bugün

ördek

yaklaşık dört yıl önce pazardan ayılıp bayılarak beğenip aldığım ve aramızda küçük çapta bir bağın oluştuğu ilk ve tek evcil hayvanım..

zavallı hayvancık evin balkonunda 15-20 gün geçirdikten sonra köye götürülünce neye uğradığını şaşırmış, sosyetik edayla solucanları değil topraktan çıkarıp yemek, bakmaya bile tenezzül etmemiştir...

bütün çocuklar topraktan solucan eşip çıkarıyorduk, hanımefendinin keyfi kaçmasın diye..

çeşmenin yalağına su doldurup, aklımızca hayvancağızı doğal ortamına kavuşturduğumuzu düşünürken, nerden anlayabilirdim bizim sosyete neclada su fobisi olduğunu..biz hayvanı suya atıyoruz hayvan can havliyle kendini dışarı atıyordu..az daha komşunun ördeklerini suni solunum için çağırmak zorunda kalacaktık..

gel zaman git zaman bizimki serpildi güzelleşti..mahalle gezmelerine çıkmaya başladı bizimle..bir eda bir naz...etine de dolgun hani..
en son istanbula dönerken yolculadı bizi..

günler sonra köpek kaptı haberi geldi köyden..inanmış gibi görünmekle beraber, başından beri ördeğimi şişe geçirilmiş bir şekilde hayal eden dayımın marifeti olduğunu biliyordum..