dr oetker in 3 dakika da yapılan,kayısı, çilek ve muz aroma seçenekleri olan yoğurtlu ve sütlü tatlısı. meyveli yoğurt tadındadır. şahanedir. öyle creme ole ye de benzemez. günün her saati yenilebilir...*
ırk; bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm.
millet; çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus. *
yani milletler türkler, ingilizler, almanlar, fransızlar olarak örneklendirilebilirken, ırklar siyah, beyaz ve sarı ırk olarak örneklendirilirler.
Aizanoi, Kütahya şehir merkezine 58 kilometre uzaklıkta, Çavdarhisar ilçesinde bulunan antik bir kenttir.
Aizanoi'nin isminin Zeus'un kızı su perisi Erato ile Arkadya ulularından Kral Arkas'ın oğlundan geldiği sanılmaktadır. Aizanoi kültürel yapısıyla sanat çevreleri tarafından ikinci Efes unvanını almıştır.
"Zeus" tapınağı, şehrin ana kutsal alanıdır. Bu tapınağın yapımına MS ikinci yüzyılın ikinci çeyreğinde, imparator Hadrian döneminde başlanmıştır. Bu tapınağın en önemli özelliği, altında tonozlarla örtülü bir başka mekanın olmasıdır. Bu, Anadolu'da Roma döneminde pek alışılmamış bir uygulamadır ve bir benzerine henüz rastlanmamıştır. Tapınağın önünde bulunan kadın büstü biçimli akroter, tapınağın yalnızca Zeus'a adanmış olmayabileceğini göstermektedir. Son dönem araştırmaları ise bu tapınağın hem Zeus'a hem de Kybele'ye adanmış olamayacağını ortaya koymuştur. Tapınağın güney kısmında, büyük bölümü Bizans döneminde tahrip edilmiş bir odeon bulunmaktadır.
Aizanoi'da MS 2. yüzyılın ikinci yarısında, bugün dünyanın en eski borsası olduğu söylenen, olasılıkla bir gıda pazarı (macellum) da vardı. Yuvarlak biçimli bu yapının duvarlarındaki yazıtlar, burada satılan malların fiyatlarını da içeriyordu. Buna göre, kuvvetli bir köle iki eşekle, bir at ise üç köleyle aynı değerdeydi. Bu yapının kuzeydoğusunda ise MS 400 yıllarına tarihlenen sütunlu bir cadde bulunmaktadır. Caddedeki sütunların daha önceki dönemlere ait antik yapılardan sökülerek buraya getirilmiştir. Bu caddenin 6. yüzyıla kadar varlığını koruduğu ve olasılıkla bir depremle yıkıldığı düşünülmektedir.
Tapınağın kuzeyinde tiyatro ile stadyum bulunur. Bunların yapımına MS ikinci yüzyılda başlandığı ve bunların çeşitli aralıklarla üçüncü yüzyıla kadar inşa edildiği bilinmektedir. Birbirine bitişik olarak yapılmış tiyatro ve stadyumun bugün için bilinen bir başka benzeri yoktur. Bugün, tapınaktan tiyatro ve stadyuma gitmek için kullanılan yolun üzerinde ise bir hamam yer almaktadır. Bu hamamın su ve ısıtma kanallarıyla [mermer] kaplamaları bulundukları yerdedir.
** Akalissus, Antalya ili sınırları Kumluca ilçesi yakınlarındaki bir antik kenttir.
Kumluca'dan Alakır Barajı kenarından 30 km. gidilerek asfalt yoldan Karacaören köyü incirağacı mahallesine varılır. Köyün güneydoğusunda kaya mezarlarına ve lahitlere rastlanır. Burada 1950'li yıllarda çok büyük hazineler köylüler tarafından çıkarılmış ve hepsine devlet tarafından el konulmuştur.
çocuklugum uzaklarda
bana sanki gelsen diyor
benim sehrim çocuk kalbim
yüküm agir çeksen diyor
gençligim de orda sakli
ah ne var ki inanmyyor
bir kus olsam uçsam derdim
biraz kahrini çeksem derdim
o sehirde bir vurulsam
ölsem derdim
yok be kalbim böyle ölme
itiraf et söyle sen de
her sey eski dönmek yok
ah ne çare
o diyarlar o tepeler
bu yalnizlik bitmez diyor
fenerimi yaksan da olur
ben ölüyüm çocuk diyor
gençligim de orda sakli
ah ne var ki inanmiyor
bir kus olsam uçsam derdim
biraz kahrini çeksem derdim
o sehirde bir vurulsam ölsem derdim..
If you want to you can stick around,
'Cause its alright, tonight.
She said "I will stay here, stay with you
'Cause you're alright, tonight."
And I, I hoped that things would turn
Out my way 'cause she's alright, tonight.
She said "This is fun, this is good, yes,
It's alright, it's alright."
[Nakarat] :
Do you want this one night stand?
Let's take a risk and go play in the sand.
You can leave that ring on your finger.
I'm a sinner, you're the winner, I am too.
We made out now, we made up, yeah.
We made love for the world cup I said.
I want things I've never had before,
She said "Alright, tonight."
So we entered heaven to accept our fate,
And to sum it up baby, it was great, yeah.
It's not often that I see the light
but it's - it's alright, it's alright.
(Nakarat)
Here she comes again now,
Here she comes again now,
Here we go again now.
[Do you want this one night stand] 3x
[all right all right]
(Nakarat)
It's alright. 15x
[You can leave that ring on your finger.
I'm a sinner, you're the winner, I am too.]
live earth konserlerinin hamburg ayağında yusuf islam'ın wild world adlı şarkısını seslendirirken gerçekleşen hadise. nedendir bilinmez insana o kılıkta (kıyafetler,sakal vs.) birisinin ağizından bu kelimelerin çıkması garip geliyor. biraz kişilik çatışması biraz da küresel ısınma söyletiyor gene de eski cat stevens'a
"uu beybi beybi its vayld vordl" diye...*
a perfect circle'ın thirteenth step albümünden şahane bir parça.
sözlerini de yazalım hemen.
say hello to the rug's topography
it holds quite a lot of interest with your face down on it
say hello to the shrinking in your head
you can't see it but you know its there so don't neglect it
i'm taking her home with me all dressed in white
she's got everything i need pharmacy keys
she's falling hard for me i can see it in her eyes
she acts just like a nurse with all the other guys
say hello to all the apples on the ground
they were once in your eyes but you sneezed them out while sleeping
say hello to everything you've left behind
it's even more a part of your life now that you can't touch it
i'm taking her home with me all dressed in white
she's got everything i need some pills in a little cup
she's falling hard for me i can see it in her eyes
she acts just like a nurse with all the other guys
mide rahatsızlıkları için mideye sokulan bir boru ucundaki kamera ile yapılan keşif işlemi. çok rahatsız edicidir *. en kötüsü ise bir tedavi işlemi değil muayene işlemi olmasıdır.
fransızca "contre-pied" kelimesinden dilimize geçmiş, anlamı "ters ayak" olan kelime. kaleciler için sık kullanılır, kalecinin ters ayağından güç alırken diğer tarafa atlayamamasından üretilmiş bir kelimedir.