in absentia albümünden bir porcupine tree güzelliği daha. steven wilson'ın sesine dumur olunmaması elde değil. vokal performansının, müziği ne denli sürüklediğine bir kanıt.
''give me a smile please'' kadar samimi bir sözü barındırması bile yeterken, fazlası için ancak eyvallah çekilebilir .
open your eyes now
hear me out before i lose my mind
i've been waiting for hours
let the salt flow, feel my coil unwind
give me a smile please
count the calm and watch my breathing slow
winding me up tease
get inside my head and make it show
gravity eyelids come down
touching your oil skin
slipping hands down past your waist to find
i've been waiting for hours
let the salt flow, feel my coil unwind
go to the edge swim
brown the eyes that sleep has rendered blind
beat generation'ın öncülerinden, lsd peygamberi olarak tanınan sahsiyet.
harward'da öğretmenlik yaptığı sıralarda, öğrencileriyle birlikte sürdürdüğü psychodelic lsd deneyimleri sonucu görevinden uzaklaştırılmıştır. zamanı için abd gençliğinin ve patlayan hippi akımının öncülüğünü yapan zat-i muhteremlerden biridir. nixon* tarafından hain ilan edilecek kadar can sıkıcı olan, uyuşturucu bulundurmaktan hapse girmesine rağmen müridleri tarafından kaçırılan, yaptıkları ve söyledikleriyle bir dönemin gidişatını ve amerikan gençliğini etkilemiş şukela bir şahsiyettir.
1996 yılında prostat kanseri nedeniyle ölmüştür.
geriye kalan, uyuşturucu deneyimlerini ve onlara bağlı olarak farkedebildiği, insanın ve yaşamın gizli yönlerini anlattığı sıradışı eserleri şunlardır;
ashes of the wake albümünden manyak bi* lamb of god parçası. chris adler'in sapkın davulları ve randy blythe'ın deli vokalleriyle provoke edilmeyi garantiler.*
Blank stares from broken men
So withered from the poisons
they can't remember when
There were once honest reasons.
It's all the lie,
it died a hundred thousand miles ago.
Pretending I'm still here
Justifiy what I've become,
sanctify what I've become
Amazing disgrace.. (how) sweet the sound
that saved a wretch like me.
Better lost if this is found,
best blinded never to see.
The race to save face,
nothing now is what we meant it to be.
Pretending I'm still here.
It's a system now,
intertwined.
Take your place in the line
to be ground by the gears of the masterpiece.
Betrayal.
Justifiy what I've become,
sanctify what I've become
Suffered consequence
It's been so long
since any piece of this made any kind of sense.
You anoint the king,
I'll burn everything down to ashes.
You giveth, I taketh away.
You giveth, I taketh away.
It's a system now,
intertwined.
Take your place in the line
to be ground by the gears of the masterpiece.
Betrayal.
ashes of the wake albümünden, hem gaz, hem de sakin olmayı başarabilmiş harika lamb of god parçası. durduk yere kafa yapanlardan.
''Pile it higher and higher - Light the match, start the fire'' kısımında randy'nin vokali uçurmuyor mu? laf eden taş olur diyorum.
kalan sözleri,
The dirty lord of the manor surveys his filthy domain
Too many nights raising hell worked a
little all too well
Constructed a monument to denial and excess
Sunk so low, crawled so far back theres nowhere
left to regress
If these walls could talk, they would tell
a horror story
Never-ending winter, violence and infidelity
Shadows fall through broken panes
Careless words that are filled with hate
Just enough to keep it together, never enough
to make it work
All the tongues here are forked
We are a hailstorm of broken glass, follow the
path of least expectance
A huge stinking pile of sick, pile it higher and
higher
Light the match, start the fire
Level this place and take us with it
Surroundings are irate. Crack of dawn brings
naught but pain
Resentment steadily grows
Laughing in the gallows
Full throttle determeined to fail, pedal to the
metal asleep at the wheel
We are the lucky ones, welcome home
Pile it higher and higher
Light the match, start the fire
Level this place and take us with it
Poisoned nerves and a bloody antidote
Violence is not an abberration, Its a rule
Dying beyond the pale
Your beatings will continue until my morale improves
I dont hate you, Im just removing an enemy
Remorse is for the dead, Im just removing an enemy
Remorse is for the dead, my enemy
Remorse is for the dead
japon anime sanatının hayao miyazaki ile birlikte en önemli temsilcilerinden, yazar ve yönetmen şahsiyet.
başlangıcı miyazaki ile yaptığımıza göre tarz olarak bi kıyaslama yapmamız gerekirse, miyazaki'nin insan doğasının iyi yönlerinin somut olarak görülebildiği tarzına göre oldukça karmaşık ve karanlık kalan bir stile sahiptir. çizim tekniğini ve animelerinde kullandığı görselliği, birbiri ardına düzenli bir ritimde devam eden slow-tempo sahnelerin akıcı bi* hareketelilikle son bulmasıyla oluştur.
tüm bunlara ek olarak avalon isminde 2001 polonya yapımı, anime tarzı harika bi* filme de imza atmıştır. Ghost in the Shell ile bir çok benzerliği bulunan bu film London Sci-Fi Film Festival'inde en iyi film ödülü kazanmıştır.
Ghost in the Shell ile birlikte gelen ün ve Wachowski kardeşlerin'in, matrix yaratılmadan önce çalışmalarından esinlendikleri yegane kişi olması, aslında onun için oldukça küçük bi* ayrıntıdır diyebiliriz.
ayrıca kendi adıma Kôkaku kidôtai'den bile tuhaf ve anlaşılmaz bulduğum tenshi no tomago isimli oldukça farklı bir animesi daha mevcuttur ki bu animenin henüz gerçekte ne anlattığının mantıklı ve açık bi* yorumuna rastlamadım. çalışmalarının kapalı kutu olarak kalmasını bir nevi karakter mastürbasyonu olarak görmem bir hayli canımı sıkan bir özelliğidir. bu yönüyle gönderme manyağı yapan bir düşünce provakatörüdür diyebilirim. en az miyazaki kadar takdiri hak eden ama hakkında pek bi* şey bilinmeyen bir yetenektir oshii.
ancak tüm bu başarılara rağmen cyberpunk türünde ondan çok daha iyi olan biri vardır ki o da serial experiments lain'in yaratıcısı olan manyak kişilik yoshitoshi abe'dir.
unkle projesinin 2007 yılında çıkan 3. albümü. james lavelle birbiriyle bağımsız olan diğer iki albümden* yine bariz bi şekilde farklı olsun istemiş ki genel müzikal yapı tamamen rock'a kaydırılmış. never never land'dan sonra bu tip bi albüm beklemiyordum doğrusu. unkle için fazla karamsar ve karanlık bir albüm olmuş. vokal performanslarının neden bu denli tutuk bırakıldığını da anlayamadım; dinlenirliği bir hayli kısıtlamış. bazı parçalarda sigur ros dinliyorum sandım.
tüm bunlara rağmen never never land'ın yoğun elektronik yapısıyla kıyaslanmadan dinlendiğinde kesinlikle tür* içi harika albümlerden biri diyebilirim. saçma sapan kötülediğim düşünülmesin. chemistry ve tam da aranan bezginlik price you pay ilk dinleyişte çarpanlardan. kesinlikle yalnızlık müziği yapmışlar. kafa kıyakken alıp götürenlerden.
todd bowden adında bir lise öğrencisinin ian mckellen 'nın en iyi oyunculuğunu çıkardığını düşündüğüm kurt dussander ismindeki eski bir nazi subayıyla olan garip birlikteliğini konu alır. filmde karakterler arasında geçen diyaloglar eminim ki konuyla(nazilik, şiddet ve aidiyet duygusu) ilgisi olan her bünyeyi fazlasıyla etkileyecektir.
--spoiler-- olan şöyle bir sahne vardır filmi özetleyen,
çocuk, baskı yaparak eski günlerine dönmesini istediği dusender'e nazi kıyafetleri giydirip direktifler vererek içinde duran naziyi uyandırıp, ian mckellen'in kendini kaybederek nazi selamı verene kadar geçen sürede, aidiyet duygusunun ne denli tehlikeli bir şey olduğunu gösterir. dusender'ın yaşanan hadiseye tepkisi mükemmledir: çocuk! ateşle oynuyorsun.
osamu tezuka adlı japon çizerin aynı adlı mangasından ve her ne kadar kendisi inkar etse de belli ki fritz lang'ın metropolis'in bir nevi uyarlaması denebilecek kadar benzeri olan 2001 yapımı anime.
ten ten tarzı karakter dizaynları ile 1940'ların çizgi filmlerini çağrıştırması hedeflendiği için,oldukça çocuksu gelen bir atmosfere sahip.konusu ile blade runner'a ve kendinden fersah fersah üstün bir kurgu olan ghost in the shell'e olan benzerliği,doymuşluğa ulaşan kişileri tatmin etmekten uzak kalmasına neden olabilir.tüm bu klişeleşmiş konu ve sci-fi tarzın oldukça dışında anlatım, tarzın tutkunu olan ve yol almış kişilerce beğenilmesini güçleştirse de görselliği ve harcanan büyük emek için izlenmesi gereken bir yapıt.soundtrack seçimi de oldukça güzel.ray charlesdan i cant stop loving you duymak büyük sürpriz oldu.ama belirttiğim üzere who am i? sorusunu serial experiments lainizleyen birine sordurması ve cevap beklentisi içine sokması imkansız sıralamada oldukça altlarda yer almayı hakeden orta sınıf bir animedir.
animatrixin beyond kısmını oluşturan sapkın kişilerden 2006 yapımı mükemmel bir anime.klişe konu korkusu yaşatmasına rağmen her türlü hisiyatı verebilmeyi başarmış ve japonya da en iyi anime ödülüne layık görülmüş ender çalışmalardan biri.
2009'da gösterime girmesi planlanan, serinin son filmi Terminator 3: Rise of the Machines'in pek de ısınamadığım görselliğini oluşturan ikili, John D. Brancato ve michael ferris'in yine işi devralacağı ama bu kez john connar'ı gerçek john connar'ın yani Edward Furlong'un canlandırması beklenen ve sırf bu isim yüzünden bile hissiyat yaşatacak, zincirdeki son halka.
kızgın edit: Edward Furlong gösterip Christian Bale vurdunuz, ayıp ettiniz lan.
sözler;
I'm feeling so empty inside
When the fragments of pain return from the back of my mind
Of all of the lies I've been told "We love you" must be the worst
I couldn't find any reason to stay
My life is too precious to sacrifice
The darkest of shadows follow my soul
Tonight I will join all lost ones on the run
I have to run away
I'm all alone in this world
When the memories arise and punch a new hole in my soul
I'm hiding my head in my hands for the fragments to disappear
I wait for the nightfall, eager to leave
I whisper goodbye to the house of fear
Watching my sister cry in her sleep
One day she will understand
I know I'm scarred for life
all messed up with no place to go
I'm out here all alone
Lonelier than the streets I wander
I'll always have these scars inside
I'm scarred for life
I'm lost in the cold of the night
Looking for shelter until the dawn turns to day
I'm holding my hands to my head
For the silence to reappear
The fragments and places remembered with fear
Never to leave, just fade away
I'll carry them with me forever and a day
Just like a nail in my heart
david guetta nın 2007 çıkışlı üçüncü albümü. joan of arc, never take away my freedom ve juliet kızımız ile beraber kotardıkları do something love gibi türün çok iyi örneklerinden olan üç parçayı içinde bulunduran ve dinlenirlik yönünden %100 performansa sahip albümdür.
david bowie ve trent reznor kişisinin bir nevi lobotomi çalışmasıdır.orjinali bowie'nin earthling albümüne ait olan parça sanki yeterince iyi değilmiş gibi reznor tarafından remix edilmiş süpersonik bir hal almıştır.4 dakka süründüren bir ömür düşündüren kilibi de nine inch nails ın bu remixine çekilmiştir.sözler alır duvara vurur sektirir böle bişidir ...
uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
johnny's in america
low techs at the wheel
uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
nobody needs anyone
they don't even just pretend
uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
johnny's in america
chorus (x2)
i'm afraid of americans
i'm afraid of the world
i'm afraid i can't help it
i'm afraid i can't
i'm afraid of americans
johnny's in america
uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
johnny wants a brain
johnny wants to suck on a coke
johnny wants a woman
johnny wants to think of a joke
uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
johnny's in america
uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
chorus (x2)
i'm afraid of americans
uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
johnny's in america
johnny looks up at the stars
johnny combs his hair
and johnny wants pussy in cars
johnny's in america, uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
johnny's in america, uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh
chorus (x2)
i'm afraid of americans
god is an american
god is an american
chorus (x2)
yeah, i'm afraid of americans
i'm afraid of the words
i'm afraid i can't help it
i'm afraid i can't
i'm afraid of americans
johnny's an american
johnny's an american
johnny's an american, uh-uh-uh uh, uh, uh-uh uh-uh-uh (repeat)
2004 yapımı masaaki yuasa'nın yönettiği harika animedir. içerdiği fikirlerle seyredenleri gönderme manyağı yapan bir bulmacadan farksızdır.az bile yağladım bulun izleyin becerebilirseniz.
dying fetus'un tiksindikleri komşuklarına yazdıkları eğlenceli parçadır. ayrıca klibindeki sevimlilik timsali karakterlerin ağzından aşağıdaki sözcüklerin duyulduğunu düşünmek bile yaratıcılıkta sınırları zorlamıştır.
kill your mother and rape your dog!
fuck these corporations and their fucking record stores,
i don't want my fucking paycheck feeding money whores
these bastards flood the market with their fabricated shit,
and laugh as this pathetic fucking music gets them rich...
stay the fuck, right out of my life,
i don't need your, fucking advice,
you don't know what, our shit is all about,
so don't even try to figure it out,
fuck your spice girlsand your fucking pearl jam,
its all a bunch a shit, i say, fuck it,
fuck your dave matthews and your fucking rem,
you god damned bitch, fucking clueless
orjinal ismi catedra olan ve tomek baginski'nin 6 dakika sonunda bünyede hazımsızlık yaratan sorular bırakan mükemmel animasyonudur.ayrıca inanılmaz finaline cuk oturan bir outroya sahiptir.
videosu için buyrun, http://www.youtube.com/watch?v=RAqoNb9RGIM
1998'de rain, 2003'de ise the cathedralile en iyi kısa film ödüllerini almış olan polonya doğumlu 3d üstadıdır. sürekli olarak takip edilmesi gereken; insanı 3d ye yaklaştıran şahısların başındadır.bir diğeri için (bkz: marcin wasko)
infected mushroom 'un vicious delicious albümünden sıradışı ve garip bi* parça.
''and i fall into a hole and i can take no more'' bölümündeki vokal insanı önündeki şeyle yüzleştirme eğilimine sokar. sağlıksızdır.
mükemmel sözleri;
why can't i see what's in front of me?
i see the doors that i can't open
adding locks from time to time
when it opens something blocks me
and i'm asking myself why
did i take the step i wanted
was it just a state of mind?
i feel sorry for myself
every time i close my eyes.
and i fall into a hole
and i can take no more (x4)
why can't i see what's in front of me?
what's behind the door i wonder
must be brighter than my past
will i feel a little different
when i take myself across
was it really worth the turning?
was it just a foolish task
i feel sorry for myself
when i open up my eyes...
haşhaşın alkolde bekletilerek şekerle tatlandırılmasıyla yapılan ve narkoz için kullanılan eski bir ilaç çeşididir.haşhaş şarabı olarak da bilinir.zehir ve uyuşturucu olarak da kıta avrupasında zamanında çokça rağbet görmüştür.*
infected mushroom 'un converting vegetarians albümünde ki eşsiz parçadır.bir diğeri için (bkz: blink)
sözleride şöyledir:
But they all do sort of the same thing, and that is rearrange what you thought
was real, and... hmm... they remind you of the beauty of pretty simple things.
You forget, because you're so busy going from a to z, that there's... hmm ...
24 letters in beetween...
You turn on... tune in... and you drop out...
ilk paragraf jefferson airplane'ın taş hatunu grace slick 'in belgeseli "getting high - the history of lsd"'den dir. You turn on... tune in... and you drop out... kısmı ise timothy leary'nin turn on tune in drop out isimli kitabına bir göndermedir.hatun vokalin sesine beni bu dünyadan çekip al diyerek eşlik edilebilir ancak.şukeladır.
italyan metal grubu.oralardan çıkabilen ender,kaliteli müzik icra eden gruplardan birisidir.black metal icra ederek başladıkları kariyerlerini resmen jazz'a kaydırarak efsane albüm painter's palette 'i yapmışlardır.türden hoşlananların kesinlikle dinlemesini öneririm.
sakin sevimli gözüküp kalıtımsal olarak psychedelic yanlarını en iyi icra ettikleri sanatları olduğunu düşündüğüm animelere yansıtan capon klanının en garip anime serilerinden biridir.konusu itibariyle insan beyninin evrimini tamamladığında varabiliceği yeri sadece bir fanteziden ibaret olmayan fikirlerle anlatan ve bu yönüyle 13 bölümlük seriyi tamamlayan bünyelerin hazımsızlık çekmesini garantileyen;anime denemiycek ürkütücü yapıt.hastalıktır ve hasta eder.
''present day present time''
infected mushroom'un goa trance yapmaktan vazgeçtiğini bağırdığı albümdür.önceki albümlerinde kendi tarzlarında oluşturdukları eğlencelik elektronik müzik kavramını elektro gitar ve davul da ekleyerek zenginleştirmeye çalışmışlar.olmuş mu? bence değişimi kabul edebilen biri olarak olmuş.emma değişimi bu grupta bu denli uç bir noktada görmek istemezdim.yinede before eski tarzlarına uyan bi parça olarak gayet leziz ve şunu da söylemeliyim kibecoming insane de yerinde durabilicek insan evladı tanımıyorum.bir de canlı dinleyelim bakalım,beğenmezsem botumu çıkarıp kafalarına atıcam söz.
zorunlu edit:dinleyenleri yahudi sempatizanlığından fanlık müessesine geçirdiğini söyleyebilirim en fazla; ne kadar yağlasam boş.tüketicem korkusuyla dinleyemiyorum bile artık.