"varsa yardımınız, bir mesaj kadar uzağınızdayız." diyerek başlattığım ve şimdilik aşağıdaki kitapların pdf formatlarını aradığım duyurulardır.
ahmet hamdi tanpınar - beş şehir
bülent ecevit - bir şeyler olacak yarın
charles darwin - türlerin kökeni (tabi ki türkçe çevirisi)
muazzez ilmiye çığ - sümerli ludıngırra
muazzez ilmiye çığ - sümerliler türklerin bir koludur
sinan meydan - atatürk ve kayıp kıta mu
yılmaz özdil - beraber yürüdük biz bu yıllarda
yılmaz dikbaş - atatürkçüler yenildi
bütün televizya kanallarını gezdim, bütün internet sitelerine baktım, balkondan güneş tutulmasını izledim, akan trafiğe baktım hala yapacak bir şey yok hala yok. hayat bazen çok sıkıcı. gerçi asıl sıkıcı olan şehir hayatı tabi.
gayet zevkli bir olaydır. uygun ortamı sağlayıp, yapmayı bilmiyorsanız tatsız olabilir. ilk şart tabi ıssız bir yerde olmalı, yakalanma şüphesi olmamalı. diğer şart için (bkz: kangoo), (bkz: doblo) vs.
uzay ve "uzaydaki yerimiz (boyutumuz)" bu "şey"lerin başında gelir. biraz inceleyip aslında ne kadar küçük olduğumuzu görebiliriz.
öncelikle güneş sistemimizden başlayalım:
genellikle gezegenlerin, güneşin etrafında aynı uzaklıkta döndükleri zannedilir. hal bu ki cm cinsine indirgeyip biraz oranlarsak daha iyi anlarız öyle olmadığını;
vy canis majoris isimli bir yıldız var dünyadan yaklaşık 3,840 ışık yılı uzakta ve güneşin 1 milyar (1.000.000.000) katı büyüklüğünde ki güneş, dünyadan 1.3 milyon (1.300.000) kat büyük.
eğer dünyayı 1 cm çapında var sayarsak, vy canis majoris yıldızının çapı 6,5 km büyüklüğünde oluyor.
bu arkadaş o kadar büyük ki, eğer saatte 980 km hızla giden bir araç, bu arkadaşın etrafında bir tur atmak isteseydi bu tur yaklaşık 1100 yıl sürerdi.
genelde insanın doğayla mücadelesini anlatan filmlerdir. bir çoğunun gerçek hikayelerden esinlenildiği söylenir. bu tarz filmler bünyede, zaman zaman çekip gitme isteği, "ulan şu binaların arasında sıkışıp kalmaya 'yaşamak' diyoruz." düşünceleri ve çeşitli hayaller uyandırabilir. fakat bizim into the wild'tan önce de hayallerimiz vardı. into the wild filminin başındaki şiiri de buraya ekleyip listeye geçelim.
(yeni filmler izledikçe eklemeler yaparım.)
yolu olmayan ormanlarda mutluluk vardır.
yalnız yürünen deniz kıyısında sevinç.
topluluklar vardır kimsenin zorla girmediği derin denizlerde
ve sesinde de müzik.
insanları daha az seviyorum diyemem,
ama doğayı daha fazla..
into the white (beyazlar içinde) (2012)
2. dünya savaşı sırasında, düşürülen alman ve ingiliz uçaklarından sağ kurtulan askerler küçük ve boş bir avcı barınağına sığınır. hayatta kalabilmek soğukla ve açlıkla mücadele etmek durumundadırlar.
nordwand (kuzey yamacı) (2008)
1936'da toni kurz, andreas hinterstoissereiger'in kuzey duvarına tırmanmak için yola çıkarlar. seçtikleri güzergahı kullanmak isteyen avusturyalı diğer iki dağcı da toni ve andreas'ın peşine takılırlar ve ayak bağı olurlar. biraz sonra avusturyalılardan biri yaralanır.
touching the void (boşluğa dokunmak) (2003)
peru'da daha önce çıkılması sayısız başarısızlıklarla sonuçlanan, ölümcül derecede dik bir zirve olan siula grande'ye tırmanmayı amaç edinmiş iki dağcı arkadaşın öyküsü.
127 hours (127 saat) (2010)
hiç kimseye haber vermeden doğada vakit geçirmeye giden aron ralston adlı dağcı bir kaza geçirir ve kolu kayanın arasına sıkışıp kalır.
shal (ihtiyar adam) (2012)
sürüsündeki on bir koyunun her birine ünlü bir futbolcunun ismini veren, futbola düşkün ihtiyar kassym, kazak steplerine erken bastıran bir kış günü hava henüz güzelken sürüsünü otlatmaya götürür ve havanın birden kötüleşmesi nedeniyle aslında avucunun içi gibi bildiği topraklarda kaybolur.
tracks (çöldeki izler) (2013) robyn davidson, dört deve ve bir köpekle, avustralya çölünü alice springs'ten başlayıp hint okyanusuna kadar 3200 km yürüyerek geçmeyi planladığı bir yolculuğa çıkar.
la guerre du feu (ateş savaşı) (1981) (quest for fire) tarihöncesi çağlara, günümüzden seksen bin yıl geriye gidiyoruz. ulam kabilesine ait mağara adamları için, başında nöbetçi dikip üzerinde titredikleri ateş, en değerli hazineleridir. doğa olayları sonucu nasıl olduğunu anlamadan buldukları ve nasıl yeniden yakacaklarını bilmedikleri ateş bir gün söner. aralarından üçünü; noah, amoukar ve gaw'ı, ateşi yeniden bulup getirmekle görevlendirirler.
walkabout (sonsuz çöl) (1971)
avustralya'nın ıssız çölllerinden birinde genç bir kız ve onun küçük erkek kardeşi mahzur kalır. hayatta kalma mücadeleleri sırasında karşılarına, gelenekleri gereği kabilesinden bir süreliğine uzaklaştırılarak tabiatın koynuna "yabana gönderilmiş" bir aborjin genç çıkar ve onlara yardım eder. filmin özgün adı da bu aborjin geleneğinden gelir.
all is lost (sona doğru) (2013) hint okyanusu'nda tek başına seyahat etmekte olan bir adam, teknesinin denize düşen bir gemi konteynırına çarpması üzerine bilincini kaybeder. uyandığında bilinci yerinde değildir ve kazayı yavaş yavaş hatırlamaya başlar.
himalaya - l'enfance d'un chef (himalaya: bir şefin çocukluğu) (1999) (ing: himalaya)
eski şef tinle, yıl içinde çıkardıkları kaya tuzunu satmaya giden kervanın geri dönüşünde oğlunun öldüğünü öğrenir. bu ölümden oğlunun en yakın arkadaşı karma'yı suçlar. tinle'ye göre karma şef olmak için oğluna tuzak kurmuştur. kabile ileri gelenlerinin karma'yı yeni şef ilan etmek istemelerine rağmen tinle bunu kabul etmez. eski yaşlı şef tüm lama'ların karşı çıkmalarına rağmen kervana şeflik edecek bu arada torununu da yeni şef olması için yetiştirecektir.
seven years in tibet (tibet'te yedi yıl) (1997)
1939 sonbaharında heinrich harrer adlı avusturyalı ünlü dağcı ve arkadaşı peter aufschnaiter, himalayalar'ın en yüksek tepelerinden biri olan nanga parbat'a tırmanmak için yola çıkarlar. bu yolculuktan önce tek amacı şan şöhret edinmek olan harrer, bencil, kendinden başka bir şeyi umursamayan bir adamdır. himayalar'da yaptığı bu yolculuk onun hayatını, duygusal yapısını tümüyle değiştirir.
siberia, monamour (sibirya, monamur) (2011) sibirya'da, tayga'nın ıssız köyünde yaşlı bir adam olan ivan ile onun yedi yaşındaki erkek torunu leshia yaşamaktadır. bir gün yaşlı adam, leshia'yı kör bir kuyuda bulur ama onu çıkarmak için başarısız olur. yaşlı adam amansızca yardım arar. leshia beklediği ve bir gün geleceğine inandığı babası gibi dedesinin de geleceğine inanmaktadır.
mongol (cengiz han) (2007)
genç temuçin savaşarak esaretten kurtulur ve dünyanın yarısını ele geçiren uçsuz bucaksız moğol imparatorluğunun kurucusu olan cengiz han ünvanına sahip olur.
cast away (yeni hayat) (2000) chuck noland, kişisel ve iş yaşamını saatin akışına göre kurmuş bir sistem mühendisidir. chuck'ın son derece titizlikle yürüttüğü bu dakik düzen beklenmedik bir uçak kazası sonunda ansızın kesintiye uğrar. büyük okyanus'taki ıssız bir bölgede bulunan küçük bir adaya sağ olarak çıkmayı başaran chuck burada tek başına ilginç bir yaşam mücadelesi vermeye başlar.
the grey (gri kurt) (2011)
alaska'da petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen bir ekip, uçaklarının düşmesi sonucu bölgenin vahşi ve ıssız bir alanında mahsur kalırlar. grubun başı olan jhon ottway, ekibin vahşi doğada aç kurtlara karşı hayatta kalabilmesi için elinden geleni yapmak zorundadır.
the snow walker (karda yürüyenler) (2003)
pilot olan charlie, kutba bir şeyler taşımaktadır. yere indiğinde kendisini orada hali hazırda ikamet eden ufak bir eskimo ailesi karşılar. ondan hasta olan yirmi yaşında bir kızı, şehre götürüp tedavi ettirmesini isterler. havalandıktan bir süre sonra uçak düşer ve böylece hayatta kalma mücadelesi başlamış olur.
alive (yaşamak için) (1993)
13 ekim 1972 günü öğleden sonra içinde uruguaylı bir rugby takımının oyuncuları bulunan uçak and dağlarına çakılır. bu çarpışma esnasında yolcuların bir kısmı ölür ama çoğunluğu da sağ olarak kurtulur. bir süre sonra radyodan arama çalışmalarına son verildiğini duyarlar.
survivre avec les loups (yaşam savaşı) (2007) 2. dünya savaşı yılları brüksel, 1941.. nazi gestapoların yakalayıp sürgün ettikleri yahudi ailenin, küçük kızı mashi defonseca'nın anne ve babası sürgün edilmeden önce, belçikalı bir aile ile kızlarının saklanıp korunması ve bakımı için anlaşmıştır. bir süre sonra yakalanma korkusu ile mashi ailenin yanından kaçar ve ailesini bulmak için belçika'dan ukranya'ya kadar tüm avrupa'yı yürüyerek geçeceği insanın kanını donduran tehlikelerle dolu dört yıl süren yolculuğuna başlar.
devekuşu kabarede oynanan tiyatro oyunu. youtube'ta çeşitli bölümleri vardır. benim en beğendiklerimden birisi "dini yassahlar"dır. metin akpınarın sesinin, kendisine şarkıcıyım diyen bir sürü insanın sesinden daha güzel olduğunu bir kez daha gözler önüne serer bu oyun. özellikle, "zevceleri" gördüğünde, okuduğu uzun hava gibi olan bölüm harikulededir. ayrıca oyunların başında çalan şarkı da bu bölüme aittir.
yasak ne yasak ne uysak ne uymasak ne
yasak ne yasak ne uysak ne uymasak ne
günah-ül yassak mitad-ül mevzu
namevcut aşuk ul nasıl yaşarduk
netice hüsran seyahat el allah
of yallah yallah istanbul istanbul
içki ne kadın ne tatsak ya bir kere
içki ne kadın ne tatsak ya bir kere
şu yasak ne
şu yasak yasak ne
yasak ne yasak ne uysak ne uymasak ne
yasak ne yasak ne uysak ne uymasak ne
günah-ül yassak mitad-ül mevzu
namevcut aşuk ul vaziyet müşgül
petrol ziyade dolar cepte
of yallah yallah istanbul istanbul
yasak ne günah ne neyse ne boşver be
yasak ne günah ne neyse ne boşver be
şu yasak ne
şu yasak yasak ne
youtube'ta da izlenedebilen behzat ç dizisinin ortalama beşer dakikalık minik versiyonu.
ilk bölümden itibaren behzat ç müdavi olan ben, daha yeni, bu gece fark ettim böyle bir çalışma yapıldığını ve eminim ki çoğu seyircinin haberi yoktur. ilk yirmi bölümü bitirdim az önce. biraz zaman kaymaları var gibi. fakat ben de çok özlediğimi fark ettim.
nasa'nın lro (lunar reconnaissance orbiter) uzay aracı, yirmi dört kilometre yükseklikten aldığı görüntülerde apollo programında bırakılan izleri ve ekipmanları görüntüleyebilmiş. buradan bakabilirsiniz:
bir ihtiyarın, yani shal'ın, koyunlarını otlatmaya gittiğinde etrafı sis basıp yolunu kaybetmesi üzerine yaşadıklarını anlatan, hayatta kalma mücadelesi filmi.
yavru kurtları vuran zengin bir avcıyla, shal arasında geçen diyalog:
avcı: kurtların hepsi kudurmuş sanki.
shal: hayır, asıl kuduran insanlar. zavallı olan kurtlar. onların sadece adları çıkmış.
avcı: o zaman insanlara niye saldırıyorlar?
shal: sizi hayvandan daha hayvan zannetmiş demek ki!
26 nisan - 3 mayıs 2015 tarihleri arasında düzenlenecek olan turdur. henüz etap güzergahları ve hangi takımların, sporcuların geleceği belli olmasa merakla bekliyoruz. ayrıca bu yıl pamukkale etabı da koşulacakmış.
antalya'nın kemer ilçesinde, başına gelenlere kızıp dağdaki bir mağarada yaşamaya başlayan kırk beş yaşındaki cemal ertuğrul'un sözü. mağaranın manzarası da güzelmiş. ben de emekli olunca buna benzer bir hayat yaşayacağım sanırım. en azından bir dağ ya da biraz ıssız bir köy evinde.
antalya'nın kemer ilçesinde başına gelenlere kızıp dağdaki bir mağarada yaşamaya başlayan kırk beş yaşındaki cemal ertuğrul, jandarma tarafından tesadüfen bulundu. cemal ertuğrul, jandarma ekiplerinin phaselis sit alanı yakınlarında yaptıkları kontrol esnasında, ulaşımın zor olduğu altmış metrelik uçurumun kenarındaki bir mağarada tek başına yaşarken bulundu. sağlık ekipleri tarafından kontrolleri yapılan cemal ertuğrul, herhangi bir sağlık problemi olmadığını aktardı. çeşitli iş kollarında çalıştığını, ancak hakkının verilmediği için tepki amacıyla mağaraya yerleştiğini anlatan cemal ertuğrul, ihtiyaçlarını merkezdeki bir fırından karşıladığını söyledi. kaymakamlıkça pansiyona yerleştirilen cemal ertuğrul, "toplum eğer buysa ben de iki ayaklı hayvanların arasında yaşamaktansa giderim gerçek hayvanların içinde yaşarım dedim. sekiz aydır burada yaşıyorum" dedi.
iyi bir üniversitede olmak kaydıyla iibfde yazılacak en iyi bölümdür. kişiye göre değişmekle birlikte, bütün bölümleri dikkate aldığımızda tercih edilmemesini tavsiye ederim. mezun olunca gireceğiniz kpss ve banka sınavlarını dikkate alınız.
araba, otobüs kazalarında ölenlerin sayısından haberi olmayanların savı. madem güvenlik istiyorsun tank kullan.
dört teker bedeni, iki teker ruhu taşır.