bugün
- gecenin şarkısı8
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek13
- taktik verin10
- maca sekiz10
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur26
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri32
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- en obez özelliğiniz19
- türklerin çok kolay devlet kurması17
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması15
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması15
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- temiz oje sürmek8
- icardi190518
- arda güler11
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak10
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- anın görüntüsü10
- sevdiğiniz sözlük yazarları17
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- nişanlı kalmanın saçma olması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım15
- mauro icardi'nin karısı8
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
entry'ler (63)
Sâdık Hidâyet, Kör Baykuş adlı ünlü romanınında şu sözleri yazmaktadır;
Ben hep, dünyada susmaktan daha iyi bir şey yoktur, Butimar* gibi olan insan daha iyi insandır diye düşünürdüm.
Butimar, Franz Kafkanın Temmuz 1913 ;te günlüğüne yazdığı sözler;
"Hüzünlü ve sessiz bir incelik ve derin bir duyarlılık var Butimarda. Saflık veya budalalık değil, sonu ölüme varan büyük bir özveri"
Pers mitolojisinde efsanevi bir kuştur butimar.
Sıvı ihtiyacını deniz suyu ile karşılar.
Denizi o kadar çok sever ki, deniz kıyısına konar, kanatlarını açar ve tek başına oturur denizi seyreder.
Denizin bir gün kuruyacağından korkar ve bu korku yüzünden hiç su içmez. En sonunda da susuzluktan ölür
Erol Mintaş'ın filmi olup, Altın Portakal Film Festivalinde En iyi Kısa Film Ödülünü alır. Filmin müziğini yapan Ahmet Aslan, ikinci bir "uçurtmayı vurmasınlar" ezgisi tadında, yürekleri dağlar.
Ben hep, dünyada susmaktan daha iyi bir şey yoktur, Butimar* gibi olan insan daha iyi insandır diye düşünürdüm.
Butimar, Franz Kafkanın Temmuz 1913 ;te günlüğüne yazdığı sözler;
"Hüzünlü ve sessiz bir incelik ve derin bir duyarlılık var Butimarda. Saflık veya budalalık değil, sonu ölüme varan büyük bir özveri"
Pers mitolojisinde efsanevi bir kuştur butimar.
Sıvı ihtiyacını deniz suyu ile karşılar.
Denizi o kadar çok sever ki, deniz kıyısına konar, kanatlarını açar ve tek başına oturur denizi seyreder.
Denizin bir gün kuruyacağından korkar ve bu korku yüzünden hiç su içmez. En sonunda da susuzluktan ölür
Erol Mintaş'ın filmi olup, Altın Portakal Film Festivalinde En iyi Kısa Film Ödülünü alır. Filmin müziğini yapan Ahmet Aslan, ikinci bir "uçurtmayı vurmasınlar" ezgisi tadında, yürekleri dağlar.
Gülen'e bağlı Nur tarikatının, özellikle taşra şehirlerde, köylerde dershane adı altında, "medrese" eğitimi verilen "dersane-i nuriye" dedikleri , küçük yaşta ki çocukları temelden kendi çıkarları için yetiştirdikleri, yere verilen isimdir.
AKP'nin 19 Mayıs kutlamalarını yasaklamasına ilk tepkilerden biri Türkiye Gençlik Birliği'nden geldi.TGB Genel Başkanı ilker Yücel basın açıklamasıyla ,AKP'nin bu cüretkar yasakcı hamlesinin şaşırtıcı olmadığını ve TGB'nin bu durum karşısında 19 Mayısı 2012 yi bu sefer dünya gençlik örgütleriyle, 'Yaşasın 19 Mayıs' sloganıyla kutlayacağını kamuoyuna duyurdu.TGB Genel Başkanı ilker Yücel'in basın açıklamasını sunuyoruz:
19 Mayıs 2012'yi Gençliğin Diriliş Günü ilan Ediyoruz!
AKP'den ne bekleniyordu?
19 Mayıs emperyalizme karşı Bağımsızlık günümüzdür demesini mi bekliyorduk?
19 Mayıs ağalara, şeyhlere, şıhlara, cemaatlere kul, köle, maraba olmak yerine vatandaş olma yolunda attığımız adımın ilk mücadele günüdür demesini mi bekliyorduk?
19 Mayıs Gençliğin biat kültürü yerine hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen bir neslin yetiştirileceği çağın başlangıcıdır mı demesini bekliyorduk?
AKP bir cemaatler, tarikatlar koalisyonudur.
ABD'nin Ilımlı islam programının Türkiye şubesidir.
AKP iktidarda olduğu on yol boyunca zaten büyük olçüde yıkılan Cumhuriyet'e son darbeleri vuran partidir.
Ömürleri Atatürk düşmanlığıyla geçmiş kadrolar tarafından yönetilmektedir.
Bu AKP'den 19 Mayıs'ı coşkuyla kutlaması mı bekleniyordu!
Arkasında koskoca bir mücadele geleneği olan ülkemizin büyük gençliği AKP'nin 19 Mayıs'ı yasaklama kararına karşı teşkilatlanarak cevap vermelidir.
Kendisine Atatürkçüyüm, vatanseverim ve devrimciyim diyen milyonların mücadele ederek hak kazanma ve başarılı olma şansından başka bir yol yoktur. Mücadele teşkilatlı olur, örgütlü olur.
TGB 19 Mayıs 2012 gününü Gençliğin Diriliş Günü olarak ilan ediyoruz!
19 Mayıs Bağımsızlık, Cumhuriyet ve Vatan düşmanlarına karşı Diriliş yani kendine gelme ve mücadeleye atılma günü olacaktır.
TGB Genel Merkezi 19 Mayıs'ta dev bir yürüyüş yapma kararı almıştır. Bu yürüyüş gençliğin Diriliş gününün meydan okuması olacaktır. Gençlik Türkiye tarihinin en büyük gençlik yürüyüşlerinden birini düzenleyerek 19 Mayıs'ın yasaklanmasına cevap verecektir.
Bu yürüyüş Gençliğin örgütlenme eğilimini arttıracak ve Çılgın Türklerin tekrar tarih sahnesine çıkacağını dosta düşmana ilan edecektir.
Yürüyüşün başarılı geçmesi için gerekli hazırlıklara yarından itibaren başlıyoruz.
'ViVA 19 Mayıs! Dünyanın Bütün Gençleri istanbul'da Buluşuyor' başlığıyla Uluslar arası Gençlik Sempozyumu düzenliyoruz.
TGB Genel Merkezi, 1718 Mayıs 2012 tarihlerinde, 50 ülkeden 120 gençlik kurumu temsilcisinin katılacağı Anti-Emperyalist Gençlik Forumu düzenleme kararı almıştır.
Forum sonrası 19 Mayıs'ta 'YARININ PROVASI Geleceğe Söylenen Şarkılar' başlığıyla dev bir şenlik düzenleyeceğiz. Şenlikte uluslar arası camianın tanıdığı önemli isimler ve çok sayıda sanatçı yer bulacaktır
Bu dev program için herkesin emeğine ihtiyacımız vardır. Büyük bir kolektif çabayla 19 Mayıs Bayramımızı kutlayalım!
irademiz ve coşkumuz 19 Mayıs düşmanlarının gözlerini kamaştırsın!
19 Mayıs 2012'yi Gençliğin Diriliş Günü ilan Ediyoruz!
AKP'den ne bekleniyordu?
19 Mayıs emperyalizme karşı Bağımsızlık günümüzdür demesini mi bekliyorduk?
19 Mayıs ağalara, şeyhlere, şıhlara, cemaatlere kul, köle, maraba olmak yerine vatandaş olma yolunda attığımız adımın ilk mücadele günüdür demesini mi bekliyorduk?
19 Mayıs Gençliğin biat kültürü yerine hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen bir neslin yetiştirileceği çağın başlangıcıdır mı demesini bekliyorduk?
AKP bir cemaatler, tarikatlar koalisyonudur.
ABD'nin Ilımlı islam programının Türkiye şubesidir.
AKP iktidarda olduğu on yol boyunca zaten büyük olçüde yıkılan Cumhuriyet'e son darbeleri vuran partidir.
Ömürleri Atatürk düşmanlığıyla geçmiş kadrolar tarafından yönetilmektedir.
Bu AKP'den 19 Mayıs'ı coşkuyla kutlaması mı bekleniyordu!
Arkasında koskoca bir mücadele geleneği olan ülkemizin büyük gençliği AKP'nin 19 Mayıs'ı yasaklama kararına karşı teşkilatlanarak cevap vermelidir.
Kendisine Atatürkçüyüm, vatanseverim ve devrimciyim diyen milyonların mücadele ederek hak kazanma ve başarılı olma şansından başka bir yol yoktur. Mücadele teşkilatlı olur, örgütlü olur.
TGB 19 Mayıs 2012 gününü Gençliğin Diriliş Günü olarak ilan ediyoruz!
19 Mayıs Bağımsızlık, Cumhuriyet ve Vatan düşmanlarına karşı Diriliş yani kendine gelme ve mücadeleye atılma günü olacaktır.
TGB Genel Merkezi 19 Mayıs'ta dev bir yürüyüş yapma kararı almıştır. Bu yürüyüş gençliğin Diriliş gününün meydan okuması olacaktır. Gençlik Türkiye tarihinin en büyük gençlik yürüyüşlerinden birini düzenleyerek 19 Mayıs'ın yasaklanmasına cevap verecektir.
Bu yürüyüş Gençliğin örgütlenme eğilimini arttıracak ve Çılgın Türklerin tekrar tarih sahnesine çıkacağını dosta düşmana ilan edecektir.
Yürüyüşün başarılı geçmesi için gerekli hazırlıklara yarından itibaren başlıyoruz.
'ViVA 19 Mayıs! Dünyanın Bütün Gençleri istanbul'da Buluşuyor' başlığıyla Uluslar arası Gençlik Sempozyumu düzenliyoruz.
TGB Genel Merkezi, 1718 Mayıs 2012 tarihlerinde, 50 ülkeden 120 gençlik kurumu temsilcisinin katılacağı Anti-Emperyalist Gençlik Forumu düzenleme kararı almıştır.
Forum sonrası 19 Mayıs'ta 'YARININ PROVASI Geleceğe Söylenen Şarkılar' başlığıyla dev bir şenlik düzenleyeceğiz. Şenlikte uluslar arası camianın tanıdığı önemli isimler ve çok sayıda sanatçı yer bulacaktır
Bu dev program için herkesin emeğine ihtiyacımız vardır. Büyük bir kolektif çabayla 19 Mayıs Bayramımızı kutlayalım!
irademiz ve coşkumuz 19 Mayıs düşmanlarının gözlerini kamaştırsın!
Cemal Süreya'nın "Babamdan ileri doğacak çocuğumdan geriyim" sözlerinin aklıma gelmesi. Çocuk haklı.
Sosyalizm'i kapitalist beyinle yorumlayan insanın, söyleyebileceği aslı astarı olmayan sözlerdir.
"dönen dönsün ben dönmezem yolumdan" diyerek kelle koltukta yaşamayı göze alır. Daha ne olsun.
Sürüden ayrılan, mantığının peşinden giden erdemli insan.
8.nesil yazar olarak, kendi neslimi savunamayacağım. Çünkü, benden öncesi ve sonrasını bildiğim için gerçekten hak edilen bir eleştiri söz konusudur.
Gericiliğe saygı olmaz, bugün gidipte engizisyon mahkemelerinde karar verenlere, yasa çıkaranlara saygı duyabilir misin? Kemalizmi eleştirmek ayrıdır, saldırmak ayrıdır. Kemalizm ülkemizin devrimidir, bağımsızlığın tunç yasasıdır. Hal böyleyken saldırmak, bağımsızlığa saldırmak niteliğindedir. Bugün şakirtlerin açıkça saldırısı Türkiye nin bağımsızlığını yitirdiğinin açıkça sebebidir. O yüzden gericiliğe özgürlük, saygı kavramı işgal altında ki bir ülkenin, kendi devrimine saldırısıdır.
gericiliğe özgürlük olmaz, ezeceğiz elbet bu usa damgalı şakirtleri. Saldırmalarının sebebi Mustafa Kemal'in tarikatları ortadan kaldırmaya çalışması, bilimi yol edinip kulluktan millet olmamızdır. Kısacası ortaçağın ecdadı bilinmeyen şakirtleri elbet kemalizme saldıracaklardır lakin altında da kalacaklardır.
Şakirtlerin, kemalizmi anlayacak zekadan yoksun olmaları sebebiyle sürü psikolojisi girdabında okyanus ötesin dekine sahip çıkarak, yaptıkları eylemlerdir.
Bu hafta itibariyle Taraf gazetesini geçmiştir. 60 bin dolaylarında tirajı olan, cumhuriyet ilkelerini savunan bağımsızlıkçı gazetedir.
Van Bilim ve Eğitim Kurumları bünyesinde açılan anaokulu, ilköğretim okulu, Anadolu ve Fen Liselerinin yer alacağı Bilim ve Eğitim Kurumu'nun temeli, Van'da atıldı. Van Vali Yardımcısı ve Edremit Kaymakamı Nurullah Ertaş, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, AKP Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Fatih Çiftçi, Mustafa Bilici ile Edremit´in BDP´li Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan´ın katıldı.
AKP Van Milletvekili Burhan Kayatürk´te "Bediüzzaman Said Nursi´nin Medreset´ül Zehra hayalinin gerçekleştiğini" söylüyor, açılışta.
Açılış konuşmasını yapan Van Vali Yardımcısı Nurullah Ertaş, "böylesi bir eğitim kurumunun temelini atmaktan onur duyduğunu" söyledi.
Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ise yaptığı konuşmada " Bu proje yüz yıllık bir hayaldi ve umarım bu hayal bu proje ile hayata geçer " diye söyledi.
AKP Van Milletvekili Burhan Kayatürk´te " Bediüzzaman Said Nursi´nin Medreset´ül Zehra hayalinin gerçekleştiğini " ifade etti.
Medreset´ül Zehra, 1907'de Said-i Nursi'nin Abdülhamit'e önerdiği, Nur tarikatının yaygınlaşmasını, sağlayacak, önemli bir araç olarak görüyordu. Mısır da bulunan Cami-ül Ezher'i medresesini örnek alıyordu.
Said-i Nursi'nin talebeleri bugün iktidar olup, devlet makamınca törenle medrese açıyorlar. Yıl:2011...
AKP Van Milletvekili Burhan Kayatürk´te "Bediüzzaman Said Nursi´nin Medreset´ül Zehra hayalinin gerçekleştiğini" söylüyor, açılışta.
Açılış konuşmasını yapan Van Vali Yardımcısı Nurullah Ertaş, "böylesi bir eğitim kurumunun temelini atmaktan onur duyduğunu" söyledi.
Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ise yaptığı konuşmada " Bu proje yüz yıllık bir hayaldi ve umarım bu hayal bu proje ile hayata geçer " diye söyledi.
AKP Van Milletvekili Burhan Kayatürk´te " Bediüzzaman Said Nursi´nin Medreset´ül Zehra hayalinin gerçekleştiğini " ifade etti.
Medreset´ül Zehra, 1907'de Said-i Nursi'nin Abdülhamit'e önerdiği, Nur tarikatının yaygınlaşmasını, sağlayacak, önemli bir araç olarak görüyordu. Mısır da bulunan Cami-ül Ezher'i medresesini örnek alıyordu.
Said-i Nursi'nin talebeleri bugün iktidar olup, devlet makamınca törenle medrese açıyorlar. Yıl:2011...
Yalçın Doğan'ın kaleminden...
iŞGAL kuvvetleri komutanına başvurmasının ardından bir ingiliz muhribi ile yurt dışına kaçan son padişah Vahdettin i aklama çabaları eksik değil.
Atatürk ün aramızdan ayrılışının üzerinden 73 yıl geçiyor. Böyle bir günde Vahdettin in ihanet belgesini yayınlamak farz oluyor.
Vahdettin te dönemin ABD Başkanı Coolidge e bir mektup yazıyor. Mektup Paris teki ABD Büyükelçiliğine teslim ediliyor, oradan Washington a gönderiliyor. işte, o ibret belgesi:
Amerika Cemahir-i Müttefikiye Reisi Mr. Coolidge Cenablarına,
Siyasi olayların ve gelişmelerin bütün iç yüzünü, hangi nedenlerden dolayı Saltanat merkezimi geçici süre terk etmek zorunda kaldığımı biliyorsunuz.
Bu süresiz uzaklaşmanın babadan kalma sahip olduğum Saltanat ve Hilafet makamından vazgeçtiğim anlamına gelmeyeceği açıktır. Ankara Meclisi gibi isyancı bir fitnenin alacağı tüm kararların geçersiz olduğunu bildiririm. islam Hilafetinin Osmanlı Saltanatından ayrılması, Hilafetin tümüyle kaldırılması dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş, altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir. Bu ancak tüm islam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din bilginlerinin ortak kararıyla çözülecek evrensel bir sorundur. Şeriata aykırı kararlar hangi makamdan olursa olsun, sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
Hanedanımın ileri gelenleri aleyhinde Ankara Meclisi tarafından kabul edilen sürgün ve kovma, emlakine ve bireysel mallarına el koyma gibi haksız kararları hanedanımın bireylerini insan haklarından soyutlar niteliktedir. Bu konuda yüce kişiliğiniz ve Cumhuriyet Hükümetiniz tarafından olanaklar ölçüsünde yapılabilecek yardımları pek değerli sayacağı açıklamaya gerek yoktur.
13 Mart 1924
Mehmet Vahidettin
Uzun uzun şeriat ve hilafet övgüsü, saltanat aşkı. Yetmiyor padişah Kurtuluş Savaşı sonucu yeni ülkeyi kuranları vatanı, kökeni, dini belli olmayan isyancı kişiler, şer zümresi olarak tanımlıyor. Kurulan devletin ulus egemenliğine dayandığını kabul etmiyor. Babadan kalma saltanatı korumak için başta Amerika, yabancı ülkelerin Türkiye ye müdahaleye çağırıyor.
Eminim, bugün olsa, son tahlilde Vahdettin in de Atatürkçü olduğuna kuşku duyulmaz.
iŞGAL kuvvetleri komutanına başvurmasının ardından bir ingiliz muhribi ile yurt dışına kaçan son padişah Vahdettin i aklama çabaları eksik değil.
Atatürk ün aramızdan ayrılışının üzerinden 73 yıl geçiyor. Böyle bir günde Vahdettin in ihanet belgesini yayınlamak farz oluyor.
Vahdettin te dönemin ABD Başkanı Coolidge e bir mektup yazıyor. Mektup Paris teki ABD Büyükelçiliğine teslim ediliyor, oradan Washington a gönderiliyor. işte, o ibret belgesi:
Amerika Cemahir-i Müttefikiye Reisi Mr. Coolidge Cenablarına,
Siyasi olayların ve gelişmelerin bütün iç yüzünü, hangi nedenlerden dolayı Saltanat merkezimi geçici süre terk etmek zorunda kaldığımı biliyorsunuz.
Bu süresiz uzaklaşmanın babadan kalma sahip olduğum Saltanat ve Hilafet makamından vazgeçtiğim anlamına gelmeyeceği açıktır. Ankara Meclisi gibi isyancı bir fitnenin alacağı tüm kararların geçersiz olduğunu bildiririm. islam Hilafetinin Osmanlı Saltanatından ayrılması, Hilafetin tümüyle kaldırılması dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş, altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir. Bu ancak tüm islam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din bilginlerinin ortak kararıyla çözülecek evrensel bir sorundur. Şeriata aykırı kararlar hangi makamdan olursa olsun, sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
Hanedanımın ileri gelenleri aleyhinde Ankara Meclisi tarafından kabul edilen sürgün ve kovma, emlakine ve bireysel mallarına el koyma gibi haksız kararları hanedanımın bireylerini insan haklarından soyutlar niteliktedir. Bu konuda yüce kişiliğiniz ve Cumhuriyet Hükümetiniz tarafından olanaklar ölçüsünde yapılabilecek yardımları pek değerli sayacağı açıklamaya gerek yoktur.
13 Mart 1924
Mehmet Vahidettin
Uzun uzun şeriat ve hilafet övgüsü, saltanat aşkı. Yetmiyor padişah Kurtuluş Savaşı sonucu yeni ülkeyi kuranları vatanı, kökeni, dini belli olmayan isyancı kişiler, şer zümresi olarak tanımlıyor. Kurulan devletin ulus egemenliğine dayandığını kabul etmiyor. Babadan kalma saltanatı korumak için başta Amerika, yabancı ülkelerin Türkiye ye müdahaleye çağırıyor.
Eminim, bugün olsa, son tahlilde Vahdettin in de Atatürkçü olduğuna kuşku duyulmaz.
AKP hükümeti TBMM'de ilk kez bir padişah için anma töreni düzenleyecek. Sultan l. Abdülmecid i ölümünün 17. yıldönümünde 17 Kasım da, TBMM ye bağlı olan, Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan Dolmabahçe Sarayında -Abdülmecit ve Dönemi- sempozyumu düzenlenecek.
Oysa 1.Abdülmecid resmi kaynaklara göre 26 Haziran'da ölürken, AKP hükümeti ise 17 Kasım'da tören düzenliyor.
Peki, 17 Kasım nedir?
17 Kasım sabahı Vahdettin, küçük oğlu Mehmet Ertuğrul ve hareminin mensuplarıyla birlikte Dolmabahçe Sarayından bir kayığa binerek Boğaziçi'nde demirlemiş olan bir ingiliz zırhlısı ile Malta'ya gitmiştir.
AKP hükümeti tarihi bilmiyor ama işini biliyor.
Oysa 1.Abdülmecid resmi kaynaklara göre 26 Haziran'da ölürken, AKP hükümeti ise 17 Kasım'da tören düzenliyor.
Peki, 17 Kasım nedir?
17 Kasım sabahı Vahdettin, küçük oğlu Mehmet Ertuğrul ve hareminin mensuplarıyla birlikte Dolmabahçe Sarayından bir kayığa binerek Boğaziçi'nde demirlemiş olan bir ingiliz zırhlısı ile Malta'ya gitmiştir.
AKP hükümeti tarihi bilmiyor ama işini biliyor.
islami Facebook grupları: Nurcular, Kadiri tarikatı , Nakşibendi cemaati, Süleymancılar, ismail Ağa cemaati, Menzilciler, Hizb-ut tahrir ...diye grupların oluşacağına eminim.
yazdıklarını ilgiyle takip ettiğim, yazardır.
kur'an da yazılanları, günümüzle alakası barındırmak için kelimeleri eğip büken hatta bir ayeti yahut hadis'i kırk anlama sokarak gelecekten haber verdiğini söyleyen şakirtlerin, zırvalamalarıdır.
Bilim ve Ütopya dergisinde, "islam da peygamberliğe reddiye 1-2-3" konu olarak işlenmiştir. Genel hatlarını özetleyici durum aşağıda belirtilmiştir.
ibn el-Ravendi, el- Varrak, Razi gibi bilginlerin maddenin ezeli- ebedi (yaratılmamış) olduğunu ve doğanın kendi işleyişi olduğunu savunarak buradan mucizelerin reddiyesine arkasından buna dayanarak peygamberliğin reddiyesine vardırdıkları görüşleri ortaçağ islam dünyasında kendi zamanlarında ve sonrasında büyük bir tartışma yaratmış.
1. Tanrı insanlara doğru ve yanlış üzerine yargıda bulunabilecekleri aklı bağışladı. Eğer peygamberlerin iddiaları insanın yargısını destekliyorsa, peygamberler gereksizdir (fazlalıktır). Eğer onların iddiaları aklın yargılarına aykırı ise, onları dinlememeliyiz.
2. insanlar gökyüzünü dikkatle gözleyerek gökbilimini geliştirdiler. Nasıl gözleyeceklerini öğretecek peygamberlere ihtiyaç duymadılar. Ne de lavtayı nasıl yapacaklarını öğretecek peygamberlere ihtiyaç duydular. insanların vahiy olmadan koyunun bağırsağının kurutulup bir tahta parçasına gerildiğinde, bunun hoş sesler çıkarabildiğini öğrenemeyeceklerini varsaymak abestir. Bütün bu yetenekler doğuştan gelen insan aklıyla, çalışmayla, gözlemle ve deneme-yanılma yoluyla kazanılmıştır.
3. Peygamber Muhammed olağanüstü bir söz ustası olduğu için ya da diğer Araplar Muhammed;le savaşmak adına şiir yazmak için çok meşgul olduklarından ya da Araplar eğitimsiz insanlar olduklarından Kuran Arapların diğer kitaplarından daha güzel olabilir. Kuran her hal ve karda o kadar da etkileyici değildir çünkü çelişkili ve abes şeylerden söz etmektedir ve özellikle de gayrimüslimler için etkileyici değildir.
4. Muhammed;in öğretileri bildirilmiş dinlere bir meydan okumayı temsil eder: O, Yahudilerin ve Hristiyanların inandığı herşeyin tamamen yanlış olduğunu, inandıkları şeylerin peygamberlerinden yanlış aktarıldığını iddia etti. Fakat eğer Yahudilerin ve Hristiyanların, büyük oranda, gerçekleri doğru olarak aldıklarına güvenemiyorsak, islami geleneği aktaran Muhammed;in bir avuç takipçisine neden güvenelim?
5. Musa ve isa, elbette, Muhammed;in geleceğini önceden bildirmişlerdi (geleceğine dair öndeyide bulunmuşlardı); herhangi bir astrolog (medyum) öndeyide bulunabilir. Aynı şekilde, Muhammed;in bazı olayları önceden bildirmesi, onun peygamber olduğunu ispatlamaz: Başarılı bir tahminde bulunmuş olabilir, fakat bu onun geleceğe dair gerçek bir bilgisi olduğu anlamına gelmez. Dahası geçmişte olmuş olayları nakletmesi de onun peygamberliğini ispatlamaz (çünkü incil;de geçenler olaylar hakkında okumuş olabilir) ve eğer okur-yazar değilse, pekala incil ona okunmuş da olabilir.
6. Meleklerin Muhammed;in yardımına koştuğuna dair aktarılanlar mantıklı değildir, çünkü bu aktarılanlar peygamberin düşmanlarından sadece 70 tanesini öldürebilen Bedir meleklerinin güçsüzlüğünü gösterir. Ve eğer melekler Bedir’de Muhammed;e yardım etmek istediyseler, Uhud;da yardımlarına çok ihtiyaç varken neredeydiler?
7. (Çeşitli dinlerin Peygamberleri) aldatılmamıştır ya da yanıltılmamıştır; onlar etkin bir biçimde kandırmaktadırlar, hilelerle ve el çabukluğu ile dinleyenlerini aldatmışlardır. Aynı zamanda garip ve az bilinen doğal olayları takipçilerini kandırmak için kullanmışlardır; mıknatıslar gibi ama daha az ünlü olanlarını.
8. Kullarını hasta eden bir Tanrı kullarına bilgece davranan biri gibi ya da onları gözeten biri olarak ya da onları esirgeyen, bağışlayan biri gibi görülemez. Kullarına fakirliği ve sefilliği reva gören biri için de aynısı geçerlidir. Aynı zamanda kendisine karşı itaat etmeyeceğini bildiği birisinden itaat etmesini beklemek de bilgece değildir. Ve sadakatsiz olanı ve itaat etmeyeni sonsuz ateşle cezalandıran birisi bir aptaldır.
9. (Bir muhalifi olan el-Hayyat;ın ibn el-Ravendi;nin mucizeler ve Kur;an üzerine yorumları üzerine söyledikleri):
Kitap el- Zümrüd adıyla bilinen kitapta, O (el- Ravendi) Peygamberlerin mucizelerinden, onların selametinden (ibrahim;in, Musa;nın, isa;nın ve Muhammed;in mucizeleri gibi, Allah onlara rahmet eylesin!) bahsetmiştir. Bu mucizelerin gerçekliğini reddetmiş; ve bunların
hilebaz numaralar olduğunu, bunları yapan insanların sihirbaz ve yalancı olduğunu; Kur;an;ın Bilge olmayan bir varlığın nutku olduğunu; ve Kur;ın hatalar, çelişkiler ve saçmalıklar içerdiğini iddia etmiştir. Bunları;Özel olarak Muhammedilere (Muhammed;in cemaati anlamında) karşı başlıklı bölümde ele almıştır, Tanrı onu kutsasın!;
10. (Bir muhalifi olan el- Müeyyed;in ibn el- Ravendi;nin Peygamberlerlik üzerine yorumlarına dair söyledikleri):
ibn El Ravendi;nin kaleme aldığı bir risale ile karşılaştık. Buna Zümrüt adını vermiş ve Berahimeye adamıştır. Risale Peygamberliğin varlığının reddine dairdir. Bu risalede o (ibn el- Ravendi) Peygamberliğin varlığını savunanlarca geliştirilmiş argümanları ve Peygamberliğin varlığını reddedenlerinkileri sıralamıştır.
ibn el-Ravendi, el- Varrak, Razi gibi bilginlerin maddenin ezeli- ebedi (yaratılmamış) olduğunu ve doğanın kendi işleyişi olduğunu savunarak buradan mucizelerin reddiyesine arkasından buna dayanarak peygamberliğin reddiyesine vardırdıkları görüşleri ortaçağ islam dünyasında kendi zamanlarında ve sonrasında büyük bir tartışma yaratmış.
1. Tanrı insanlara doğru ve yanlış üzerine yargıda bulunabilecekleri aklı bağışladı. Eğer peygamberlerin iddiaları insanın yargısını destekliyorsa, peygamberler gereksizdir (fazlalıktır). Eğer onların iddiaları aklın yargılarına aykırı ise, onları dinlememeliyiz.
2. insanlar gökyüzünü dikkatle gözleyerek gökbilimini geliştirdiler. Nasıl gözleyeceklerini öğretecek peygamberlere ihtiyaç duymadılar. Ne de lavtayı nasıl yapacaklarını öğretecek peygamberlere ihtiyaç duydular. insanların vahiy olmadan koyunun bağırsağının kurutulup bir tahta parçasına gerildiğinde, bunun hoş sesler çıkarabildiğini öğrenemeyeceklerini varsaymak abestir. Bütün bu yetenekler doğuştan gelen insan aklıyla, çalışmayla, gözlemle ve deneme-yanılma yoluyla kazanılmıştır.
3. Peygamber Muhammed olağanüstü bir söz ustası olduğu için ya da diğer Araplar Muhammed;le savaşmak adına şiir yazmak için çok meşgul olduklarından ya da Araplar eğitimsiz insanlar olduklarından Kuran Arapların diğer kitaplarından daha güzel olabilir. Kuran her hal ve karda o kadar da etkileyici değildir çünkü çelişkili ve abes şeylerden söz etmektedir ve özellikle de gayrimüslimler için etkileyici değildir.
4. Muhammed;in öğretileri bildirilmiş dinlere bir meydan okumayı temsil eder: O, Yahudilerin ve Hristiyanların inandığı herşeyin tamamen yanlış olduğunu, inandıkları şeylerin peygamberlerinden yanlış aktarıldığını iddia etti. Fakat eğer Yahudilerin ve Hristiyanların, büyük oranda, gerçekleri doğru olarak aldıklarına güvenemiyorsak, islami geleneği aktaran Muhammed;in bir avuç takipçisine neden güvenelim?
5. Musa ve isa, elbette, Muhammed;in geleceğini önceden bildirmişlerdi (geleceğine dair öndeyide bulunmuşlardı); herhangi bir astrolog (medyum) öndeyide bulunabilir. Aynı şekilde, Muhammed;in bazı olayları önceden bildirmesi, onun peygamber olduğunu ispatlamaz: Başarılı bir tahminde bulunmuş olabilir, fakat bu onun geleceğe dair gerçek bir bilgisi olduğu anlamına gelmez. Dahası geçmişte olmuş olayları nakletmesi de onun peygamberliğini ispatlamaz (çünkü incil;de geçenler olaylar hakkında okumuş olabilir) ve eğer okur-yazar değilse, pekala incil ona okunmuş da olabilir.
6. Meleklerin Muhammed;in yardımına koştuğuna dair aktarılanlar mantıklı değildir, çünkü bu aktarılanlar peygamberin düşmanlarından sadece 70 tanesini öldürebilen Bedir meleklerinin güçsüzlüğünü gösterir. Ve eğer melekler Bedir’de Muhammed;e yardım etmek istediyseler, Uhud;da yardımlarına çok ihtiyaç varken neredeydiler?
7. (Çeşitli dinlerin Peygamberleri) aldatılmamıştır ya da yanıltılmamıştır; onlar etkin bir biçimde kandırmaktadırlar, hilelerle ve el çabukluğu ile dinleyenlerini aldatmışlardır. Aynı zamanda garip ve az bilinen doğal olayları takipçilerini kandırmak için kullanmışlardır; mıknatıslar gibi ama daha az ünlü olanlarını.
8. Kullarını hasta eden bir Tanrı kullarına bilgece davranan biri gibi ya da onları gözeten biri olarak ya da onları esirgeyen, bağışlayan biri gibi görülemez. Kullarına fakirliği ve sefilliği reva gören biri için de aynısı geçerlidir. Aynı zamanda kendisine karşı itaat etmeyeceğini bildiği birisinden itaat etmesini beklemek de bilgece değildir. Ve sadakatsiz olanı ve itaat etmeyeni sonsuz ateşle cezalandıran birisi bir aptaldır.
9. (Bir muhalifi olan el-Hayyat;ın ibn el-Ravendi;nin mucizeler ve Kur;an üzerine yorumları üzerine söyledikleri):
Kitap el- Zümrüd adıyla bilinen kitapta, O (el- Ravendi) Peygamberlerin mucizelerinden, onların selametinden (ibrahim;in, Musa;nın, isa;nın ve Muhammed;in mucizeleri gibi, Allah onlara rahmet eylesin!) bahsetmiştir. Bu mucizelerin gerçekliğini reddetmiş; ve bunların
hilebaz numaralar olduğunu, bunları yapan insanların sihirbaz ve yalancı olduğunu; Kur;an;ın Bilge olmayan bir varlığın nutku olduğunu; ve Kur;ın hatalar, çelişkiler ve saçmalıklar içerdiğini iddia etmiştir. Bunları;Özel olarak Muhammedilere (Muhammed;in cemaati anlamında) karşı başlıklı bölümde ele almıştır, Tanrı onu kutsasın!;
10. (Bir muhalifi olan el- Müeyyed;in ibn el- Ravendi;nin Peygamberlerlik üzerine yorumlarına dair söyledikleri):
ibn El Ravendi;nin kaleme aldığı bir risale ile karşılaştık. Buna Zümrüt adını vermiş ve Berahimeye adamıştır. Risale Peygamberliğin varlığının reddine dairdir. Bu risalede o (ibn el- Ravendi) Peygamberliğin varlığını savunanlarca geliştirilmiş argümanları ve Peygamberliğin varlığını reddedenlerinkileri sıralamıştır.
Aleviliği bir dini nanç olarak değil de kültür olarak benimseyen ve özümseyen bir insanın, ateist olmasıda gayet normaldir. Ateizm, kültürü reddetmez. O nedenle arada bir çelişki de bulunmamaktadır.