bugün

öğrenci demek not demek değildir

Son bir aydır düşünür oldum, öğrencilerin bütün çabası sayısal verileri kazanmak uğruna diye... Ve bugün karneleri geçti elime... Şöyle bir notlarına baktım, o kağıt parçasında, hepsinin emeği, yaramazlıkları, ailelerinin tepkileri, gelecekleri belki de olmayan gelecekleri vardı. Ve yazık ki; onca emeğe rağmen, onlar hakkında görüşlerimizi yazmak üzere ayrılan, küçücük, mini mini, öğretmen görüşlerinin yer aldığı yer...

Öğrenci herkese göre not demekti ki; oraya görüşünü yazmaya üşenen, çalakalem bir şeyler karalayan meslektaşlarım vardı. Bundan utandım, gerçekten de, hayatım boyunca kızarmayan yüzüm, o halleri görünce kızardı.

Ve bir karar aldım;
Öğrencilerime mektup yazacaktım;

Onlar uzun uzun sohbet edilmeyi, dinlenilmeyi, azarlanmak yerine, sorunlarının sebeplerinin sorulmasını hakediyorlardı...
Ben de öyle yaptım;
Ayrı ayrı her öğrencime, bir mektup yazdım. * Üşenmedim, yazdım ve şu anda da yazmaya devam ediyorum. Ve şu anda vicdanım rahat, ve o örneklerden bir tanesini buraya yazmak istedim, izninizle, söyleyecek çok şeyi olan, öğretmen arkadaşlarıma bir nebze de olsa, güzellikler katabilmek amacıyla;

Sevgili Ebru'm

Her zaman yaramaz, çok konuşan, kızgınlığımı esprileri ile gülümsemeye çevirebilen, beni şaşırtan başarılara sahip bir öğrenci oldun.
Ve bu mektubu sana yazarken bile gülümsüyorum. * Dönem boyunca, bana hayatı zindan ettin, mahvettin beni, çok yordun, biliyorum ben de seni yordum.
Ama şu an ki haline bakınca iyi ki de yormuşum, iyi ki de yormuşsun diyorum.
Sen ne tatlı, ne duyarlı, ne farklı bir öğrenci oldun böyle! *

Senin öğretmenin olmaktan, gurur duyuyorum ve senin sevdiğin öğretmenlerden biri olma şerefini bana verdiğin için teşekkür ederim.

Merak etmeyin, bu denli onure edici bir mektubu, bu kez de tüm notları 1 olan, davranış bozukluğu olan bir öğrencime yazdım. Hatta ona gelecekteki başarısı için teşekkür bile ettim. *