Sen hiç delice kalmak isterken gittin mi? Kendi ellerinle darağacına astın mı ömrünü verdiğin hayallerini? Sen hiç sevdin mi, acıyarak kanayarak parçalanarak sevdin mi birini? sevseydin gitmezdim. sevseydin ölmezdim. lanet olsun ben o kadar çok sevdim ki katilimi.
Sağından solundan ya da herhangi bir tarafından önüne atlayabilecek gözleri yerinden fırlamış, yüzü gözü kan içindeki korkunç yaratıkları, elindeki telefonun sapıtıp ekranda I want to play a game diyen bir psikopatın çıktığını, hele de kulağına gelen çıtırtıların üst kattan gelmeyip seni almaya gelen üç harflilerin uğultusu olduğunu katiyyen düşünmeyip uyumak gerekir. Mümkünse son ses müzik çalan bir kulaklıkla.
Ukraynalı bir adam elektrik şokuyla balık tutmaya çalışırken ölmüş. evinden çektiği elektrik kablosunu suyun içine sokunca şoku yiyen balıklar suyun üstüne cansız çıkmaya başlamış. buraya kadar iyi hoş da sen tut o elektrik kablosunu çıkarmadan, balıkları toplayacam diye suya at kendini. tabi adamcağız da balıkların hazin sonuna uğramış.
Haa bir de soda manyağımız var. otomatik makineden bedava soda almaya çalışan zeki(!) arkadaşımız makinenin sapıtıp soda şişesini fuze gibi fırlatması sonucu böyle vıttırıvızzık bir sebeple ölmüş. ölür müydün yani makineye üç kuruş atsam diyecem ama zaten ölmüşün.
Ataturk'u karalamaya çalışan beyinsizlere koyan gerçektir. ayrıca kimse dininden dolayı iyi veya kötü olmaz, olamaz. atatürk her ne olursa olsun, gerek yaptığı işlerle gerek davranışlarıyla ve söylediği sözlerle örnek alınması gereken eşsiz bir liderdir.
Çok guzel bişey olduğu zannedilen ama içine girilince ne kadar boktan bişey olduğu anlaşılan ve boka tamamen batmadan paçayı sıyırmanın imkansız olduğu bir saçmalık.
Not: uzaktan davulun sesi hoş gelirmiş. bir de yanından dinle bakalım noluyo?
deniz olsaydı keşke ya da şu şişme havuzlardan. Hava neden bu kadar sıcak olmak zorunda. Uc gun uc gece uyumak istiyorum. şu bütün tozu toprağı uzerinde toplayan siyah kıyafetlerden de nefret ediyorum. Kanatlı bocekler karanlıktan korkuyor mu ki floresan lambanın etrafında kamp kurmuşlar?
efsanevi bir kahraman olacağını hayal ederek başlamıştı bu hikayeye ama acımasız yazarların hayal gücüyle oradan oraya sürüklenmiş, ölmeyi bile becerememiş, başına gelenlerden sonra keşke pişmiş tavuk olsaydım diye iç geçirmişti.
ne zaman istersen bana dönebileceğini bil. her ne kadar tüm kapılarımı kapatmış gözüksem de senin için aralık bir kapı bulunur mutlaka. seni hiç unutmayacağımı, attığın mesaj boş bile olsa kalbimi yerinden oynatacağını bil. gelecekte yanımda kim olursa olsun seni sevdiğim gibi sevmeyeceğimi bil. kısacası hiç değişmediğimi, hala aynı aptal olduğumu bil.
insan olun ya birazcık da olsa insan olun.
sevmiyorsanız seviyorum demeyin siz duygusuz odunlar olabilirsiniz belki ama karşıdaki insanın duygularıyla oynamaya da hakkınız yok.
aklınız başınızda olsun başka yerlerde değil.
azcık da karakteriniz olsun, şerefiniz olsun ya, sırf elde edemediniz diye bir kız orospu olmuyor.
beyaz çorap giymeyin, ne renk giyerseniz giyin ama beyaz giymeyin.
sakın ha göbek sallamayın, azcık kas yapın, baklava yapın.
edit: yakışıklı olmayabilirsiniz, karizmatik olmayabilirsiniz, popüler olmayabilirsiniz ama insan olmak çok da zor olmamalı.
bir nevi ajanlıktır. o kişi nerdeyse sen de orda bitersin. yaptığı her şeyi bilirsin, çünkü sürekli takiptesindir. yüzünde şapşal bir gülümsemeyle onu izler, bir dünya hayal kurarsın. büyük ihtimalle o senin farkında bile değildir. ya da onu görünce heyecanlanıp bir şeyler kırıp döktüysen oradan hatırlıyordur. her şeye rağmen aşkın en güzel halidir.
-herkesin müzik zannettiği kulak tırmalayıcı bir gürültü.
-o müzik sanılan tıngırtıda ellerini şaklatıp oynayan topluluk.
-teyzelerin "kalk kız hadi sen de oyna" diye dürtmeleri.
-hayatımda bir kere bile görmediğim akrabaların fırtlayıp benimle diyaloğa girme çabaları.
bana yalan söyleme. tutamayacağın sözler verme. seviyorsan sevgilim ol, bir haftalık gönül eğlencesi için yaklaşma bana. gerçek olmayacak hayaller kurdurma.
-Kanepe örtüsü. o örtüleri görmekten kanepenin asıl rengini unutur insan.
-Salon. girilip çıkılması yasak, en iyi şekilde döşenmiş, kırk yılda bir gelen misafirlere özel tahsis edilmiş oda.
-her yerden sarkan danteller.
isterse 1 litre içsin, isterse dünyayı içsin atam. üstüne düşeni yapmış mı yapmış. vatanı kurtarmış mı kurtarmış. hiç yoktan bir ülke var etmiş, elde yok avuçta yok. sen bir yandan işgalcilerle uğraş, bir yandan onlarla birlik olup vatanı satanlarla. yetmedi bir de bitmiş, tükenmiş, harabe olmuş bir ülkeyi çağdaş medeniyetlerin seviyesine çıkarmaya uğraş. sanki zevki sefası için içiyordu. o sıkıntıların, o yokluğun, o çaresizliğin ortasında başka nasıl kafasını dağıtacak adam. vazgeçmiyorsunuz şu adama çamur atmaktan, bıkmadınız yok içki içiyordu, yok ateistti, yok şöyleydi böyleydi diye karalamaktan. hangimiz yapardık acaba onun yaptığını, şimdi burada ahkam kesenler onun yerinde olsanız göt korkusundan arkanıza bakmadan kaçardınız be!