(#5398625)
yahu ben anlamadım, böyle uzun uzun ve odaksız yazınca laf koyma eylemine cevap mı verilmiş oluyor?
e hadi tamam sen kazandın düşünce adamı; benim yaptığımı söylediğin ve aptalca bulduğun şeyleri yaparak.
yok göktengriymiş de, hazerfenin hatunu götürmesiymiş de, küçük iskendermiş de... e ne yani? zekiyim, çok şey biliyorum göstergesi olarak hiçbir şey anlatmayan göndermeler yapıp sonra da açıklama işine şahit oldum da, böylesine daha ilk. uludağ sözlükten geçtim benim sözlüğümde bu konu yüzsüzlük maddesi altında işleniyor.
aferin istikamet, şiir de biliyon, politikadan da anlıyon, demokratsın, vatanseversin falan filan...
senin bilmişlik krizlerini, laf altında kalmamalıyım histerilerini mi çekicem ben be? al çıkıyorum sözlükten de. hadi bye.
istikametkasımpaşa!
yahu ben anlamadım, böyle uzun uzun ve odaksız yazınca laf koyma eylemine cevap mı verilmiş oluyor?
e hadi tamam sen kazandın düşünce adamı; benim yaptığımı söylediğin ve aptalca bulduğun şeyleri yaparak.
yok göktengriymiş de, hazerfenin hatunu götürmesiymiş de, küçük iskendermiş de... e ne yani? zekiyim, çok şey biliyorum göstergesi olarak hiçbir şey anlatmayan göndermeler yapıp sonra da açıklama işine şahit oldum da, böylesine daha ilk. uludağ sözlükten geçtim benim sözlüğümde bu konu yüzsüzlük maddesi altında işleniyor.
aferin istikamet, şiir de biliyon, politikadan da anlıyon, demokratsın, vatanseversin falan filan...
senin bilmişlik krizlerini, laf altında kalmamalıyım histerilerini mi çekicem ben be? al çıkıyorum sözlükten de. hadi bye
yaşadığı ülkeyi ancak masturbasyon yapıp rahatladıktan sonra düşünen vatansever*lerin ortak düşüdür. lütfen bakınız, ruanda denilen afrika ülkesinde de bir kısım hutu 31lerini çekip memleketlerini düşünmeye başlamışlar ve 800.000 insanı palalarla kesmişlerdi.
(bkz: tutsilerin olmadığı bir ruanda yaratmak)
(bkz: ruanda soykırımı)
tarihçi eric hobsbawm'ın aktardığına göre birinci dünya savaşı öncesinde pembe erkek, mavi ise kız bebekler için sembol renklermiş. pembenin kız rengi olarak kabul görmesi dünyanın savaşla alak bullak olup renk algılarının bozulmasından ibaret yani.
kürtleri değil ama insanlığı savunmak adına ben de diyorum ki bal gibi de faşistsiniz abicim! karşısındaki insanı insandan saymamak faşistliktir. insanları ırklarına, ten renklerine, dillerine, dinlerine göre yargılayamazsınız. dünyanın geri kalanı türkler barbardır deyince nasıl faşistlik yapıyorsa, siz de kürtler tembeldir deyince aynı şeyi yapıyorsunuz.
kendisi hukukçudur. memleketin iyi hukukçuarından olduğu sanılmaktadır. lakin hak, hukuk, demokrasi gibi kavramlardan pek anlamadığını düşünmekteyim. mesela siz gazeteye hakkında birşeyler yazarak sayın genç'i kızdırdınız. kötü birşey yazmanızdan değil sadece yazdınız, adam kızdı size ama bir şey de yapamıyor çünkü herşey kuralına uygun, ortada hukuksuz bişi yok *; mehmet sayın genç bu durumda size keyfince * ceza keser ve kendisinden almakta olduğunuz derslerden ömür billah geçemezsiniz. bakın işte bendenizi kaç dönemdir süründürmektedir. sebebi mehmet genç sayının çok iyi bildiği konu olan hak, hukuk kavramlarından bana düşeni almak istememdir. yok işte adam geçirmiyor, geçemezsin diyor, madem ki bir defa beni kızdırdın...
kendisi hukukçudur. uluslararası ilişkiler bölüm başkanlığı, rektörlük hukuk danışmanlığı, vs. vs. görevlerini başarıyla yürütmüştür. kendisini kızdıran öğrencileri soruşturmayla tehdit etmesini çok iyi bilir. sinirden titreyen ellerini masaya vurur: dosyan masamda bekliyor, dekanına göndereceğim soruşturma açacak hakkında diye bağırır. kendisi memleketin iyi hukukçularındandır. dersinde hak, hukuk der durur. hukukistiyoruz.com'a da imza atmıştır. siz ondan isterseniz hukuk değil ceza verir.
bu entry hakkında silinmesi istemiyle her yere müracaat edecektir. şahsıma hakaret var diyecektir. hukuki işlem başlatacaktır; bilirsiniz kendisi iyi hukukçudur!
yahu bu ne iştir anlamadım ben; kendileri gibi düşünmeyen herkesi bölücülüklen, gericiliklen, şeriatçılıklan suçlayıp, yok etmek için ellerinden geleni ardlarına koymayanlar hukuk istiyoruz diye bağırıyor. onlardan başkası yargılanınca hukuk oluyor sadece. beter olsunlar efendim, bırakınız olsunlar!
(bkz: http://www.gugukistiyoruz.com)
dersi alan öğrencilerin gündemi zorla da olsa takip etmelerine yarayan bir dersimizdir; ve hatta tek derstir. hocamız barış özdal'ın, "geçen hafta neler oldu" demesiyle ders başlar. bunu takiben öğrenciler daha önce barış beyin verdiği internet sitelerinden okudukları haberleri sıralamaya başlarlar. misal washington post gazetesinden yapılan bir alıntı okumuşlarsa bunu "hocam, washington post gazetesinde okuduğuma göre..." diye aktarırlar. barış hoca öğrencilerine duyduğu sevgi ve saygıdan bunları bozmaz; bozmaz ama arkadaş o sınıfta yirmi kişi daha var ki hepsi de senle aynı haberi aynı siteden okumuş, kime masal anlatıyosun?
zaten bir tane dersimiz var hocanın evladım neler olup bitiyor takip edin azıcık dediği, ona da bakıver azcık yahu!
"şehrimizi kongre turizminin yıldızı yapacağız" ; televizyonda hangi ilin hangi adayını görsem bu vaadi tekrarlıyor. bütün illlerimiz kongre turizmiyle mi geçinecek? biz bu kadar çok kongre turizmi yapan bir millet miyiz anlamadım arkadaş.
türkiyede
rusya halen komünist,
ukraynalı kadınlar fahişe,
yunanistan- türkiye savaşta,
iran cehennem,
güney kıbrıslıların hepsi eokacı,
lübnan hizbullah'ı burdakinin aynısı,
bütün dünya bize düşman,
fransızlar isteyince veriyor,
almanların hepsi ırkçı sanılmaktadır.
dünyayı bu denli az ve yanlış tanıyan bir milletin, dünyaca az ve yanlış tanınması gayet doğaldır.
diğer ülkeler hakkında derin önyargılara sahip bir millet olarak türklerin fazla taktıkları imajdır. her sorununu aman yurt dışındaki imajım sarsılmasın kaygısıyla çözmeye çalışan bir milletin hazin sonudur. imajın batsın hemi.
(bkz: yurt dışının türkiyedeki imajı)
donanma cemiyeti'nin halktan topladığı bağışlarla 1912 yılında almanya'dan alınan muhrip geminin adı. milletin yardımı anlamındadır. balkan savaşlarında görev almıi, osmanlı'nın birinci dünya savaşına katılmasına sebep olan yavuz ve midilli gemilerine rus limanlarını bombalamada eşlik etmiştir. çanakkale savaşları sırasında önemli görevlerde bulunmuş ve ünlü ingiliz zırhlısı goliat'ı batırarak müttefik donanmasına büyük zarar vermiştir. bugün kahraman gemiler arasında sıralanmaktadır.
1908 yılında ikinci meşrutiyet'in ilanıyla donanma düşmanı padişah ikinci abdülhamid tahttan indirilince, 33 yıl boyunca atıl durumda kalmış osmanlı donanmasını tekrar güçlendirmek amaçlı halktan yardım toplama amacıyla 1909'da kurulmuş dernektir. asıl adı Donanma-i Osmani Muavenet-i Milliye Cemiyetidir. küçük çaplı bir dernekken, yunanistan'ın aldığı oldukça güçlü bir savaş gemisi olan averoff kruvazörünün halkta korku yaratmasıyla anadolu ve avrupa çapında bir anda odak noktası olmuş ve sultan reşat tarafından himaye altına alınmış ve derneğin destekçilerine verilmek üzere donanma iane madalyası bastırılmıştır. cemiyet, kısa zamanda hakltan büyük miktarda para toplayarak almanya'dan barbaros hayreddin ve turgut reis kruvazörlerini aldı. sonrasında 1912'de yine almanya'dan yadigar-ı millet, muavenet-ı milliye, numune-i hamiyet ve gayret-i vataniyemuhripleri alındı. bu gemiler balkan savaşı'nda kullanılmıştır. yine 1912 yılında ingiltere'ye sultan osman ve reşadiye isimli iki gemi siparişi verilmiş ve paraları da peşin ödenmişti. birinci dünya savaşı'nın başlamasıyla ingiltere'nin el koyarak teslim etmediği bu gemiler halen ünlerini korumaktadır.
osmanlı donanmasına büyük destek ve katkıları olan cemiyet 1919 yılında kapatılmıştır. *
1898 yılında danimarka'da silahsız bir kurtarma gemisi olarak inşa edilen alemdar römorkörü, kurtuluş savaşı sırasında karadeniz'de silah ve malzeme sevkiyatı yapmada kullanıldı. bugün cumhuriyetin kahraman gemileri arasında devasa savaş gemileri yanında sıralanmasını bu önemli hizmetine borçludur. 1982'de sökülen geminin birebir boyutlarda inşa edilen maketi 11 ağustos 2008'de zonguldak, ereğli'de müze gemi ve sergi salonu olarak hizmete açılmıştır.
1952 yılında abd donanması için uss gudgeon ismiyle inşa edilerek hizmete başlamış ve 8 temmuz 1957- 21 şubat 1958 tarihleri arasında sekiz aylık sürede 40bin kilometre üzerinde yol katederek dünyanın çevresini dolaşan ilk deniztı ünvanını almıştır. 1983 yılında leasing yöntemiyle türkiye'ye verilmiş ve 1987 yılında da türkiyece satın alınmıştır. 21 yıl hizmet verdikten sonra 2004 yılında emekliye ayrılarak müze gemiler müdürlüğü'ne bağlı olarak müzeleştirilerek izmit sahilinde, tren garı karşısında tcg gayret destroyeri müze gemisi ile birlikte ziyarete açılmıştır.
1946 yılında abd'de inşa edilip abd donanması'nda uss eversole ismiyle hizmete girmiştir. kore ve vietnem savaşları da dahil olmak üzere 27 yıl görev yapmış ve 1973 yılında türkiye'ye satılmıştır. 1995 yılına kadar aktif olarak kullanılan gemiye verilen gayret ismi 1912'de donanma cemiyeti'nin topladığı paralarla yaptırılan dört gemiden birisi olan gayret-i vataniye gemisinden gelmektedir. 1997 yılında türkiye'nin ilk müze gemisi olarak izmit'te halka açık sergilenmesine başlanmıştır.
amacı gemilerdeki yaşam koşullarını ve kullanılan teknolojileri ziyaretçilere göstermek olan ve kullanımdan çekilerek belirli alanlarda demirli olarak sergilenen gemilerdir. askeri ya da sivil amaçlı gemiler, hatta denizaltılar olabilir. türkiyenin ilk gemi müzesi izmit sahilinde 1997 yılından bugune değin sergilenmekte olan tcg gayret destroyeridir. 2004 yılında tcg hızırreis denizaltısı da müze gemi olarak kullanılmaya başlanmıştır. müze gemiler, genelkurmay başkanılığı deniz kuvvetleri komutanlığı bünyesinde kurulan müze gemiler müdürlüğü'ne bağlı bulunmaktadır.
ayrıca 2008 ağustos ayında, kurtuluş savaşı'nda önemli yarar ve hizmeti bulunmuş ünlü gazi alemdar gemisi'nin sonradan yapılmış birerbir maketi de ereğli'de müze gemi olarak faaliyete girmiştir.
müze gemiler müdürlüğü linki:
hemen her bakımdan concorde'dan üstün olmasına rağmen 1973'te bir gösteri uçuşu sırasında düşmesiyle önce gözden düşmüş, bunu takiben de 1978'de uçuştan kaldırılmıştır. aslında iki rakip uçağın benzerlikleri de az değildir. kanatları, hareketli burunları ve tabiki kaderleri.
almanya, sinsheim'daki teknik müzenin çatısında concorde ile beraber sergilenen bir örneği de mevcuttur.
aslında iki ay gibi kısa bir süre farkıyla, başlıkta sıkça söz edilen "dünyanın ilk süpersonik yolcu uçağı" ünvanını sovyet tupolev tu-144'e kaptırmıştır. ayrıca, yine concorde'a layık görülen "dünyanın en hızlı yolcu uçağı" sıfatı da tupolev tu-144'e aittir. almanya'nın sinsheim kentinde bulunan teknik müzenin çatısında her iki uçak da görülebilir, isterseniz binebilirsiniz de.
(bkz: tu 144)
(bkz: tupolev tu 144)
belirli bir hedefin paramiliter gruplarca terör yöntemleri kullanılarak provake edilmesi, moral durumunun çökertilmesi amaçlı yöntemlerdir. amaç şok ederek saf dışı bırakma, oldu bittilere hazır hale getirme de olabileceği gibi hedef genelde halk, yöntemi uygulayansa devlettir*. bir devlet bu harekatları destekleyip düşman devletin üzerine de yıkabilir.
(bkz: psikolojik harekat)
(bkz: ergenekon)
(bkz: el kaide)
ismi 6 Mayıs 2004 tarihinde Van, Özalp 6. Hudut Alay Komutanlığına bağlı 2. Hudut Tabur Komutanlığına verildi. Bir nevi iade-i itibar, katliamı onaylama!
memleketçek, sevmediğimiz biri bizi övünce bir tarafımızın tavana vurması ve bunu takiben o sevmediğimiz birini biraz sever hale gelişimiz olgusunun bir defa daha tekrarlanmasına imkan veren hadisedir. ve sözlüğe özgü bir davranış olarak hemencecik atatürk'ü eleştiren ya da şöyle diyelim, kendince tarif edenlere cepheden bir salvo çekilmesini de görüyoruz bu başlıkta.
yahu castro artık bir bunak, 50 yıl evvel katıldığı devrimci hareketlerin bile gerisinde kalmış bir bunak hem de. bir komünist olarak yapılmış açıklamalar değil bunlar. bizim memleketteki güya komünist, aslında bariz milliyetçiler * dışında kimse, hiç bir komünist, kendinize yeni bir lider aramayın gibisinden bir kelam edemez, ideolojik temele aykırı yani, onu demeye çalışıyorum.
işte bu sebepten ötürü mustafa kemal atatürk'ün burjuva devrimcisi olduğu ya da sosyalist görüşlü olduğu gibisinden tartışmalar bir hayli boş kaçmış bu başlığa.
emekli ve artık pek de öyle olmayan bir komünist lider övmüş atatürk'ü, beğenmiş yaptıklarını, bu kadar. sokaktaki adama sorsanız o da övecek. ahmedinecat'a sorsanız bir gün belki o da övecek. bazısı da övmez olur ya, hemen gidip kafasına geçirisiniz bir entry, sabırlı olun biraz yahu.
on gündür gönüllü sürgün yaşadığım köyümdür. camiyanı, kavak kranı, gagullu gibi adlara sahip yerleri mevcuttur. ilçenin ekonomisi arka tarafında ve ya üst katında maksimum on kişilik oturma kapasitesi olan tekel bayii/koltuk meyhanesi karışımı işletmelere ve buralarda akşam eden köyün orta yaşlı erkeklerine dayanmaktadır. oysa nüfusu genelde muhafazakardır. ilçe merkezindeki düğünlerin takı merasimleri megafon sayesinde cümle aleme duyurulur. kız kaçırma ve ecünni hikayeleri çok popülerdir.