bu ülkede alevinin, ateistin, deistin, hristiyanın... yaşadığı bir gerçek. ve bu gerçeği yok saymak aptallık. bu insanların din dersi görmesini anlayamıyorum. zorunlu din dersi saçmalıktan başka bir şey değildir. tıpkı nüfus cüzdanında din hanesinin olması kadar saçma.
seçmeli ders olması mantıklıdır ama zorunlu din dersini bir türlü anlayamıyorum.
yeni bir akp saçmalığı daha.
inanılmaz derecede saçma ve gereksiz. tartışılmamalı bile.
şeriat geliyor diyorlardı sokaklarda onca insanlar, laikliği, atatürk ilkelerini koruma adına seslerini duyurmaya çalışıyorlardı. kimlerimiz şeriatın gelmesini mümkün görmemekteydi, kimilerimiz bunu gereksiz buldu.
akp yi geçmişten günümüze eleştirmeye ve icraatlarını irdelemeye kalksak o kadar fazla ki anlatmakla, yazmakla bitmez.
akp, rte, çankayadaki o adam türkiye nin başına gelmiş en kötü şeylerden biridir. ve bunlar ciddi anlamda bir tehlike arz ediyorlar. birilerinin buna dur demesi gerekiyor. ama o "birilerini" bir türlü bulamıyoruz. çok yazık oluyor gün geçtikçe laiklik ve atatürk ilkeleriyle yoğurulmuş canım ülkeme...çok yazık oluyor...şeriat adım adım geliyor...türlü yobazlıklara sadece bakıyoruz.
kapatmak, siyasi men bunlar bi kenara. bu yobazları ülkede tutmak aptallık. ve bu yobazlar * ölse oldukça sevinirim.
dini görüşüm, inandığım ideolojiler doğrultusunda atatürk derim.
fakat yine de aşırı gereksiz ve çok çok saçma bir soru olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
quentin tarantino nun felsefesini bilmeyenler ve anlamayanlar için alelade bir filmdir.
fakat tarantino çoğu filmlerinde olduğu gibi 70'ler havasıyla, kopan bacaklarla, kanlarla, bilimum geyik diyaloglarıyla** izleyenleri bir kez daha büyülemiştir.
kusursuz bir film dersek pek de abartmış olmayız kanımca. gerçekten güzel bir filmdi. şahsen ben büyük bir ders çıkardım film esnasında. zaten çıkarmamak ve kendi hayatınızı ve o süreci sorgulamamak elde değil. korkmayın, hayallerinizin peşinden gidin mesajı veriyordu sanki inceden. ayrıca filmin son sahnesinde ağlamamak için kendimi zor tuttum diyebilirim. hatta hafif gözlerim doldu. tek başıma izleseydim ağlardım aslında ya, zırlardım hatta..
not: mona lisa smile filmi ile dead poets society ciddi anlamda dikkat çekecek şekilde örtüşmektedir.
başrolünü al pacino nun oynadığı 1975 yapımı bir amerikan filmidir.pacino bu filmde biseksüel bir banka soyguncusu olarak karşımıza çıkar erkek olan sevgilisini ameliyat ettirebilmek için banka soyar ya da soymaya çalışır ama olay zamanla bir medya trajedisine dönüşür. **
edit: gördüğümüz gibi 18 yaşından önce cinsel ilişkiye girmemiş bazı yazarlar bunu eziklik olarak gördükleri, bildikleri ama söleyemedikleri ve karşı çıktıkları için hemen eksiliyorlar.
belli olgulardan kendimizi kurtadığımızda objektifçe açık olan sonucunu bulabileceğimiz gerçek.
charles darwin'in ortaya koyduğu evrim teorisi her şeyi harfiyen kanıtlamış olsa da bir takım örümcek kafalıların hala takılıp kaldığı, bilim çağına geçemediklerinin göstergesi olan ve inanmadıkları gerçek. ayrıntılı bilgi için charles darwin- türlerin kökeni'ni okuyabilirsiniz. daha da meraklıysanız seksual seçme'yi öneririm.
hala kürtçü, pkk yandaşı diyerek bok atmaya devam eden yobaz.
dinde bilhassa müslümanlıkta faşizme ve dayatmacılığa yer vardır. bunu da öğren ve bil.
ayrıca hala ispatlayamamıştır benim pkk yandaşı olduğum safsatasını.
hala bekliyorum.
ispatlayamazsan şerefsizsin...çünkü çamur atmak çok kolay değil mi?..
anca ergen bir birey gibi salak, aptal gibi şeyler söylersin, hakaret edersin. adamakıllı bir şey de yazamazsın sen.
ayrıca entrylerimi inceleyen her aklı selim insan benim atatürkçü ve cumhuriyet yanlısı bir insan olduğumu ve senin gibi dincilerin salaklığına asla tahamül edemediğimi anlar.
fazla fark yoktur da bariz bir benzerlik vardır.
yüzde 90 ı çok çalışmaktan kafayı yemiş veya tipi kaymıştır, diğerleri insan olarak ayakta kalabilmeyi başarmıştır.
pkk sempatizanı ve ayrılıkçı kürt olduğumu söyleyen yazar.
nereden anlamış çok merak etmekteyim, g.tten sallamak ve bok at izi kalsın böyle bir şey herhalde.
eğer bunu ispatlayamazsa, bu dinci ve faşist yazarımız adam değildir.
not: dinciler ve faşistler zaten adam değildir. benimkisi lafın gelişi. *
benim de inanmadığım saçma durum. hatta bununla ilgili kuran denen el yazması olan kitap kendi içinde çelişmektedir. fakat bağnaz olmak böyle bir şey ki dinci entelektüellerimiz bunu görmezler.
not: sadece kuran değil, tüm kitapların tanrı tarafından gönderildiğine inanmamaktayım.
hemen akabinde sarık,takke vb. şeyler takmak isteyenler çıkacak,hatta biraz daha ilerlersek * hırsızlık yaptı elini keselim, saçının teli gözüktü kafasını uçuralım, yakalım şeklinde şeriat getirme çabalarıyla karşı karşıya kalacağız. istediğiniz ne? özgürlük mü? kafasına o bezi geçirip vermediği adam kalmayan o kadar kız gördüm ki,kafanıza takacağınıza gidin beleyin kendinizi, donunuzun yerine giyin belki o zaman işe yarar, gerçekten bir şeyleri örtersiniz diyorum. kafanızın içinde beyin olmadığını o bezle örtemezsiniz. hadi bakalım uçun özgürlüğünüze kukuman kuşları sizi...
al pacino saplantımı tetikleyen, acilen izlenesi brian de palma filmidir. ayrıca filmin sonlarına doğru gelişen tren istasyonundaki kovalamacadaki al pacino nun yürüyen merdivende görünmemek için yatarak aşağı inmesi akıllara zarar bir sahnedir.
ekşi sözlüğün yanına bile yaklaşamayacak sözlük.
bu kadar açık ve net.
kimse kimseyi kandırmasın ve kimse "bugün de ekşi yi geçtik, bizim daha çok sayfamız var, verdik ellerine.." naraları atmasın.
yer yer çok güzel konulara parmak basan, yer yer saçmalamaktan öteye gidemeyen insan. dün geceki teke tek programında her zamanki gibi dengesiz ve psikopatça tavırlarını sürdürmüştür. sessiz sessiz konuşup birden sesini yükseltmesi, masadaki tuğla kadar olan kitaplarına vurması, el çırpması ve buna benzeyen bilimum saçmalıkları yüzünden elimde kumanda teyakkuzda beklemişimdir. sesini yükselttiği anda dengesiz, anında kısıyorum sesini. ne zaman nerede bağıracağı belli olmuyor delinin.
not: deli, hakaret olsun diye değil. ciddi anlamda delirdiğini düşünüyorum.