Ofiste printer tabiki de number one dır. Evde de bılaşık, çamaşır mak. Buzdolabı , elektrik süpürgesi , kahve makinası ... diye ben genelde alayına sövüyorum.
Yüzüm kızarır, karnıma sancı girer, kalp atışım hızlanır, terlerim, gözümü kaçırırım, başka şeylerle ilgileniyomuş gibi yaparken numaradan olduğunu belli etmeme çabasında olurum, ellerim titrer onları da saklama çabasında olurum, özetle yerin dibine girerim ordan da ufak ufak kaçarım.
Türk kazmalarına (erkeklerine) söylenmemesi gereken tek şey. Her zaman o hatunu değersiz ve hafif görürler.
Not: o da istiyorsa zaten peşine düşer. Çırpınmaya gerek yok. Hiç hareket yoksa zaten karşılığı yoktur. Türk kadının rehberi budur.
Sahiden bir kürtle evlenmekten daha kötüsü lazla evli olmaktır bence. Beterin beteri Türkiye deki en kendini beğenmiş ırk lazlar hatta karadenizin geneli. Daha da kötüsü kendilerinde ne görüyorlarsa onun 10 da 1 i bile değiller. Birbirlerinden başka kimseye değer vermezler.
Benim yakın bi arkadaşım kocasına neredeyse tuvalete gidebilirmiyim i soracak hale gelmiştir. Ve kukla gibi o ne söylerse olumlu olumsuz bana aktarma eğilimindedir.
Maço diye tabir ediken bu cinsler genellikle örnekteki gibi sevgililerini yada karılarını her türlü köleleştirme eğilimindedirler. Bir yandan da başka kadınları da kaş göz arasında elden geçirir bu tipler.
Erkekliği maçolukla özleştirmek o kişinin tamamen çıkarına ve kolayına gelen bir durumdur. Hem kibar, hem hoşgörülü, hem becerikli, hem bakımlı, hem anlayışlı, hem de iyi bi aşık olmak o erkek için zor bi roldür çünkü.