içimden geçen dışarı çıkıp boş boş gezmek olsa da genelde üşengeçliğim ağır bastığı için tüm günü evde yatarak geçiriyorum.. Sonrasında pişmanlık hissi gelse de ertesi gün yine aynı döngü devam ediyor
Isparta'dan istanbul'a gitmek için 18:15 arabasına bilet almıştım. Isparta otogarda bir tülü gelmeyen araç, her sorduğumda 5 dk ya gelecek şuraya yanaşacak diye diye 45 dk rötarlı olarak geldi.. Neyse en azından koltuklar rahat sıcak ikramda var diyerek rötarlı kalkışı unutmaya çalışırken art arda verilen molalarla yolculuk uzadıkça uzadı.. Adeta yolcuları uyutmamaya yemin etmişcesine her yarım saatte bir durup ışıkları yakarak saati 00:30 yaptık. En son Afyon'da yarım saat verilen mola sonrası (5 buçuk saatte ancak afyona gelebildik) hareket ettikten 10 dk sonra ikinci soförün araçta muavin nerede diye seslenmeye başlamasıyla muavinin mola yerinde unutulduğu fark edildi ve şoförleri bir telaş aldı.. 10 dk beklemenin ardından muavin araca geldi ve yolculuğa devam edebildik.. Yine tam ışıklar sönüp herkes tam uyku moduna geçmişken saat 1:00 da Bilecik çıkışında saçma sapan bir benzin istasyonuna girip durduk. Şoförler ve muavin telaşla araçtan inip bagajları açıp bir şeyler yapmaya başladılar.. Yaklaşık 20 dk, dır, araçtan inmemize de izin verilmeden ve hiç bir açıklama yapılmadan bekliyoruz. Aracın bozulduğunu ve tamir etmeye çalıştıklarını tahmin etmekteyiz..
istanbul Dudullu'ya ulaşacağımız saati de ekleyeceğim.. Ulaşabilirsek tabi..
2:45 istanbul Dudullu varış olarak bilet aldığımız otobüs saat 4:35'te Dudullu'ya ulaştı..
iş yoğunluğum arasında mesajları yanlışlıkla açıp okumamak gibi bir alışkanlığım olduğu için mecburi olarak yaptığım durumdur.. Özellik ilk geldiği hafta bunu nasıl kapatacağım diye araştırıp anında kapatmıştım o günden beri de asla açmadım..
Aşırı huzur vericidir. Bir kaç besleme sonrası her gün işe gidiş ve işten dönüş saatlerinizi bilip sizi bekleyen, selamlaştığınız minik dostlarınız olmasını sağlar
Döngü halinde kendinden nefret, kendini affetme, herkesten nefret edip kendini dostsuzluğa alıştırma çabası, o insanlar olan güzel günlerin hatırası ve sonrasında tekrardan kendinden nefret..
Zor bir dönemden geçerken 10 yıllık dostların, 8 yıllık sevgilinin dahi kaçtığı görülünce hissedilen durum...
1 yıldır ailevi beni çok zorlayan bir durumla uğraşıyorum. Başlarda insanlarda olaya dair oluşan merak içeren sorular olay stabil ve sıkıcı bir hal almaya başlayınca yerini her karşılaştığımızda 'canını sıkmamak için sormuyorum ama.. ' veya 'ne diyeceğimi bilemiyorum hiç' cümlelerine bıraktı. Yahu bir kişi de gerçekten değer verip nasılsın veya nasıl hissediyorsun? demiyor.. Ben o kadar değersizmişim ki meğerse.. Benim her akşam kendi kendime bunalıma girip yalnızlık hissiyle ağlayarak uyumam o kadar kimsenin umrunda değil ki... Onca yıl dostum sandığım herkes sadece ben çabaladığım için yanımdaymış..
Bazen o kadar büyük bir neden çığlığı geliyor ki içimden, boğazımda düğüm düğüm kalıyor.. Gözyaşı oluyor doya doya ağlamak istiyorum ama kimseyi üzmemeliyim diyerek yüzüme tekrar o gülümsemeyi yerleştiriyorum. Hoş anlatsam da anlamıyor ki zaten kimse...
Kaç yıldır aralıksız geceli gündüzlü çalışıyorum. Para kazanayım ailemin borçlarına destek olayım dedim didindim durdum yıllardır.. Tam borçlar bitti artık kendi kariyerime hayatıma odaklanabilirim, birikim yaparım kendime harcarım sonunda rahat rahat dediğim noktada... Bir telefon ve sil baştan her şey... Borçlanmamak için o kadar dikkat eden ben boyumu aşan kredilerin altında eziliyorum şimdi. Hemde yıllardır tek bir an abiliğini görmediğim abim yüzünden. Ben annem ve babam üzülmesin diye çabalarken onların bile benim boğuluşumu görmemeleri çok yıpratıyor beni..
Tek ihtiyacım olan birisinin bana sarılıp yeter bak sen çok yalnız kaldın bu olaylarda farkındayım ama artık, ben yanındayım beraberiz her şeyde demesi... Benim ne hissettiğimi gerçekten umursayan, gerçekten merak eden anlayan birisine sarılıp hüngür hüngür ağlayabilmek istiyorum sadece..
ilk bir ay varlar.. derdiniz daha uzun sürerse yavaş yavaş kaçtıklarını hissedersiniz. Sonra bir fark ediş gelir, ya bu insanlarla yarı sahte dostuğunuza devam edeceksinizdir yada karanlığa dönüp o boşlukta tek başınıza derdinizi yaşayacaksınızdır..
Nasıl gececek ki simdi bu kırgınlık diye düşündükçe insanı daha da üzen durumdur..
Sinirlenmek, küsmek bunlar onarılması için çabalama içeren şeylerken kırgınlık hep kalbin bir köşesinde kalıyor, asla tam olarak geçmiyor.
ilk iş arayisindayken patron firmalarından kaçıp kurumsal görünümlü patron firmasina tutulmak... Deneyimli lise mezunu calisanlarin işlerine gelen konularda kurumsal takilip gelmeyen konularda kafasina gore davranıp tum çalışma hevesimi kirmalariyla sonuclanan iştir benim için.. ikinci bir is arama hevesim bile kalmadi
Parasızlık yüzünden istediğim şey.
Çevremdeki herkesin nispeten daha rahat işleri ve daha iyi maddi durumları olduğu için zaman zaman bu insanlarla ayni sosyal statüde değilim gibi hissedip kendimi yalnızlaştırmaya çalışıyorum. Eksi bakiye hesapları yapmaktan o kadar yoruldum ki artık.. Hem daha çok çalışıp hem daha sıkıntıda yaşayan insan olmaktansa daha da çok yoruldum. O yüzden en güzeli yalnız kalıp bu farkındalıkları unutmak ve normali bu, zaten herkes benim gibi yaşıyor diye düşünmek.
Isimi seviyorum aslinda ama haksizliga ugradikca soğuyorum her seyden. Herkesten cok calisip sirf ik ile aram kotu oldugu icin performansi sorgulanan insana donusunce sevmek bir yana nefret ediyorum işimden.
Yeri geldiginde susup en olmadik yerde patlamam. Hakkimin arayamadikca uzerime geliyorlar ama gidip acik acik konusmaya da cesaretim yok. Durum bu olunca is yerinde surunup duruyorum.
Is stresi nedeniyle uyunmayan 3 gecenin ardindan sonunda bu gece uyurum derken sevgilinin gece telefonda agir sozler soylemesiyle olusan durum.4.gecede de aglayarak sabahlayacagiz artik ne yapalim. Sevgili kisiside icini dokmus bir vaziyette uyur artik.
Kazak sezonunun bir öncesi, yani kazakla terleme-tshirtle usume sezonu baslamistir. Keske su ara evreyi atlasak ve direkt kazak sezonu baslasa da hasta olmasak..