ölümden herkes korkar.
kimisi titreyerek korkar, kimisi soğukkanlı görünerek.
savaşta askerin vahşi öldürme dürtüsü, ölüm korkusunun eseridir.
ölüm korkusu olmasa öldürmeyiz.
ölümden korkmadığını söyleyen insan hayatı sevmiyor demektir.
bu da onu manyak olarak tanımlamamıza yeter.
cesaretle korkusuzluğu karıştırmayalım.
insan ölümden korkarken cesur olabilir.
cesaret korkunun üzerine gidebilmektir.
ve korku son derece insani bir duygudur.
insandan insana değişir.
deniz tutan ve tutmayan insanlardaki gibi.
tehlike karşısında kimi dişini sıkar, direnir; kimi içinden dua eder, kimi altına eder.
korkmuyorum diyorsa yalan söylüyordur.
cesurum diyorsa doğru söylüyor olabilir.
cesaretinin test edilmesi gerekir.
Babamın bedeninin üzerine ilk toprağı attığım andan itibaren benim de dahil olduğum oluşum. Ölüm karşısında hiç vasfin yok. özelliğin yok. Çaren yok. Dolayısıyla korkmana da gerek yok. Beden bir elbise. Eskidikçe insanı rahatsız eden, kirlenen... Belki de kurtulus bu elbiseyi çıkartıp atmaktır.
Niye korkalım. Bazen ben şey bile diyorum. Misafirlik bitsin artık gidelim…
Bu hayatı hayallerdeki gibi yaşayamadım zaten misafirlikte uzun oturma ihtiyacı hissetmiyorum.
Korkuyorum. Çünkü sonumu bilmiyorum. Siz de önünüzü görmediğiniz yolda yürümezsiniz değil mi ?? Ölüm sonrasını tabiki okuyoruz ama sonuç olarak bir bilinmez. Ben korkuyorum.