asla bulunamayacak olan bir şey olduğu için yapılamayacak olanlardır. bazıları geçmişe giderim de şunu şunu yapmak için kendimi uyarırdım demiş. yapamazsınız onu. çünkü şu an bildikleriniz, zamanında yaptığınız hataların sonuçları. geçmişte yaptığınız hatayı düzeltmek üzere hatanın olduğu zamana gittiniz diyelim. bu hatayı düzelttiğinizde şimdiki zamanda, geçmişte öyle bir hata yaptığınızı bilmemeniz gerekir. çünkü yapmamışsınızdır. eğer öyle bir hatayı yapmamışsanız geçmişe gidip düzeltemezsiniz. ama düzeltmiştiniz!?
zaman yolculuğu konusundaki fikirlerimi savunmadan önce sizlere paralel evrenler teorimi açıklamalıyım.Ki böylece zaman yolculuğu teorimi daha iyi anlayabilesiniz.bildiğiniz üzere şu an ki bilgilere göre bilim dünyasında paralel evrenler üzerine bitmek bilmeyen tartışmalar var.paralel evrenler var mıdır ? nasıl olabilir? bu evrenler nerededir ? gibi sorular henüz net cevaplar bulamasa da insanoğlunun aklını bir hayli kurcalamaktadır.bir çok bilim adamı böyle bir şeyin varlığını kabul etmese de bir takım bilim adamları bunun olma ihtimalinin varlığını kabul etmiş durumda.işte benim zaman yolculuğu teorim paralel evrenler üzerine dayanıyor.yani zaman yolculuğu yapabilmemiz için paralel evrenlerin varlığını kabul etmemiz gerekiyor.bunu kabul etmeyebilirsiniz ancak konuyu açma amacımda ki fikrimi anlayabilmeniz için kendinize diyelim ki böyle bir şey var deyin ve yazının devamını okuyun. ha eğer diyemiyorsanız yazının devamını okumamanız size zaman tasarrufu sağlar.
Bildiğimiz gibi paralel evrenler şu an içinde bulunduğumuz uzay zaman bÜtünlüğünün başka bir boyutta daha farklı bir işleyiş biçimiyle devam ettiği varlık alanlarıdır.temelde paralel evrenleri birbirinden ayıran özellik aralarındaki farklılıklardır.bu konuya değinmek istiyorum çünkü bu bizim için oldukça önemli.basitçe kavrayabilmeniz için bu gerçeklikte var olan bir şeyin başka bir gerçeklikte var olmaması veyahut çok farklı bir biçimde var olmasıdır. örneğin bu gerçeklikte bugün 10 bardak su içtiyseniz başka bir gerçeklikte bugün 9 bardak su içme olasılığınız vardır. aradaki bu bir bardaklık fark gerçeklik boyutlarını birbirlerinden ayıran temel etkendir.tabi ki bu bir bardak suluk fark aslında oldukça büyük bir farktır.
paralel evrenler birbirlerinin etrafında uzanırlar.ilk başlangıç büyük patlamadır ve son yine ikincil bir büyük patlama olacaktır.paralel evrenler tıpkı bir dna sarmalı gibi birbirlerinin etrafında dolanırlar ve bu dolaşım küresel bir şekilde devam eder.paralel evrenlerin bu sarmallar da ki konumunu ise gerçeklikler arasındaki farklılıklar belirlemektedir.büyük farklılıklar iki gerçeklik arasındaki uzaklığı artıran bir etkenken küçük farklılıklar gerçeklikler arasındaki mesafeyi kısa tutar.yazımın başlarında bahsettiğim bir bardak su aslında iki gerçeklik arasında büyük bir farklılıktır. çünkü iki paralel evren arasındaki fark bizim doğal duyularımızla algılayamayacağımız denli ufak olabilir.örnek vermek gerekirse sistemimizdeki güneş de temel yakıt olan hidrojen atomlarından sadece 1 tanesinin yanmamış olması bile gerçeklik farklılığına sebep olarak ikincil bir gerçeklik boyutunun oluşmasına sebep olur.bu bir atomluk fark ise iki gerçeklik arasındaki uzaklıktır.
Paralel evrenler tıpkı dna sarmalları gibi birbirlerinin etrafına dolanmışlardır.
tabi ki doğal olarak paralel evrenler sarmalları dna sarmallarından çok daha karmaşık ve çok daha sıkı bir durumda sürekli olarak yer değiştiren sarmallardır.bunu anlayabilmeniz için basitçe şöyle anlatabilirim.düşününki elimizde 10 adet olasılık var.her bir olasılık bir paralel evreni temsil etsin.bu olasılıklar da ki temel noktalar eş. yani birbirlerini farklı kılan şeylere sebep olan varlıklar aynı.örneği daha iyi aydınlatıcı yapabilmek için herbir gerçeklikte 10 kişi düşünün.bu 10 kişi her paralel evrende aynı şekilde bulunmaktalar.bu 10 kişi her gerçeklikte var olan bir banka oturacaklar.bunların her bir farklı oturma biçimi paralel evrende ayırıcı özellikdir.bu oturma işleminde 1. ve 2. kişinin yanyana oturup 3. kişinin farklı olması ise evrenlerin birbirine konumunu belirliyor.ilk iki kişi durumunda paralel evrenler birbirine yakın konumda iken 3. kişinin oturmasıyla birbirinden uzaklaşmaya başlıyor.4. kişinin oturmasıyla uzaklıklar tekrar değişmeye başlıyor, ilk 3 kişinin aynı olduğu gerçeklikler birbirine en yakın konumda iken 4. kişinin farklı olduğu gerçeklikler birbirinden uzaklaşıyor.birde ilk 2 kişinin aynı 3. kişinin farklı 4. kişinin aynı olması durumunda 3. kişi ile birbirinden uzaklaşan evrenler 4. kişi ile tekrar birbirine yaklaşmaya başlıyor.yani ihtimallerin ilerleme şekline göre paralel evrenler sürekli olarak konum değiştiriyorlar.böylece merkezde konum değiştirmeyen bir evrenin oluşması önlenmiş oluyor.böylece paralel evrenler tıpkı gezegenler ve sistemler gibi birbirlerinin etrafında hareket etmeye devam ediyorlar.şimdi ihtimallerin atomların farklılığıyla bile değişkenlik gösterebileceğini düşünürsek önümüzde milyonlarca farklı olasılığın birbirlerinin etrafında dolaştığı mükemmel bir ilerleme sistemi oluşuyor.tıpkı bir insanın saçı gibi hatta daha fazla sayıda saçın sürekli olarak sarmallar halinde birbirlerinin etrafında dolandığını ve yer değiştirerek dairesel olarak birbirlerini takip ettiğini düşünün.işte şimdi paralel evrenlerin birbirlerine olan durumu gözlerinizin önünde az da olsa canlanmıştır.
Paralel evrenler sarmallar helinde sürekli olarak birbirlerinin etrafında dolanırlar ve toplu halde bir küre oluştururlar çünkü birbirine en uzak konuma gelmiş iki gerçeklik boyutu bir sonraki aşamada en yakın konuma gelir.
peki bu paralel evrenler nerede bulunuyor? işte can alıcı nokta.paralel evrenler gözümüzü yukarıya kaldırıp baktığımız yerdeler.bilim adamlarının üzerinde konuştuğu ve ciddi anlamda bir çok alanda geçerli bilgileri değiştirecek durumda olan bir olay var.bu zamana kadar sürekli olarak uzayı sonsuz bir boşluk olarak gördük.ancak yapılan araştırmalara göre uzay boşluğuda tıpkı diğer gök cisimleri gibi ilk patlama ile oluşmuş, zamanla tıpkı diğer gök cisimleri gibi şekil ve yer değiştirerek varlığına devam etmiştir.yani aslında uzayın da bir sonu vardır ve zamanla uzay genişlemiştir.tıpkı bir balon gibi zamanla içinde birbirinden uzaklaşan gökcisimlerinin etkisiyle adeta şişmiştir.yani uzay bir noktada bitmektedir.ve bir uzayın bittiği nokta aynı zamanda bir gerçeklik boyutunun da sınırıdır.çünkü onun gerçekliğine sebep olan etkenler bu uzay boşluğunun içindedir.
bir uzayın sınırı aynı zamanda bir gerçeklik boyutununda sınırıdır.bu sınırın öbür tarafında yeni bir gerçeklik boyutu başlar ve bu gerçeklik boyutu öbürüne en yakın farklılıktaki paralel evrendir.aslında sadece bir değil milyonlarca paralel evren sınırıdır bu sınır aynı zamanda.bu uzayları (paralel evrenleri) birbirinden ayıran ayrı durmasını sağlayan şey ise quantum zarıdır. quantum zarı uzayın dağılmasını engelleyerek aynı zamanda gerçeklik boyutunun sürekliliğini sağlar. her bir evrende bir quantum zarı olduğunu düşünürsek bunları bir arada tutması gereken oluşumda quantum bağlantılarıdır.quantum bağlantıları evrenler arasındaki boşluğu doldururlar.
Quantum bağlantıları evrenler arasındaki boşluğu doldurarak onları bir arada tutar
şu ana kadar belkide bildiğiniz her şeye karşı geldim.ancak henüz esas konu olan zaman yolculuğuna gelemedim.yukarıda bahsettiğim her şey teorimi anlayabilmeniz için basit düzeyde kuramlar idi.şimdi ise ana konuya girmek istiyorum.ancak ondan önce bilmeniz gereken bir şey daha var.dediğim gibi her gerçeklik farklılıkları bir başka paralel evrene sebep olur.ancak o kadar çok paralel evren vardır ki bu bize neredeyse sonsuzmuş gibi gelir.ancak sonsuz değildir.aklınıza gelebilecek her türlü olasılık bir paralel evrene işaret ederken paralel evrenlerin sayısı onların ortak noktalarının olasılıkları kadardır.yani her evrende 10 kişi varsa 10 kişinin olasılığı kadar paralel evren vardır. ve her evren dairesel bir şekilde birbiri etrafında hareket ettiğinden evrenlerde zaman akışı aynı olmayabilir.yani şu anki içinde bulunduğumuz evrende şu anı yaşıyorsak bir başka evrende zaman biraz daha geriden geriden gelebilir.yani evren sürekliliği kesinliği olmasına rağmen zaman akışında eşitlik olması kesin değildir.
peki nasıl zaman yolculuğu yapabiliriz?uzunca bir yazının sonunda nihayet ana konuya geldik.sevgili arkadaşlarım teorime göre zamanda ileri veya geri gitmek mümkündür.ancak bunu yapabilmek için içinde bulunulan gerçeklik boyutundan çıkmamız gerekiyor.yani içinde olduğumuz uzay (gerçeklik evreni) dahilinde zamanı ileri veya geri saramayız. çünkü zaman bir süreçtir ve sürecin geri dönüşü yoktur.ancak biz içinde bulunduğumuz evreni terkedip yeni bir paralel evrene giriş yaparak zamanda yolculuk yapabiliriz.daha öncede bahsettiğim gibi paralel evrenlerde zaman değişkenliği olabileceği için şu anki evrenimizden çıkıp zamanı daha geriden gelen bir paralel evrene giriş yaptığımızda zamanda geriye gitmiş oluruz.veyahut zamanı bize göre daha ilerde olan bir paralel evrene giriş yaparak zamanda ileri gidebiliriz.bu size biraz saçma gelebilir.çünkü paralel gerçeklikleri ayıran özellikleri farklılıkları ise aynı gerçeklikte zaman yolculuğu yapmış olmuyoruz.ancak içinde bulunduğumuz evrenden çıkıp bize konum olarak yakın olan ve zamanı ilerden/geriden gelen bir evrene girdiğimizde aslında neredeyse birebir benzer olayları yaşayacağımızdan gerçekte bilim kurgu filmlerinde görmüş olduğumuz zaman yolcuğunu yapabilmiş oluruz.
peki aynı gerçeklik evreninde benzer iki varlığın bir sorun oluşturmaz mı? (kısır döngüler, uzay zaman bütünlüğü bozulması) . hayır oluşturmaz. çünkü teorime göre paralel evrenler arasında yapacağımız zaman yolculuğunda asla aynı evrende iki defa bulunmuş olmuyoruz.çünkü biz özde kendi gerçeklik evrenimizin izlerini taşıdığımız için zaman yolculuğu yaptığımız evrendeki hiç bir şeyi tekrar etmiş olmuyoruz.
sonuç olarak zaman yolculuğu paralel evrenler arsında mümkündür ve bunu ancak kendi uzayımızı terkedip, quantum zarı boyutunda yolculuk yapabildiğimiz zaman yapabiliriz.Bana göre bunu başarabilmenin en büyük sırrı da pi sayısında saklı...
ileri gitme şansım varsa bir on yıl ileri attırırdım kendimi sanırım. Büyük ihtimalle evli ve çocuklu olurum on yıla kadar. Benden çıkacak bebeği çok merak ediyorum, inşallah sağlıklı ve dünya tatlısıdır. E tabii eşimi de merak ediyorum inşallah sadık ve yakışıklı olur swh
ilkokul yıllarıma, 1. sınıf dönemine giderdim.
Öğretmen müsveddeme, defterimin kenarına çizdiğim, çiçek için neden tokatlandığımı sorardım. Korkudan altımı ıslattığımda, ne kadar utandığımı, popomun ne kadar üşüdüğünü anlatırdım.
Pedogoji ve eğitimcilik üzerine hayatının ayarını verir, kutsal olmayan şevkatsiz ellerini öpmeden geri dönerdim.
