bugün
- en nefret edilen yazarlar9
- şampiyonluk için yanak okşatmak46
- sevdiğiniz sözlük yazarları13
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin15
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- keesuzaadefool8
- anın görüntüsü17
- larisalisa21
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası9
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri14
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz11
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım9
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
entry'ler (249)
neden ayrılmak için hiç cesaretim yok. kendimden nefret ediyorum.
ben para koyuyorum. cüzdanı açıp kapatmak uff kim uğraşacak.
Cuneyt ozdemiri aradı gözlerim ahh ahh ara ara kapattım izlemedim o derece yani. Zorunda mıyım?
Yusuf koyacaktım ve küçüklüğümden beri de hep öyle istiyordum ancak yusuf isminde iki salak hayatımda saçma bir şekilde yer edindiği için evleneceğim insana da bunu yapamam ve sanırım sevgilimin vefat eden babasının ismini önereceğim. Hoşuna gideceğini düşünüyorum. O zaman geldiğinde bakacağız artık. Keşke kutlayabilseydi babalar gününü.
Üniversitenin Bahar şenlikleri, ben kütüphanede ders çalışıyorum final haftası. Biraz mola verdim gidim bi bakim ne oluyor diye. Oturdum çimlere. Sonra bi baktım sevdiğim ve bir hafta önce nişanlı olduğunu öğrendiğim çocuk. Öylesine gittim yanına selam verdim oturdum baya samimi takıldık alana indik bu ben ve ortak arkadaşımız. Sağa sola takılıp geziyorduk, hayatımın en güzel günüydü. Sonra yemek yedik çok güldüm o gün o daha güzel gülüyordu Allah var. Sonra gittiler bende kütüphaneye döndüm. Akşam 10 gibi çıktım kütüphaneden dolmuş son durakta kalkıyor malum otobüsler. Bende oraya doğru yürüdüm eğlence devam ediyordu şenlik vardı bi iki takıldım izledim öyle. Sonra durağa gittim saat 11 olmuştu ki Pinhani’nin konseri varmış bi ses yükseldi bi an da. Ne güzel güldün o akşam bana diye. O güzel günün o güzel gülümsenin üstüne gittim bi ağaca yaslandım konseri dinledim. Şansıma sigara da vardı bi paketi orda o şarkıda bitirdim. Konser bitene kadar o ağacın orada bekledim gidemedim. Hiç unutmuyorum bu şarkıya her denk geldiğimde duyduğumda aklıma da hep o gün geliyor. Özellikle açıp dinlemiyorum tabi ki sevgilimi çok seviyorum ama dediğim gibi anılardan vazgeçemezsin ve bir anda bir şarkıya denk gelince, bir atkıyı görünce ya da başka anımsatan bir şeye denk gelince rüzgâr gibi eser gider. Çünkü insan yoğun ve samimi duygularla yaşadığı şeyleri kolay kolay unutamaz. Unutmak istiyor muyum? Sanırım kimse kendisini şu ana taşıyan şeylerden bir anda vazgeçemez. Ben de vazgeçemiyorum. Gelse yine gülümsese o gün aklıma gelmez gülmesi de bana bir şey ifade etmez çünkü yansıtamadığım ve görülemeyecek şeylerle de bile olsa ihanet etmem. Ne güzel güldün şarkısı çalınca başka.
cesaret edemediğim şey. ilk sevgilim. 2 yıl oldu. ve ara ara huzursuz hissediyorum. en iyisinin o olduğuna inanmıyorum ama şu ana kadar hayatıma giren en iyisi o. mesafe olduğu için bazen hissettiğim duygu karmaşası yüzünden ayrılmak istemiyorum. çünkü bu olay bir kere gerçekleşirse geri dönüşü olmayacağını biliyorum. arayıp güldüğünde her şeyi unutuyorum, beni çok mutlu ediyor. benle daha fazla ilgilendiğinde hoşuma gidiyor. ama sonra kendimi aptal hissediyorum. benim yerimde başka kadın olsa 5 dk durmazdı diyorum. hayatında yer alan önceliklerden bile değilim henüz. sadece uzun yıllar birlikte olacağımız zamanı bekliyor ama hayata geç kalmak istemiyorum. yaşamak istiyorum sadece. bazı şeyleri beklemek saçmalık gibi geliyor. beklemek için geçerli hiçbir sebep yok. bahanelerin arkasına sığınmak istemiyorum. seviyorum ama aptal yerine de konmak istemiyorum. beni aptal yerine koyduğunun farkında değil ancak bütünüyle tek başına kendisi yönetemez bu durumu. bazen ilk sevgilim bir şeyler yapacaksam da ilk olacak diyorum ve acaba yapmasam mı önümde daha uzun yıllar olabilir bunun için pişman olmak istemiyorum diyorum. hayattan zevk almaya bakıyorum, anı yaşamaya çalışıyorum ama yapacağım bazı şeyler o anda kalmayacak. 2 yıl olmasına rağmen bile sadece 2 kere görüştük. cebinde beklettiği kişi olmak istemiyorum. bir şekilde cesaretimi toplamam gerekiyor. uzun zamandır beceremiyorum bunu. uzun zaman dediğim sanırım 1 yıl oldu.
Çok mantıklı bir eylem. iki yüzlü, yapmacık ve çıkarcı insanların bolca olduğu şu zamanda yapılmasını son derece destekliyorum.
Schopenhauer intihar üzerine söylediği şu sözler: uykudayken ani bir duraksama oldu. Bunu acı bir varoluşa tercih etmez misiniz? Mutlu ve huzurlu olmadığımız bir hayatı yaşamanın tek nedeni ilerde bir gün mutlu ve huzurlu olacağımızı düşünmek olmamalı. Daha fazlası lazım. Bende daha fazlası yok. Olmasını istiyorum. Olsun.
yaşanmış ve yaşanmışı güzel veren her türlü popüler şeyi seviyorum. sosyal medya bağımlığının yanında bence saçma bir dizi film izleme bağımlılığı da var. gerçek dünyadan kopuk sanalla yaşayanlar. ben de severim izlemeyi, izliyorum da ama yok oha finale bak, en iyi final şuydu yok şu karakteri alıp hayatın içine sokmalar falan. biraz gerçeği yaşasak hayatın içinde daha fazla yer alsak bence çok güzel olur. popüler olanın peşinden gitmek, kendini geri kalmış hissetmemek için yapmacık davranan bir sürü insan var. ve evet bunların içinde yaşanmış şeyleri önümüze bu şekilde koyan yapımlar iyi ki var. çok güzel bir dizi ve izlerken dizi olduğunu değilde yaşanmışı anlattığını düşünmek daha faydalı olur. nükleere hayır derken neyi kastedildiğini anlamış oluruz.
ofisimde yeni yetiştirmeye başladığım ve henüz daha ürün alamadığım domates ve patlıcan fidesi.
en sevdiğim şiirlerin şairi. ellerini tuttum pia'nın, ölsem eksiksiz ölürüm. evet ellerini tuttum. ölsem eksiksiz ölürüm gibime geliyor. ama ya hayal ettiğim gibi değilse. ya her şey aşk değilse. aşk değil de asıl şey tüm çocukların mutlu olmasıyla. yanlış şeyi hayal ediyorsak ne olacak. insan doyumsuz bir varlık. istediği şey olsa bile istemeye devam ediyor. istemenin sınırı yok. hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. eldekilerle yetinmenin ve mutlu olmanın ve hep daha fazlasını değil de daha iyisini daha hak ettiğimizi istemek dileğiyle. attila ilhan bana her şeyi hatırlatır. her şiiri ajandamın ayrı sayfasında Pia şiiri ayır iki sayfasını kaplıyor.
Ki beklemek; en korkunç halidir yaşamanın.
konusu güzel olsa da konuyu iyi işlemeyen bir filmdi. o yüzden güzel konuyu heba etmişler bence.
Akıllı olması. Kadınlarda bir başka duruyor. Hem memeleri var hem akıllı daha nolsun ahahah.
Herkes aynı olma peşinde. Farklı olmaya çalışan kişiler bile aynı. Herkes kendinden önceki insanların da yaşadığı klasik hayatı yasamakta ve hiç isyan eden yok. Her tabakadaki her sınıftan insan kendisinin yaşaması gereken ve çok önceden kalıbı belirlenmiş hayatı yani en yakınındaki hayatı yaşıyor ve hiç de kötü hissetmiyor. Ben boğuluyorum. Sırf doğduğum yer, büyüdüğüm aile okuduğum okul yaptığım meslek yüzünden biçilmiş bir hayat düzeni var ve ben buna radikal bir tepki göstermedikçe onu yaşamak zorundayım. Kaçış yok. Niye herkes birbirini taklit ediyor. Neden kendini iyi hissedeceği şekilde özgün bir tarzda yaşamıyor. 90-60-90 olmak zorunda hissediyor. Belli bir giyiniş tarzıyla ancak insanlar benimser daha ön planda olurum diye bu şekilde bir kalıba girmek zorunda hissediyor. Bakın bugün bir daha asla yaşanmayacak. Neden bunun değeri anlaşılmıyor. An’ı yaşayın, sağlıcakla kalın, kendiniz olun.
memem büyük değil diye gitti. yani memesi büyük ev arkadaşıma baktığında anladım. gerçi o da az irispi değildi ama bir şekilde benle değil (ondan hoşlandığımı bildi halde) ev arkadaşımla takıldı. kahpe dünya yine umrumda değilsin. iyi ki gitmiş. hayatıma girebilecek en iyi insanla birlikteyim. o gitmemiş olsaydı belki şu an bu kadar mutlu hissetmezdim. zaten hiç gelmemişti ki.
Erkek arkadaşımla tramvaydayken bana ortak kulaklıktan dinlettigi şarkı olsun, bizzat Cengin Özkandan da dinlemiştim. Bir Ay Doğar
ismimi unuttum. daha kolay bir şeyler yapmam lazım hemen. şifre 12345 tamam da ismim de bari gerçek adımı kullanayım. millet avukat ismiyle beni ararken sözlükteki yazılarımı okurlar ne güzel.
Neden böyle oluyor? Entry de başlıktan kısa diye bunu yazıyorum.
bir roket alıp bu dünyadan gitmek isterdim. uzayda 1 gün bile yaşama imkanım olsaydı değerlendirirdim. fotoğraflardan baktığım o mavi gezegene bir de dışardan bakmak isterdim.