bugün

koltuğu sonuna kadar yatıran , ter kokan yavşaklar.
otobüsün leş gibi ter kokması ve çalışmayan klima.
mola verildiği zaman otobüs yıkanırken dışarı çıkan kişilerin sadece bu durumu izlemesi.
kek
yarım koyulan çay
leman okuyan üniversite öğrencisi
terminalde kalbi kalan genç kız
çikilota ve cips yiyen erkek
ağlayan çocuk belki de çocuklar
koridor tarafında sürekli uyuyan ve yanındakinin geçmesi için sancı çekmesi
butona basınca gelecek mi diye garsonu deneyen ince insan
4 kere istenildiği halde hala su getirmeyen garson
uykudan uyanan yedek şoför
gazete okuyan orta yaş erkeği
facebook'dan çıkmayan liseli
twitterda ahkam kesen üniversiteli
yollar
geçilen ağaçlar
biten hikayeler
susan insanlar
konuşamayanlar.
ağlayan bebekler, onların ben anasını sikeyim.
içlenmek hüzünlenmek kendini herkesten herşeyden soyutlamak kısacası depresyon.
(bkz: çay kahve meşrubat)
doğu otobusune binince kendini sınır tellerini aşıp kuzey ırağa girmiş gibi hissedersin.

herkes kürtçe konuşur kendini yabancı hissedersin.

çakma hummel adidas ve nike polarlarindan dolayı fosfor patmasina mütevellit otobüse gece ateş böceği sürüsü girdi hissiyatı olusur kişide .
siyah arkaplana sahip pembe çizgili adidas haşortman giyen kızın her gittiği kilometreyi sevgilisine mesaj ya da konuşma yoluyla iletmesidir.

Genelde bu kızların yanlarında kimse olmaz ve koltuğa ayaklarıyla otururlar.
Yandaki teyzenin üstünüze yatması.
dilim keki görünce çok seviniyorum. bayıla bayıla yiyorum. otobüs sınırları içerisinde o dilim kekin gözümdeki değeri on kat falan artıyor.
Ağlayan velet.
molalarda işemeye giderken otobüsü kaçırma korkusu.
öndeki ayının otobüsü yatar pozisyona getirmesi.
yiyecek dağıtılırken yaşanan mutluluk.
hafif mide bulantısını bir aile büyüğünün hazırladığı yolluğu yiyerek düzeltmek.
Dinlenme tesislerinde, burnu tıkanmış, ne dediği belirsiz seslerin anonsları...
Gene o tesislerin marketlerinde, abidik gubidik anahtarlıklar, pişmaniye, lokum, tarhana, çömlek..vs..kargaşası..
Lastik çizmesi ve hortumuyla, otobüsün ön camını yıkayan garibanlar...
Bir kaç saat sonra yaşayacağım faciaların tümüne verilen ad.
Otogara girmek istemeyen şoförün yolcuyla tartışması.
ismailoğlu tesislerine hoşgeldiniz.
Berceste'ye 30 dakika.
Mehmet ali erbil'in başrolde olduğu bütün dandik filmleri izlemek zorunda kalmak.
"bıdıbıdıbıdıbıdı" sanki turistmişsin ayaklarıyla selam bile vermeden kulaklık takılır. beğenmiyorsan git başka yere otur. tanışmak istemiyorum ben, nasıl veya nereli olduğun da beni ilgilendirmiyor. defol git ya.
otobüs ile yapılmasıdır.
Sadece kahve. Bir sey yemek istemiyorum. Bununla cool olup kiz ayartabilecegini sanan insanlar biliyorum.
Şu otogara girmeme mevzusu. Olmazsa olmazdır.
korkuteli seyahatten biletli yolcular otobusunuzun hareket saati gelmistir.
1 gün süren yolculuğun ardından rahat olmayan bir oturuş pozisyonu, her koltuğun arkasında olan televizyonumsu küçük şeylerin içinde ki değişmeyen filmler(görüntü kalitesinin vasatlığından bahsetmiyorum bile), yolculuğun sonunda 2-3 gün geçmeyen boyun, omuz, sırt ve kalçada ki ağrılar.
mutlaka her otobüste koridor yanı bilet almasına rağmen erkenden gelip cam kenarına tüneyen şeytanlar oluyor, beddua mı aldık nedir.