kimi estetik kaygıların yanında çok kullanışlı olacağı su götürmez bi gerçek. örneğin,
nezle olan biri sürekli burnunu temizlemek zorunda kalmazdı.günlük bi burun peti iş görebilirdi.
özellikle ülkemizde yoğun olan burun estetiklerine de bu kadar talep olmazdı.
burnunu karıştırmak için elini kaldırmak yerine, zorlu bir parkur söz konusu olacağı için burun karıştırmalar azalırdı.
öte yandan
bunların yanında en büyük devrim cinsellikte olucaktı.
normalde bacaklardan, sırttan, kollardan destek alan seks hayatımız şimdi sadece basit boyun hareketleriyle sağlanabilirdi.
ulaşımda kolay olucaktı aynı zamanda. normalde fermuarı, kemeri açıp pantolonu ve altındakileri indirmek gerekiyor. bunda harcanan eforun tasarrufu söz konusu. bunca insanın bu efor için tükettikleri besinlerin de tasarrufu durumunda dünya ekonomisinin yapacağı ilerlemeyi düşünsenize.
ışık görününce yabancı hekimleri siktir edin, kolombiyalı hemşireler dursun ama... anlamına da gelir. x kısmına ölünen yer konur. söylerken dibinizde 3-5 kişi olması da gerekir ama. kolombiyalılar daha dilinizi sökememiştir muhtemelen.
daha fena. çocuk da, kimi rivayetlere göre dış döllenme iç gelişmeyle olmuştur. kimisine göre de anne aşırı kilo alınca fazlalıklardan çocuk üretmiştir.
bekaret düşkünü adamın bekaret düşkünü çocuğunun annesi olmaktır. kimi rivayetlere göre çocuğu leylekler getirmiş. kimisini de göre anne çocuğu sıçarak doğurmuştur.
zorla güzellik olmaz efenim. yunusun da rızası olması lazım. ama yunus olmasından ötürü kongolu da olsanız komplekse girmemeniz mümkün değil. en iyisi normal balık.
"şu amına koduğum piç türkleri de çok oluyor. bu türklerden bazıları da sözlüklerde "kürtler, türkleri aşağılayamaz türkleri sadece ab sınırına dahil güzel kızları olan ülke insanları aşağılayabilir" diyormuş. ben de avrupa görmüş adamım acep "dalyarak türk desem" aşağılama sayılır mı!" şeklinde bir ifadeyi dile getiren kürt tür.
lise son sınıftayım. arka sırada uzun süre aşkından öldüğüm ve nihayet canımlı cümleler kurduğum kızla mesajlaşıyorum. bana derslerinin boş olduğunu dışarda oturduğunu ve beni çok özlediğini söylüyor. bi şevkle kalkıyorum. hocaya doğru ilerleyip midemin kötü olduğunu söyleyip lavaboya gitmek için izin istiyorum. önce yok diyor sınıfın ortasına kusmakla tehdit edince razı oluyor.
sınıftan çıkıyorum. koridorları, merdivenleri geçip müdürü atlatıp aşkımızın önündeki tüm engelleri alt etmeyi başarıyorum. bahçeye açılan son kapıdan dışarı adımımı atarken esaretin bedelinde 19 yıllık tünelden çıkmış gibi hissediyorum. gözlerim sevdiğimi arıyor. gözlerimiz orta yerde buluşuyor. ona doğru hızlı adımlarla ilerlerken "her şey yalan olsa bile en güzel aşk zor olandır" diyen bi haluk levent duyar gibi oluyorum.
mesafe iyice azalıyor. birden bana doğru uçan bir kuş gölgesi görür gibi oluyorum. hızla bana yaklaşıyor. haluk levent i susturup kuşa bakmak için döner dönmez suratımda bi karartı patlıyor. kendimi yerde buluyorum. orospu çocukları gelip toplarını alıyor ve beni yerden kaldırmadan maça devam ediyorlar.
okan izlemez. ukala bulur.sevmez okan ı. ukala adamı sevmez çünkü. beyaz a hasta olur. varoşlardan gelmedir, bizdendir beyaz der. özünü unutmaması tembihlenmiştir ona. unutmaz. beyaz izler bu yüzden. galatasaray ın galibiyeti kadar sevinir beyaz ın tutan esprilerine. özünü çok umursamayan (beyaz izlemeyen) bizlere hemen yetiştiriverir güzel esprileri. özünüze dönün lan dercesine. beyaz hep konuşsun herkes gülsün ister. beyaz varoştur. beyaz bizdendir çünkü. beyaz ezilmiştir çünkü. ezilenlerin yanındadır.
beyaz güldürdükçe aydın doğan ın para kazandığını, doğan gurubu kazandıkça ezilenlerin daha çok ezildiğini farketmez arkadaş.
tüm zamanların en iyi komedi dizisi seçilmiştir yanılmıyorsam. bana sorarsanız friends burun farkıyla öndedir. dizi hiç birşey hakkında her şey mottosuyla larry david in hayatını anlatır. diziye ismini veren jerry seinfeld gerçek hayatta da komedyendir. fakat asıl olay larry david i anlatan george costanza dır.
tam yüzyılımızın icadıdır bu çubuk. hani sos diye bi oyun vardı. matematikte kullandığımız kareli defterin herhangi bi sayfasına bi kare çizerdik. gırtlağa kadar matematiğe batan neslin tek eğlencesiydi bu oyun. kare içine karşılıklı sırayla "s" ve "o" harflerini yazarak "sos" oluştururduk. en çok "sos" u yazan kazanırdı. karenin içi dolmaya yakın artık harf yazacak boşluk bulamazdık. tüketirdik tüm "s"leri "o"ları "sos"ları.
işte hayat oyunumuzda tükettiğimiz "sos" ların en büyük işaretidir bu çubuk. iki ucu da pamukludur.ucundan tutamazsın.ortadan tutman gerekir. yazılabilicek tüm "s ve o" su yazılmıştır. üçüncü bir uç yoktur. bir "sos" da yoktur.
" babam yurdum insanı aileden de kimse üniversiteye nasıl birşeydir bilmezdi bana kadar.işte üniversiteyi kazandım, kayıt için gitmek üzereyken babam ısrar etti elbise almaya gittik. bana koyu yeşil takım elbise aldı yeleği üç düğmeli oğlum oralarda ezik eksik kalmasın diye. ilk gün giydim elbiseleri düştüm üniversite yoluna. içeri girdim donla gelen donsuz gelen bense yelekli yeşil takım elbisemle sırıttığımı hissetmiştim ama şimdi daha emindim. o günden beridir de milletvekili diye çağırırlar beni."
hocamın talihsizliği o zaman böyle birinin olmayışı tabi,
15-20 milyon nüfusu olmasa da bu vatanın olmazsa olmazlarındandır ama kimsenin sikinde değildir aleviler maalesef ne oy verdikleri chp nin ne de oy vermedikleri akp nin. zorunlu din dersi, cem evlerinin ibadethane sayılması gibi çok basit, karşılanabilicek istekleri vardır. siyasetimiz bu sorunlara endeksli işte. allah muhafaza çözülürse neyin üzerinden rant elde edilicek di mi.
ayrıca söylemeden geçmiyim sebepsiz bir sempatim vardır alevilere.
çok basit bu ülkede yaşayan her bireyin empati yapması.
söylemlerini doğduğu yerin geleneklerinden alan insanların bir an önce karsta, van da dünyaya geldiğini düşünmesi yardımcı olucaktır kanımca. türkiye vatandaşı olan kürtlerin zaten sahip olması gereken, gaspedilen hakların verilmesi lütuf olarak görülemez.
galatasarayın nonda nın gidişinden sonra -ki büyük hataydı- anlam veremediğim bir şekilde alternatifini aramıyor bu adamın. zaten bi tek forvet furyası aldı başını gidiyor. tek forvet bir oynayıp üç sakatlanınca resmen utanç verici bir şekilde forvetsiz oynuyor. cimbomun orta saha oyuncusu kadar forvet bulundurduğu zamanları hatırlıyorum ben neler değişti anlamış değilim...
