Kaldığım odamda mardinli bir kız arkadaşım var, gördüğüm en kezban kızlar arasında. Bu kızın sanırım 4-5 yıllık ilişkisi var ve çocuk buna o kadar düşkün ki anlatamam. Bu kız hastayken çocuk buna kilolarca mandalina portakal alıp yurda getirdi, geçenlerde annesi aşure yapıp yurda yollamış, bilmem kaçıncı yıldönümlerinde de 12 tane hediye falan almış düşünün. Fakat kız bunların karşısında napıyor, çocuğu herkesin içinde azarlıyor bağırıyor. Yok neymiş, çocuk bunu fakir mi sanıyormuşmuş... ben daha bu kadar anlayışsız ve kezo bir kız daha görmedim sanırım. Kavga oluşturmaya o kadar alışmış ki çocuğu azarlamadan bir gün geçiremiyor.
Ben bir de kendimi düşünüyorum, aşırı anlayışlıymışım sanırım. O, çocuğa köpek gibi davranıyor ve çocuk onun kölesi, bir dahakine ben de iteleyip öteleyip hor görcem gelecekteki sevgilimi, belki kıymete binerim. Formül bu sanırım. Beyler, size de değer veren değil size hor davranan yaranıyor. Mazoşist misiniz nesiniz...
(bkz: kedi)
Kendimi bazen kedi gibi hissederim ve aşırı tatlış geliyorlar gördüğüm an kaçırasım geliyor. Bir de birçok insana gitmeyen kediler bana geliyor bildiğiniz kucağımdan inmiyorlar, iletişimimiz kuvvetli bence.
(bkz: civciv)
Büyümese gayet hoş hayvan cik cik ötüyor etrafta, hafifçecik, minicik hem de sarışın falan çok şirin.
(bkz: tavşan)
Hem yumuşacık hem minik hem de zıp zıp zıplıyor yerim.
Bir de adet oluyormuş tavşanlar da sonuçta halden anlar diye düşünüyorum.
Ama ama benim etim ne budum ne, ben bunları nasıl taşıyayım? Üstelik bir de gripken, hele hele istanbul'un kaba erkekleri yardım bile etmezken... şu halde yazık günah demeyip bir de çarpıp geçiveriyorlar yanımdan arkadaşlar, kendi kardeşleri olsa auvv..
Bu sitem de burda kalsın.
Hani gece müzik dinlerken çişiniz gelir kalkmaya üşenirsiniz ama aynı zamanda şarkıya da odaklanamazsınız ya. işte bu duyguya bilimsel bir isim verilmeli diye düşünüyorum.
Bir türlü yakışıklı ve çekici bulamadığım fakat gerçekten kaliteli top oynayan futbolcu. Üstelik maçlarda nasıl olsa kimse anlamaz diye ettiği türkçe küfürlerle beni gülümsetiyor. Güzel taktik.
Kefirden de işe yarayan bir şey var o da (bkz: probiyotik) gidiyorsun en yakınındaki 3m migros'a, reyondan alıyorsun probiyotiğini. Carrefour'lara bakma yok. Sonra bir günde birden fazla olmamak kaydıyla içiyorsun. Suyu da fazla içmeye çalış gün içinde. içtiğinin ertesi günü de çook rahatlıyorsun. Sonra da gelip bana teşekkür ediyorsun.
Tuta tuta o çıta alçalıyor arkadaşlar söyliyim. Zamanla karşımıza çıkanlar kafamızdakiler gibi olmuyor. Sonuçta türkiye'nin genel profili ortadayken david beckhamlar yalan oluyor. Ben sarışın severim normalde mesela, flörtlerim ve sevgililerim nerdeyse hep esmer çıktı. En iyisi o çıta biraz ortalarda dursun, Hayalkırıklılığı olmaz en azından.
Özellikle kızların işine gelmektedir. Şöyle ki; sabah hangi çantayı takacağıma karar veremedim ve hemen yardım istedim. Giydiklerimle hangi ruj daha iyi olur seçemedim ve onlara sordum. Özellikle benim gibi kararsızsanız ve giydiklerinize de çok önem veriyorsanız çok iyi yanları var yurtta kalmanın. Düşünün yani çoğumuz odada geceden hazırlıyoruz giyeceklerimizi. Toplu bir şekilde swh
Genç bir kadın için istanbul'da fatih çevresinde koşu veya tempolu yürüyüş yapılacak güvenli, tacize tecavüze uğramayacağım, öldürülmeyeceğim bir yer bilen var mıdır acaba? Paylaşırsanız belki başka yararlanmak isteyen de vardır çok iyi olur.
Gülhane parkı ve eminönü demeyin, kıroların içinde erkeklerin bile koşabileceğini sanmıyorum.
(bkz: barış arduç)
(bkz: mehmet günsür)
(bkz: çağatay ulusoy)
(bkz: oğuzhan koç)
Valla kızmayın ama hiç hiç hiç tipim değiller. Hele barış arduç'a o son dizisindeki verdikleri rol iğrençti, mıy mıy mıy konuşmalar, güya cool takılmalar, hiç gülümsememeler falan.. beğenmiyorum yahu zorla mı
Siz de benim gibi doğum gününüze aşırı aşırı aşırı önem veriyorsanız ve bir hafta öncesinden heyecanlanmaya başlıyorsanız kimsenin kutlamaması derinden üzer. Hayaliyle bile moralim bozuldu vallahi..
Edit: bazı duyarlı tatlış arkadaşlar bugün sanıp doğum günü mesajı atmış çok teşekkürler fakat benimki 11 martta, lütfen o gün de ihmal etmeyin öptüm swh
Sia ve zayn'ın ortak çalışması olan, klibi yeni çekilen şarkı. Sia bebeğim yine harika sesiyle coşmuş. Zayn da çok ayrı bir hava katmış. Yalnız zayn one direction'dan ayrıldıktan sonra gerçekten kaliteli şarkılar yapmaya başladı. Eskiden ergen kızların hayran olduğu kişi diye düşünürdüm şimdi yeni şarkı çıkardıysa mutlaka bir dinliyorum.
O değil de, amerikan şarkıcılar son zamanlarda sevişirken dinlenecek şarkılara mı ağırlık verdiler yoksa bana mı öyle geliyor? Bu şarkıda da tam "küs olduğun sevgiliyle tartışırken aniden sevişmeye başlama" ritmi var.
Ben çok sevdim. Zaten içinde özellikle sia'nın olduğu hangi şarkı kalitesiz olabilir ki?
Sen 90'larda doğdu diye ciddiye almazsın, o ise 21,20 yaşlarında(1996 veya 1997 doğumlu oluyor bu durumda) sen yatağında rahat uyu diye şehit olur. Hayat çok garip..
Bütün ipleri erkeğin eline vermek.
"Buraya gitme, onu giyme, o arkadaşınla görüşme" deyince anında yerine getirmek.
Allahıma şükürler olsun hiçbir ilişki ya da flörtümde böyle bir şey yapmadım. Karşı cinse de saygım vardi kendime de saygı duydurttum. Giyme dediyse de karşı cins üslubunca dedi, "giymesen daha iyi olur ama sen bilirsin" dedi. Bu çok büyük bir detay.
Bu dersi de sevgilisi olduğu halde bana yazmaya çalışan erkeğin o gariban sevgilisinden öğrendim. Çocuk kızı kısıtlıyormuş sürekli onunla görüşemezsin bunu giyemezsin diyerek. Fakat defalarca reddettiğim halde kendisi benle sanal seks bile yapmak istemişti o kızla çıkarken. insanlara ne kadar yüz gösterirsen o kadar çabuk vazgeçilirsin işte.
Hiçbir şey.
Evet hiçbir şey yapmıyorum yürüyorum gidiyorum.
Fakat french kissse midem bulandığı için başımı çeviriyorum. Çünkü eğer yapan sen değilsen french kiss pek de hijyenik görünmüyor. Dil, salya sümük falan ıyk yani
Entellektüel ruh hali kazandırıyoruz, bilgi birikimi kazandırıyoruz, empati yeteneği kazandırıyoruz, yetiştirdiğimiz nesillerle pırıl pırıl gençlik de kazandıracağız inşallah hiç şüpheniz olmasın.
Evde iç çamaşırıyle gezebilme, yüksek ses müzik dinleyebilme, evi rahat rahat dağıtabilme, filmleri/dizileri yüksek ses izleyebilme,istediğiniz an ve odada rahatça mastürbasyon yapabilme, istediğiniz saatte yatıp kalkabilme özgürlüğüne sahip olduğunuz şeylerdir.
Kesinlikle var böyle bir şey. Artık kibar olanların soyu o kadar tükendi ki kibar bir erkek bulduğumda bir durup inceliyorum(kötü anlamda değil). Bakıyorum bir bunda ne farklılık var ki böyle kibar diye.Bu zamanda kolay kolay bulunmuyor.
Beyler keşke saçınıza sakalınıza verdiğiniz özeni hal ve tavırlarınıza da verebilseniz..
Biri bu cümleyi anneme söylesin lütfen çünkü babamın başı dönüyor diye en son artık dedi ki sen takıcaksın perdeleri bundan sonra. Hayır benim boyum ne sanki 1.5 metreden azcık daha uzunum, evdeki merdivene çıksam da kornişlere uzanamam.
Somebody help me pleasee..
Son bölümdeki diri kalçasıyla beni benden almıştır. Squat mı yapıyorsun ne yapıyorsun zalimin oğlu o ne güzel kalça öyle.. bacakları da güzel, biçimli ve kaslı yalarun
Nesi mallıkmış? Fifty shades darker filmine tek gittim ben de. Napayım sevgilim yoktu herhangi bir kız/erkek arkadaşımı da çağırıp onlara mı hallenseydim? Sap sap gittim izledim, dibim düştü belli etmeden çıktım evime geldim.
Bazı filmler sevgiliniz yoksa tek izlenmeli. Asıl Mallık sizin algılarınızda.