15 temmuz ruhunu domino taşlarıyla yansıtacak bir gösteri hazırlamış başkan. yarın 300.000 domino taşı devrilecek cumhuriyet bayramı sebebiyle. epey ilginç olacak.
Arkadaşlar yakın bir zamanda yaşadığım bir olayı size anlatmak istiyorum. Eski operatörümde gün aşırı limit aşımı mesajlarıyla uyanmaktan tam anlamıyla tükenmişlik sendromuna girmek üzereyken, kendi kendime noluyor böyle deyip müşteri hizmetleriyle kanlı bıçaklı vaziyette kendimi hayal ediyordum ki tabii ki böyle bir şey olamadı çünkü asla bağlanmam mümkün olmadı.. Adam akıllı bir insanla konuşmak istiyorum arkadaş ben. Yok şu sesli yanıt sistemi yok bilmem neresi 3 e tıkla 5 e tıkla.. En sonunda isyan noktasına geldim. Gittim bayiye, adamlar şaka gibi bana diyorki müşteri himetleri ile halledeceksiniz. Bak güzel kardeşim diyorum iletişemiyoruz sizin müşteri hizmetlerinizdeki elemanlarla bir şey yapın yok, adamlarda tık yok resmen. Bide bir saygısızlar lan siz kime artistlik yapıyorsunuz, mağdurum diyorum.Öğrenciim arkadaş ben ayda niye 20 lira fazla para vereyim. Neyse sonuç olarak kimse beni takmadı bende peşine düşmedim açıkçası. Dedim lanet olsun size de vereceğiniz hizmete de.. Hattımı Türk Telekom’a taşımaya karar verdim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine. Şunu söyleyebilirim ki bunca yaşadığım şeyden sonra ilaç gibi geldi bana. insana insan gibi davranıyorlar, sıkıntını dinliyorlar, yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar ve en önemlisi olumlu ya da olumsuz en kısa sürede dönüş yapıyorlar. Böyle mevzular çok önemli gerçekten bugün başıma bu geldi diye yarın daha kötüsünün olmayacağını nerden bilebilirim ki.. iyi ki yol yakınken dönmüşüm.
avustralya kökenli bir canlıyım. tipim biraz tuhaf olabilir. bu tamamen atalarımdan kaynaklanıyor. büyük dedem ördek. büyük ninem de su samuru. anne tarafından kaplumbağalık, baba tarafından da kunduzluk var. hal böyle olunca ben de karışık bir şekle bürünmüşüm işte. hem suda hem karada yaşarım. ömür boyu kimlik bunalımı yaşamama rağmen üstesinden geldim. evet, ben ornitorenk. dostunuz. kardeşiniz. o ile. beni dış görünüşümle yadırgamayın.
Erken göçmüş bir yeşilçam oyuncusu.
Cenazesine çok az kişi katılmıştır. Katılanlardan iki kişi de yumruklu kavgaya tutuştular. Kavga nedeni de nil göncü'nün bir yeşilçam yapımcısın a olan borcu idi.
Zalim bir sistemdi yeşilçam!
Osman fahir seden'in yönettiği orhan gencebay ve perihan savaş'ın oynadığı yeşilçam filmi. Filmin senaryosu birebir metin erksan'ın acı hayat filminin senayosudur.
1936 yapımı ve charlie chaplin'in yazıp yönettiği ve oynadığı film. Fena bir film değildir. Ancak filmdeki tek eksik taraf kulübedeki aşkın devam etmesi. Zira pastayı iştah ile yiyip kürkü giyen kadın böyle bir evde yaşamayı istemez.
Bu gidişle özelleştirilecek olan kamu iktisadi teşekkülü. Çay üreticisinin özelleştirmenin ne olduğunu bilmediği için bu özelleştirme işlemi çok kolay olacaktır. Ahan da buraya yazdım.
Ömer lütfü akad ile bazı deneysel filmlere de imza atmış yönetmen, yapımcı ve senarist. Akad'a bu deneysel filmleri çekmede gereken maddi desteği vermiştir. Klasik yeşilçam yapımcılarından düşünce olarak ilerdedir birçok yönü ile. Alman lisesinden mezun olmuş, iyi eğitim almış bir sinemacıdır.
atıf yılmaz'ın en dolu filmi. varoşlardaki kadını ve erkeği çok güzel bir biçimde resmetmiştir. filmde yer yer toplumsal ahlakın ikiyüzlülüğüne de vurgu yapılmıştır. ama filmdeki asıl mesele varoşlardaki kadınının ve erkeğin cinsel açlığıdır.
"Son nefesim" adlı otobiyografik bir kitabı da bununan ispanyol yönetmen. Birçok yönetmen tarafından taklit edilmektedir. David lynch bile bu adamı taklit etmiştir.
"Büyük resmi gören ilkokul mezunu malum partinin seçmeni" tarafından asla anlaşılmayacak olan büyük türk lideri. Bu ülkenin birçok şeyi borçlu olduğu lider.
Jim morrison ölünce bir daha eski günlerini yakalayamayan grup. The end gibi şarkıların sözlerinin yazılmasında jim morrison'un etkisi büyüktür. Jim bu şarkının sözlerini uyuşturucunun etkisinde yazmıştır.
Birilerinin çıkarına dokunmuş iş adamı. Türkiye'deki demiryolu hattının büyük bir kısmını gerçekleştiren adam. Sonradan uçak yapım işine girişince bilinçli olarak önü kesildi. Bunu gerçekleştiren milli şef ismet inönü idi.
Metin erksan'ın sinemalarda gösterilmeyen filmi. Dönemin yeşilçam filmlerine göre "halka hitap etmediği" için dağıtımcıları tarafından gösterim şansı verilmedi bu filme.