bugün

kaybetmeye, tekrar üzülmeye mahkumdur. erkekler her ne kadar şikayet etseler de kezban seviyorlar işte. trip atan, süründüren kızları seviyorlar; onlarla birlikte bira içip sabaha kadar pes oynayabilen kızları değil. üzüldüğünde günlüğüne sığınan, yaralarını kendileri saran kızları değil; dünyayı onlara dar eden kızları seviyorlar. sorununu anlatmaya çalışan değil sorunları biriktirip önlerine yığan kızları, uyuyakalıp uyandıklarında "sorun değil bir tanem, iyi uyudun mu?" diyen kızları değil "bna i gclr dmdn nsl uyrsn.s" diyenleri, makyaj yapmayanları değil boya kutusuna düşmüş gibi gezenleri, en sevdiği yazar pucca olanları, tek şair ismi bilmeyenleri, facebook bile kullanmayanları değil de sürekli check-in yapanları, sabah kahvesini hazırlayıp uyandıranları değil yatağa kahvaltı bekleyenleri, deniz kenarında yürüyüşü değil alışverişi tercih eden kızları... seviyorlar. sevin, sevmeyin de demiyorum ama sevmiyormuş gibi yapmayın bari. kabul edin starbucks bardağıyla selfie yapan, nutellayı kaşık kaşık yerken midesi bulanmayan kızları seviyorsunuz. her sabah spor yapan ya da apocalyptica veya draconian dinleyen kızlar size göre değil. bir kızla barda tanışmak istiyorsunuz, kütüphanede değil.
erkekler ne kadar trip atmayan kız arasalar da trip yemek erkeğe önemli hisettirir ve erkeğin kıza önem vermesini sağlar. bundan dolayı kızların erkeklere dozunda tribi iyidir.
tanım: maalesef sürekli olarak üzülmeye mahkum kızdır.
Çok takmıyordur trip arsada bi sonuç elde edemeyip kendi kendini komik duruma düşürmesiyle kalacağını bilen akıllı kızdır.
ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getirecek olan kızdır. düşman başınadır.
Seven kızdır . Trip atıp da sevdiğini üzmek istemez .
(bkz: olsa da sevsek)
olmayan kızdır. olsa bile bize denk gelmeyecek, denk gelmediği için sürekli üzülecek olan kişidir.
Atak yapmak için uygun zaman kollayan kızdır.
gelsin de evlenek . valla bak az kaldı okulun bitmesine bakarım ben ikimize de.
kadınlar susarak gider.
-cemal süreya
https://www.youtube.com/watch?v=woLnbcgHKhA
oha dedirten ve varlığı sorgulanan kız tipidir.
Hayatı zorlaştırmayı anlamsız bulan, trip atmak yerine 'sevdiceğim bir sorun var dinle hele' dediği için zamanla sevgilisinin düşünme yetisini körelten kızdır. Böyle böyle bir labirente girmiştir, çıkabilirse ne mutlu ona.. Kendimden bilirim.
normal olan kızdır. trip dediğimiz belirli bir cinsiyete bağlı olmayan davranış bozukluğu, karşıdakine kendisini üzdüğünü ifade etmek için değil, sahip olunan iletişim zekasının geri olduğunu kanıtlamak için gerçekleştirilmektedir. arz-talep dengeleri içinde tribi atan ile tribi yiyen arasında genel olarak mutualist bir ilişki sürmektedir. zira kadın-erkek ilişkileri çok gelişkin toplumumuzda, trip atan kişi karşısındakini önemsediğini gösterdiğine kendisini inandırmıştır. yine aynı şekilde tribi yiyen kişi, 'ay bana aşık' diye bir inanç geliştirmektedir. bunları anormal bulan kişiye, toplum tarafından 'başarısız ilişki müdavimi' sertifikası rahatlıkla verilebilir. hiçbir şeyin direkt ifade edilmediği ilişkiler, kamusal bir sahtekarlık düzeneğinin mükemmel garantörleridir. manasız triplerin, kısa sürede tüketilen ve bireyleri kronik mutsuzluğa sürükleyen kısırdöngüye hizmet ederek toplumsal akıl sağlığına ne kadar zarar veriyor olduğu önemsenmemektedir. hoşlandığı/sevdiği/aşık olduğu karşı cinsine duygularını ifade edebilen/gösteren kadınlara, kaşar/yollu/eğlenmelik tarzı zarif tabirler yakıştıran ve 'kendini ağırdan satmak' şeklindeki akıl almaz tabirin mucidi olan çok gelişkin toplum ise bir başka başlığın konusudur.
sevilesi kızdır. (bkz: Oldu da üzdük mü)
debe edit'i: bu kadar eksi aldığına göre bizim salak türk erkeklerinin yanından karı kız eksik olmuyor. madem öyle niye her boku şikayet ediyorsunuz amk. nedense sizi savundum, keşke savunmasaydım. sürürün amk elizabeth'e devam moronlar sizi.

olmayan kızdır. verilen örnekler de tamamen duygu sömürüsü odaklıdır.

erkekler kezban sevmez, kezban'a mecbur kalır. çünkü erkekler haz odaklı bakar olaya. onlar için her am hedeftir. inanmazsınız belki ama, kezbanların da amı var.

erkekler trip atan kızı sevmez, trip atan kıza mecbur kalır. çünkü erkekler haz odaklı bakar olaya. onlar için meme demek, memeden fazlasını ifade eder. meme demek; sekstir, seksiliktir, görselliktir, hazdır, avuç içidir, güneş ve belki evrendir. erkekler kızın tribine; sırf çıkarı için tahammül ederler. yoksa hiç kimse kimsenin ağız kokusunu çekmek zorunda değildir. boş lafları duyup beyninin gıcıklanmasını kimse istemez. bilmem inanır mısınız ama, trip atan kızın da memesi var.

erkekler dünyayı ona dar eden kızları sevmez, dünyayı dar eden kızlara mecbur kalır. çünkü erkekler cidden ama cidden haz odaklı bakar olaya. onlar için her kalça, bir yaşam felsefesidir. bira içen kızı terbiyesiz görmez, kafa bir kız diye görürler. ancak koca istanbul'da bile kadıköy gibi birkaç semt hariç hiçbir yerde kafasına uygun birini bulamaz. kaynarca'da oturan bir kızdan bekleyeceği en kafa özellik, onunla beraber maç izlemesidir. kızılay'da yaşayan her kız bira içmez mesela, pes oynamaz. ancak kızılay'daki her kızın kalçası vardır. erkekler de bu kızlarla yetinir. daha fazlasını istediği için de aldatır. daha doğrusu aldatmaya çalışır. yapacağı şey en fazla başka bir kıza yavşamaktır. ''sözde aldatıldığını'' öğrenen kız ise ona değer verilmediğini düşünür. aslında erkekler değer vermeye müsaittir. sadece karşılığında mutlu olmayı isterler. erkeklerinse mutluluğu güzel bir kalça, güzel bir kafa yapısından geçer.

erkekler sorununu anlatmayan kızları sevmez, sorununu anlatmayan kızlara mecbur kalır. sorununu anlatan kız yoktur da zaten adam gibi. kızlar içine de atmaz hiçbir şeyi. bu da yalandır. kızlar sorunlarını sadece kızlara anlatır. ''erhan beni önemsemiyor'' der. erhan'a onu önemsemediğini düşündüğünü söylemez. erkekler mal değildir. erkekler mal ayağına yatarlar. erkekler bir sorun olduğunu görür, bilirler. kalas yaftası yemelerinin nedeni ise karışısındakinin ona derdini anlatmasını bekleyişindendir. sorununu anlatan kız, kendini ezik hisseder. çünkü kızlarda aptal bir gurur vardır; ''ben söyleyince bi anlamı kalmıyo ki ahmet'' der. ahmet ise aksini düşünür. kız ona derdini anlatsa aslında ahmet ona göre davranacaktır. ahmet kızın derdini sormaya bazen yeltenir. o zaman da; ''sorun değil ahmet. iyi uyudun mu?'' ile yüzleşir. ancak ahmet buna inanmaz. çünkü ahmet'in sorunu çözmesi gereklidir. ortada bir sorun varsa, o sorun çözülmeden devam etmek istemez hayatına. eğer kız ondan sorunu saklayıp; ''sorun değil'' diyerek geçiştiriyorsa, bu ahmet için kocaman bir sorundur. zaten bu yüzden erkekler de ''mental olarak'' kıza siktir çeker içinden. -''''zaten sorununu anlatmaya çalışan bir kız da; ''sorun değil bitanem, iyi uyudun mu?'' diye geçiştirmez. bu bir çelişkidir.''''-

erkekler makyaj yapanları sevmez. makyajla suratını düzeltmeye çalışan kızlara mecbur kalırlar. çünkü kızlar ünlülere özenirler. çağatay ulusoy'a aşık olup, serenay sarıkaya gibi olmaya çalışırlar. kızların yetindikleri mehmet ise, kendini çakma serenay'a mecbur hisseder. erkeklerin çoğu serenay sarıkaya'yı sever. çünkü zekidir ve güzeldir. ancak aynı çoğunluk serenay ile evlenmek istemez, götü yemez. zeki kadın tehlikelidir, bilir. hele ki kültürlüyse, vay haline. erkekler aptal değildir. erkeklerin çoğu kendini yeteri kadar geliştirmediğini düşündüğü için kadınlardan korkarlar. ellerinden mal varlığını alacaklarını düşünürler halbuki bunu yapabilen kadın yoktur. buna izin veren erkekler vardır.

erkekler makyajı sevmez. yanaklarını sıkım sıkım sıkamayacağı bir kadın istemez asla. çünkü sıktığında elinde allık bulaşması iticidir. kızlar ısrarla makyaj yapar. kendini modifiye eder. erkekler modifiyeleri sadece arabada severler. makyajlı kadın sadece izlenmeliktir. sevişmelik değil. erkekler gördüğü şeyle sevişmenin hayalini kurarken onunla sevişirken de makyajlı olacağını düşünürler. dudaklarına şehvetle yapıştığı kadının kendisini boyaması, erkeğin dudaklarını ruja boyaması erkeklerin istediği, isteyeceği bir şey değildir. boynuna dili vurduğunda ağzına gelen o acı tadı sevmezler. insanlar makyaj yememelidir, sadece vücutlarına sürmelidirler. ancak makyaj bu kadar dar bir kavram değildir...

makyaj yapmayan kadın yoktur çünkü. makyaj, insanın kendine yakışanı giymesidir, ciddiyim. daracık pantolonu, kalçayı destekleyen dikimli pantolonu giymek makyajdır. destekli sütyen giyip dolaşan kızlara ''yaa bu destekli giyiyo'' der erkekler. ancak erkekler bunu bilmesine rağmen kızın memesine dokunmak için çoğu şeyden vazgeçerler. boya kutusuna dönen kızlar onlarla sevişilmeyeceğini bildikleri için bunu yaparlar. ''ulan kim beni yalayacak ki zaten bugün. basayım makyajı takılayım. zamanı gelince siler sevişiriz.'' diye düşünürler.

suratına makyaj yapmayan kız vardır. ancak dediğim gibi bu vücut makyajı dışında bir kavramdır. bu kızlara gelecek olursak; teşhir gibi bir dertleri yoktur. cebinden tütün çıkarıp minibüste saran kızlar bunlardır. akşam saati odasına kapanıp sarı ışıkta kitap okuyan ve dünyadan kendini soyutlamış, abazan kızlardır. bu kızları tanıyorum, oradan biliyorum.

olayı cinsellik üzerinden anlatayım da rahatça kavrayın; içlerinde yanan bir ateş vardır. en az erkekler kadar çok defa mastürbasyon yaparlar. kendilerinin güçlü olduğuna, kimseye ihtiyaçlarının olmadığına inanan kızlardır bunlar. gözlerinde kavanoz dibi gibi gözlük olmasının nedeni de kendilerini ilime vermelerindendir. bu kızlar erkekler tarafından rağbet görmezler. *******erkeklerin en büyük hatası da budur.******* çünkü ''makyaj yapan'' diye bir sınıfa koyulan kızlar sevişir, bunlar sevişmez. makyaj yapan kız için nasıl sevişildiği önemli değildir. önemli olan sevişmektir. ancak şu; ''parçala beni hayvan'' diyecek olan kız, bizim bu makyajsız kızımızdır. erkekler en büyük zevki bu kızlarda tadacaktır. şimdi ben bunu niye anlattım? çünkü abazan insanoğlunun dikkati aslen buradadır. geçiyorum;

facebook, instagram kullanmayan kız ütopyadır. -ki bilen bilir ben de bu yüzden yalnızlığı tercih ediyorum- çünkü; ''yeni nesil türk gençleri''

twitter'da statü paylaşmayan kız yine bizim ''parçala beni hayvan'' kızıdır. ''böyle kızları tercih etmeyip gidip her dakika durum paylaşan kızları seçer bu erkekler'' diyen kız da çatır çutur yer bildirimi yapıyordur, facebook'ta fotoğraf paylaşıyordur ''yanımdaki değerli'' diyerek. eğer böyle bir kız var olmuş olsaydı zaten size şu anki yazıda en yakın örnek olan ''ben'' yalnızlığı seçmezdim.

sabah kahvaltısını her kız hazırlar, hazırladığı gibi karşılığını da bekler. buna kezbanlık değil mutualizm denir biyolojide. yani ortak çıkar ilişkisidir. eğer bir kadın, erkeği çok mutlu ederse; erkek o kadın için çoğu şeyi yapmayı göze alır. ve bu göze aldıkları şeylerin yanında kahvaltı, devenin yanında pire kalır.

erkekler alışveriş yapan kızları sevmez, onlara mecbur kalırlar. sürekli şikayet etmeleri de bu yüzdendir. kaldı ki deniz kenarında yürüyüş yapmak filmlerde olur ancak. çünkü herkesin işi gücü vardır gerçek hayatta. sabah beraber deniz kenarında yürümek yerine uyumak daha mantıklıdır.
her sabah spor yapan kız işsizdir. türkiye'de işsiz olup da hayat yaşamak sadece baba parası yiyenlere mahsustur. yüzde doksanımız da baba parası gibi hazır bir para kavramına sahip olmadığından dolayı bu da bir ütopyadır.

starbucks bardağıyla selfie çeken kızları erkekler sevmez. ''erkekler kendisiyle rakı içen kızdan hoşlanır'' yanılgısı gibidir bu da. çünkü ikisi de etikettir. ''bak benim sevgilim benlen rakı içiyo'' demekle, ''starbucks'tayıııııım. aha bu da selfie, yalanına sokyumculara'' demek aynıdır. hava atmaktır kendi cinsiyetinde olanlara.

bir kızla barda tanışmak ister erkekler. çünkü ''onlarla birlikte bira içen'' kız bardadır. bu da başka bir çelişkidir. madem bizimle bira içen kızı sevmiyoruz bardakini neden arayalım öyleyse değil mi? fena çelişki... he bu arada; kütüphanede yine bizim azgın kız oturur, ''parçala beni hayvan'' kızı... erkekler bu kızı göremezler. çünkü dikkatlerini çekecek bir makyaj yoktur onlarda. ''erkekler makyajlı kızları sever'' yaftası da bu yüzdendir. dikkat çekecek bir şeyin olması elbet gereklidir. ancak makyaj sevilmez, sadece bir flaşördür, selektördür.

ayrıca; bahsi geçen tezi savunan insanın kız olduğunu biliyorum. ''yediği içtiğini instagram'a atmayan insan''ın; (bkz: kahvaltıda boyoz yemek/#26447477) paylaşması. hmm... bence starbucks bardağı ile selfie'den farksız bu. burası sözlük olmasa, boyoz selfie'si alırdık bi' dal. bir örnek entry daha var da onu belirtip daha fazla üstüne gidip kimseyi yamultmak istemem boyoz olayı zaten inceden mesaj veriyor.

özet geçeyim isterseniz bir de üsttekini okumaya aciz olanlar için; ''sonunda adam ölüyor, yerini sadece erkek alıyor.''
yoktur. var ve yerini söylemiyorsanız ayıp edersiniz. bize denk gelenler ortada birşey yokken atıyorlar o tribi.
Böyle bir kız hiç var olmamıştır.Üzüldüğü halde trip atarlar üstelik üzülmedikleri durumlarda da trip atarlar.Kısacası böyle bir kız yoktur var ise yönlendirilmeyi bekliyorum.
alın onu besleyin başınızın tacı eyleyin. o ki en asil duyguların insanidir.
hakkını kullanmayan kızdır. üzülen kız trip atabilir amk. gönlünü almak lazımdır. sorun şu ki üzülmeyen kız da trip atıyor yani ortada bir bok yokken. işte o kızın ağzını yüzünü kırmak gerekir.
iyi kalplidir; lakin eğer bir erkek tarafından üzülmüşse, ki muhtemelen öyle olmuştur, neler hissettiğini karşıya bildirmelidir. Çünkü biz erkekler zaman zaman anlayamayacak kadar öküz olabiliyoruz. Eğer kendisini ifade etmezse üzülmüştür, üzülüyordur, üzülecektir.
Bir çok kızdır. Değer verdiğim biri beni kırarsa trip atmam hatta kırgın mısın diye sorduğunda hayır derim. Ama söylediklerine göre anlaşılıyormuş sanırım beni iyi tanımalarından kaynaklı.
yüksek ihtimalle üzüldüğünde ağzınızı burnunuzu kıran kızdır.
Sevgilisine aşık ve onu kaybetmekten korkan kızdır binevi eziklik gibi. Normal halde trip atmaya bende karşıyım ama üzüldüğüm zaman bende trip atarım.
türkiye fiyaskosudur.

(bkz: üzüldüğü halde trip atmayan kız/#26468190) okuma yazma bilmeyen eksi veriyor lan buna.

daha sikseniz savunmam sizi türk erkekleri. yarra yediniz benden söylemesi.

edit: bırak savunmayı yereceğim olm sizi. bu kızları da yerecem, alayınızı yereceğim bak görürsünüz. insan ırkına alerjim var artık.
Türk kızı değildir.
nefes almıyordur efendim.vefat etmiştir.