50'lik edp versiyonunu kullanmakta olduğum, bahar ve yaz kokusu.
kokunun açılış ve kapanışı neredeyse aynı, bu özelliği beni baya etkiliyor. en çok karşılaştırılan (bkz: dior sauvage) gibi 2 saat sonra bambaşka bir kokuya dönüşmüyor.
evde çalışırken bazen koluma sıkıp arada bir kokluyorum içimi açıyor.
Böyle fresh koku sevenlere (bkz: aqua di gio) 'yu da öneririm. f/p olarak daha iyi koku olabilir.
anadolu üzümlerinden yapılan en güzel (bkz: kupaj) olduğunu düşünüyorum.
şarap tadını mayhoş bulup alışamayanların, bir kadehten fazla içemeyenlerin, yanında mutlaka bir şey isteyenlerin denemesi gerektiğini düşünüyorum. yanında hiç bir şey istemeden su gibi gidiyor. youtube izlerken bile kasılmadan içebilirsiniz.
marka farketmeksizin hepsi güzeldir.
(bkz: jack london)'ın kendi hayatından parçalar da eklediği, bana göre her gencin mutlaka ama mutlaka okuması gereken bir roman. Özellikle lise çağındaki ve üniversitenin ilk yıllarındaki gençlerin mutlaka okumasını isterim.
hatta daha da spesifik bir kümeye önermem gerekirse, anadoludan okumaya büyük şehre gelmiş gençlerimiz okusun.
bir hedef uğruna o kadar çok koşmak ki, bir noktadan sonra hiç bir tarafa ait olamama hissi, her yerde kendini yabancı hissetme, gelinen noktadaki anlamsızlaşma muazzam aktarılmıştır.
netflix'in kore yapımı, mini dizisidir.
senaryo ve çekim kalitesi olarak pek iyi bir dizi olduğunu düşünmüyorum. hatta senaryo olarak bunun bazı yerlerini kesin türk bir senarist yazmıştır bile dedim. O kadar uzattıkça uzatmışlar.
Ancak konunun, yüzyıllardır sayılı filozofların üzerine tartıştığı, kitaplar yazılan, film ve diziler çekilen, her denk geldiğimizde ortamdaki herkesin ben olsam şöyle yapardım dediği etik ve ahlaki kararlar üzerine olması diziyi izlettiriyor. 2 günde su gibi akıp gidecek bir dizi.
Yeni dizi arayanlara, netflix uyuşlukluğu yaşayanlara önerilir.
(bkz: desiderius erasmus)'un 500 sene önce yazmış olduğu, bugün cahillik mutluluktur diye özetlediğimiz konular ve davranışlar üzerine yazdığı kitaptır. Kitapta erasmus delilik'in ağzından konuşmaktadır ve kendini savunmaktadır.
...
Dert diye başınıza düşene denir! ama ayıpmış, rezaletmiş, namussuzlukmuş, hakaretmiş bunlar ancak onları umursayanlara zarar verir. Eğer duymuyorsanız, bir dert, dert değildir. Varsın seni ıslıklasınlar, sen kendini alkışlıyorsan ne önemi var?
...