bugün

hem karada hem suda hemde havada hareket kabiliyetine sahip nadir hayvanlardan. yine de birine söylediğinizde hakaret olarak kabul ediliyor. ama bi hayvanın yürüyüşü bu kadar mı salak olur.
botox keşfedildiğinden beri yurdum kadınlarının dudakları açısından benzeştiği büyük ihtimalle bu duruma çok şaşıran güzel canlı
seyyar pisuvar.
(bkz: yeşil başlı gövel ördek)
ayrıca seyyar pisuvar olduğunu bir hastanede yakınımı ziyarete gittiğimde -yavrum bana bi ördek bul.demesiyle öğrendiğim ve akabinde acaip sarsıldığım...o nesneye söylenmesine hiç konduramadığım,esasında vak vak sesi çıkaran suda yüzen kanatlı bir kümes hayvanı.
(bkz: ördek yürüyüşü)
ilkokuldayken, espri mahiyetinde, "örnek" yerine kullandığımız, kullandıkça da içimizi sevinç pıtırcıklarıyla* dolduran kelime.
ayı minübüs şöförlerin kapmak için adam ezdiği, kaza yaptığı, vukuat çıkardığı cebi olan, içinde de para barindiran, ayaklı organizma.
ozellikle yavru ördeklerin içgüdüsel olarak onlerinde gördükleri ilk hareketli nesnenin arkasından gitme gibi bir huyları vardır. bundan dolayıdır ki yavru ördekler hep tek sıra halinde yürürler.
pokemon adlı çizgi dizide 'farfect' diye bir ördek vardı. elinde ki pırasa ile önüne gelene çalar dururdu. çok da esprili bir arkadaşımızda.
disisine suna denir.hayvanlar aleminin en tatli hayvanlaridir, hem tat hem gorunus itibariyle.
perde ayaklı su kuşlarına verilen ad. göl be bataklık kenarlarını çok severler. hızlı akan nehir ve denizlerde yaşayanları da vardır.

ayrıntılı bilgi için:
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96rdek
acaba bulundukları göl donduğu zaman nereye gidiyorlar diye uzun uzun düşünmenizi sağlayan hayvanlardır.
mandarin denen çeşitleri süs amacıyla yetiştirilmektedir.

Hasta insanların kullandığı lazımlıklara da ördek denmektedir.
esrarkeş bir versiyonu için;

http://www.waytoomany.com/video/how-ducks-die/ *
oruçluyken yersen orucunu bozuyor.
hayvanın bir suçu günahı yok tabii, tamamen senin ördekliğin..
vak vaklaması yankı yaratmayan sefimli şey .
minibüs şoförlerine göre müşteridir. yolculara derler böyle.
(bkz: vak vak)
yaklaşık dört yıl önce pazardan ayılıp bayılarak beğenip aldığım ve aramızda küçük çapta bir bağın oluştuğu ilk ve tek evcil hayvanım..

zavallı hayvancık evin balkonunda 15-20 gün geçirdikten sonra köye götürülünce neye uğradığını şaşırmış, sosyetik edayla solucanları değil topraktan çıkarıp yemek, bakmaya bile tenezzül etmemiştir...

bütün çocuklar topraktan solucan eşip çıkarıyorduk, hanımefendinin keyfi kaçmasın diye..

çeşmenin yalağına su doldurup, aklımızca hayvancağızı doğal ortamına kavuşturduğumuzu düşünürken, nerden anlayabilirdim bizim sosyete neclada su fobisi olduğunu..biz hayvanı suya atıyoruz hayvan can havliyle kendini dışarı atıyordu..az daha komşunun ördeklerini suni solunum için çağırmak zorunda kalacaktık..

gel zaman git zaman bizimki serpildi güzelleşti..mahalle gezmelerine çıkmaya başladı bizimle..bir eda bir naz...etine de dolgun hani..
en son istanbula dönerken yolculadı bizi..

günler sonra köpek kaptı haberi geldi köyden..inanmış gibi görünmekle beraber, başından beri ördeğimi şişe geçirilmiş bir şekilde hayal eden dayımın marifeti olduğunu biliyordum..
sesi yankı yapmayan tek hayvandır.
''ördeğin biri birgün bara gider ve sorar:
- ekmek var mı?
barmen yanıtlar:
+ yok
- ekmek var mı?
+ yok
- ekmek var mı?
+ yok
- ekmek var mı?

barmen ördeğin yakasına yapışır ve der ki:
+ bir daha ekmek var mı diye soracak olursan, seni gagandan duvara çivilerim!
ördek sorar:
- çivi var mı?
+ yok
- ekmek var mı? ''
çıkardıkları "vak" sesleri yankı yapmayan hayvan.
dışına hafif nar ekşili mangal sosu dökülerekten mangalda harikalar yaratabilirsiniz...
çok hoş, cemiyette pişiyorum şarkısıdır.