bugün

sözlük yazarı hoşgelmiş iyi ki gelmiştir. nişanlıyımdır kendisiyle...herşeyimdir ayrıcana...

uğruna kerem olup dağları delmeyi
uğruna mecnun olup çölleri aşmayı
uğruna yusuf olup zindana düşmeyi
uğruna yol olup ona varmayı beklediğim yegane varlıktır bu dünyadaki...
seni seviyorum dediğim tek insan
bak sen hele tam kadro bizim aile buraya akıyo dedirten yeni bir yazarmış... * hee valla şimdi öğrendim:) eh hayırlısı olsun hoş gelmiş ne diyelim memnuniyet olsun bari:). artık yarınlarda coluk cocuk cumbur cemaat yazar olur uludaga ...
Dünyanın bir çok bölgesinde dağlık ve ormanlık yerlerde tabii olarak yetişir. Serin-ılıman iklim bitkisidir. Ülkemizde de bir çok tabii cinsi bulunan şakayık orman gülü adı ile de bilinir. Nisan- haziran arası açan iri ve gösterişli çiçekleri sebebiyle bahçelerimizde eskiden beri yetiştirilir. Çok sevilen bir süs bitkisi olan şakayık özellikle uzakdoğu kültüründe önemli bir yere sahiptir. Buralarda ise 4000 yıldan beri kültürü yapılmaktadır.



Çiçekleri yalınkat veya katmerli olur. Bazıları hoş kokuludur.Zamanla kültüre alınarak çok farklı renkleri üretilmiştir. Bitki çalı ve otsu olmak üzere iki farklı türü vardır.
Otsu şakayık sonbaharda toprak üstü kısmını kaybeder. ilkbaharda yumrulu köklerden tekrar yeşerir. Yeşilliği gür ve gösterişlidir. Yapraklar özellikle sonbaharda bronz rengine bürünür. Bitki boyu 60-100 cm. kadar uzayabilir. Özellikle katmerli çiçekliler baharda destek gerektirir.


Yetişme özellikleri:

Şakayık en iyi derin, iyi drenajlı ve humusça zengin topraklarda yetişir. Dikim için 45 cm. çap ve derinlikte bir çukur açılır. Çukurun dip kısmına bir miktar yanmış gübre veya kompost konur. Daha sonra yarısına kadar gübreli toprak harcı eklenir. Bitki fazla derin olmayacak şekilde dikilir. Bolca sulanır. Saksı içinde almak daha iyidir. Fidelerin arası 90 cm olmalıdır.Hafif gölge veya güneşli ortamları sever. Ancak sabah güneşi gecenin nemiyle yumuşamış tomurcuklara zarar verebilir. Bu yüzden güney veya güney-batı yönlerine doğru dikim yapılması daha iyi olur.

Şakayık ilk dikildiği yıl fazla açmaz. Yerine tam olarak yerleşmesi 2-3 yıl sürer. Yumrular ne kedar çoğalırsa o kadar çok çiçek açacaktır.Çoğaltmak maksadı ile köklerini ayırmak uygun değildir. Aksi halde yeniden çiçek açması yıllar alabilir. Yeni bitki isteniyorsa yetişmiş olarak satın alınmalıdır.

Yaz boyunca muntazaman sulanmalıdır. Kökünün serin ve nemli kalması için malç yapılması iyi olur. Her yıl ilkbaharda gübre verilir.
yeşikbaşlıkertenkele nin sevgili eşi..bir ömür boyu mutlu olursunuz insallah dediğim yazar..
babasının, dolayısıyla da babamın zor günleri için sözlükte olan olmayan herkesten dua bekleyen, karşılığında da herkese dua eden şu sıralar en çok duaya ihtiyacı olan sözlük yazarı. allahın izni ile herşey yoluna girecek, yine eskisi gibi şen şakrak olacak demek istemekteyimdir kendisine. * *

(bkz: dua kampanyası)
nazlı bir bitki türü. Saksısını değiştirdiğinde yada köklerindeki patateslerini ayırıp çoğaltmaya başladığında küsüp 2-3 yıl açmayabilir. Gül gibi açar ama çiçeği çok kısa sürelidir.
babasina dua ettigim yazar
101. ci entrymi dualarımla birlikte adının altına yazmak istediğim ve tekrardan babasına acil şifalar dilediğim yazar.
(#360811)*
hepimizin canı gönülden desteklediği yazar...* * * * *
babasının tedavisi için gerekli olan ameliyatı, iki farklı hastaneden iki farklı doktorun "allahın izni ile yaparız, bi sorun olmaz inşallah" demesiyle mutlunduruk komasına girmiş yazar.

(bkz: cerrahpaşa tıp fakültesi) kalp ve damar cerrahi uzmanı prof. dr. hasan tüzün

(bkz: acıbadem hastanesi) kalp ve damar cerrahi uzmanı doçent dr. cem alhan
şakayık deyınce aklıma nedense bır tv programında bır tıpleme gelıyorkı ki tanıdıgım ınsanla hıc mı hıc ortusmuyordu ordakı replık sanıram sakayık gel kızım fılandı ..

anyway bu arkadas benım kankanın nısanlısı olup butun zamanını ona endekslemıs olup uzerınde spekulatıf hareketler yapabılme sansına sahıp nadır ınsanlardandır ..

bır hatırlatma ; kendılerı benden fecı halde cekınırler her an ıcın kendısıne potansıyel bır sekılde cay ıle cezalandırabılırım ..

bir dost ; sakayık gel kızım gıt kızım ; bızım oglana ıyı bak kızım .....

gelısmıs edıt dost : sakayık show tv dekı yarımelma dızısındekı kız ıdı hatırladım ..
yarım elma da medeni karpuz un karısının şebboy a seslenirken kullandığı kelime.
şakayık gelinim
sevdiğini askere yollayarak yarım kalmış, ardından bakakalmış yazar.
umutlarını yarınlara bağlamış yazar.
gününü helal olsun dedirten entryleri tespit etmeye adayan yazar.
"kendime aferin" gibi bir cümle kurabilecek kabiliyette yazar. tebrik edilesi kişi.
istanbul'da doğdu
uludağlı oldu
helal olsun sana
pascal şakayık

şeklinde bütün yazarlara sözlüğü inlettiren yazar.
sadece bir entrysini helal olsun dedirten entrylere koyarak ne kadar "mütevazi" olduğunu kanıtlamış yazar.

ya bütün entrylerini koyuverseydi ne olacağıdı?

mesela : (#298704)
"günde 10 dan fazla entry girenlere acıdığını" söyleyen yazar.
(bkz: erengül)
beni özlemek delisi yapmış sevdiceğimdir. burnumda tütmektedir kendisi. 16 gün sonra kavşmanınhayaliyle avutuyorum kendisini ve dahi kendimi...
cennetim... (#1294183)
nişantaşı'nda bulunan bir sokak ismidir.
buyuruyor ki efendiler efendisi: "şüphesiz kadın, erkeğin şakayığıdır." buradaki şakayık kelimesi efendiler efendisi'nin ağzından bir veciz ifade olarak söze dökülmüş olup tevriye, iham-ı tenasüp, cinas gibi edebiyat sanatlarına örnek olabilecek bir zihniyet konumunda durur.

kelimenin arapça anlamlandırılmasına göre öncelikle kadının, erkeğin "kürek kemiği"nden
bir parçası olduğu, ardından erkeğin "öteki yarısı (elmanın iki yarısı gibi birbirini tamamlayan değerler bütünü; şakk'ı)" olarak düşünüldüğü ve nihayet "şakayık (yaban lalesi, gelincik)" çiçeği olarak mana ifade ettiği görülür.

ilk anlam dini terminoloji içinde hz.adem'in kürek kemiğinden yaratıldığı ifadelendirilen havva içindir..

ikinci anlama göre kadın erkeğin öteki yarısıdır ki modern bilim de zaten bunu ifade etmektedir. kadın olmadan erkeğin, erkek olmadan kadının eksik kalacağı, anatomik, fizyolojik ve psikolojik olarak erkek ile kadının bütünleşerek beşeriyetlerini tamamlayabilecekleri, aksi takdirde bünyede arızalar oluşmasının kaçınılmazlığı, bu bağlamda evlilik müessesinin önemi, aile kurumunun yaşatılması vb. söylemler hep bu şakayık (öteki yarı) düsturu üzerine temellendirilebilinir.. * *