bugün

var mısın yok musun da sürekli kullanılan söz.

yarışmacı-ali ne hissediyorsun ?
ali-abla küçük çıkacağını hissediyorum.
yarışmacı-aç bakalım.
bir soru cümlesi. karşısındakinin hislerini merak eden insanların sorusu.
-ne hissediyorsun?
+hiçlik..
-ne hissediyorsun?
+sevgi ve de nefret, hem de aynı anda
-ne hissediyorsun?
+yine hiçlik..
var mısın yok musun yarışmasıyla anlamını yitirmiş soru cümlesidir.

+ben bu olaya çok üzüldüm. sen ne hissediyorsun?
-mavi hissediyorum be ama yine de sen bilirsin.

+ben çok emin değilim. sen ne hissediyorsun?
-walla büyük hissediyorum istersen beni biraz beklet.

+aşkım yarın evleniyoruz ne hissediyorsun?
-küçük hissediyorum iyi yani* kutumda büyük var bence
Korkmuştum, rahatladım. Şimdi de düşünüyorum, rüyam inş gerçek olmaz.
sanki bi jolenin icinde ilerlemeye calisirmis gibi hissediyorum. ben hizli olmak ve derin bi nefes alabilmek adina tum enerjimi kullandikca icinden cikmaya calistigim sey sadece ve sadece durarak bana hayatimin en buyuk direncini gosteriyo gibi..

boyle yani.
tesekkurler başlık, icimi doktum.
hepinizden nefret ettiğimi, psikoloji okuyanlardan ve psikolojiyle alakalı herhangi bir mesleğe sahip olanlardan nefret ettiğimi hissediyorum.

yiyorsa gelin düzeltin beni amk!
Bunalmış ve yorgun.
bambaşka birine dönüştüğümü hatta daha doğru bir ifadeyle bambaşka birine dönüştürüldüğümü hissediyorum.
aitlik ve düşlenen anların tebessümlerl.
bugün çalıştığım iş yerinde 10. yılımı kutladım. direktörüm bana plaket verdi.* aslında 10 yıldan daha fazla oldu. ama iş prosedürleri gereği ancak kutlandı diyebiliriz. neler hissediyorsun dersek? aslında değişik bir duygu hissedemiyorum. uzun bir süredir aynı yerde çalışıyorum. çok farklı işler yapmış olmama rağmen, gerçekten neler hissettiğimi tarif edemiyorum.

ilk girdiğimde en alt pozisyondaydım, şimdi yönetici olarak arkadaşlarıma destek olmaya çalışıyorum. iyi mi yapıyorum? kötü mü? onu gerçekten bilemiyorum. sadece iyi yapmayı umut ediyorum!

bugünkü törende şunu hissettim, benim gibi dört arkadaşım daha vardı. sanıyorum giderek yaşlanıyoruz. zaman çok hızlı geçiyor, umarım faydalı şeyler yapıyoruz ve insanlara az da olsa bir yararımız dokunuyordur...

görsel
bir gün uyandığında bir okyanusun ortasında bir salda ıssızlık içerisinde sonsuzluğunla baş, başa kaldığında ne hissedile bilirse onu.
Çok sinirliyim.
Yerimde duramayacak kadar çok sinirliyim.
Sinirliyim çok.
üşüyorum ama içeri giremem.bi düzenim var burda.belki bi ara ısınmaya girerim.
Çok yedim herhalde Midemde şişlik hissediyorum.
Bir rüya gördüm.
Önce yıkık dökük bir mahallede yürüyorum ve yanımda eski bir dostum var.
Yolumuzu üç at hırsızı tip kesiyor.
Posta koyuyorlar. Karşılık veriyoruz. Görürsünüz siz diyerek gidiyor bunlar. Yola devam ediyoruz. Eski iki gecekondunun arasından tek el silah sesi geliyor. Ateş edeni görüyorum az önceki tipler. Duruyoruz öyle...tepkisiz. Üçü birden ortaya çıkıyor ellerinde silahlar ile. Dostum ve ben yanımıza geldiklerinde elimizi belimize atıp silahlarımızı çıkarıyoruz. Bunlara doğrultuyoruz. Oldukları yerde kalıyorlar. Gidin diyorum ben. Sadece gidin. Gidiyor bunlar...sonra az daha yürüyoruz. ilkokul arkadaşımı görüyorum. Bize katılıyor. Şu yoldan gidelim diyor. Dediği yola giriyoruz. O da ne? Bir grup serseri daha. Kızıyorum ilkokul arkadaşıma. Neden bizi bu yola soktun diyorum. Onların arasına katılıyor ve gülüyor. Biri elinde bıçakla üzerime geliyor. Bıçakla hamle ediyor savuşturuyorum. Bir daha hamle ediyor. Hissizim...bıçak karnıma girmiş. Donup kalmışım. Kan içinde ellerim. Ama yine Hissizim.
Alp geliyor tutuyor beni. Yere uzatıyor. Serseriler kaçıyor...silahlarımıza ne oldu diyorum. Yok bizim silahımız diyor.
Gözümü bodrum kat gibi bir yerde başımda 3 tane 13 14 yaşlarında üç çocuğun olduğu bir yerde açıyorum.
Kıyafetlerini makineye attık abi diyorlar. Telefonun paran vs. Burda güvende diyor birisi. Sadece izliyorum. Hissizim...gitmem gerek diyorum. Dışarda çatışma var abi çıkma diyorlar. Çıkmalıyım diyorum. O merak eder beni. Çıkmalıyım...çocuklara sarılıyorum teşekkür ediyorum. Bir tanesi ağlıyor ve bana yeni bir gömlek uzatıyor. Pakedinde hiç açılmamış. Olmaz alamam diyorum. Al diyor, başını okşuyorum. Alıyorum gömleği ama hissizim.

Film gibi devam etti rüyam. Daha devamı var lâkin hissizim...
sinirliyim ama vurmalı kırmalı değil, nedense sakin ve kendinden emin bir kızgınlık hissediyorum.
ne oluyor lan bana?
Yorgunum ve ağrılar kırıklarım var şeklinde.
kıskançlığımı evcilleştiremiyorum.
Neyi seçersem seçeyim, pişman.
yine de kazanacak bir şeyler var yine de, bir parıltıya bakar moruk gözlerimin içinde.
Bosluk... ne hissettigimin ozeti tamami ile bu. Bosluk.
acıktım.
çok hastayım ve çorba yapmayı falan bilmiyorum. yumurta bile kıramam.
Öfkeli kırgın ve pişman.
görsel