçme değerlendirme seminerinde tanıştığım hocanın çalıştığı yerdir. Çok hoş kadın. Saçları benimkine benziyor, gözleri değil (onlar yemyeşil) ;) neyse arkadaşlar ^^ ne kadar çok kendini geliştiren insan var yahu. Hayranı olmamak mümkün değil.
Bana birisi derse girmek mi yoksa dekanlıkla toplantıya girmek mi diye sorsa cevabım çok net olurdu. Neyse sinirlenmeme gerek yok şimdiden sizlere iyi geceler diliyorum sözlük yazarları ve yazmayıp gizliden okuyanları.
"Kelime çözünürlüğü düşük olduğu için duygu çözünürlüğü de düşük" insanlarla aranızda herhangi bir paylaşım olmasına gerek yok diyor, iyi geceler sözlük ile kapatıyoruz.
Uzanmış 'bu Ağustos böcekleri Ekim ayında neden bu kadar ötüyorlar'diye düşünürken birden elektrikler kesildi ve göz bebeklerim aniden büyüdü. yaşlı olduğumdan mütevellit vücudumdaki bu değişim başımı döndürdü. Elektrikler gelmeden bir sigara yakalım karanlıkta. Daha da dönsün bari, Sonradan..
Bazen bu konuyu o kadar abartıyorum ki karşı tarafın sinir olmasını geçtim kendim bile sinir oluyorum. iki saat üç dakikadır dişlerimi fırçalamak ve yüz bakımı yapmak için uzandığım yerden kalkmaya çalışıyorum. Ama gerçekten çabalıyorum içimde. Bunu anlatamam işte.
Yol varsa yürünecektir. Biraz soluklanmakla kimse geride kalmaz demişler.
Bunu kendinize hatırlatın, doğrusu hatırlatalım. Kendimize iyi davranalım. Size iyi geceler diliyorum sözlük ahalisi.
Bazı yazarlar hakkında keşke günümüzde yaşasa diye düşünmüşlüğüm çok olur ama Melih Bey iyi ki günümüzde yaşamamış. Yoksa saçma sapan ağızlarda sakız olurdu.
Ankara ile olan bağından dolayı ilk defa okuduğum bir yazar. Yazılarında genel olarak karşılaştığım içerik güzel (çerez gibi zaten yormuyor bir saat içerisinde okunacak kitapları bile var) ama fikir hep bir öykünme durumunda. Bu da okurken çok ilgimi dağıtıyor. Hevesimi kırıyor.