bugün
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması32
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- jose mourinho35
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı9
- gideon reid morgan jj32
- manyak olmaya karar verdim10
- hakemlerle şampiyon olmak11
- anın görüntüsü13
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- meral akşener11
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi8
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak23
- aydinoglu bombala22
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- erkeklerin çoğunun yalnız olması11
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi14
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ellerim bos gonlum hos10
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- lise mezuniyet törenleri11
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
- sözlük bir tımarhane olsa doktoru kim olurdu12
- sokak köpekleri11
- magnum un 2 tl olduğu yıllar10
- erkekleri aşağılayan kadın9
- ali koç12
- sözlükten hatun kaldırmak24
- magicovento14
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak13
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
- en sevmediğiniz sözlük yazarları16
Son bir aydır düşünür oldum, öğrencilerin bütün çabası sayısal verileri kazanmak uğruna diye... Ve bugün karneleri geçti elime... Şöyle bir notlarına baktım, o kağıt parçasında, hepsinin emeği, yaramazlıkları, ailelerinin tepkileri, gelecekleri belki de olmayan gelecekleri vardı. Ve yazık ki; onca emeğe rağmen, onlar hakkında görüşlerimizi yazmak üzere ayrılan, küçücük, mini mini, öğretmen görüşlerinin yer aldığı yer...
Öğrenci herkese göre not demekti ki; oraya görüşünü yazmaya üşenen, çalakalem bir şeyler karalayan meslektaşlarım vardı. Bundan utandım, gerçekten de, hayatım boyunca kızarmayan yüzüm, o halleri görünce kızardı.
Ve bir karar aldım;
Öğrencilerime mektup yazacaktım;
Onlar uzun uzun sohbet edilmeyi, dinlenilmeyi, azarlanmak yerine, sorunlarının sebeplerinin sorulmasını hakediyorlardı...
Ben de öyle yaptım;
Ayrı ayrı her öğrencime, bir mektup yazdım. * Üşenmedim, yazdım ve şu anda da yazmaya devam ediyorum. Ve şu anda vicdanım rahat, ve o örneklerden bir tanesini buraya yazmak istedim, izninizle, söyleyecek çok şeyi olan, öğretmen arkadaşlarıma bir nebze de olsa, güzellikler katabilmek amacıyla;
Sevgili Ebru'm
Her zaman yaramaz, çok konuşan, kızgınlığımı esprileri ile gülümsemeye çevirebilen, beni şaşırtan başarılara sahip bir öğrenci oldun.
Ve bu mektubu sana yazarken bile gülümsüyorum. * Dönem boyunca, bana hayatı zindan ettin, mahvettin beni, çok yordun, biliyorum ben de seni yordum.
Ama şu an ki haline bakınca iyi ki de yormuşum, iyi ki de yormuşsun diyorum.
Sen ne tatlı, ne duyarlı, ne farklı bir öğrenci oldun böyle! *
Senin öğretmenin olmaktan, gurur duyuyorum ve senin sevdiğin öğretmenlerden biri olma şerefini bana verdiğin için teşekkür ederim.
Merak etmeyin, bu denli onure edici bir mektubu, bu kez de tüm notları 1 olan, davranış bozukluğu olan bir öğrencime yazdım. Hatta ona gelecekteki başarısı için teşekkür bile ettim. *
Öğrenci herkese göre not demekti ki; oraya görüşünü yazmaya üşenen, çalakalem bir şeyler karalayan meslektaşlarım vardı. Bundan utandım, gerçekten de, hayatım boyunca kızarmayan yüzüm, o halleri görünce kızardı.
Ve bir karar aldım;
Öğrencilerime mektup yazacaktım;
Onlar uzun uzun sohbet edilmeyi, dinlenilmeyi, azarlanmak yerine, sorunlarının sebeplerinin sorulmasını hakediyorlardı...
Ben de öyle yaptım;
Ayrı ayrı her öğrencime, bir mektup yazdım. * Üşenmedim, yazdım ve şu anda da yazmaya devam ediyorum. Ve şu anda vicdanım rahat, ve o örneklerden bir tanesini buraya yazmak istedim, izninizle, söyleyecek çok şeyi olan, öğretmen arkadaşlarıma bir nebze de olsa, güzellikler katabilmek amacıyla;
Sevgili Ebru'm
Her zaman yaramaz, çok konuşan, kızgınlığımı esprileri ile gülümsemeye çevirebilen, beni şaşırtan başarılara sahip bir öğrenci oldun.
Ve bu mektubu sana yazarken bile gülümsüyorum. * Dönem boyunca, bana hayatı zindan ettin, mahvettin beni, çok yordun, biliyorum ben de seni yordum.
Ama şu an ki haline bakınca iyi ki de yormuşum, iyi ki de yormuşsun diyorum.
Sen ne tatlı, ne duyarlı, ne farklı bir öğrenci oldun böyle! *
Senin öğretmenin olmaktan, gurur duyuyorum ve senin sevdiğin öğretmenlerden biri olma şerefini bana verdiğin için teşekkür ederim.
Merak etmeyin, bu denli onure edici bir mektubu, bu kez de tüm notları 1 olan, davranış bozukluğu olan bir öğrencime yazdım. Hatta ona gelecekteki başarısı için teşekkür bile ettim. *
kesinlikle doğru bir önerme. hala ısrarla fark edilmemekte bazılarınca fakat bu onun doğruluğundan bir şey eksiltmez.
eksipozitifin çalışmasını ise harika buluyorum, keşke bütün öğretmenler -bu kadar olmasa da- biraz daha özenli yaklaşsa öğrencilere. sadece resmi bir "notumu vereyim gideyim"den öteye gitseler.
eksipozitifin çalışmasını ise harika buluyorum, keşke bütün öğretmenler -bu kadar olmasa da- biraz daha özenli yaklaşsa öğrencilere. sadece resmi bir "notumu vereyim gideyim"den öteye gitseler.
bunu kavrayan zihniyet de yalnız öğretmen değildir. baldır börektir, yenilsindir.
yıllardır dayatılan sistemde anlaşılması, kavranması gereken en önemli nokta. her sene başladığımız eğitim(!) - öğretim yılı içerisinde eğitime hiç yer verilmedi. oysa eğitimlerine yapacağımız katkılarla kurtarılacak bir sürü taze kan vardı o sıralarda. ama biz ne yaptık onları sınav kağıtlarına döktükleri ile değerlendirdik. sanırım aydınlık yarınlarımızı kendi ellerimizle karartıyoruz.
bir karşılık ve bir zorlama durumuyla karşı karşıya alınan bilgi üzerine insan gerçekten sorgulayarak düşünmez, düşünemez. ilk amaç bilgi edinmek olsa, diğer amaç sınavlara girip başarılı olmak üzere olsa bile o sınavın baskısı hissedildiğinde ilim konusunda gerçekten düşünme durumu olmaz, gerçekten olaya ilgili insanları da durumdan soğutur bu. çıraklıkta var mıdır böyle bir şey? yoktur. ilgilendiği ilmi en iyi bilenler de çıraklıktan çıkmış kişilerdir.
denedim, lan ben bunun ilmini kavramak istiyorum. sınavlar derdim değil dedim. belli bir yere kadar götürdü beni. fikir olarak aklımda bulunan şeyler, ezber sorular sorulduğunda tıkanıyorum. dedim bu böyle olmayacak, en iyisi oturup adam gibi ezber yapayım. sonra da ilim göte girince açılan bir şemsiye olur çıkıverir.
denedim, lan ben bunun ilmini kavramak istiyorum. sınavlar derdim değil dedim. belli bir yere kadar götürdü beni. fikir olarak aklımda bulunan şeyler, ezber sorular sorulduğunda tıkanıyorum. dedim bu böyle olmayacak, en iyisi oturup adam gibi ezber yapayım. sonra da ilim göte girince açılan bir şemsiye olur çıkıverir.
chp için kılıçdaroğlu, mhp için bahçeli ne ise öğrenci içinde not o demektir.
güncel Önemli Başlıklar