bugün

böyle bir şey vardır. aşağıda ki gibi türden şarkılarla çocuk aklıyla hayaller kuran birisi vardır, büyüdükçe hayalleri tek tek kırılır.

oynaya oynaya gelin çocuklar
el ele el ele verin çocuklar.

bir vatan bırakın biz çocuklara
ıslanmış olmasın göz yaşlarıyla.
bir bahçe bırakın biz çocuklara
göklerde yer açın uçurtmalara.
bir barış bırakın biz çocuklara
ulaşsın şarkımız güneşe ve aya..

bir dünya bırakın biz çocuklara
yazalım üstüne sevgili dünya
oynaya oynaya gelin çocuklar
el ele, el ele verin çocuklar.

sonrasında ise o çocuk büyür ve bir daha iflah olmaz. artık eczanelerden çıkmaz, psikologların oyuncağı olur, hayatını basın yayın kurumlarının hazır sunduğu hayalleri gerçekleştirmeye çalışarak geçirir.

toprağın bol olsun kardeşim.
Kaybetmekten korkma; bir şeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.
insanı olgunlaştırır.
alışmak kötü bir şey değil en azından bir süre sonra üzülmüyorsun,hissizleşiyorsun.
öyle olsun deyip içine atmaktır her şeyi. yarım kalmakmış meğer hayat.
nasipten öteye yol yokmuş deyip dik durmasını bilmekmiş.
başarılar bana.
Gerçek hayata hoşgeldiniz diyebilmek olan tatsız duygu. Bu dünyada en çok acıtan şey güvendiğin birinin seni hayal kırıklığına uğratmasıdır.
Her seferinde alıştım sanıyorum her seferinde tamam artık bu olmazsa çok da takmam nasip diyorum. Sonra olmayınca yine herseferinde canım yanıyor ilk defa hayallerim yıkılmış gibi.
Alışmanın mükün olmadığı nadir duygu durumlarından biridir.
Her seferinde, daha başka, belki daha derin yara alırsınız.
Acımadı kiii, acımadı kiii oyunu, hayal kırıklıklarında oynanacak bir oyun değildir.
Zaten eğlenceli de değildir.
Kiriliyor alciya aliyorsun.
Kiriliyor alciya aliyorsun.
En sonunda kirilamaz hale geliyor.
Bu seferde baskalari senden dolayi kirilmaya basliyor.
Nefes aldıkça batıyor o kırıklar. Kimse bilmiyor.
(bkz: yaran yanlış okumalar)
(bkz: hyalin kıkırdaklara alışmak)

kafam güzel sanırım.
Hislerin kaybolsına yol açar.

O kalp demir bir zırha dönüşür.
kazigin kralını yiyorsun sonra dik durabiliyorsun hala gülebiliyosun saniyolar. sonra insanın kimseyi gormeyi, duymayı tahammülü kalmıyor. boş seyler senin yatağın basinda oturtmayı duvarları ezberletmeni sağlıyor. bi yagmur sesi duyduğunda bile için cıs ediyor. ama sen biseyleri hissetmeyi bile istiyorsun. kalp bu dayanmıyor. insanın cani ihtiyac duyulmak istiyor. ama gidip de sana ihtiyacim var diyemiyor. en cok da bu hal yoruyor insani. daha sonra dişlerini ve ellerini sıkıyorsun. kendine bi acı verip bu yaşadığın acıyı dindirmesini bekliyorsun. olmuyor. olmayınca olmuyor. her sabaha bi umutla uyanıp o umutlarının teker teker yok olmasi seni içten içe bitiriyor. derdini anlatacak insan bulamiyorsun. anlatabiliyosun ama derdini hafife alip anlamaya calismiyorlar. sense olmazlarin karsisinda oturup kaderin sana baska neleri onune cikaricagini dusunuyorsun. tum bunlarin basladigini da bittigini de bilmiyorsun bu da sigarayi kendiliginden yaktirir. bir sabah leş bi ruyayla uyanip kendine birseyler yapma istegi bile geliyor. eskiden mutlulukla hatta kahkahalar atarak gectigin yerlerden basini onune egip biseyleri unutma cabasina girmeye calisiyorsun. bir yandan insanlara kendini dik durabiliyormus gibi gostermeye calisirken icindeki depremlerle defalarca çöktüğünü kendin biliyorsun. ama gercekler acıtır. bildiklerini kendine aciklamak yakar icini En cok da. mesela ayni insan birini ayni yerden kac kere kirar degil mi. Değmez. Alışırsın. Sadece alışıyormuş gibi yaparsin için yana yana.
alıştık kardeş haftalık doz gibi.
Mantıklı hayaller kurmaya sebep olur. Sonra da hayaller kaybolur. Kırık mırık kalmaz o zaman.
zaten umudumuz yoktu kardeş, öyle beklentiye de girmiyoruz artık. hani çok şey istemedik biraz sevse üstünü biz tamamlardık.
Aslında uzak durduğum için gönül ilişkilerinde yaşadığım hayal kırıklıkları bir süre askıdaydı.

Fakat adı üstünde.. Hayal kırıklığı.

Kumarda bile yaşayabiliyorsunuz.
Arkadaki cam seslerini duymamaya başlıyosun.
insanı beklentisiz,umutsuz bir hale getiren olaydır. Bi yandan iyi olur; kalbin nasırlaşır ve üzülmezsin diğer yandan o umut çok ufak bir kırıntısı dahi olsa derinlerde bir yerde kalır. Umut olmadan yaşayamaz zaten insan.
Bir filmin sonunu bilerek izlemek gibidir.
hayal kırıklığının bir dili olsa; pis bir yeşilçam gülüşü ile istersen alışma diyeceği durumdur. ama yine de kimse bizi , ve herkesi de aslında, hayallerimizden alı koyamaz, koymamalı. yani; hayal kırıklığı olacak diye her şeye çekingen davranmak, kaza olabilir diye, asla araba kullanmamaya benziyor.
Kırıldığın yerden ses bile gelmiyor artık..
Hiç şüphesiz Fenerbahçe'li olmaktır.
Her seferinde aynı durumlarla karşılaşınca insan alışıyor, hatta duyarsızlaşmaya başlıyor. Hayal kırıklığı sürekli yaşayanlara bir süre sonra koymuyor bile.
Daha az hayal kırıklığı yaşamak dururken tam aptallıktır. Her şeyi bir anda istemeyeceksin.