istanbul'da yaşayan ve kültür sanat çevresini genişletmek isteyen aydınlık insanları bir araya getirmek üzere düzenlemeye karar verdiğim buluşma.
Buluşma sayesinde amaçladığım şey, katılım göstermek arzusunda olan insanları sosyal konfor alanlarından çıkartıp, yeni konu başlıklarıyla ve tanışmışlıklarla etkileşime sokmak ve küçük çaplı bir iletişim ağı oluşturmak. Eğer buluşma arzu edildiği gibi olursa, periyotlar halinde de düzenlenebilir. insan beyni her ne kadar rutinden beslense de Pazar gününe rutinin dışında bir şekil vermek istiyorsanız, buyrunuz.
Lokasyon: Kadıköy, Liberta
Saat: 18.00-21.00
(bkz: alman hesabı)
Belirtilen saat aralığında bu konumda buluşmakta istekli olan yazarların yeşillendirmesini bekliyorum. Bir Whatsapp grubu üzerinden irtibatta olacağız ve planlamayı seçeneklendirerek birlikte şekillendireceğiz.
(bkz: on the divisiona nature)
Bel kemiği bilişsel-olmayan düşünce mekanizmasından mürekkeptir. sicistanî ile çıkarımsal benzeşimlere sahip olmakla birlikte, tanrıyı mantık ile aşkın bir mantığa oturtarak en lezzetli ortaçağ yapıtlarını yaratmıştır.
Josef Kirschner'in birebir iletişim metodlarından en bilindiğidir. reverse behaviour olarak da bilinir. bu metod, rakibi şok etmek ve bu yolla manipülasyon gerçekleştirmek üzerine kuruludur.
örneğin, bir barda oturuyorsunuz. köşede bir piyanist, hüzünlü bir kaç beste çalıyor. ardından içkili bir adam, piyanistin yanına gidip onu yakasından yakalıyor ve bağırarak onun ne kadar kötü çaldığını ve bütün geceyi yeteneksiz elleriyle berbat ettiğini söylüyor. bu durumda piyanist, sakince yakasını düzeltiyor ve rahat ve kararlı bir ses tonuyla 'haklısınız, pek de yetenekli sayılmam fakat ne yazık ki bu gece beni dinlemekten başka bir şansınız yok' diyor.
bu durumda, barda bu olaya seyirci Kalan bir kişi olarak ne düşünürdünüz?
kirschner, 'bu adam' diyor, 'etkili bir hamle yaparak tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve hafızalara unutulmaz bir anı bırakmıştır'. ona göre bu örnek manipülasyon kapısının anahtarı niteliğindedir.
her aklı başında insanın taşıması gereken korkudur.
düşünün, son derecede önemli bir buluşmaya gittiniz.
karşınızdaki insan ile kritik bir konuda karşılıklı konuşuyorsunuz.
bir anda olan oluyor ve bir tavuk gibi gıdaklıyorsunuz!
bu durum korkutucu değil de nedir?
kaldı mı bu delikanlılardan mirim?
öyle ki eğer bir kişi dahi kaldıysa o kafileden, tüm dünyanın yeniden özünü keşfetmesi adına yeterli bir kıvılcımdır bu.
o kıvılcım ki suları dahi yakar ve ateşi bile kıskandırır.
ben Caligula'yım, Yağız Caligula.
evet efendim, öyleyim ve bunu gururla haykırıyorum.
sodomitasyon bencileyn bir son durak değilse de, bir ermişlik halidir.
esrimenin doruklarında, insan olduğunu anlar mihmandarlar.
insanlık onlar için esrimeye ulaşmak ve bizzat esrimenin vücut bulmuş hali olmakta gizlidir.
insan olalım, esriyelim.
ve bunu fütursuzca yapalım. sade için.
medyumun, zihin kuvvetiyle bilinç dışını imge biçiminde, somut şekilde bir tür kara bulut yahut kauçuk suretle vücudundan dışarı çıkarması olayıdır.
medyum, bunu genellikle toplantılar esnasında, inisiye taliplerinin önünde yapar.
okultist tarikatların gizli bilgiye, müridi eriştirme törenlerine verilen genel isim.
burada ismini anmanın sakıncalı olacağı çoğu klasik kişilik bu türden törenlerin başrolü olmaya haiz olmuştur.
çünkü ahlaksızlık, insan olmanın Temel koşuludur mirim.
amoralizmi doruklarında yaşamak, insan hayvanının yegane güdüsüdür.
bırakınız, yok oluşumuz ahlaksızlıktan olsun.
ve belki de yok olmak yerine var olacağız bu arlanmaz halimizden ötürü.
kültür seviyesinin yerlerde süründüğü bu kepaze başlığa öneri bırakmayacağım fakat bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek adına söylemeliyim ki; spring waltz bestesi chopin'e ait değildir. Biraz iyi bir dinleyiciyseniz bunu zaten fark etmeniz gerekir fakat iyi bir dinleyici değilseniz dahi, küçük bir internet araştırmasıyla bu gerçeğe erişebilirsiniz. cehaletinizi aşikâr etmeyiniz.
fularlı türkücü erkan oğur'dan ve bahsedilen diğer mahalle yetmesi hanımefendiden asla dinlenmemesi gereken halk türküsü.
bu türkü, ancak ve ancak, ona can veren zaralı halil'in taş plağından dinlenirse gerçek manası ile dinlenmiş olur.
Beste son derece vasattır.
Kavinsky zaten bir palyaçodur; ona müzisyen demeye bin şahit ister.
Diğer taraftan, London Grammar'ın cover'ında dikkat çeken tek şey iki oktavlık ani yükseliştir.
Bunun dışında bir numarası olmayan minimal bir çalışmadır bu.
Hatunun çekiciliği, parçanın duygu-durumunu değiştirmiştir, o kadar.
