bugün

20.yy'ın en sağlam tarihçilerinden birisidir. sermaye çağı;dervim çağı, imparatorlk çağı ve aşırılıklar çağı.. olmak üzere.. 1789'den günümüze dünya tarihini çeşitli açılardan daha çok da avrupa tarihi güdümünde anlatmaya çalışmıştır.
(bkz: SANAYi VE iMPARATORLUK)
(bkz: iMPARATORLUK ÇAĞI 1875-1914)
(bkz: SERMAYE ÇAĞI 1848-1875)
(bkz: DEVRiM ÇAĞI 1789-1848)
siyasal devrimler, savaşlar, kültürel alt-üst oluşlar, toplumsal çatışmalar, iktisadi düzenler ve düzensizlikler gibi değişimleri ilk elden yaşayan ve bunlara tanıklık eden, değişimlerin insanlar üzerindeki etkilerini bizzat yaşamış olan marksist tarihçi.
(bkz: TUHAF ZAMANLAR)
demokrasi üzerine bir yazısı için;
http://www.bianet.org/2005/02/01/53500.htm
tam adı Eric John Ernest Hobsbawm.
Bugün 91 yaşında olan ingiliz Marksist tarihçi, yüzyılımızın en önemli tarihçilerinden biri olarak kabul edilir. iskenderiye'de doğdu. Çocukluğu Viyana ve Berlin'de geçti. Öğrenim hayatı Viyana, Berlin, Londra ve Cambridge gibi farklı şehirlerde geçti. Cambridge, Londra, Cornell üniversiteleri gibi çeşitli üniversitelerde çalıştı, dersler verdi. Bünyesinde E.P.Thompson'nun da bulunduğu ve Britanya'da 1947-56 arasında resmi olarak örgütlenmiş olan 'Komünist Parti Tarihçileri Grubu' içinde yer aldı. ingiliz Akademisi, Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi gibi birçok saygın kuruluşa üyedir. Kitapları hemen hemen dünyanın bütün dillerine çevrildi. Çok sayıdaki yapıtı arasında, ''Avrupa'nın en kapsamlı toplumsal tarihi'' olan Devrim Çağı (1780-1840), Sermaye Çağı (1848-1875), imparatorluk Çağı (1875-1914) ve Aşırılıklar Çağı (1914-1991) adını taşıyan dört ciltlik çalışması büyük öneme sahiptir. Her ne kadar Avrupa temelinde oluşturmuş olsa da, Hobsbawm'ın bu en büyük sentez çalışması, modern dünyanın büyük bir bölümünün bu temelden hareketle dönüşüme uğramış olması sebebiyle, gerçekte Fransız Devrimi'nden Sovyetler Birliğinin çöküşüne dek bütün bir dünya tarihini kapsar. Hobsbawm, profesyonel bir disiplin haline 19. yüzyılda gelmiş olan tarih yazımında, Henri Pirenne, Marc Bloch ve Fernand Braudel gibi büyük tarihçilerle birlikte, toplumsal yapıların ve toplumsal değişim süreçlerinin altını çizen sosyalbilim yönelimli tarih anlayışının temsilcilerindendir.

Türkçede Hobsbawm kitapları:
Eşkıyalar (Avesta),
Devrim Çağı 1789-1848 (Dost),
Sermaye Çağı 1848-1875 (Dost),
imparatorluk Çağı 1875-1914 (Dost),
Sanayi ve imparatorluk (Dost),
Sıradışı insan: Direniş, isyan ve Caz (Bulut),
1780'den Günümüze Milletler ve Milliyetçilik Program, Mit, Gerçeklik (Ayrıntı),
Devrimciler (Agora),
Tarih Üzerine (Bilim ve Sanat),
Aşırılıklar Çağı: Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 (Everest),
Yeni Yüzyılın Eşiğinde (Yordam Kitap),
Küreselleşme, Demokrasi ve Terörizm (Agora).

kaynak: radikal kitap
(bkz: Fransız devrimi ne bakış)
imparatorluklarla ilgili önemli tespitleriyle tanınan mühim tarihçidir. çok iyi teorisyendir ve çok iyi tespit yapar ancak anlatım dili biraz sıkıcıdır. ona göre imparatorluklar barış yaratamazlar, barış süreçleri imparatorlukları yaratır.
eğer lise tarih hocalarından ve osmanlı'nın doğal sınırları temalı geyiklerden sıkılıp tarihten soğuduysanız, bir bu adamı, bir de edward carr'ı denemenizi tavsiye ederim. gerçi bu yaştan sonra tarihi sevmenizin size, ailenize ve islam alemine ne katkısı olur bilemem.
"halkların baharı" ve "halkların kabusu" kavramsallaştırmalarının mucidi yaralı sosyalist tarihçi...
- öldü deme?
+ öldü lan işte öldü.
http://www.hurriyet.com.tr/planet/21596983.asp
ölmüştür.
tarih camiası için önemli bir kayıp.
hayata gözleri yuman marksist tarihçi. özellikle milliyet kavramı nazarındaki analizleri ile tarih bilimine önemli katkılar sunmuştu. unutulmayacak, küllüyatı kallavi entelektüel figürlerden biridir.
insanın böyle dolu, nitelikli, insanlığa faydalı bir ömrü olmalı. toprağı bol olsun.
kendisine saygım sonsuz ama kitaplarını okumak gerÇekten bir zulüm. belki de tercümeden kaynaklanıyordur.
"ideoloji marksizm gibi düşünülmüş örneklerinde bile derinden bilinçdışıdır." diyerek nice akılları kurcalamış büyük adam.
Tipinden yahudilik akan adam.
artık iyice asabımı bozmuş tarihçi kişisi. benim geldiğim ekol ciddi anlamda benimsiyor hobsbawm'ı. zaten kendisinin türkiye'de açık farkla en çok bilinen uluslarası tarihçi olduğu açık. fakat şahsen bunlardan rahatsız olmaya başladım, son derece sorunlu buluyorum kendisini. hobs'un birçok eseri var kitaplığımda. ve ben kitapları aldım önüme kendisiyle uğraşacağım. sadece bir age of extremes kitabında bir yığın skandal söz var. türkiye'deki özellikle 19 ve 20. yüzyıl tarihçiliklerinde birtakım reformlara ihtiyaç var. 20 yüzyıl tarihçiliği için hobsbawm okuyabilirsiniz. fakat bu asla okuyacağınız ilk yazar olmamalı. neyse.
"yet it had become increasingly clear over the last half of the Short Twentieth Century that the First World could win battles but not wars against the Third, or rather that winning was, even if possible, could not guarantee control of such territories."

demiş.
the age of revolutions kitabında napolyon'un generallerinin cesur ama beyinsiz olduğunu söyleyen tarihçi. hahaha.

"the heroic but very stupid marshall ney was only too typical."

hakikaten fransız ihtilali ile ilgili yazdıkları keyifle okunan tarihçi. soğukkanlılıktan uzak, epey heyecanlı bir anlatıcıya dönüşüyor birden. danton'un kaltak olduğunu okuyup ardından robespierre için ağıt yakarken bulabiliyorsunuz kendinizi.