evet insanın en doğal hakkıdır bence.
dini açıdan yasak olsa bile herkes müslüman değil bu ülkede ve hiç bir yasa hiç bir devlet hiç bir vicdan bir insana istemediği bir hayatı dayatamaz.
düşünün ki boynunuzdan aşağınız tutmuyor böyle bir biçimde başkalarına yük olarak yaşamayı mı tercih ederdiniz yoksa ölmeyi mi? eğer ölmeyi tercih ediyorsanız işte bu ülkemizde imkansız. gerçi yaşamayı tercih etseniz bile yine ülkemizde zor. sağlıklı bir insanın yaşamasıda zor.engelli birinin yaşamını siz düşünün.
eğer yaşamak en temel haksa bu yaşama son vermekte bir bireyin en temel hakkıdır.
eğer semavi bir dine sahip değilse kişi, bu eylemin yanlış olduğunu ispatlayamaz. oysa semavi bir inanca sahip olsaydı bu eylemin intihar olup yanlış olduğunu ispatlayabilirdi.
Doğru söylem. Umutsuz durumdaki hastaların günden güne daha da fazla acı çekmelerini izlemek canicedir, avrupa ülkelerinde yasalken ülkemizde malesef hala yasal değildir.
Başkasının yardımı olmadan yemek yiyemeyen, tuvalet ihtiyacını gideremeyen ve kişisel temizliğini yapamayan; yürüyemeyen, konuşamayan, 18 yaşından büyük, akli dengesi yerinde, hastalığının umutsuz olduğu yalnızca bir doktorca değil bütün bir heyetce belirlenmiş, kanıtlanmış ve onaylanmış hastalar için destek verdiğim önerme, inanmayan insanlar için.
Her şeyin bir sınav olduğunu düşününce, islam dinine %100 aykırı bir şey ama tabii.
katildigimdir. nedense otenazi, intihar gibi seylerden bahsedince bir tuyler urperiyor. ama insan kendi hayatini ne zaman sonlandiracagina karar verebilmeli, bu bir haktir.
olması gerekir, ben bu yarışmadan çekilmek istiyorum dersem bana kim yapamazsın diyebilir. yarışmadır bence egoların yarışmasıdır zaten egosuzluk da ölüm demektir.
yoğun bakımda staj yapmış birisi olarak bazı tabiri caizse umutsuz hastalarla karşılaştım. iyileşme yeniden eski haline dönme ihtimalleri çok düşük. ayrıca terminal dönemdeki bu hastalar akli dengelerini çoğunlukla yitirmiş oluyorlar.
ötenaziyi desteklediğim için yazmadım bunu ama cidden farklı bir hissiyat içeriyor bu konu.
"insan kendi hayatını ne zaman sonlandırabileceğine karar vermeli".
Yüzeysel bakınca evet diyoruz çoğumuz bu insanın hakkı vs.
ama bi durup üzerine düşününce çok değil iki dakika kadar ne kadar bencilce ve hatalı bir karar olduğunu anlayacaksınız.
Allah bizi ve sevdiklerimizi daima korusun fakat;
o bahsettiğiniz adamın yerine sevdiğiniz bir insanı koyarak bakın olaya.
Hastalık psikolojisi çok başkadır.
Hele ki bu hastalık psikolojik bir rahatsızlıksa insanın mantıklı kararlar vermesi kurtulabileceğine inanması çok çok zordur.
tedavi belki gercektende işe yarayacaktır fakat o hastane kokusunu uzun süre solumuş bir insanda en az bulunan his umuttur.
Bu insanın eşi çocukları annesi babası sevgilisi vs. onu kaybetmek istemiyor elinden geleni yapıyor iyileşeceğine inanırken bu insanın sağlıklı bir psikolojiye bürünüp doğru kararlar alması çok zordur.
Bu öyle kalem kırmak gibi basit birsey değil. bir intihara göz yummak bunun ne demek olduğunu iyi kavrayın rica ediyorum.
bu karar ne kadar hastanın hakkı olarak görülsede,
ondaki gelişimi tedavi sürecini bilen yerinde kararlar verebilen bir doktorun görüşü kesinlikle daha onemlidir.
bu insanlara ölümü tercih edip etmemek gibi bir şık sunmak yerine telkinlerle yeri geldiğince psikiyatrik ilaclarla motivasyonunu en üst düzeye taşımak basarabileceğine inandirmak ve güvende hissettirmek fikrimce daha olumludur.
Tabi çok uç hastalar durumlar vardır bunlar istisna.
Ve kendi inancıma göre yorumlayarak son sözlerimi şöyle noktalamak istiyorum
Bizi var eden yok eder.
Onun emanet ettiği bir bedene ihanet etmemeliyiz.
Tevekkül ve inanç gerçekten çok önemli.
Ötenazi konu olunca ve insan empati ile bakınca haklı oldukları tezine ulaşıyor.
Doktor için, yakınları için daha zor. Bir insanı yok etmek için hap / iğne falan verdiğinizi düşünün birde. Ben katil miyim yoksa tıbbın içinde gerekeni mi yaptım? Zor sorular zor cevaplar.
Tek temennim insan gibi insanların o duruma düşmemesidir. Umarım.