bu hastalığı yaşayan bireylerin okumasını tavsiye ederim.
2 yıl önce ekim sonu kasım başı başıma gelen beni çılgına çeviren çok kötü ve insanın hayatını kökten etkileyip değiştiren bir hastalıktır.
(bkz: #8538413) bu tip şeylerin yaşandığı bi dönemden çıkmıştım. bu dönemde gerçekten çok mutlu olduğum söylenemez genelde ruh gibi dolaştığım itici sıkıcı günlerdi.
bunun yanında dişim devamlı ağrıyordu ve her ağrıdığında bi ağrı kesici atıyodum. evden çıkmadan dişim ağrımasın diye ağrı kesici atıp evden öyle çıkıyordum. tüm bunları yaparken çok sık alkol de tüketiyordum. bunlar karaciğeri yoran bir çok hastalığa davetiye çıkaran şeylerdi.
bir gün trende tam kitabımı açtım, okuyorum. allahım bir kaşıntı ama tarif edilemez herkes bana bakıyordu. pendikten bindiğim trenden maltepede inip bi sağlık merkezine gittim. ilaç muayene ve bir iğne bana 60 küsür liraya patlamıştı evlat acısı gibi koymuş ki hala yazıyorum. neyse trenden indiğimde bi arabanın camına çevirdim suratımı oha bu ne dedim kıkırmızıydı inanılmaz bi şekilde koktum. neyse gittim iğnemi oldum geçer gibi oldu eve geldiğimnde yine kızardı.
sonraki 1 aylık süreçte neden olduğunu ancak anlayabildim güneşe çıkınca kızarıyordu. bi çok doktora gittim testler şunlar bunlar hemen hepsi zamanla geçeceğini et, yumurta, alkol vs uzak durmamı söylüyordu. ve ilaç yazıp yolluyolardır. bir çok ilaç kullandım.
ama nasıl kötü bi durum olduğunu anlatamam, otobüse binerken güneşin ne tarafa vurduğuna dikkat ediyosun bi kere insan içine çıkmaya korkuyorsun psikolojin sağlam değilse delirebilirsin de.
bir kaç ay böyle devam etti. daha sonra ilacımı değiştirdim. sabah fexadyne akşam zyrtec atıyodum. kesinlikle ağrı kesici ateş düşürücü antibiyotik gibi ilaçları çok çok zorda kalmadıkça kullanmıyordum. bu yaza kadar devam etti, ekim sonundan.
yaz geldi insan tatile gidemiyor. en son sokarım hastalığına da diyip gittim tatile. alkol vs çok az kullanıodum. neyse verdim kendimi güneşe çok enteresan ki sanki vücudum güneşe savaş açmıştı o kadar güneşte kalıodum doğru dürüst yanmıodum. ama kızarıklık ve kaşıntılar da azalmıştı bu sayede. ilacımı kullanmaya devam ettim.
daha sonra okullar başlarken kızarıklık ve kaşıntı baya azalmıştı, daha az kızarıyodum daha az kaşınıyordum. ilaçlar uzun vadede etkisini gösteriyordu. en son bahar aylarıyla birlikte korkusuzca güneşin alnında gezmeye başladım zaman zaman güneş rahatsızlık verse de kızarıp kaşınmıyordum artık ilaçlarımı yine kesmedim. neredeyse bahar aylarından beri en ufak bi kaşıntı kızarıklık olmadı. bu yaz tatile gittim gayet eskisi gibi güneşte bol bol kaldım ve ten rengim bronzlaştı sanki vücudum eskisine dönmüştü. son 2 aydır ilacımı da çok sık kullanmıyorum yavaş yavaş bırakıyorum, son iki ayda toplam 10 tane hap yutmuşumdur. ama şu an gayet iyiyim. öğle sıcağında güneşe çıkınca mutlu oluyorum. çünkü eskiden akşam üstü 5-6 güneşi bile rahatsız ederdi, kışın karda açan güneş kıpkırmızı yapardı suratımı. hayatımda 1 yıldan fazla yer etti bu hastalık kendinize dikkat edince geçiyor yediklerinize içtiklerinize dikkat edin, azimli olun çünkü gerçekten insanın resmen sabrını tahammül sınırını zorlayan bir illet.
atladığım anlatmadığım unuttuğum şeyler de olmuştur bu süreçle ilgili fakat kabaca böyle bi dönemdi ama sanıyorum ki geçti.
eğer biri canınızı sıkıyorsa gerçekten ona bu rahatsızlığı tavsiye edin. dünyada yaşanabilecek en tatsız hastalıklardandır. kortizon tedavisi gerektirir. stres olunca birden kızarmaya ve kabarmaya başlarsınız. balon gibi şişersiniz ödemden. tedavi olursunuz tekararlar, acaba nöbet halimi geliyor diye en ufak kasıntıdan korkarsınız. kaşınan insanların yanından kaçarsınız! **
alternatif tıpta bir çaresi varsa beklediğim. hep bekliyorum, kurbağa bacağı bile yerim.
bir teyze al renkli elbise giyip sokakta "dağlar taşlar huuu" diye bağıracaksın demişti. bak yemin ediyorum onu bile yapmayı düşünüyorum. o kadar da alternatif olmasaydı iyiydi de başka bir öneri yok ne yapayım ?
Allah'ım yardım et dedirten hastalık. Oruç oruç gecenin bi vakti bastırdı yine. Şubat ayından beri beraberiz bu illetle. Ama benimki diğerlerinden biraz farklı sanırım. Bütün gün okulda orda burda geziyorum en ufak bir şey yok akşam eve geliyorum. En geç bir saat içinde vücüdun muhtelif bir yerinde kaşıntı ve kabarıklar. Artık kafayı yiyeceğim sözlük Allah aşkına söyleyin birgün geçiyor mu bu. Geçen ay doktora gittim ve doxafin adlı antihistaminiği 3 ay boyunca sabah akşam 2şer hap olarak alcaksın o onu bastırcak dedi. Ve haplar bitti geçen gün sağlık ocağında ilacı yeniden yazdırdım ve eczaneye uçtum bir de eczacı ne desin ilacı sigorta karşılamıyor. En erken iki ay sonra alabilirsin. Yani anlayacağınız 3 ayın ilacını bir ayda bitirmişim. Daha da delirdim tabi. Bir kutu aldım ve çıktıkça kullanıyorum ama artık gına geldi geçsin artık şu illet dayanamıyorum.
insana ölüyorum, herhalde bu benim son anlarım dedirten kaşıntı sonrası çıkan kabarcık desem değil, vücudun bu formu kazanabileceğini gözlerinizle görmeseniz inanamayacağınız ilginç rahatsızlık.
bir hafta varlığını belli eder.
bir yeriniz şişer o indi ahada rahatladım derken, başka bir yer şişmeye başlar.
ama o ne şişmek!
merak etmeyin ölmüyorsunuz.
ürtiker oldunuz. yada karındeşeni anımsatan halk arasındaki deyiminle kurdeşen.
sakın ola internette aratmayın bu ne biçim bir rahatsızlıkmış diye. *
çikolata olur * domates olur yada aspirin * bünyeye alınıp birde üstüne yaşadığınız stresi eklediniz mi sonuç yukarıda anlatılanlarla sonuçlanıyor.
neymiş?
kafaya birşey takmanın sonucunu vücut çekermiş.
kroniğine rast gelmişseniz hapı yuttuğunuzun resmidir. tüm hayatınızı kökünden değiştirecek bir hastalıktır. eğer sıcağın tetiklediği gruptaysanız bu hastalıktan önce yaz mevsimine tutkunken sonrasında bir anda kışı sevmeye başlayabilirsiniz. atağın gerçekleştiiği anda kalabalık bir otobüsteyseniz o an nerede olduğunuza bakmadan ilk durakta inersiniz.
vücutta kızarıklık ve kabartıların yanı sıra batma hissi uyandırır ki bu en sinir bozucu tarafıdır. milyonlarca iğnenin vücudunuza batttığını hayal ederseniz bu hastalıktan mustariplerin neler çektiğine dönük bir fikir edinebilirsiniz. tüm vücutta görülen bir kaşınma nöbetine tutulmuşsanız batma hissi ve yanmayla birlikte agresifleşir sinir küpü bir vaziyette dolanırsınız. ilginçtir bu nöbetlere salt sıcak değil sinir stres gibi faktörler de yol açabilir. nöbetin kendisi de ayrıca stres kaynağı olduğu için devr i daim motoruna dönüşürsünüz.
vücudu bir an önce soğutsanız bile sakinleşmeden geçmez. tek iyi yanı bir sonraki nöbete kadar hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
ha unutmadan, seviştikten sonra yatakta haşır huşur kaşınan bir adama döneceğiniz için bunu hoş karşılayacak bir partner bulun kendinize. yok öyle sevişip hadi sarılarak uyuyalım, en az yarım saat boyunca fiziksel temas o bölgede yanma hissini körükleyeceğinden tez zamanda sevgili katili olursunuz yoksa.
sanırım tedavisi yoktur bu hastalığın. piyasada kullanmadığım ilaç kalmadığı halde bana mısın demedi. herkes sabır tavsiye ediyor ama hatır hatır kaşınırken kolay olmasa gerek sabır. tıp bilimi çaresiz. final zamanına denk gelmesi ise büyük cenabetlik benim için. ben umudu kestim dermatologlardan. zamanla geçer inşallah.