bugün

1966 adana doğumlu yazar, ocak 94 ve ekim 97 de 2 adet şiir kitabı yayınlamıştır. iletişim yayından çıkardığı tüm kitapları da;

herkes herkesle dostmuş gibi
veciz sözler
aramızdaki en kısa mesafe
bizim büyük çaresizliğimiz
baharda yine geliriz
kısa bir süre yere paralel gittikten sonra
türk edebiyatının son dönemdeki en harika kalemlerinden. veciz sözler, bir süre yere paralel gittikten sonra, bizim büyük çaresizliğimiz gibi kitapları ile kendisine şimdiden özel bir yer edindi. çok sade bir dili ve harika bir anlatımı var..
müthiş sade bir dile sahip,okumadığınız,kendini okutan kitapların yazarı.en önemlisi ise bizim büyük çaresizliğimiz.
dostluk kavramını tekrar düşünmeye,yeri gelince iç burkmaya,yeri gelince güldürmeye çağıran o büyük çaresizliğin yazarıdır.
her gün bir kitabını okumak istediğim adam.
Barış Bıçakçı 1966'da Adana'da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte, Ocak 1994 ve Ekim 1997 tarihlerinde iki şiir kitabı yayımladı. ilk romanı Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) yılında iletişim Yayınları tarafından yayımlandı. iletişim Yayınları'nca yayımlanan diğer kitapları: Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000), Veciz Sözler (2002), Aramızdaki En Kısa Mesafe (2003), Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2004).
son üç gündür her gün bir kitabını okuduğum, yakında bu eylemin bitecek olması endişesiyle en sona kalan kitabına dokunamadığım adam.
aşağıdaki şahane şeyleri yazan adam. altısıyla da gönül ilişkim var.

görsel
kitabını imzamalayan yazar. Kendini saklar bir havası var. Belli ki sivrilmeyi sevmiyor ama okuru geri çevirmek de pek hoş değil doğrusu.
emrah serbes barış bıçakçı hakkında: 'barış bıçakçı’nın en iyi kitabı, aramızdaki en kısa mesafe. ama o bunun farkında değil. olabilir, herkes yanılabilir.' demiştir.
yeni kitabıyla iştah kabartan yazarımız.
http://www.iletisim.com.t...n-m%C3%BCellifi-1768.aspx
bizim büyük çaresizliğimiz kutsal kitaplarım arasındaki yerini almıştır.
aramızdaki en kısa mesafe ile beni benden alan, ağlatan güzide insan.
gülten akın'ın o meşhur dizesi "ah kimselerin vakti yok durup ince seyleri anlamaya", barış bıçakçı için geçerli değildir. iyi ki de değildir. barış bıçakçı durur. sakin sakin sakinler. ince ipince şeyleri görür, anlar, inceler sonra da anlatır. vaktiniz yoksa da yaratın ve bu güzel abimize kulak göz zihin verin derim. kıymetini bilelim...
naif kalemi usul usul hayatı yazar lakin kendisini ne gören ne duyan var. yazarın böyle hayaletimsi olması cümlelerin gerçekliğini artırıyor kanımca. pek sevmez ortalıkta görünmeyi, olsun ben cümlelerinden hayal etmeyi seviyorum kendisini bir yerde kendisini görecek olursam tüm büyü bozulacakmış gibi. velhasıl iyi yazar arkadaşlar hatta o kadar iyi ki bencillik edip benden başkası okumasın istiyor insan, bu iyiliğimi de unutmayın ha...
http://bilemiyorumaltan.b...muellifi-ufak-notlar.html
"her şey çok anlamsız. hayat, kendi kendilerini kopyalayan dev moleküllerden başka bir şey değil. hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. periyodik tabloyu ezberlesek yeter. evrendeki en bol iki elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? anlam ağırdır... dibe çöker. falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar."
barış bıçakçı farkıdır.
edebi açıdan umut verici.
bizim büyük çaresizliğimiz filmine çevrilen kitabın yazarıdır.
"Ve kadınlarla ilgili her genelleme bir kahkahayı hak eder. O halde gülelim!"
''bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi'' ağzın bal yesin.
şimdiye kadar hiçbir yerde kendisini göstermemiştir. gizelmi yazar olmayı tercih ediyor sanırım. görsellerde ki kişi sanılanın aksine barış bıçakçı değil, bizim büyük çaresizliğimiz filminin yönetmenliğini yapan rahmetli seyfi teomandır.
kendine bir dil oluşturabilmiş yetenekli bir son dönem yazarı.
pıçakçı dememek için kendimi zor tuttuğum yazar.

gözlem denen şeyin anasını ağlatan göze sahip. mesela:

"nazlı, çocukken balık yedikten sonra ailecek ellerini mutfak lavabosunda pril ile yıkadıklarını anlattığında cemil derinden sarıldı. mutsuzluğun formülüyle bulaşık deterjanının formülünün aynı olduğunu ileri sürdü. evet haklısın mutsuzluk bulaşık deterjanıdır ve bazen de çamaşır deterjanı dedi nazlı" sinek ısırıklarının müellifi

mutfak lavabosu, deterjanla el yıkama, mutsuz kadın. al işte pıçakçı
“Onu etkilemek için her şeyi, en alçakça şeyleri bile yapabilir, en süslü cümlelerle aklını karıştırabilirdim. Kavanozların kapağını kapatır gibi bir doğallıkla gelip beni öpmesi, ağzımı kapaması için. Beni sevmesi için..”

Barış Bıçakçı
modern türk edebiyatının parlak isimlerinden biri olmaya namzet bir şahsiyet kendileri. kendini medya araçlarından soyutlamış olmasının nedenini popülerleşmeye karşı görüş sergilemesinden dolayı olabilir diye tahmin ediyorum. çünkü popülerlik üretimi kısırlaştıracak başlıca nedenler arasındadır. kendisine duyulan beklentiyi artırmamak adına da gizlenmiş olması muhtemeldir. ne yazması gerektiğinin değil ne yazmayı istediğinin bilincinde olan nadir yazarlarımız arasındadır. eğer ki okumadıysanız kütüphanenizin en güzel yerlerinden bir kısmını barış bey için ayırmanız gerekir.