Basit bir dil hatası. Hatta yazımda bile hata yaparız. Şimdi, yunan herhangi bir yunan varandaşına denir. Şimdi bunlar böyle sokak kavgası için toplanmış geliyorsa bunlara yunanlılar değil yunanlar denir. Sadece çoğul eki ''-lar, -ler'' i kullanmalıyız o kadar. Görmeyim bir daha, o değil sol frame'yi b.k ettiniz.
karakter kısıtlaması yüzünden kısaltarak yazdım. Tam olarak ''Bu entry sözlüğü yasal yönden zor durumda bırakabilir. ''
Atatürk ile ilgili ya da buna benzer başlıklarda entry'lerinizin ''Bu entry sözlüğü yasal yönden zor durumda bırakabilir.'' nedeniyle silinme nedenidir. Ne biçin yasa lan bu? Eleştiriye bile açık değiller.
Örn: Atatürk deccaldir başlığı açıldıktan kısa bir süre sonra bu nedenle kapatılmıştır. Olmadı nıck nıck...
not: isyanım sözlüğe değil, yasaya. böyle yasanın ben... ve hatta .
Bütün dinlerde aynıdır fakat ben müslümanlık üzerine yazacağım. Öncelikle islam eleştirilemez, yoksa günah işlersiniz hatta dinden bile çıkabilirsiniz. Hz. Muhammed ise hiç ama hiç eleştirilemez. E o zaman bize sorgulamadan inanmak kalıyor Allah bizim yerimize düşünmüş değilmi?
Hayır! Din eleştirilir. Dini bütün olgular, söylemler hatta büyük din adamları da eleştirilir, üzerine yorumlar yapılır. Şimdi benim bir itirazım var, muhammed neden birden fazla kadınla evlenmiştir? Bunun cevabını genellikle ''o dönemde öyleydi'' diyerek geçiştirirleR. Hatta ''o kadınlara bakmak için'' gibi yalanlar uydururlar. Eğer dedikleri gibi muhammed dönemin şartları gereğince birden fazla kadınla evleniyorsa ve onun ardından gelen insanlar da muhammedin yaptığı davranışları yapmayı sünnet olarak biliyorsa vay kadının haline. Evet birden fazla kadınla evlenmek sünnet. Ama diyorlarki bu muhammed zamanının şartlarına özgü birşey, E o zaman kur-an'da muhammed zamanına özgü birşey. Çöl kanunları eskidi artık.
Bizim cahil, cühela toplumuz imamlara, şeyhlere hemen inanırlar. Neden? Çünkü din adamları alim adamlardır. Onlara inanmamak, arkalarından konuşmak günahtır. Onlar bizim ümmetimizin iyiliğini ister vs. vs.
Kısacası din eleştirilebilir. Bu ve bunun gibi düşünen büyük din adamları da vardır hatta ve derlerki ''gelin beraber araştıralım doğru olu bulalım der'' yani eleştiriye ve yoruma açıktır. Allah böyle adamları başımızdan eksik etmesin. Amin
not:Kötü bir yazıydı aceleyle yazdım. Umarım anlatmak istediklerim zihninizde zühur etmiştir. Hatamız varsa, affola...
Karakter engeline takıldığı için kısaltarak yazdığım kelime. Tam olarak ''doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.'' diye yazılan ve Nietzsche'nin söylediği, kısaca nihilizm'i tanımlayan doğru söz.
Youtube'de dolaşan hitler'in komik türkçe dublaj videolarında hitlerin konuşmasına başladığında söylediği söz.
Yaklaşık olarak şöyle başlamaktadır. '' sevgili yuttaşlarım, içinizden bazıları bana ''adolf hitler itoğluitler'' diyi. söyleyin allah aşkına...''
Nietzsche'nin Schopenhauer ortaya attığı istenç'ini yani ''irede''sini alıp yeni bir şekle sokması ile orataya attığı felsefi düşünce. Nietzsche'ye göre insan güçlü olmak için yaşamaktadır. Zaten bunu da ''sert olun''(zerdüşt böyle söyledi) gibi bir sözle belitmiştir. Ona göre üstüninsan sert ve güçlü olmalı. Üstüninsan zeki olmalıdır. insan zeki ise ister istemez güçlü de olmuş olur. Bu yüzden insan içten içe bir güç isteğiyle doludur-ki zeki olmayı istiyorsa. işte buna da güç istenci denir. Sanırım...
1. (bkz: also sprach zarathustra)
Ne batı ne de doğu özentisi zamane gençliğinin lafı değildir. Aksine gerçek türk-anadolu insanının nezaket kavramının yokoluşuna üzülen kişinin söylemidir. Ayrıca insanlık kavramınun doğu özentisi vb. gibi şeylerle ilgisi yoktur, insanlık ve bunun dahilindeki olgular her zaman ve her yerde değişmez davranışsal özellikler ve kişiliksel niteliklerdir.
Kadın dediğin olgun olmalı, davranışlarına ve konuşmalarına hakim olmalı. Öncelikle kadın dediğin olgun düşünüp, doğru davranmalıdır. Akıllı ve kibar olmalıdır. Eğer bir kadın bu gibi özelliklerden yoksun ise, bir gecelik hayatların (bkz: gelir-geçer) kadınıdır. Ya da olağan bir annedir.
Not: Olağan yerine basit sözcüğünü de kullanabilirdim fakat günümüz dünyasında, özellikle de Türkiye'de anne dediğin doğurmak, okula göndermek ve evlendirmek konuları üzerine sabitlenmiş olur. Eğer bu anne yani bu kadın yukarıda anlattığım gibi bir kadın ise çocuğu daha iyi yetişmiş ve daha verimli(herhangi bir enstrümanda yetenekli, davranış kurallarını bilen vs.) olur.
Genelde çaresiz kaldığımız anlardır. Örn: Çok sevdiğiniz birisi öldüğünde ''neden'' sorusunu o kadar çok sorarsınız ki bu da çaresizliğinizin ve/veya acizliğinizin göstergesidir.
Yaşamın kendi beklentilerini karşılamadığını düşünen ve artık yaşamanın dayanılmaz ağırlığını omuzlarında taşıyamayan yorgun bir insanın isteğidir. Yaşamın anlamı yoktur ve anlamsız bir hayat ise mutsuzluk, huzursuzluk yaratır bu da hiç doğmamış olmayı istememize neden olabilir.
Çok açık bir şekilde gözlenen bir durumdur. Halen devam etmekten olan seçim sürecinde akp'nin ciddi oranda oy kaybettiğini gözlemleyebiliriz. Bu da gelecek seçimlerde akp için bir sinyal olabilir. Zaten akp'nin de iktidarı sonsuza kadar sürecek değildir. Birçok büyük parti iktidara geldi ve sonrasında sönüp gitti. Gözlenenbilen akp durumu ise şu an için böyledir. Tıpkı osmanlı gibi kuruluş, yükseliş, duraksama ve yıkılma dönemi olarak da bakabilriz duruma.
Ergenlik çağındaki bireylerde sık rastlanan ve bazen olumsuz sonuçlar doğuran arayış çeşididir. Bazıları ise bu arayışa hiç başlamazlar ve kişiliksiz bir insan olarak ölürler. Genelde bireyin kişilik arayışında okuduğu kitaplar ve çevresindeki insanların davranışları ona yön bulmada çoğu kez yardımcı olmuştur.
Kimi zamanlar var ki sizin duygularınızı sömürmek isterler ve bu şekilde kendilerine çıkar sağlarlar. Örneğin tv.'de ağlayan insanlar. Ya da kuran okurken ağlayan insanlar bizim duygularımızı sömürmeye çalışan kişilerdir.
Bu sözü ben ortaya atmadım ve desteklemiyorum. insanı, insan yapan erdemlerden veya onu yücelten birkaç duygudan birisi ise merhamettir. Bu ve bunun gibi sadist sözleri Adolf hitler vb. adamlar söylemiştir.
Bazı durumlarda ise gerçekten acımamak lazımdır. Örneğin yedi çocuk yapan ve sonra geçinemeyip tv. haberlerine çıkan anneler ve babalara acımamak lazımdır. Çünkü yedi çocuk demek annenin ve babanın akılsızlığı demektir. Eğer zengin biri iseniz tamam. Ancak hem maddi durumun kötü hemde yedi çocuk. işte bu gibi insanlara acımamak lazımdır. Çocuklara acımak ise olanaksızdır. Çünkü çocuk annesinin veya babasın hataları/doğruları üzerine hayatını şekillendirir.
Christian Bale, Sam Worthington, Anton Yelchin, Bryce Dallas Howard, Moon Bloodgood, Common ve Helena Bonham Carter gibi bir oyuncu kadrosuna sahip olan film.
''Kıyamet Günü yaşandıktan sonra, 2018 yılındayız. Beklenildiği gibi makineler kontrolü ele geçirmiş ve geriye kalan bir grup insan Skynet'e ve ordularına karşı bir direniş başlatmıştır.
Direnişi örgütleyen John Connor'ın bu savaşı kazanabileceğine olan inancı Marcus Wright isminde bir yabancının ortaya çıkmasıyla sarsılıyor. En son bir hapishane hücresinde olduğunu hatırlayan Marcus'un gelecekten mi yoksa geçmişten mi geldiği sorusuyla karşı karşıya kalıyor.
ikili, Skynet'in insanoğlunu tamamen ortadan kaldırabilecek son saldırısını engellemek amacıyla, Skynet'in operasyonlarının yapıldığı üsse doğru yola çıkıyorlar.''