bugün

aristoteles'in, siyaset felsefesinde, insanı "politik hayvan" olarak tanımlarken kullandığı yunanca söz öbeği.
sosyal varlıkları insanlar olarak ele alırsak her birimizi politik hayvanlar olarak niteleyen(?) aristoteles tanımlaması. bu noktada durup, sürü veya yığın kavramlarına odaklanmak gerekir. yığın hareketlere örnek olarak, olabilecek en basit ortak özelliklerle bir araya gelen canlıların davranışlarını örnek gösterebiliriz. bu bağlamda bir buffalonun yüz tane arkadaşıyla canı sıkılıp bir aslana saldırması veya aynı takımı tutanların takımları lehine tezahürat yapması bir yığın hareketidir. dolayısıyla galatasaraylılık ne kadar politikse mlliyetçilik de o kadar politiktir. milliyetçi olabilmek için yaşadığı ülkenin baskın uyruğuna mensup olmak dışında ortak bir özelliğe gerek yoktur.
aristoteles'in bu sözü, insan için toplumsal hayatın, devletin, politik örgütlenmenin önemli olduğunu düşündüğünü gösterir.
platon'un devlet diyaloğu da,
iyi bir hayatın ancak siyasal yönetim altında ve
toplum halinde yaşamayla mümkün olduğunu gösteren en canlı belgedir.
2 ayaklı köpeklerin sadece görünüm olarak yaklaşabildikleri, aristotelesin siyaset felsefesine ait bir kavram. kıbrıslı zenon dada benzer bir kavrayış vardır, machiavellininde bu kavramı totolojik bir dile getirim ile kendi siyeset felsefesine dahil ettiği görülebilir. tekrar yazmakta fayda var; iki ayaklı köpekler bu kavrama dahil değildirler.

(bkz: iki ayaklı köpek yazdım totoloji yaptım)
bu saatte arkadaşımın cepten arayıp sorduğu kavram. bu sayede ben de nedir ne değildir az da olsa öğrendim.
hannah arent'in kitabında da sık sık bahsettiği bir kavramdır. insanın sosyal bir hayvan olduğunu ve polislerde yaşadığını anlatır.
Aristotales tarafından "insan, siyasi bir hayvandır." yorumu getirmek üzere kurulan bir kavramdır. insanlığın ilk gününden beri "nasıl yönetilmeliyiz" soru arayışına gönderme yapar.