28 şubat sürecinde korktuğu, laytlaştığı şeklinde gereksiz, saçma, cahilce, eblehçe isnatlara maruz kalan müzisyen.
oysa hiç bir zaman çizgisinden sapmamıştır. yasakların had safhaya çıktığı bir dönemde susmak yerine simgesel anlatımı tercih etmiş ** ve böylelikle sanatçı olduğunun ispatını yapmıştır.
islami söylemleri ile tanınan ses sanatçısı. aynı zamanda iktisat tarihi alanında doktordur. bir süre öğretim elemanı olarak çalışmıştır. eserleri özgün, yorumu ve ses rengi ise güçlüdür.
bir güneş doğuyor bir güneş cezayir de . imam hatip yıllarında cezayir, filistin ve çeçenistana [çeçenyayı ben eklerdim ] selam çakardık. hey gidi hey.
esir olmus bileklerimiz, elimiz, ayagimiz
esir olmus goren gozumuz, isiten kulagimiz...
bir gun daglar yurur daglar
bir gun gunes fersiz kalir
tum yildizlar dokulur yere
yer soyler haberi
adimlar bir meydana yonelir, bedenler tas kesilir.
sorulur bir gun sorulur bir bir... sorulur elbet sorulur...
gibi...
insana huzur verici nitelikte sanat icra eden ezgi sanatcisi. amacinin para veya sohret olmadigini senelerce degismeyen tavri ve sanatindan anlamaktayiz.
bir dönemin, * imam hatip gençlerinin gönlünde taht kuran sanatçıdır. ezgileri yıllar sonra bile dinlendiğinde hala aynı şeyi hissettirir... grup selika ile birlikte söylemiş olduğu müziksiz ilahiler de ayrı bir güzelliğe sahiptir. şimdiki imam hatip gençlerinin asla yaşayamayacağı şeyler hissettirir insana.
Bir dava adamı nasıl olunurun en en güzek örneğidir..Dediği gibi;
Zaman sevdamıza gebe,asla bükülme
Elbet bu yol düze çıkar sakın dökülme..
Dönüp hakka yürüyünce yol mu dayanır
Hey dost! Yol mu dayanır...
Tanım: Kuşlar, sizin kadar hür olmaktır hayalim... Kanat açmak gökyüzüne sevdaların ülkesine... Dizelerine sahip kuşlar ilahisinin özdeşleştiği kişidir.
Çoğumuzun renaultlar da teybe kasedini takarak seyahat ettiği kişidir. Babam çok severdi. Her ne kadar görüşlerimiz uymasa da büyük saygı duyduğum ve anılarımı canlandıran sanatçıdır.
yıl 2013...Taksim'de kültür merkezinde kutlu doğum haftası etkinliğine katılmıştım. yaklaşık iki saat boyunca peygamber efendimiz (s.a.v)'in güzel isminin sıklıkla geçtiği güzel bir sohbet dinledim. akşam saat 22.30 olmuş, daha ben 1 saatlik yola evime gideceğim diyorum ve biraz da gecenin çöken karanlığından korkuyorum. daha o zaman Taksim'de metro da yok ve tarlabaşı'na inip oradan biniyorsun otobüse. ve Harbiye'den tarlabaşı'na da geçmek gerek...
program da bitti deyip hızlı hızlı çıkmayı planlarken ömer Karaoğlu sahneye çıktı. daha önce ismini dahi duymamıştım. ilahi söylemek için çıkmıştı. ve hayatımda dinlediğim en güzel sesler arasındaydı bu ses. bir erkeğin böyle bir sese sahip olması rabb'imin ne güzel bir hediyesi...ve bir o kadar da güzel bir yüzü vardır.
sonra kendisi hakkında zaman zaman okuduğum şeylerle aslında tam anlamıyla bir "dava adamı" olduğunu gördüm. var ya hâlâ böyle insanlar...ama hocam senin savunduğun şeylerin ardında duracak islami görüşe sahip kitle çok az kaldı. ve hepsinden öte savunduğu şeylerin ardında durabilecek "akademisyen" bile çok az kaldı.
bir de her ayın 15'inde banka hesabımdan maaşımı çekerken aklıma geliyorsun, o benim rızkım biliyorum.
ilk konserine kaç yaşımda gittiğimi hatırlamadığım sanatçımız. bütün şarkılarını yüreğimizle ezberledik. hala evde ailecek hep bir ağızdan söylediklerimiz var ömer abi bil istedim!
