burnuna sinek konan kedi
392 (örnek şahsiyet)
beşinci nesil yazar 84 takipçi 102.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    22 mart trumpla görüşürken f16 düşmesi

    1.
  1. Bir pilotun şehid olduğu, eğitim uçuşundayken düştüğü açıklanan kazadır.
    0 ...
  2. her hastalığı strese bağlamak

    1.
  3. bir yeriniz ağrıdığında veya ağır/hafif hastalıklara sebep olarak stresi gösterme eylemi.

    + karnım ağrıyor abi
    - stresten
    + doktora gitsem
    - git abi ama stresten stresten
    3 ...
  4. içindeki öküze sarıl

    1.
  5. içindeki çocuğa sarılan adamın içindeki çocuğun büyüyüp öküz olması halinde yapacağı eylemdir.
    tabi öküze sarıldıktan sonra ne anlatır bilinmez.
    1 ...
  6. la bi

    1.
  7. sinirlendikten sonra söylenen uyarı cümleleri başına gelir. bir süre sonra kullanmaktan bıktığınızda devamını getirmeden sonunda nefes vererek bitirilen uyarı seslenişi.

    (bkz: la bi siktir git)
    1 ...
  8. bir bağış dini olarak islam

    1.
  9. her ne kadar günümüz yeni trendi islam dinini eleştirmek ve sarkastik tutumlarla "bi barış dini olarak islam" gibi konularda ileri geri konuşma yapmak olsa da islam aslında bir de bağış dinidir.

    dinde son derece yardımseverlik teşvik edilmiş aslında bir zümreye ait zenginlik yoksul tabakaya bir nebze olsun dağıtılmak istenmiştir. doğru ya da yanlış olduğu tartışılır ama islamda zekat gibi karşılıksız yardımlar boldur.

    insanlar günümüzdeki sosyal düşüncelerden etkilenip bu konulara "sosyal adelet" gibi kavramlar katsalar da, fitre ve zekat gibi konular açıktır. karşılıksız yoksullara yardımın sosyal adalet kavramı ile alakası yoktur.
    2 ...
  10. insanların insan olmaması

    1.
  11. varolmanın bile sorgulandığı millattan öncesinden gelen düşüncelerle ortaya çıkan insanın kendini tanımladığı varlığın aslında insan olmamasıdır.

    elbette düşünce tarzımızın şekillendiği bu dünyada insanlar insan değilse nedir? gibi illa bir varlığın tanımlanması gerektiği algılansa da hiçlikten gelen materyallerin aslında hiç olması düşünülmelidir. insan insan değilse ...

    bir tanımı yoktur.
    2 ...
  12. egonuzu yenin

    1.
  13. ego sahibi olmanın yararları konusu ile gündeme gelmiş boş bir kişisel gelişim zırvasıdır.
    0 ...
  14. henüz söylenmemiş şarkı

    1.
  15. bir zülfü livaneli şarkısı hatırlatacak sözdür. güzel bi şey yaparımki bu sözle ben dürtüsü yaratsa da yapılamaz.
    0 ...
  16. ego sahibi olmanın yararları

    6.
  17. devam edecek olursak:

    ego sahibi olmak aynı zamanda egoyu iyi kullanmak ta gerekir.
    Günümüz yöneticiler egoları ile her ne kadar insanları iğrendirseler de bu egolarla amerikan başkanı bile olabilmişlerdir.
    trump egosunu iyi kullanan bir yöneticidir. asla yanlış kabul etmeyen, ben istiyorum öyle olacak tarzı amerikanın adeta bir ağaoğlu başkanıdır.
    0 ...
  18. ahlak bozukluğu

    1.
  19. bir hastalık olmamasına rağmen hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilen -insanlarda- ahlakın bozuk olması durumudur.

    toplumumuz içinde ahlak bozukluğu olan kişilere sütü bozuk da denir.
    2 ...
  20. babaların oğullarına karşı duyduğu güvensizlik

    1.
  21. yıllar boyu anlaşılamamış bir durumdur. genellemeden kaçınarak yazılacak olursa bazı babalar oğullarına güvenmez. burada olay güvenilmesi gereken konularda bile yaşanılan bilgi güvensizliğidir. bir örnekle belirtecek olursak:

    bir babanın evladı ülkemizin güzide üniversitelerin birinden makine mühendisi olarak başarılı bir şekilde mezun olur ve iş arama, askerlik öncesi gibi durumlar vesilesi ile baba ocağına döner. bakarki babası yeni çağa uymak maksadıyla evlerine ısı yalıtımı "mantolama" sistemi yaptırmak istemektedir ve babasına yardımcı olmak ister.

    "babacım ısı yalıtımı yapacaksan hesap yapayım en doğru kalınlıkta ve uygun bir malzeme ile evimizi mantolayalım istersen" der.
    baba "tamam evladım yap bakalım hele" diyerek kendi bildiği yolda da ilerlemeye devam eder ve çeşit çeşit ustalardan da fiyat ve görüş alır.

    bizim oğlan hesabı yapar ve babasına derki: "babacım bizim evin bulunduğu konum gereği alınan değerler sonucu ısı kayıp hesaplarına göre 2 cm dış sıva ve üzerine 6 cm xps ile ısı yalıtımını optimum düzeyde sağlamış ve ısı kayıplarını minimuma indirmiş oluruz".

    tabi baba oğlunu dinliyormuş gibi yapmaktadır. işin para boyutu kalın gelir, ancak oğlan ısrar etmektedir. "baba başta biraz fazla harcarız ama daha sonra aylık yakıt harcamamız düşer" gibi anlamsız laflar etmektedir.

    bir gün ısı yalıtımını yapacak usta ile oğlul yan yana gelir. usta yeni mezun mühendis çocuğa küçümseyerek bakmaktadır. bu yeni yetme mühendis kendisine 6 cm xps alması konusunda diretmektedir.
    usta babaya dönerek : " abi ben yıllardır bu işin içindeyim 3 cm sitrafor koyarız bi güzel kalekimle üstüne çekeriz cillop gibi olur hem ucuz da" der.
    ve baba tabiki oğluna güvenmeyerek ustayı tercih eder. oğlan g.t gibi ortada kalmıştır. "baba bak olma...", "sen ne bilecen", "ama ben makine mühendisi .." , " hele biraz çalış da"

    ve böylece oğlunun bir iş beceremeyeceğine inanıp, oğlunda yaşattığı güvensizlik tavan yapar.

    (bkz: based on a true story)
    0 ...
  22. heykel döven adam

    1.
  23. uzak doğu sanatlarında ustalaşmak isteyen öküz mahareti.
    ancak umumi yerde heykel çıplak ise öküzümüzün şehvet arzularını tetiklediğinden "hı mına goduğum" şeklinde heykele girişilir ve kolu bacağı kırılır. Halbuki çıplak heykel evde olsa, ya ya.
    0 ...
  24. burnuna sinek konan kedi

    1.
  25. gitmeli bu ülkeden

    1.
  26. Bir çok yerde duyuyorum bu ülkeden gitmekten bahsediyorlar.
    gitmeli diyorlar o batıdaki "güzel" ülkelere.
    insanca yaşayalım diyorlar.
    ben de düşünmedim değil ne yalan söyleyeyim.
    ama o gitmek istenen ülkeler var ya, hani modern, köyde bir kişi yaşasa bile ayağına giden hizmetlerin,
    her gün binebildiği kimse olmasa da saatinde gelen trenlerin,
    milyonlarca kapitalin arge adı altında boş yere harcanabildiği,
    teknolijinin bu sayade tavan yapıtığı ülkeler, nasıl elde ettiler bu "gelişmişliği"?
    bunların bedeli neydi, nasıl harcayabiliyorlar bu kadar parayı araştırmaya? geçim derdini bir an olsun akıllarına getirmeyip vakitlerini yaratıcılığa, düşünmeye, faydalı çalışmaya nasıl ayırabiliyorlar? bunu yaratan nedir? fazla okumak mı? yoksa çalışmak mı? bunların hiç biri değil, bunun dayanağı basbaya bildiğin oluk oluk insan kanı. beş yüz yıldır sömürülen başta afrika'dan ve diğer kıtalardan milyarlarca kaynağın aktığı ülkelerde kusura bakmasınlar ben de giderim plütona. biz ama sevgili dostlarım sömürmedik afrika'daki fakirin ekmeğini ve yeni bir cumhuriyet kurduk tüm o sömürü arsızı ülkelerin üstümüze çökmesine rağmen. kanlı elmaslardan gelen paralarımız olmamasına, sürekli hortumlanmamıza rağmen bir medeniyetimiz var. Bunu da terk edecek değiliz, sonuna kadar savaşırız zira o sömürü arsızları hala tepemizde. elbette benim savaşım topla tüfekle olmaz elimden geldiğince öğrenmekle ve etrafımı bilgilendirmekle olur benim savaşım.

    bu sebeple kal, öğren, eğit.
    1 ...
  27. punk özgür

    1.
  28. yalnızca Punk müzik dinlemekle kalmayıp hayat Tarzı haline getiren ve sonuna kadar giden insanlara verilen lâkapla beraber punkla özdeşleşmiş Özgür.
    0 ...
  29. insani değer

    1.
  30. değerin, insan ölçümü gibi bir anlamı verir gibi gözükse de insan değerinin ne olduğu bilinemeyeceğinden, değeri bilinmez bir canlının "değer" kelimesine anlam vermesi mantıksızdır. elbette bazı tanımların ise yalnızca çoğul olduklarında anlam kazanması zaten bu tanımın değersizliğinin bir ifadesidir. (bkz: insani değerler)

    görünüşte anlamı varmış gibi gözüken bu tamlamanın ise tanımının da karmaşık gibi gözüküp aslında günlük halüsinatif saçmalıktan bir ibaret olduğu da unutulmamalıdır.

    sonuç olarak uydurulmuş bu tanımın aslında bize işaret ettiği, insanın kendine değer katmaya çalıştığı bir yanılsama olduğudur.
    0 ...
  31. nietzsche nin facebook profili olması

    1.
  32. nietzsche'nin aforizmaları sevildiği için facebook durum iletisine yazılır. sonra başkalarında görürsün vs. ancak kendisinin facebook'u olsa nolurdu diye düşünüldüğünde, aforizmalar ilk elden yazılır ancak sanırım tüketim medyasında anlam yitimi olurdu kanaatindeyim.

    friedrich nietzsche : "insan en çok erdemleri yüzünden cezalandırılır"

    2 beğeni

    Kamil dağdevirenler : çaldım abi
    2 ...
  33. cem yılmaz ingilizcesi

    1.
  34. keyif verici kelimeler

    1.
  35. okunduğunda veya damardan alındığında insanı diyardan diyara taşıyan aynı zamanda mutluluk verici kelimelerdir. bir duyguyu anlatmasa da olur. son yıllarda içi boşaltılan kelimeler kapsamına girebilir veya ego tatmini sağlayabilirler. kişiye söylenip haz alması veya haz alınması sağlanabilir.

    - başganım nasılsın

    gibi.

    orgazma ulaşmak beklenmemeli, ulaşınca tadını çıkarmalıdır.

    - röpdöşambırını giydiğinde üstüne soğuk jöle sürülmüş gibi hisseti.

    neyse işte olmadı ama yersen.
    1 ...
  36. para kaybetmektense insan kaybetmeyi tercih ederim

    1.
  37. genç ilizyonistin para kaybetmemek için gösterilerinde insan kaybetmeye çalışması ile ilgili tercihlerini belirten sözdür.
    - karım nerde lan?
    + para kaybetmektense insan kaybetmeyi tercih ederim.
    - ne diyosun lan sen…
    + abi, bi dakka valla geri getirecem şimdi, vurma abi.
    (bkz: hokkabaz)
    1 ...
  38. yıllar sonra bana teşekkür edeceksin demek

    1.
  39. tecrübeli olduğunu düşünen kişilerin, görece tecrübesiz(çömez), genelde yaşça küçük yaşta insanlara söylediği cümledir. tecrübesiz insana, amacı söylenmeden bir şeyi yerine getirmesi istenir ve karşıdaki mal mal bakarsa bu cümle söylenir şöyleki :

    -harun abi böyle durunca ne olacak abi?
    +sen dur öyle, yıllar sonra bana teşekkür edeceksin.
    0 ...
  40. ispanyol öğrencilere şaka gibi ceza haberi

    1.
  41. bugün rastlanan haberdir. iki ispanyol öğrencisi ülkemizde izinsiz olarak bitki ve böcek örnekleri topluyor ardından da haklı olarak çevre bakanlığından yüz bin liranın üzerinde ceza kesiliyor. haberde ise "şaka gibi" ifadesi kullanılarak alaycı bir ifade kullanılmış. şu sorular akla geliyor :

    1-tarafsızlık nerede?
    2-ceza kesmeyip ödül olarak, ters lale soğanını unutmuşsunuz bunu da alın götürün mü deseydik?
    3-nedir bu aman yabancıları incitmeyelim tavrı?

    bahsi konu edilen haber başlığı şuradan görülebilir:

    http://www.milliyet.com.t....html?rf=1&ver=430727

    edit : haber başlığı ana sayfada, ağca haberinin yanında.
    7 ...
  42. terk edilen sevgilinin yıllar sonra ünlü olması

    1.
  43. büyük ihtimalle terk ederken ona şöhret kapılarını açma ihtimalini vermiş ve bu tekmeyi yemiş sevgili daldan dala konarken acısından mıdır bilinmez kendini müziğe adar ve bir gün ünlü olur.

    "telefonun acı acı çalan sesi ile sarsılarak uyandım, bir arkadaştı

    - çabuk lan atv'yi aç, çabuk.
    + noldu olm.
    - aç sen. ( bi de bu vardır, illa sürprizle karışık anlatacak)
    + açtım.
    - bak lan kim var orda.
    + anaaaa lan, lan, bu özlem lan.
    - oha olm hatun şarkıcı olmuş.
    + ...
    - noldu olm ses versene.
    + hay kafamı sikiim ya.
    pause

    kafadan bin bir türlü düşünce geçer. "ulan arasam mı" acaba dersin, "yok lan tanımaz şimdi beni". "en iyisi ben ortak arkadaşlarla kontak kurayım, evet evet en iyisi bu" gibi saçma düşünceler kafanda birikir ancak bir taraftan da bilmektesindir ki "bir daha babayı görürsün".

    e tabi belki terk edilmese hatun kendini böyle sanata, müziğe falan adamayacak, büyük ihtimalle senin gölgende kalacaktı. bir nevi hatunun sanatçı olmasında payın olmuş oldu. hem sanatçı oldu da bana mı oldu.
    0 ...
  44. sözlüğe çocuklara yönelik reklam verilmesi

    1.
  45. siteye giriş yapmadan önce karşımıza çıkan reklamdır (bkz: optimus prime ve bumblebee yollarda!).
    0 ...
  46. çocuğunu düşünen kahraman olamaz

    1.
  47. ezel'den sonra düşünülen kurtlar vadisi devşirme sözüdür. evladını düşünen adam kendini niye öldürmeye kalksın.
    0 ...
  48. türkiye deki vizyonsuzluk

    1.
  49. genellikle ticaret alanında ortaya çıkar, biri yaratıcı bir düşünce ile yeni bir fikir, ürün, marka yaratır peşinden bir çok insan bunu taklit eder. aynı durum, düşünce bazında da vardır. biri bir gün güzel bir yazı yazar bakarsın başka biri kopyala+yapıştır ile yazan insana saygısızca kopyalar ve sanki kendi fikriymiş gibi başkalarına satar. sözlükleri sevmemizin nedeni de budur, internet sözlükleri insanları yaratıcı fikirler ve yazılar üretmeye zorlar. kopyala+yapıştırcılar şiddetle kınanır, fazla uzatırlarsa sözlükten uzaklaştırılır.

    şimdi örnek verecek olursak;

    biri bir gün yaratıcı (yaratıcı olup olmadığı tartışılır) kabul ettiği farklı bir fikirle şöyle bir yer açar :

    (bkz: ananın yeri) (ha bana göre bu da vizyonsuzluktur)
    sonra hemen yakınına biri
    (bkz: ebenin yeri) işletmesini açar.

    bunun gibi maalesef ülkemizde iş yapan bir çok yerin kimi zaman çakması kimi zaman kopyası açılmıştır. birbirinden ayrılan ortaklar yeni açtıkları yerlerin ismine ayrıldıkları işletme adının başına "has" ya da "öz" gibi sıfatlar ekler. en belirgin vizyonsuzluk budur.

    internetin kullanımı ile artık kopyala yapıştırcılık da legal olmuştur. büyük bir şirketin web sitesine girersin "ne güzel lan" dersin, fakat site iş yapan yabancı bir sitenin kopyasıdır, para verip fikri satın almak gibi bir vizyona sahip insan da çok azdır. halbuki o şirketin ciddi yatırımlar yaparak özgün bir web sitesi yapması en uygunudur.

    bu nedenle sözlüklerde yazarların yeni ve özgün bir yazı (içeriği ne olursa olsun) yazmaya çalışmalarının desteklenmesi ve teşvik edilmesi, ülkemizdeki her alanı etkileyecektir. vizyonsuzluğun kırılması bu şekilde sağlanacaktır. şöyleki; yaratıcı olmaya çalışan insanın vizyonu geniştir, yeni bir ürün, marka yaratırken, kafasını yeni fikirlere açar, evet belki var olan verilerden yararlanır fakat bire bir kopyalamaz. işte burada da görüyoruz ki yazarlar hep yeni ve farklı şeyler yazmaya zorunlu hissediyor kendini, çalıştıkları alanda da bunun etkileri çok büyük olacaktır.
    0 ...
  50. sözlüğe hitap etmek

    1.
  51. bazen yazarlar, girilerinde sözlüğe hitap ederler, yapmışlığım da vardır, gariptir aslında bir nevi yalnızlık ifadesidir. en belirgin örnekleri başlıklara bile taşınmıştır, (bkz: sözlük bana karı bul lan allahsız), (bkz: çok yalnızım be sözlük) gibi.

    kimi zaman giri içerisinde geçer "çok sevdim be sözlük" dersin belki. sanki biraz "sevgili günlük" tadı vardır ya da yoktur.
    0 ...
  52. devlet dairelerinin önünde çömelen amcalar

    1.
  53. bir memleket manzarasıdır. gerçi amca sıfatını kendimize yakıştıramasak da belki aynı yaştayızdır ama onlar benim gözümde hep amcadır.
    son zamanlarda nesilleri azalmıştır. eskiden daha çok görürdüm, su veya elektrik faturasını ödemeye gittiğim zaman idarenin kapısı önünde veya bahçe içinde çömelmiş bir sigara yakmış, elinin ayasını çenesine dayamış, sigarayı parmak hareketleri ile içen bir çok kasketli amca olurdu.

    artık devir internet devri olduğu için pek devlet dairesine gitmediğimden göremiyordum fakat bir gün yolum Muğla'nın Yatağan ilçesi Kaymakamlığı'na düştü. avluda yine kimi ayakta, bazıları köşelerde çömelmiş memleket insanlarımızı görmek beni çocukluğumda amca olarak nitelendirdiğim insanları hatırlattı. aynı yaşta bile olsak halen onları amca olarak tanımladığımı farketmiştim. hayır bu yaşını gizleme değil bir saygının ifadesiydi.

    bir an dalmıştım, ellili yaşlarda bir amca :

    - buyur yiğenim, bir yere mi baktın. dedi
    + baktım amca, baktım, çocukluğuma baktım.

    bu amcalar artık benim gözümde, devlet dairesi önünde kararsız kaldığın an devreye giren yardım mekanizmasıdır. ancak dediğim gibi nesilleri hızla tükenmektedir.

    + milli eğitim müdürlüğü nerede amca?
    - bu binada yiğen, 3. katta, hayırdır ne işin var?

    elbetteki sadece bulunduğu yeri söylemesi yetmeyecekti, eskiden yadırgardım böyle soruları fakat artık öyle düşünmüyorum. iletişim güzeldir, her ne kadar günümüz piskolojisi ile giderek baskı altına alınan bu yetimiz "aman tanımadığın insanlarla fazla konuşma, hatta hiç konuşma" mekanizmasını devreye soksa da, konuşmalıdır.

    insanların birbirlerinden kopmaları, iletişim kurmalarındaki zorluk en çok pazarcıların işine yarar. adresi tarif eden biri olmadığı zaman, birileri çıkar adres tarifine bedel koyar. devirimizin insanlara kazandırdığı bu güvensizlik, "adres tarifi : 5 TL" yazan adama güven duymamızı sağlar, peki nedir onu bu kadar güvenilir kılan, çömelip, sigarasını tellendiren bu amcadan farkı nedir?

    işte bu örnekten yola çıkacak olursak devir, pazarlama devridir. sanal ortama itilmiş insanlar, güvensizlik ve reel iletişimin azaldığı şu günlerde, komşuluğun da önemini yitirdiği bu dönemde insanlar güvenecek, samimi konuşacak birini arar, aradıkları o kişilerin ise pazarlamacılar doldurdurmaktadır. her hangi bir bankanın "call center"'ından gelen telefonu açmayan veya konuşmayan çok az insan olur. çünkü o hattın ucundaki bayanın sesine ihtiyacınız vardır.

    belki alakasız, belki nereden nereye ama ne zamanki o amcaların nesilleri tamamen tükenecektir, o zaman tamamen ilişkiler paraya dayanacaktır.
    0 ...
  54. siber savaşla bir sikim olacağını sanan insan

    1.
  55. amerika siber savaşla bir sikim olacağını düşünerek, savaş nedenleri arasına eklemiştir.
    4 ...
  56. gitme zamanı

    1.
  57. -pervasızca yaşanan andan gitme zamanı gelir-
    tam 0n yıl sevdin mi, o giderken yalnızca gitmez, gönlünü de götürür.
    akşamında eski bir dosta yumulursun, göz yaşların artık bir an silaha dönüşür anlayamazsın.
    başını dosta dayarsın, ne fiziğin ne ruhun alışamamıştır boşluğa,
    hani erkekle kız dost olamaz derler ya işte bundandır.
    dost senin acını dindirmek ister, acır.
    sevişirsin.
    kendisi acır.
    sabah gitme zamanı gelmiş pansuman bitmiştir. iki gün idare edersin.
    1 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük