türkiye'nin aktif olarak yayınlanmaya devam eden tek tenis dergisi. ilk zamanlar 2 ayda bir çıkarılan dergi, artık aylık olarak kitapçılarda. twitter'ı da aktif olarak kullanmaları güzel.
kim ki-duk'un sevmediğim tek filmi. nedense face-off ve incir reçeli aklıma geliyor hep. gerçek dışı çok olgu vardı, basit buldum filmi açıkcası. ortada bir acı vardı ama bize onu hissettiremedi sanki, içine çekemedi.
bir günde okuduğum kitap. sabah oturdum başına, gece bitirdim. bitirdiğimde çok garip duygular yaşadım. boğazımda öylece kaldı kitap. zaten o gün, günün büyük bölümünde pek hareketsiz kaldığımdan çok bitkin hissettim kendimi, gözlerim yorulmuştu, olayları yaşamış gibiydim.
birkaç gün sonra filmi de izledim, ancak filmi olmamış. filmden tek hatırladığım ise; hasan karakterini oynayan çocuğun çok etkileyici olduğuydu.
avustralya açık 2012'de dün sabah oynadığı çeyrek finale kalma mücadelesinde ne kadar itici bir oyuncu olduğunu gösterdi. rakibi nicolas almagro'nun topu kasten kendisine attığı gerekçesiyle, kazandığı maçın sonunda almagro'nun elini sıkmayarak, direk hakeme yöneldi. seyirci de haliyle kendisini yuhaladı. kort içi röportajına bile tepki gösterdiler. velhasıl kazamasına rağmen mutlu ayrılamadı maçtan. ki çeyrek finalde, nadal karşısında da aynı tavırı gösterecek avustralya açık seyiricisi, sonuna kadar da haklılar.
radyo programı olduğu zamanlar neredeyse her gece dinlediğim, televizyona geçtikten sonra ise tek bölümünü izlemediğim program. televizyonda olmamış bu program.