hz meryeme hıristiyanlar tarafında verilen bir ünvan. kraliçe meryem veya cennetin kraliçesi demektir. ayrıca taht üzerinde, imparatorluk tacı ile betimlenen meryem ikonlarına da bu isim verilir.
memlekette ne olduğu tam olarak anlaşılamayan bir meslektir. * turlarda rehberin şarkı sölemesi veya göbek atması beklenirken onun işi çok farklıdır. rehber dediğimiz kişi gidilen yerler hakkında bilgi veren, turu organize eden ve tur içindeki diğer hizmetlerin * kordine edilmesini sağlar.
genellikle arkeolog ve sanat tarihçileri tarafından sevilmezler. gelirleri, çalışma günleri/saatleri gibi dengesiz olup genelde maaşlı bir sistem yerine günlük yevmiye üzerinden ödeme alırlar.
turist rehberi mi turizm rehberi mi ise oldukça uzun süreden beri olan bir tartışmadır. nitekim anadolu üniversitesi 'turizm rehberi'ni kullanırken marmara üniversitesi 'turist rehberi' ibaresini kullanır ki doğrusu turist rehberidir. çünkü bilgi verdiği, gezdirdiği ve ilgilendiği kişi turistdir yani rehberlik hizmeti alan turistdir turizm sektörü değil. turizm sektöründe olsa da sektörü değiştirmediği için turizm rehberi ibaresi yanlış bir kullanımdır.
menderes nehri tanrısı daha doğrusu ta kendisidir. grek mitolojisinde nehirlerin kişileştirilerek tanrıya dönüştürülmesi/kabül edilmesi çok yaygındır. bunun yanında günümüzde coğrafyada 'menderes yapma' diye tabir edilen olay buradan gelmektedir sebebi ise çok basit bir şekilde menderes nehrinin sürekli olarak geniş kıvrımlarla ilerlemesidir.
ayrıca hitler'inde nasyonal sosyalist partiye sembol olarak seçtiği gamalı haç'ın başka bir adı meandros sembolü'dür.
2002 yılından 2011 yılına kadar müze ve ören yerlerinden elde edilen gelir her yıl artarak toplamda %218 artmış göstermiştir.
2011 yılında 253,892,756 tl bilet geliri elde edilmiş ancak
2012 yılında 207.359.040 tl ye düşmüş....
şimdi müze kartların neden tek geçişlik hale getirildiği anlaşılmaktadır... *
hazırlamış olduğu eserde sadece mimari yapılar hakkında bilgi vermeyip aynı zamanda bir mimarda olması gereken özelliklerle bilgi birimlerini sıralamış, kent planlaması hakkında bir bilgiler verirken yapılarda kullanılan malzemeleri inceleyip, inşaat sürecinde mimarin ihtiyaç duyacağı aletlerin yapımlarını da anlatmıştır. antik roma ve yunan mimari stillerinden bahsederken bu tarzların nasıl ortaya çıktığı hakkında da tarihi bilgiler vermektedir.
antik dönem mimarisini, rönesans sanatçılarını ve altın oranları anlamak açısından çok önemli bir eserdir.
yeniliklere pek açık olmayan ve vermiş olduğu mimari eserlerle ölümsüzlüğü yakalayamayacağını anlayıp, aldığı eğitimden ve sahip olduğu tecrübelerle kendi orantılama kurallarını kullanmak suretiyle mimarlık üzerine yazılı bir yapıt oluşturan kişidir. kendisinden öncede yazılı mimari kaynaklar olduğu bilinmektedir * ancak bu eserler günümüze kadar ulaşmamıştır.
ayrıca kendisi yazı üzerine çok usta olmadığını ve hazırlamış olduğu kitabın can sıkıcı olduğunu kabul etmektedir * vitruvius mimarlığını yanı sıra roma ordusu için scorpion gibi savaş aletleri hazırlamış ve kitabında bu aletler hakkında da bilgiler vermiştir.
kürtlerin aslında istemedikleri zımbırtıdır!
arkadaş şimdi kürdistan kurulsa istanbul'dan ankara'dan izmir'den hangi kürt evini, işi bırakıp da köyüne geri döner?
devlet doğu görevi zorlamasa hangi doktor, öğretmen vs. oralara çalışmaya gider?
öncelikle; 10 emrinden birinin, öldürmeyeceksin dediği bir din'den bahsediyoruz, koşerdenilen kurallara uyan bir grubtan söz ediyoruz ki koşer kuralına göre yenilecek hiç bir yemekte kan bulunamaz.
bu ad karalaması yüzyıllardır yahudi toplumuna yapılmaktadır, hıristiyan gruplar yahudileri dışlamak için incili referans göstererek * yahudilerin böle bir şey yaptığını uzun süre savunmuşlardır.
ülkemiz de ise sırf bu dedikodular yüzünden kanuni döneminde bir ferman ile heyet oluşturularak amasya ve tokat'ta daha sonra sultan abdulmecid döneminde şam ve rodos'ta yahudiler incelenmeye alınmış ve hamursuz denilen ekmeği nasıl yaptıkları incelenmiştir.
sonuç; hiçtir! böle bir şey tarih boyunca olmamıştır.